22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

21 HAZİRAN 1998. SAY1 639 na olan scvgisi bambaşka. Bu sevgi her şeydcn önce geliyoı onun için. Hatta eşinden ve çocuklanndanbile... Açıkyürekliliklc söylüyor bunu Demircioğlu. Eşi ve çocuklarıysaçoktanalışmışlarbu fikre, çoktan kabullcnmişler ikinci plandaolmayı. Antranik Demircioğlu'nun Dodge'unu bu kadar sevmesinde kendince kimi nedenleri var... "Ben her zaman söylüyorum, diyorum ki, benim en scvdiğim arabamdır. (,'ünkü arabamolmasaben aileme rahat bir hayat yaşatamam, onlara istediklerini veremezsem mutluolamam. Paraolmayıncasevgi bir yerdeisteristemez bitmekzorundakalır. Parayla sevgi olmaz deseler de, parasız hiçbir şey olmuyor. Bu yüzden benim felsefem böy le. Evvelaarabamı severim." Bu değerlendirmenin ardından eşi müdahale ediyor: "Aslında geçimimiz o kadar da zor olmazdı". Sözcükleri tam anlamıyla karşı çıkmasa da bu fikre, yüzündeki ifade ve sesindeki ton karşı çıkıyor... Antranik Demircioğlu daha baskın: "Şimdi geçimimiz zor değil ama o vakit sadece arabayabağlıydı." Eşi: "Zaten araba onun için sadece ekmek teknesi değil. Onun arabaya olan tutkusu başkabirtutku. Düşünseni/e cn ağrı 1 zamanlannda bi le ak1 1 arabada. Elinden gelse sokağa park etme1 yecek, yukarı çıkarıp, evin ortasına koyacak." Antranik Demircioğlu sonnoktayıkoyuyor: "Aklım arabada çürıkü ben araba aşığıyıın.Otomobiltamirciliğiyleaçtımgözümü. Bugüneotoınobilciliklegcldim. Arabama o kadar düşkündüm ki altına yatar tamirini de kcndim yapardım. Ben arabamm üstüne bir şey yaptığını vakilisteyerekyaparım. Kimisi vardır yapayım gitsin dcr, yook ben bir iş yaptığımda hoşuma gidene kadar değiştiririm. Sökerim, takarım, olmadı mı baştan bir daha yaparım.Bende bir zihniyet var, hayattazorkullanmam. Benotomobilhastasıyım, sadece kendi arabama değil başkasınınki de olsa aynı özeni gösteririm" Işini, çal ışmayı çok seviyor Demircioğlu. Hakkıylaçalışmak,dürüstolmak,insanlara Antranik Demircioğlu Türkiye'de ilk sürücü belgesine sahip olanlardan biri. Pat Pat lakabı da arabasının çıkardığı sesin bir armağanı. 75 yıllık Modalı, 56 da başında. Hayatta en sevdiği şey tahmin edeceğiniz gibi arabası. iyi davranmak, ona hayatının en önemli ödülünü getirmiş. 1997 yılmda Kadıköy Rotary Kul übü ona meslek başan şi Iti vcrmiş. Aldığı plaketin üzerinde aynenş.unlaryazilı: "Işinc büyük saygı duyarak, hcr zaman onu en iyi şekilde icra ctmeyc çal ışmış ve ulaştığı başarılan, sahip olduğu yüksck ahlaki ve toplumsal değcrlerlebirleştirerek.meslcginin onurlu ve örnek bir temsilcisi haline gelmiş; Sayın Antranik Demircioğlu'na meslekbaşan şiltini sunmaktangururduyar.'Mstanbul Kadıköy Rotary Kulübü, Mayıs 1997. BAŞKENT GÜNLERİ Kocaman bir sofraya çağrı MİJŞKRREF HEKİMOĞLl) nlü fizıkçi Oppenheimer ın Süha ve Feza Gürsey ıle helva yaptığını duydunuz mu? Profesör Hamit Nafiz Pamir anlattı yıllarca önce. Mutfağa giriyor, belki de fizikten söz ederek helvayı çeviriyorlar. Helva da nerden çıktı derseniz, çağnşımlar belli otmuyor. Geçen pazar Bilkent Otel'in Akdeniz mutfağında başka bir bilim adamı çıktı karşıma. Profesör Bülent Özgüç, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı. Aslında