Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYhl DfcRGİ D rulmuij leblebileri tartıyor. Hemen yanında da içi leblebiyle dolu cl dokuması torbası. Topraği bol olsun! Leblebicinin yanındaki fotoğrafta, keyfinin oldukça çakır olduğu görülen ak sakallı dede de meyve satıyor. Gcrçi, yanındaki küfenin içi görülemediğinden tam olarak ne sattıgını bilemiyoruz, ama kartpostaldaki fotoğrafın altına meyve satıcısı, Fransızca "Marchand de Fruit" yazılmış.Günümüzlstanburundaseyyar meyve satıcılan hâlâvar, fakat bunlar "moderinleşmiş" (!), küfe yerine scyyar el arabaları kullanıyorycyamcyvelerinikamyonların,kamyonetlerin üzerinde satıyorlar.. Artık ne fotoğraftaki"Dedeler"kaldı,ncdeonungiydiği sarık, potur ve çarıklar... Dedenin keyfi "tıkır" dedik. Fotoğrafa bakıldığında, meyve satarken elindeki fincandan kahvesini höpürdettiği gibı, nargilesınin dumanını da çektiğigörülüyor... Heygidi İstanbul hcy!. Ba^ka bir kart daha... Mımmm! Budefa güzel mi güzel, narin mi narin, zarif mi zarif birOsmanlıhatunu. Alınçatkılısırmasaclar, gül kurusu dudaklar, hafif sürmc gözler, al yanaklar... Sırmaışlemcli,yes.il ipekentarisinin yaka ve kollarından çıkan dantela ışlemeler... Ne yürekler yanıp yakılmıştır kim bilir? Yay ımcı, kartın sağ üst köşesine gene Fransızca olarak kondurmuş: "La Dame \üzyılımıun buşınduki Beyoğlu 'ndan olağanüstü birgörüntü. Soldaki muğazalarm yerinde bugün Odakule yükseliyor. Turque Chez F.llc", yanı "Evinde, Türk kadını".. Düşünüyorum da, o dönemde cvinin hangi Türk kadını bir kartpostal içın kalkıp poz vcrebilir diye? O dönemin fotomodellerindenolmalı... Offl Iştc, Pcra'yı gösteren muhteşem bir kartpostal. Sol tarafta, bugün yerinde Odakule'nin bulunduğu; Londra, Paris, Roma gibi kentlerde de mağazalar zincırı olan, "Au ne serip güzel, tatlı birhayal âlemine götü "Köprü" bu. Henüz tramvay hattı çekilmeTDRGAY TUNA Bon Marche"nin İstanbul şubelerınden biri. miş.. Köprü girişjnde, yayalardan ve arabarürlerbizi. Daha çok Avrupa'dan ithal edilen "lüküs lardan (tabii ki atlı araba) köprü geçiş ücreti Bu eski kartlardan birkaç tanesine göz ataünyanın neresinde olursa olsun tamallar"satılıyormu^burada. Fotoğraftagö"müruriye"nin ahndığı kulübeler... Sol tarafrihin ağırl ığını sırtlarında taşıyan lımmı? rülebıldığı kadarı ile, C'addei Kebir'de olta, Üsküdar, Boğazseferlerini yapan Şirketkentler"mumyalanmış,kadavra" Bugün de Batı'nın ilgi ve merakını üzerledukça bol levanten ve yabancı dolas.ıyor. i Hayriye'nın emektarbuharlı gemileri art gibidir...TitizliklekorunanlarıolrineçekcnMcvleviDerviijleri.. EllerinihaBir başka kartpostalda, sokakların gece ardasıralanmış. Başlarıfesliyerlihalkınyaduğu gibi; kokuşup için içinkemirilmeyc vc vayakaldırmışzikrediyorlar. llangimevlegüvenliginden,namusundansorumlu"Beknısıra,melonşapkalıyabancılarınsayısıda bozulmaya y üz tutmuş olanları da vardır.. vihanenin, hangi "can'Marı bunlar? Galaçi Baba" ile onun yamağı çıkıyor karşımıaz deği 1... Köprüde bekleyen buharl ı gcmi ler ta'nınmı,Üsküdar'ınmı? Dığcr fotoğrafta Bir zamanların Asitanc'si, Dersaadet'i, za... Görünüşe bakılırsa ak sakallı "baba" dedik ya, bir başka kartpostalda, 1903 yılınConstantinopol'ü İstanbul... Adını altın harf bugün artık görülmeyen seyyarbalık satıcıgünümüzdekibirçokdclıkanlıyatozyutturada B udapeşte 'de inşa edi lmiş I darei M ahsu cak kıvamda. Elindeki gürgen Osmanlı solan var...Tezgâhınüzerindekilerebakılırsa, lerle tarihe yazdırmi!> bu kent de sırtındaki sa'nın KöprüBostancı, KöprüAdalar sekalkan o dönemin İstanbul yaşamında teztarihinoncaağırlığınadayanamayıpyıkılanpası, günümüz çelik kuvvet mensuplarının ferlerini yapan Neveser'ini bulduk. Fotoğgâhlarda satılan, herkesin alip yiyebildiği lardanbiri... modern kauçuk coplarına dört çeker... Hh, o balıklardan biri. Bundan daha normal ne ola raf, köprü önlcrindeiskeleyeyanaşırkençeGravür, eski fotoğraf ve kartpostallar bu zamanlarda da, İstanbul sokaklannda nc kilmiş. Ön tarafındaki insan kalabalığı arabilirki?Deniztemiz, kıyılartemiz...Marmabomba patlıyor, ne doğalgaz. Olsa olsa, aradeğişjmleri en küçük ayrıntılarına kadar sinda"simitçi,kahveci,gazozcular"görülra'nın, Boğaz'ın, hatta Haliç'in lebalepbada sırada ortaya çıkan birkaç saf hırsız, nagözlcrönüneserer. Yüzyılımızınbaş.larına mesede,Adavapurubu,"yandançarklı"... lıkladoluptaştığıyıllar... mus davasına kan döken bir iki talihsiz ait saranp solmuş kartpostallar, eski IstanBirbaşkakartpostalçıkıyorkarşımıza... "adem".. Yani, sizinanlayacağınızgenel olaGözümüz ikinci bir kartpostala takılıp kaburunnostaljikyas.amındangörüntüleri;bir rak "asay is berkcmal".. lıyor: Galata Köprüsü'nün Karaköy tarafın Ozerinde: "Marchand De Leblebi" yani zamanlarbukentteyas.ayaninsanları,dolaş"Leblebi Satıcısı" yazılı. Adam, elindeki te"Bir tutam" dedik.. Yoksa önümüzdeki dançckilmişbirfotoğrafı... 1875yılındahiztıklarıcaddcleri,alış,verişyaptıklanmağa/:arazisi ile, önündekı tablasından aldığı kavbirbirinden güzel kartpostalların bitcccği ları vc satıcılan a/ da olsa, gözlerimizin önü mete açılan, Ingilizlere yaptırılmi!» III. yok.. İstanbul'a aıt ilk kartpostallar 1895 yılında, Avusturya kökcnlı bir levanten olan öneeleriçerçevecilikleuğraş.mıs,,dahasonra da kartpostal editörlüğüne soyunmu!, Max Fruchtermann'la basjlıyor. Ondan sonra da Zellich, Bon Marchc, Rochat, Ludvvigsohn gibi editörlerin adları gelıyor. hskı kartpostallar üzerindckiaraş.tırmalarıylatanınmış, Türkiye'deki cn büyük kartpostal koleksiyoncularıarasındaycralanMertSandalcı'ya göre, yüzyıhmızın başlarında sekizdoku^ bin arasında İstanbul kartpostalı basılmış.! Bu eski kartpostallar arasında bazı ender olanları, bugün meraklı müşterilerin ve koleksiyonerlerindidikdidik,ısrarlaaradıklarıparçalar.Tabiıki,buenderparçalarbüyük ederlerle müştcri buluyor. Biz işin ticari yönünü bir tarafa bırakalım; tckrar solup sararmiij, bir tutam İstanbul 'a şöyle bir iç çekerek Ahmet Muhip Dıranas'ın dizelerinden biri; nianımsamayaçalış,alım: Saranp solmuş İstanbul Bir zamanların Asitane'si, Dersaadet'i, Constantinopol'ü İstanbul... Gravür, eski fotoğraflar ve kartpostallarla peşine düşüyoruz bu kez. Mevlevi dervişleri, balık satıcılan, köprü, İstanbul'un f>üvcnliği " .nuturdu. nargilenin dumanı... Çatkılı alnı, sırma saçlunylu Türk kadınu "Herşeydegişiyor.kalbimizbile, Ama vüzvıllurla be.sli bir$ehir Insanyaşamından daha da hızla Bunca çabuk nasıl vok olabilir? "