Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
3EKİM 1999. SAYI706 lamadığını ortaya koyuyor. Pither'e göre bireyin acıyı nası 1 yaşadığını geçmişteki deneyimler.beklentiler, güvencc ve toplumsal töre ve gelenekler biçimindekı zihinselbirikimlerbelirliyor. Pither, "Dolaplannda hıçbir şeyi olmayan ve süreğcn acı sorunu yaşayan insanlara çok ender rastlanıyor. Sürekli acı çeken insanların genellikle daha kaygılı,sorunlubirevlilikyadaçocuklukdönemi yaşayan, parasal sıkıntılan olan kişilerden oluştuğu görülüyor. Bu insanlar yaşamlarını bir biçimde sürdürmeye çalışırlarken, ötekiler yataklara düşüp, her şeyden el etek çekiyor ve dolayısıyla daha da bunalıma girip iyiden iyîyc acı çekiyorlar," diyor. Öy leyse, tıpkı John Mitson ve Necla Coşkun gibi, "acıya bağışık" olduğumuzu düşünebilirmiyiz? Bu kavram St. Thomas Hastanesi'nin ünlü acının denetimi programının temel ini ol usturuyor ve dört ana unsurdan oluşuyor: Devinim ve gücün yeniden kazanılması, olumsuz düşüncelerin belirlenip bunlara yeni bir yön verilmcsi, hastaların yaşama ayak uydurmalannı sağlayacak yöntemlerin geliştirilmesi ve bireyin acıyı daha farklı algılayabileceği biçimde rahatlatılması. Programdauzmanlaracı ile korku arasındakı kısır döngünün giderilmesinde son derece başan lı oldular. Bu kimi hastalar için tümden bir kurtuluş oldu; kimileri de acıyı daha farklı algılamak suretiyle yaşama yeniden başlama gücünü elde etti. Bu oldukça zorlu bir süreç olabilir ve başarabilmek için yardıma gerek duyabilirsiniz. Ne varki, Wall ve Pither acıya direnmenin çözümünün ilaç dolabınızda değil kafanızda olduğuna inanıyor.^ The Guardian 'dan nalimiı ruh durumiarının çok daha kalıcı ve acı veren sorunlarayol açtığını biliyoruz. Bir başkası çok çabuk iyileşirken, bu ruh durumunda olanların acısı yıllarca sürebiliyor," diyor. "Bu tür insanlar korkulanndan hiç kımıldamadıklanndan bu durum onlarda hantallığa vegüçsüzlüğe neden oluyor.Ne var ki, bu insanların acı duygusunu kendi içlerindc nasıl yaşadikları da önem taşıyor." Gerçekten de, acının doğal süreci, en azından ilkbaşlarda, yaralı yerin daha fazla zarar görmesini önleyecek bir davranış biçimini benimsememize neden olan, koruyucu bir kaygı zırhı oluşturulmasına dayanıyor. lyiieş.menin en iyi biçimde sağlanması için beyin cndorfin adı verilen, kan basıncını düşüren, kanamayi azaltan, kasların büzülmesine neden olup yarayı koruyan, sindirimi durduran ve uyku getirerek kişinin devınimsiz yatmasını sağlayan, kısacası iyileşmeyi gcciktirecek etmenleri ortadan kaldıran bir kimyasal salgılıyor. Sorun acının dahadaartacağı.fiziksel huzursuzluk vc normal yaşama dönememe korkusunun söz konusu koruyucu komutlara gereğinden çok kulak verilebilmesinden kaynaklanıyor. Prof. Wall'agöre,bu durumda birey, kaygının sürekli olarak acıya odaklandığı ve buna bağlı olarak korku ve kaygının daha da depreştiği bir kısır döngü içine giriyor. Böylesi bir kısır döngü dokularda sürekli birsancıyanedenolabiliyor.90'lıyıllannen yaygın hastalığı olan sırt ağrılarını yüzde 85'indefiziksel bir neden