mimar, sonra bilgisayar mühendisi ama deniz ürünlerınde de uzmanlığı var. Akdeniz mutfağının mönüsünde adı, fotoğrafı, Akdeniz'in tadını duyuran özel yemeklerı var, Akdeniz mutfağı Bilkent Otel'in ayrı bir bölümü, damak zevkini sanata dönüştüren bir mutfak. Otelin yeni düzenine çok yakışan bir bölüm, duvarda güzel tablolar, köşelerde Kütahyalı Sıtkı Olçar'ın güzel çinilerı, kuşları, mavi kaplumbağalarıyla otel değil ev gibi. Mutfakta Akdeniz ürünleri, her köşede Akdeniz kültürünün uzantısı ayrıntılar var. özel bir seçimi, sevgiyi, özeni sergiliyor her şeyden önce. Tüm güzellikler sevgiyle oluşuyor değil mi? Yıllardır tanıyorum Akkor çiftini. Başkentin yaşam biçimini oluşturan, yaşamak sevincini soldurmayan bir karıkoca. Güzel tutkuları, yan uğraşları var, biri resim yapıyor, öteki kitap ayraçları örüyor, üretmekten geri kalmıyorlar hiç. ANAÇEV de (Anadolu Çağdaş Eğitim Vakfı) uretkenliği tırmandıran bir kuruluş bence. Eğitımle ilgili kaygıları, kuşkuları dağıtmaya yönelık bir tırmanış bu. Yaşamını eğitime adayan yürekli üyeleri, yöneticileri var. Var güçlerıyle çalışıyor. Amaç karanlığa bir damla ışık. Sıyasal sahnedeki durağanlık, onların duyarlığını daha çok derınleştiriyor. Değişik etkinlıkler, çaylar, konserler, galalaria vakfa gelir sağlamak için çırpınıyorlar. Güzel bir çırpınış bu, kuşaklararası birlikteliğı de sergiliyor. Pembe Köşk'te bir çayda kaç kuşak kadın bir arada. Kimi lise öğretmenı, kimı üniversıtede öğretım üyesi, kimi başkenrten, kimi bir Anadolu kentınden, gözlemleri ve özlemlerıyle çıkmışlar yola. Karanlığa karşı, dini politikaya araç edenlere, şeriatı amaçlayanlara karşı bir yolculuk bu. Aydınlığa uzanıyor. Başkent kadınları bir araya gelince "Bu t'ilmi (iörmüitüm " oyunundan bir sahne... modadan söz etmiyor, öğrencilerden, dershanelerden, Meclis'te duyuyorum ancak, Haldun Dormen'i de bekleyen yasalardan, polltikacıların tiyatro Ankara'ya geldiği zaman umursamazlığından söz ediyor artık. Her görebiliyorum. Oyunu kahkahalarla izledim konuda ılgınç tepkiler beliriyor. Komisyon ama Haldun Dormen'i yüreğimde buruk toplantılarına katılmayan milletvekillerini acılarla kucakladım bu kez. Sevdiklerimle saptıyor, seçimlerde yenik düşmeleri için arada bir buluşmak acı veriyor artık. Oysa kamuoyu oluşturuyorlar. Kadın devrimi zaman daralıyor, sevdığı dostlara, sevdiği yeniden yaşanır gibi. uğraşlara doyamadan geçiyor aylar, yıllar. Yılda birkaç kez olsun kavuşmak, Pembe Köşk'teki çayda tarihsel bir yolculuk geçmişten geleceğe köprüler kurmak için yaptı. ANAÇEV'liler. Vakıf yöneticileri, üyeler bir yöntem bulmalıyız. Kocaman bir sofrada ve vakfı destekleyen başkentliler, bir slayt buluşmalıyız. Çağnma katılanlar ses versin! gösterisi izleyerek onurlu bir savaşın Bu Filmi Görmüştüm'de Metln Serezli'yi de öyküsünu yaşadılar. önce Özden Toker, izledim. Güç bir rolü kolay oynuyor her sonra Gülsüm Bilgehan seslendi konuklara. Mevhibe'nın sesi de duyuldu her zamanki gibi. Kimi güldürüleri köpüğe benzetiyor tıyatroseverler, perde kapanınca köşede. Sade sözcüklerle Pembe Köşk'ün iz kalmadığını söylüyor. Doğru bir yorum yaşam biçimi sergilendi. Karanlığı delen bir değil