Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3 EKİM 1999. SAYI 706 karasal sürüklenmeden söz eden öğrenciler sınıftakalmayıgarantilerken.biryandanda Wegner' in görüşünü doğrulayan kanıtlar da giderekbirikti. Sonunda, 60 'lı yıllannortalarında, Frederick Vine'ın gerçekleştirdiği deniz tabanı manyetizmi konulu araştırmayla VVegner'in görüşü tümden kabul edildi. Geriyedönüpbaktığınızda butürolaylara gülüp geçebilirsiniz. Gelgelelim, bilim ve toplumsal süreçlerde o günden bu yana belirginbirdcğişiklikolmadı. Sıradışı görüşler ortaya atıp, yalnızca dönemin bilimsel ve kültürel çizgisine aykın olduklan için, herkesin şimşeklerini çeken insanlara günümüzde de sık sık rastlanıyor. Gelecekte kimbilir hangisi kabul edilecek? için Vatikan'ın engellemesine gereksinim duymuyordu. Viyanalı kuramsal fizik uzmanı Lud wi g Rol tzmann y aşamının büyük bir bölümünü atomlann özel likleri ve bunlann madde üzerindeki daha geniş ölçckli ctkilerini incelemeye adadı. Boltzmann'ın fiziğe en öneml i katkısı olguların ters çevrilebilirliği ve bunlann mekanik denklemlerlebetimlenmesiydi. Çağdaşlannın çoğu Boltzmann'ın nereye varmak istediğini bir türlü kestiremiyordu. Sonu kavgaya varan görüş ahşverişleri, üstüne üstluk en büyük karşıtı Ostvvald' ın da aynı dalda araştırma yapması Boltzmann'ı iyiden iyiyebunahmasürükledi. Sonunda Boltzmann ışınımla ilgili yeni buluşların kendisini haklı çıkartmasından kısa bir süre önce intihar etti. Çağdaşlarına tcrs düşen bir başka kişi de, parlak görüşünü henüz öğrenci ikcn ortaya atmak gafletinde bulunan, George Zweig idi. Zweig 1963 'te o sırada atomdan küçük temel parçacıklar olduğu sanılan proton ve nötronun "aslar" adını verdiği daha gerçek anlamda temel üç alt bırimden oluşmuş olabileceği görüşünü ortaya attı. Bu görüşü daha üst bir konumda olanlar tarafından "bir şarlatanın saçmal ıkları" biçiminde yorumlanarak lanetlendi. Yaklaşık aynı zamanda, bir başka yerde Murray GellMann da aynı sorunu çözmeye çalışıyor ve üç aşağı beş yukan aynı sonuca vararak bu parç acıklara "kuvark" adını veriyordu. Bahtsız Zweig'ın tersine, GellMann Nobel ödülünc hak kazandı. Kuvark görüşüne yaklaşık bir görüşü öne süren birbaşkabilim adamı da NikolaTesla idi. Yüzyılımızınbaşlanndagerçekleştirdiğideneylerbirelektronunkısmielektriğiyle yüklü parçacıklann varlığını ortaya koydu. Ama bu buluşu, ötekilere kıyasla çok daha önemsizdi. Tesla, Marconi 'den önce radyoyu, Roentgen'den önce X ışınlarım, Forest'tenöncevakumluamplifikatörübuldu. Ne var ki, bubuluşlannın hiçbiri onun ünlenmesinde birinci derecede rol oynamadı. Tesla, Edison'un DC sisteminin yerini alan ve günümüzde de kullanı lan AC elektrik sistemini geliştirdi. Bu durum sesini duyutmayı çok daha iyi beceren Edison'un hiç işine gelmedi vezamanının büyük bir bölümünü Tesla'nınçalışmalannaçamuratıp kendi görüşlerini yüceltmekle geçirdi. Edison' un bu çabalan Tesla'nın göz ardı edilmesine ve tari hten silinip gitmcsine neden oldu. Gerekhastalıklıkişiliği,gereksekötütalihi Tesla'nın karanlığagömülmesindectkili oldu. Kendisine parasal destek sağlayan J.P. Morgan' ın yardımıyla dünyaya sınırsız bedava elektrik sağlayacak bir aygıtın ilk örneğini yapmaya koyuldu. Morgan, Tesla'nın gerçekten de bedava encrj i peşinde olduğunun ayırdına varınca bu işten çekildi. Morgan'ınçekilmesi Tesla'nın araştırmalanna son vermesi demekti. Tesla 1929'daki ekonomikbunahmlabirlikte iyiden iyiyeçaptan düştii ve son yıllarını Ncw York'ta bir otel odasındayoksullukiçinde geçirdi. Tesla yaşamının parlak döneminde, aralannda yerel depreme neden olan bir aygıtın da bulunduğu, son dcrccegaripgörüşler ortaya attı. Bedava enerjiyle ilgili dency lerinin 1908 Tunguska patlamasına yol açtığı yönünde yaygın bir kanı uyandığından tüm şimşekleri üzerine çekti. Yaşamının son evresinde yılda bir kez kabuğundan çıkıyor ve basın toplantılarınagiderekdahadaakılalmazboyutlara ulaşan son buluşlarını gün yüzüne çıkartıyordu. Bunlar arasında olüm ışınları, öteki gezegcnlerle ilişki veanlaksalgüçtcnbirsilah olarak yararlanmak gibi görüşlcre yer veriyordu. Sıradıs, ı davranışları ve dağınık görünümünden ötürü kendisine şarlatan damgası vurulan Tesla ilkdöncmlcrinde eldeettiği ününü de yitirdi. Cenazcsine 2000 kişi katılmasına karşın, Tesla bilim tarihine OalaKuramı... Çağdaş bilim bizi huzursuz eden, ancak değeri