saptanamadığı belirtiliyor. Ancak bu acının gerçek olmadığı anlamına gelmiyor; yalnızca ruhsal ve fiziksel duygu durumları arasında bir ayınm yapı BASKENTGUNLERI Dayanışma MÜŞERREF HEKİMOĞLU D ışarda ılık bir eylül akşamı, gökte ay, Bilkent tepelerinde gümüş güller, içerde konser mevsimini açıyor müzikseverler. Depremde kaybolan yaşamlar anısına, zor koşullardaki çocuklar yaranna düzenlenen bir konser bu. Bir dayanışma konseri. Adına, özüne yaraşır bir müzik şöleni. Bilkent Orkestrasını Fuat Mansurov yönetiyor, uzun yıllar Bolşoi'de çalışan bir şef, Sibelius'un keman konçertosunda da, Brahms'ın 1. Senfonisinde de güzel duyurdu değnegin gizemini. Kemancı Maxim Fedotov'u da ilk kez dinliyor başkentliler. Güzel bir konser güzel bir soluk her zaman. Bilkent tepesine gidemedim ama o güzel konseri ben de izledim, penceremde ay ile söyleşerek deprem bölgesine, Clümün ötesine uzandım sonra. Sibelius'un anıtı canlandı gözümde, kocaman bir parkın ortasında müziğiyle bütünleşen bir yapıt. O güzel konser Ersin Onay'ın armağanı bana. Daha doğrusu tüm müzikseverlere. Belki de duydunuz, dostlarla karar verdik, yüz yaşına kadar yaşayacağız! Doğum günlerinizi kutlar mısınız? Ben kutlarım, kimi zaman ören'de, kimi zaman Ankara'da, çevremde sevdiklerim, yaşama sevincimı paylaşırım. Bu yıl özellikle kutladım, çünkü ölüme kıl payı yaşama döndüm. Yeniden yürümeye başladım, yeniden sevmeye, yeniden ağlamaya, yeniden acı çekmeye, yeniden utanmaya, yeniden yaralanmaya başladım. Elbet yeniden umutla dünyaya bakmaya ve yeniden gülümsemeye. Belleğimde anılar, çevremde sevdiklerimle iyi ki doğdum şarkısını söyledım. Doğmasaydım o dostları da tanımayacaktım, böylesine zengin olmayacaktım. Doğumgünümde bu mutluluğu kutladım sevdiklerimle. llginç rastlantı, Başak çocukları geniş yer tutuyor çevremde. önce iki yeğenim, Ali Akbayar ve Mehmet Özgür, sonra Nermin Abadan Unat, Lale Kura, llknur özgen ve Ümit Pamir. Hepsi dost bahçemı yeşerten, öz şarkıma soluk veren kişiler. Güzel birlikteliği yaşadık yıllar boyunca, sevgiyle, dostlukla, Karikatürcüler Dsrneği De»t«kl«riyl« Katılım Koşulları 1. Yarıçma Konusu. "Makina v* Insan" dır 2. Yarışma amator, profesyonel tum çizerlere açıktır. 3 Teknik serbesttir Yapıtların kağıt boyutu A3 veya A4 olçulerınde olmalıdır 4 Yapıtlar daha once herhangi bir yarışmada odul almdmış ve yaytnlanmamış olmalıdır 5 Yanfmaya en fazla uç yapıtla katılınabİlır. 6 YarışmacıJar yapıtla bırlıkte bir fotoğraf ve kısa ozgeçmrç gonderilmelidlr 7 Yapıtların arka yuzunde çızerın adı, soyadı, telefon ve adrssı belırtılmelıdtr 8 Sergılenmeye değer gorulen kartkaturkr bir albumde veya takvımde toplanarak tum katılımeılara gonderileeekttr 9 Karikaturlerın sonteslımtarıhı 19 Kasım 1999 Cuma gunu saat 18 00'e kadardır Yapıtlar bu tarıhe kadar Makina MühendlsUrl Odası iımlr Şubetl (Karikatür Yarısma»ı) AtatÜrk Cad. No: 422 K:56 35220 Alıancak İZMİR adresıne elden v«ya posta yoluyld uldştırılabilır 10 Postadakı genkmeler dikkate alınmayacaktır 11 Yarışmada odul alan, sergılenm«y« değer görulen, katalog veya takvımde yer verilen yapıtlar lade edilmeyecoktır MMO Izmır Şubesı yansmaya katılan yapıtların hepslnı veya bir bolumunu tavım, kartpostal baıımlarında kullanabılecektır 12 Seçicl Kurul 22 Kasım 1999 Pazartetı gunü değerlendırme yapaeaktır Sonuçlar 13 Aralık 1999 Pazartesi gunu sergı açılısı ve odul torenınde kamuoyuna açıklanacaktır 13 Yanfmaya katılanlar koşulları kabul etmıs sayıhrlar. 