Katalog

CUMHURİYET DERGt BAŞKENT GUNLERİ Akrep'in çağnşımlan bahçıvan doğrusu, yeşeren sahneler tırmanıyor giderek, perde kapanıyor. Eşber Yağmurdereli de katılıyor oyuna. , erden başlamalı, kımlerden, hangı Arada bir bu tür oyunlara buyük gereksinim \ olaydan, ölümden, yaşamdan? Kiml var bence. Belli sorgulamalara da yol açıyor, ! dostlarım mavi boncuk veriyor bana, önyargıları aşıyor insan. llgınç bır rastlantı, bu yaşta bu hıza nasıl dayanıyorum, çantamda kapalı cezaevindeki bir şaşırıyor. Belki de hakları var. Ben de okurumdan gelen bir mektupla izledim bu şaşırıyorum kımı zaman. Itici gücüm oyunu. Akrep de bir mektup bence. sevgıden, dostluktan, güzellikleri yaşayarak, Karanhğın ötesindeki aydınlıktan yollanıyor. çirkinlikleri aşmak çabasından Emek ve yurek veren tüm sanatçıları kaynaklanıyor galiba. kutluyorum. Kim daha başarılı, yargılamak Başkentte soğuk ısırıyor, doğalgaza zam zor. Tüm oyuncular eş düzeyde, tiyatronun söylentileri de soğuk ürpertiler yapıyor ama bir hütün olduğunu güzel kanıtlıyor. sıcak olaylar da yaşanıyor. Cumhuriyet llk oyunlar sahnede Bayramının coşkusu gerilım yapar her zaman, sıcak bır dalga değıl mı tekleme, duraklama olur, yüreğımizde? Çankaya oyuncu üzülür ama salon Köşkü'ne ıkınci akşam hissetmez bunu. Bu kez gıttim ben, konuklar ızleyenlerin gerilimı ağır salonlara sığmıyor artık, basıyor bence. Çok kişi her kuşaktan, her çağrışımlarla izliyor çevreden kuyruklar Akrep'ı. oluşuyor, kimini Perde arasında Uluç kucaklıyor, kımıni öpüyor Gürkan ve Sadurt Aren Demireller. Kımıni de ile karşılaştık. Söz sevgılı ellerının ucuyla Bahri Savcı'ya geldi selamlıyor... Kımbilır kaç birden. Cezaevınde aynı kez geldim Çankaya koğuşta yattılar vaktiyle. Köşkü'ne. Inönü Kimi kalp krizı, kimı mide dönemınde değil ama kanaması geçırdi ama bir Bayar dönemınde. yaz yağmuru turu etkıledi 1960'tan sonra da onları. Orgeneral Gürsel, Tüm çabalara karşın Cevdet Sunay, Fahri Sudiş Savcı'nın umut Korutürk, Kenan Evren, ettiği sürprız Turgut özal'ın başkanlığı gerçekleşmedı. Bahri döneminde düzenlenen Hoca yaşama dönmedı, resmıkabullerden, devlet Eşber Yağmurdereli sonsuz uykusuna daldı. başkanları onuruna Bahri Hocasız bır dünya verılen yemeklerden düşünmek de kolay değıl ilginç anılarım var. Bir doğrusu, yerı boş gün yazarım belki. llgınç Kdlacak. Yüzyılın yarısına olur sanırım. Demireller yaklaşan bir dostluk yeni çizgiler eklıyor noktalanmıyor ama Çankaya anılanna. Iki yalnızlık bastınyor. Yaz günde üç bin kişi gelince, ören'e gidip selamlamak da bir yenilik Bahri Savcı'ya kavuşmak bence. Üç bin kişinin elini umudu soluyor, sıkıyor, kimiyle solmayan gerçekler de öpüşüyorlar. Çok ilginç var elbet. Bılımın aydınlığı öpüşme sahneleri var. solabılır mi? Konuşarak, Sıcak mı soğuk mu, içten tartışarak güzelleşen mi karar veremiyor insan. bırlıkteliğın gizemi öpüşmek de bır protokol solabılır mı? Erdem bir görevi oluyor giderek, kışının üretkenliği kimi komutanlar da solabilir mı? Kaç kitabı, uyguluyor. kaç yapıtı, kaç öğrencısi Çankaya Köşkü'nden var geride. Çabuk gel, sonra soluğu Kızılay'da, ören sensiz olmuyor, Ankara Sanat diyen bır seslenişin tınısı Tiyatrosu'nda aldım. hâlâ okşuyor kulağımı. O Akrep'ı izleyeceğim. RutkayAzn akşam saatlerinın, Salon dolu, çok kişi erdemini çok derinden üstüste oturuyor, ayakta hissettiğımiz söyleşllerin izliyor oyunu. Protokol mutluluğu da solamaz kalabalığı değil bu, AST bence. Mavı günlerde sahnesinde yeni bır oyun vakit buldukça soluğu izlemeye, Eşber yanında aldım, birlikteliği Yağmurdereli'yı uzatmak ıstedim. öte selamlamaya gelenlerle yandan ayrılığın, taşıyor salon. Benı fena vedalaşmanın huznünü çarptı Akrep! Sanırım tüm de duydum yüreğimde. izleyenleri. Akrep sokmuş Hüzün derınleşıyor ama gıbı bır acı, deprem türü bır gerçeği de belırtıyor. bir olay yaşadım. Kökenı sağlam bir kişi, Yüreğimde sızılar, yeşerten bir hoca, gö7ümde yaşlar ama soluğu kesılse de karanlığın ötesinde yanan solamaz değil mi? Kaç ışığı da görüyorum. Çok kuşak aydınlandı şıırsel sahneler, kalenin yolunda, ışığında, soğuğuna karşın yeşerdi, çıçeklendi, kaç , sevgının, dostluğun bahar oluştu ektiği sıcaklığı, onurlu bir tohumlarla. Onlar dırenişin umudu da var, boyverirken Bahri Savcı solmuyor, yeşertıyor. solabilir mi? ^ Bahri Savcı Rutkay Aziz de iyi bir MÜŞERREF HEKİMOĞLU Fahişenin kod adı: Güneş . . . PERVİN METtN S orulan yanıtlarken zorlanıyor. Belli ki tedirgin. Sanki her an kalkıp gidecek. Yüzündeki bu tedirginlik bütün bedenini esir alıyor. Vücudu o kadar çok titriyor ki, ayağındaki gümüşhalhal bıle sallanıyor: "Hayat kadmlığına başladığımda, 1718 yaşının verdiği avarelikle yaptığım iş beni etkilememiş.ti.Sonralanyıpranmayabaşladığınıın farkına vardım. Zamanla birmeslek olarakbenimsedim." Böylebajlıyoranlatmayaişte... "Aileiçikavgalaravebabamınbaskılarına dayanamamıştım. Özgürlüğüme kavuşmak hayaliyleevdenkaçtım. Ama sonra..." Sonrasını düşünmemiş Güneij. Bu onun takma adı. Sonra da daha ne olup bittiğinin farkına bıle varamadan kendini genelevde çalışırkenbulmuş. Henüz 17'sindeymiş cvden kaçtığında. Şimdiise,otuzbirinde. Veyak^aijiksekizyıl hayatkadınlığıyapmış.yaniseksişçiliği.tki buçuk yıl var ki çalışmıyor. Her çocuk gibi ona da sormuşlar, "Büyüyünce ne olacaksın?" Verdiği yanıt "hostes"... "Istanbul'a Ankara'dan geldim ve farklı ortamlara girdim. Ne param, ne de kalacak yerim vardı. Girdiğim is.lerde erkeklerin tacizlerine uğradım. Paramın olmayışı beni hayat kadınlığı yapmay a itti." "lçeri" diye tanımladığı genelevde çalışmadan önce serbest çalışmı$. Genclevin dışında hayat kadınlığı yapmanın tehhkelerinden söz ederken y iizünü buruşturuyor: "Arabasınabindiğimizadaınınbuinereyegötürdüğünübilmiyoruz. Paranınkarşılığı olarak daha u/;un süre birlikte olmak vc vücudumuzu yıpratmak istiyorlar. ünlarla bir iki saat bile birlikte olsam, bana uzun bir süre gibi gelirdi. Özel hayatıma ilişkin soru