sonradan anlaşılarak yaşamımızda çok öneml i yer tutan buluşlara dönüşen görüşlerle dolu. Bu tür görüşler yaklaşık son yirmi yıldır da özellikle yoğun bir yer tutuyor. James Lovelock Gaia kuramını ilk kez 1979 yılında ortaya atarak Dünya'nın büyük bir organizma gibi işlevgördüğünü.gezcgen üzerinde en uygun koşullann sağlanması ve yaşamın sürdürülmesi amacıyla kendi kendini düzenlcdiği ve dengelediğini öne sürdü. öncelerigizemcisaçmalıkdiye yorumlanarak yerden yere vurulan Gaia kuramı günümüzde giderek benimsenmeye başladı. Bu konuda araştırmalar sürdürüldükçe ekosistemin kendi aralannda bağlantılı süreçleri olan gezegen çapında bir olgu olduğu giderek suyüzüneçıktı. Kuramın lOyılakalmadan tüm dünyanı n benimsediği bir görüş durumunagelmesi işten bile değil. Martin Fleishmann ve Stanley Pons, paladyum ve platin elektrotlan içeren ağır suyla dolu ufak bir hücrede, enerj i çıktısı girdisinin üzerinde olan, denetlenebilir soğuk nükleerfiizyongerçekleştirdiklerini öne sürdüler. Bilim adamlannın büyük bölümü,bilimselliği kuşku götürdüğü, böylesi bir başarı bilim dergisi yerine basın konferansında açıklahdığı için, Fleishmann ile Pons'un söylediklerine kulak bile asmadı. Yıllarca süren araştırmalar sonucunda öne sürüldüğü gibi güvenli, denetimli birtepkimeye ulaşılmadıysada, Fleishmann ve Pons'un görüşleri en azından yeni işlemlere ışık tuttu. Rupert Sheldrake' in morfik rezonans k uramları da ilk kez "A Nevv Science For Life=Yaşam İçin Yeni Bir Bilim" başlıklı kitaptaönerildiğinden ilk önceleri garipbulundu. Sheldrake genetik dizgemizden bağımsız olarak işlev gören ve canlılann yapı ve davranışlannın biçimlenmesine katkıda bulunan dirimsel alanların varlığı yönünde bir dizi kanıt öne sürdü. Rupert Sheldrake fantom ağrılan, termitlerin nası 1 kemer yaptıkları, evcil hayvanların sahiplerinin evc geldiklerini nasıl anladıkları gibi konularda son derece şaşırtıcı somut kanıtlar da öne sürdü. Sheldrake 1994 yılında yayınladığı "Seven Experiences That Could Change The World=Dünyanın Akışını Değiştirecek Yedi Dency" adlı yapıtında, aralannda görmenin gözün etkileri edilgen birbiçimde aldığı bir süreç olmaktan çok, ışını yansıttığı çift yönlü bir süreç olduğu yönündeki görü^ünün de yer aldığı çok sayıda görüşünü doğrulayan bir dizi deneyi özetlemektedir. Bu yapıt kendisini göremesek de neden kimi zaman birinin "bakışlarının üzerimizde" olduğu duygusunakapıldığımızabiraçıklamagetirebilir.Bukonuyla ilgili olarak OntarioOueens Üniversilesi'nde yapılan deneyler olumlu sonuç verdi; bunun salt rastlantı sonucu meydana geldiği olasılığı ise on milyarda bir idi.<4 lndex On Censorship 'ten çeviren: RİTA URGAN GalUeo'nun başı buluşlanyla derdegirmiş, engisizyonda cezalandınlmiftı... "uçuk" biri olarak geçti. Yaratıcısı haklı olduğunu kanıtlayıncaya dek herkesin y ı llarca burun kıvırdığı ve alay ettiği, en çok di le düşen çağdaş k uramlardan birtanesi de herhalde anakaralannyer değiştirdiği yönündeki kuramdı. Yüzyıllarboyunca Afrika ve Güney Amerika kıy ılarının birbirleriyle eşleştiklcrinc dikkat çekilmiş, ancak Alfred Wegner anakarasal sürüklenme ile ilgili kuramını ortaya atıncay a dek buduruma inandıncı bir açıklama getirilememişti. VVegner anakaralann bir zamanlar tek bir parçadan oluştuğunu ve bir düzenek aracılığıyla şimdiki konumlarına ulaşıncaya dek yeryüzünde yer değiştirdiklerini öne sürüyordu. VVegner bu görüşüyle bilim çevrelerinin şimşeklerini üzerine çekti ve sorunabilimsel bir açıklama getirmek külfetine bile katlanmayan karşıtlan tarafından alaya alındı. Eleştirmenler VVegner'in kuramını ya ufak aynntılardaki yanlışlara dikkat çekerek tümden reddediyorlar, ya da onun öne sürdüğü kanıtların büyük ölçüde doğru olduğunu kabul etmelerine karşın, başka bilim adamlanndan al ıntılar yaparak kurama sırt çeviriyorlardı. Sonuçta, tüm bunlar Wegner'in öne sürdüğü görüşün hep yanlış olduğu kanısını uyandırdı. VVegner 1930'daöldüğünde görüşü de onunla birlikte karanlığa gönıülnıüş gibiydi. ölümünü izleyen 30 yıl boy unca ana Gallleo'mın tarlhteki saygın konumuna ulaşması yıllar aldı. Ancak o günden bugüne belirgin bir değlslkllk olntadı. Önemi ve doğruluğu tartışılmaz kimi buluşlar genelllkle göz ardı edlllrken bu buluşları gerçekleştirenler de öldürülüyor, yerden yere vuruluyor ya da unutuluyor. Galileo 'nun savlarını Kopernik kanıtladu..