14 Öduller BlrlndHk : 250.000.000. TL. İklnclllk : 150.000.000. TL. ÜfüncOlük : 100.000.000. TL ManıJyon : 75.000.000. TL. Mantlyon : 75.000.000. TL. Manstyon : 75.000.000. TL. KARİKATÜR YARIŞMASI 5EÇİCİ KURULU Tan ORAL (Kdnkdturı&t) C*m KOÇ (Karıkâturculer Derneğİ Izmır Temsilcisİ) Cumhur ERTEKİN (Kankaturıst) Mümln DURMAZ (Karıkaturist) Tufan ARKAYIN (Mİmar Kankaturıst) Yuıuf AKINCI (Kankaturıst) Oğuz İNCEOÛLU (MMO Izmır Şube Y K Uyesı) Bilgi için: 0232.463 41 98 / 120 144 1 1 0 Makina Mühcndlslıri Od.ııı Umir Şubosı Al,ıtcırk C.ırl. No: 422 K:5 6 Ali.ın Bilkent konserleri CD'leşiyor, dayanışma konserlerinin CD'leri dünya pazarına da sunulacak yakında. Başka tasarılar da var. Bolgede yerle bir olan kentlerde kaybolan yaşamlar anısına sağ kalanların, özellikle geleceğin mımarları çocuklann ve gençlerin yaşama umudunu yeniden yeşertecek bir "kültür merkezi" kurulmasına önayak olmayı, uzun süreli bir amaç olarak belirlıyor Bilkent Müzik Fakültesi. Yeni umutlar için yeni bir kültür merkezi girişimınde tüm dünya sanatçıları, sanat kurumları elele, diye bir çağrı yapılacak. Yurtiçinde ve dışarda tüm ilgililere ulaşacak bu çağrı. Dayanışma konseri, bu güzel tasarının ilk halkası ancak. Yeni konserler, etkinliklerle halka uzayacak, amaçlanan kültür merkezine de ulaşacak bence. Güzel olaylar emek ve yürekle yaşanıyor her zaman. Ersin Onay'ı tanıyorum, amaçladığt yolda hızını, soluğunu yıtırmeyen bir kişi, düşünü gerçekleştiren bir yönetici, her şeyden önce de bir sanatçı. Kuşkum yok, çağrısı yanıtsız kalmayacak, tasarısı hızla gerçekleşecek. Yakında o kültür merkezinde buluşuruz belki de! güvenle baktık birbirimize, bu bakıştan soluk aldık. Doğum günlerimizi de bırlıkte kutladık, iyi kı doğdun şarkısını birlikte söyledik. Bu bir gelenek oldu artık. Hangi burçtan olursa olsun güzel dostlarım var, gecelerimi güzel parlatır, özşarkıma güzel bir soluk katar onlar. Son kez de llknur özgen'in doğumunu kutladık. Sevgiyle, güvenle baktığım bir dost, saygın bir bilim kadını dalında. Elmalı kazısına emek ve yürek veren bir arkeolog. Antalya Müzesi'ni dünyaya tanıttı kıtabıyla. Büyükelçi Ümit Pamir genç bir diplomattı tanıdığım zaman. Büyükelçiliğini kutladık sonra, şimdi de büyükbabalığını. Dilek Pamir de Dışışlerı ailesinin genç büyükannelerinden biri. Güzel bir olay, değerli diplomatımız Başbakan Ecevit'in başdanışmanı olarak eşlik ettığı ABD yolculuğunda torunu Defne'yi kucakladı. Çevremdeki başakların en yeşHİ Defne bebek şimdi. Aslı Ankoğlu doğumun çok sevdiği babasının burcunda olmasını diliyor, ABD'lı doktor da sancıları hızlandırıyor. Küçük Defne'ye hoşgeldin diyor, güzelllkler diliyorum.^