Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
25EK.İM 1998. SAYI 657 yir'e veya Sudan'a gittiğimde hep aynı sorunlarla karşılaşıyorum çiinkü irticayı destckleyensorunlarheryerdeaynı. tslam dininin yeniden yapılandırılması hakkında ne düşüııüyorsuııuz? Tüm dinlerdcki ilerıci hareketleri destekliyorum. Yeniden yapılandırmaya, dinde devrime ihtiyacımız var çünkü ancak bu şekilde ilerleyebiliriz. Dindar bir insan değilim. Ben tamamen dinin devlet işlerinden ayrılmasından, laiklikten yanayım. Din özel bir konudur. Herhangi birdinesahip olmak sizin özel hakkınız olmalıdır. Devletinkanunları ise tamamen laikolmalıdır. Tiirban hakkında ne diişünüyorsunuz? Ben türbana karşıyım. Kadının kapatılmasına da, çıplaklığa da karşıyım. Tüketici bir insan değilim. Makyaj yapmıyorum. Takı takmıyorum. Pratik ve işlevsel bir insanım. Zamanımı boşuna harcamam. Çıplaklık ve kapatılmak aynı şeydir. lkisi de kadının sadece vücuttan ibaret olduğunu gösterir. Kadın kapalı ya da çıplak olduğu sürece sadece bir seks objesidir... Din ideolojisi uğrunakapatılmak yadareklam ideolojisi uğruna soyulmak. lkisine de karşıyım. Mısırlı kadınların haklarının ihlal edildigi diger alanlar nelerdir? Işsizlik. tşçi sınıfı ve köylü kadın sefalet çekiyor. Öğrencilerzordurumda. Üniversiteden mezun olanlara iş yok. Diğer bir sorun evlilik kanunu. Mısır'dahâlapoligamigeçerlı On yıl unıylıı Itirkiye 'ye grlen Seddavi "değifmiş " diyor. ve kanunlar da bunu koruyor. Bırerkekdörtkezevlenebilir,kansınıistediHindistan'da Indra Gandhi baş yönetıciydı ği zaman boşayabilir. Böylc bir evlilik kanufakat Hint kadınlan kast sisteminin içerisinnunundeğişmesilazım. Fakat kadınlarsiyadeydiler. siolarakzayıfgörülüyorlarvesiyasiolarak Türkiye'yeilkgelişinizmi? organize değiller. Kadın haklannı koruyacak Bu ikinci gelişim. Ilk geldiğimde yıl siyasibirpartımizyok. Bi/imi^çi haklannı 1989'du. Kadın örgütleri, kadınların seçmc savunan sendikamiz var fakat kadınlar bu ve seçilme hakkını kazanmalannın 50. yılsendikadaçok az sayıda bulunuyorlar. Bi/iın dönümünükutluyorlardı.BirdebuseneAysiyasi gücümüz yok ve siyasi güç olmadan dınlık Dergisi'nindüzenlcdiği Batı ve Irtica hiçbir şey başarama/sın. Tabii ki kadın yökonferansına katılmak için geldim. 10 sene neticilerimiz var fakat bunlarsadecebirkaç iccrisindeheryerde olduğu gibiTürkiye'de örnekvedemutluazınlığısimgeler sadece. de çok şey değişmiş.^ BAŞKENT GUNLERİ Emekli büyükelçiler... MÜŞERREF HEKtMOĞLU uvarlar konuşsa neler anlatır kim | bilir! Hepsınin anıları var bu salonlarda. Anılar gümüşleniyor o akşam. Emeklilik süresı dolan büyükelçiler ıçin bir tören düzenleniyor. Ankara Palas salonunda. Bence güzel bir olay, çoktan unutulan bir gelenek yeniden yaşama gelıyor. Son yıllarda emekli olan 49 büyükelçi sevgiyle, saygıyla selamlanıyor. Başta Bakan Ismail Cem, Müsteşar Korkmaz Haktanır, Bakanlık ailesi de sevgiyle selarnlıyor, kucaklıyor ağabeyleri. Basında, kimi köşelerde çok ters eleştlriler oluyor. Dışişleri de acımasız blçlmde suçlanıyor. Ama dış politikayı iç polıtikanın uzantısı olarak görmeyenlerden, bireysel olaylan genelleştırmek eğıliminden kaynaklanıyor bu. Dışişlerinin önemi de, belli konularda çabası, katkısı da yadsınamaz. Bakanlık arşivleri de bu gerçeği kanrtlar bence. Bakan Cem, güzel bir konuşmayla seslendi emekli diplomatlara, hepslne gümüş şiltler sunuldu. Onca yılın emeğine, özverısıne, Türk dıplomatlığında bir altyapı oluşturmasına teşekkürü simgeliyor bu gümüşler. Elbet emeklıler de duygulandı, meslek dalında gümüşlenen saçlarına yaraşır bir ödül bu. Toren bir kokteylle uzadı sonra. Aslında sıcak bir aile toplantısı. Yalnız Yücel Erten 'in sahnelediği Mutlu Son "dan iki sahne... kuşaklar değışıyor. Bir de koşullar değişse degil mi? Oysa giderek güçleşiyor. Sistem çeteleşirken hiçbir görev kolay degil. Siyasal sahnede perde inıyor hızla. Oyuncuların soluğu da tükeniyor, yeni bir oyun sergilemeye güçleri yetmiyor artık. Belli bir yıpranmışlık var. Oysa tiyatro sahnesinde giderek güçlenenler, belleğimize yeni çizgilerie yerleşenler var. sabah uçtu. Dönüşünü merakla Eskimeyenler. Biri Müşfik Kenter, Kent bekliyorum. Bu tür haberler basında çok Oyunculan'nın sahnelediği az yer alıyor. Oysa Parıs yolculuğunun "Helen...Helen", başkentte yalnız dört gün güzel bir nedenı var. Bir yıl çalıştı, oynadı ama izi sürüyor. Ustaların uzun hazııiandı, Yaşar Kemal'in yapıtlarından soluğunu sergiliyor değerli oyuncumuz. bir derlemeyi Fransızca sahneliyor Bir de Şükran Güngör var, Yıldız Kenter Paris'te. Ünlü St. Louis Adası'ndaki St. için düzenlenen törende birkaç sözcükle Louis Tıyatrosu'nda, oyuncu da, güzel bir portre çizdi. öylesine bir portreyi yönetmen de Olcay Poyraz. özünü aşanlar çizer ancak. Her zaman yazarım. Sanatçıların önceliği "Mutlu Son" da konuşulan bir oyun var her yerde. Gümrük duvarlarını önce başkent çevrelennde. Değişik yorumlara, onlar aştı. Çağdaş düzeyini güzel tartışmalara yol açıyor. ABD'de, Şikago'da kanıtlıyor, güzel uğraşlar verıyor. Bir değil, ülkemizde yaşanır gibi benzerlikler, çalgıcı, bir şarkıcı, bir dansçı, bir oyuncu çağrışımlarla çok çarpıcı sahneleri var. ya da yönetmenle yaşama sevincimiz Çetin Tekindor, Bill Craker degil, yeşeriyor birden. Mutlu bir olay, halkımız ülkemizin gündemındekı çetecilerden, her da sevgiyle, umutla kucaklıyor onları. gün, her saat ekranda boy gösterenlerden Izleyenlerin sayısı tırmanıyor. biri gibi. Tiyatronun gizemi güzel yansıyor Oyunlara, opera, konser, bale gecelerine, sahneye, kim yazar, kim yönetıci, kim yeni açılan sergilere gidenler çoğalıyor. oyuncu belli değıl. Baştan sona güzel Güzellikleri izlemekten gerı kalmıyor birlıktelığı sergiliyor "Mutlu Son". halkımız. Selam sahnesi de zarif biçimde yansıtıyor Bu da bir uyarı degil mı? ^ bu bütünlüğü. Güzel ürünlerin ortak çabayla oluştuğunu vurgulayan bir selam sahnesi. Baştan sona herkes yüreğinı koyuyor, sevgiyle oynuyor. Brecht de güzel selamlanıyor. Ilk gece oyunu izleyenler arasında CHP Hatay Milletvekili Atilla Sav, eşi ve kızı da var. Tiyatrosever bir aile. Meclis'te, komlsyonda önemlı bir toplantı yoksa oyunlan izlemekten hiç geri kalmaz. Oyunla ilgili eleştiri ya da yorumları ilgiyle dinlerim her zaman. Ecevit'in erken, dahası Aralık'ta seçim önerisiyle ilgili sorulan da yakın bir geçmişin somut olaylarını anımsatarak yanıtladı o akşam. Ben de düşündüm, politikacıların belleği hayli hasta. Dün seçimi gündem dışına kaydıranlar da, bugün erken seçim öneriyor! Ancak bir de toplumun belleği var! Olcay Poyraz da ilk gecenin izleyicileri arasında. "Mutlu Son" oyununda arkadaşlarını görmek için Paris yolculugunu bir gün ertelemiş. Ertesi "Sıfır Noktasındaki Kadın"ın yazan Neval El Seddavi'ye göre dinde devrime ihtiyaç var. "Ben dinin devlet işlerinden aynlmasından yanayım" diyen Seddavi, türbanı ve çıplaklığı aynı potada değerlendiriyor: îkisi de kadını vücuttan ibaret olarak gösteriyor.