bence. Oyunun rüzgârı, esintisi ışık var köşkte. Karamsarlığı değil sürüyor sonra, dahası oyuncu kalıyor iyimserliği, aydınlığı yaşıyor. Pembesini belleğimizde. Hızıyla, coşkusuyla özünü yitirmiyor hiç. Rengini de, yaşamını da güzel derınleştiriyor. koruyor. Yoğun çalışmalarla geçiyor son günler, ufukta bir Inönü belgeseli var, sonra öz şarkısı çınlıyor yüreğimizde. Dormen sergiler, konserler, konferanslar. Harika Tiyatrosu'nun özelliği de burada bence, öz çocukların yeteneklerinı geliştirmek için şarkısını söylüyor yıllar boyunca, hızını, çıkarılan yasanın yıldönümünde de güzel soluğunu yitirmiyor hiç. konserler vererek o çocuklar. Şimdi Her dalda var öz şarkıcılar, soluklarıyla uluslararası üne kavuşan sanatçılarımız. güzelleşiyor yaşam.^ Değerli kemancımız Suna Kan'ı dınlemeyi de içten diliyor müzikseverler. Gürer Aykal ekimde ya da kasımda bir konser öngörüyor, değerli kemancımız da bir an önce lyileşmek için büyük çaba gösterıyor. Başta fizik tedavi, değişik yöntemlerle kemanına, müzikseverlere kavuşmak istiyor bir an once. Yazımı Dormen Tiyatrosu'na kavuşmanın sevinciyle sona erdiriyorum. Haldun Dormen de sonunda iyi bir desteğe kavuşmanın sevincini kutluyor. Bu Filmi Görmüştüm, Doğuş Otomotiv'in desteğiyle gerçekleşiyor. Yıllar geçiyor, özel tıyatrolarımız darboğazları aşamıyor! Perde açılıncaya kadar neler yaşanıyor hâlâ! Haldun Dormen'i coşkuyla kucaklarım her zaman. Hızı, soluğu çok etkiler beni. Geçmiş yıllarda yoğun birlıkteliğimiz var, Çiftehavuzlar'daki deniz evinde, şimdi apartmana dönüşen köşkün bahçesinde, salonlarında ne güzel anılarımız var. Mutlu ve mutsuz olayları bırlıkte yaşadık her zaman. Ben Ankara'ya çakıldım, Istanbul'a gitmez oldum sonra, Oüler Ylğit'in sesini Antranik Demircioğlu ödülün hikâyesini de anlatıyor: "Devamlı Moda'da çalışıyordum. Müşterilere hep iyi muamele ederdim, dürüst çalışırdım. Bizimmüşterilerden bazıları bu Rotary Kulüp'ün üyesiymiş. Onlarödüllendirmek için, işini iyi yapan, dürüst, çalışkankişiler anyorlarmıs,. Bir profesör bulmuşlar, organ nakli yapmış, ünlü bir adam. Bir göz doktoru, o da çok başarılı biriymiş. Bir de bakkallıktan işadamlığına yükselmiş zengin olmuş bir gcnç. Içlerindeengaribanıda benim, şofor olarak. Herkes konuştu bir şeyler anlattı. Mikrofon bana uzatıldıgında sadece birkaç öğütlc yetindim.Hızlıarabakullanmayın ve trafik kurallarına uy un gibi, o kadar. Işte bu benim hayatımın en büyük ödülüdür." Antranik Ustaşusıralardabirazrahatsız, evinde. Dodge'undan, kendi dcyisje en iyi dostundan, en büyük sevgisinden uzun /amandırayrı.Tekrardireksiyonaoturmaktan umudunu kcsmemis, ama. "En büyük sıkıntım arabamdan işimden ay rı kal mak" diyor. Bir tck doktora giderken binebiliyorcandostuna. Doktorunayeniden gidene kadar ondan ayrı kalıyor. Tek yapmak istedigi,iyileşipycnidençalışmakvedurağa gitmek. "Artık yaş landım arabamn altına yatamıyorum. Aslında onusatmayı düşündüm, ama bu benim için çok zor. Bcnbuarabayla varım, bu arabaylagittiği yere kadar... Bundan sonra tek isteğim, öldüğüm zaman arabamlagömülmck"^ Arabasıyla Ispanya'ya dayolcu taşıntış Antranik Demircioğlu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle