03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

9KASIM1997. SAYI607 çağnştırıyor. Sigaraya gönül verenler, ona adeta tapanlar Internet ağlannda giderek çoğalıyorlar; bilgisayarekranları sigara içen insanların, hafif cinsellik dc yüklü, görüntüleriyledoluptaşıyor. Sigarasınıustalıklatüttüren, burun delikleri, ağız ve parmaklardan oluşan kadın görüntüleriyle cinsel açıdan uyanlanbuinsanlariçin,sigaranınyakıldığı anerotizmindedoruknoktasısayılıyor. HillaryClinton,filmlerindckisigaralısahnclerin anababa ve eğitmenlerin tüm çabalannı etkisiz kıldığını ya da gençlerde ters bir tepki yarattığını ileri sürüyor. Ancak, filmlcrdeki bu tutumun sigara konusunda uygulanan baskı veyasaklamayabirtepki olduğu olasılığımaklınabilegetirmiyor. Oysaki, sigara içmeye bir suç y a da ahlaksızlıkmış gibi yaklaşmak, insanlarınsaltbuyaklaşımabir tepki olarak inadına sigara icmelerine neden oluyor. Sigaranın zararları konusunda atıp tutulan öğütlerin sayısı çoğaldıkça, sigara da, yasaklı olan her şey gibi, insanları giderek çekim alanı içine alıyor. Sigaranın televizyonda ele alınişı ile sincmada işlenişi arasında dağlar kadar fark var. Sigara içmck, günümüz televizyonlarında (sinemada bu imgeye beş kat daha sı k rastlanıyor) bir yol dan çıkmışlık, sapkınlık ve düşkünlük simgesi olarak kullanılıyor, Sigara üreten şirketlertelevizyonekranlannabireröcügibiyansıtılıyor. Artık "Sigara içmemelisin"kuralı neredeyse On Emir ile birlikte anılıyor. Son günlerde Amerıkan televizyonlarda boy göstcren hükümet yetkilileri sigara şirketlerine canak tutmayı şeytanla işbirliği yapmakla bir tutuyorlar. Oysa, insanın yalnızcabaşısıkıştığındaşeytanauyduğuherkesçe biliniyor. Amerikan hükümeti, tıpkı geçenyüzyılınsonlarında olduğu gibi, "Sigara şeytanınürettiğipislik bir şeydir,"diye bas basbagırıyor. Oldumolası birkahramanlık simgesi olan sigara, doksanlı yıllarda nefret ve acımasızlığın birgöstergcsi durumuna geldi. Filmlerinçoğunda sigara dumanı, insanın içindcki kötülükleri yansıtan bir araç olarak kullanıldı. Kuşkusuz, televizyonda sigaranın kötü ve aşağıl ık bir şeymiş gibi ele ahnmadığı birdöncm de yaşandı. 50'li, 60'h yıllann televizyon dizilerini bugün izlediğimizde bir hekinıin hastasına sigara ikram ettiğini görmek insana şimdi bile son derece şaşırtıcı geliyor. Ne var ki, burada sigara sevecen bir ilgi, neşe ve baskalarının duygularma ortak olmak anlamınageliyordu. O dönemin sigara reklamlarında sürekli olarak hekimlerin görüş vc onamlannın alındığı unutulmamalı. O günlerde Philip Morris sigarası önde gelen kulakburunboğaz uzmanlan tarafından önerilen bir markaydı. Şimdi aradan otuz kırk yıl gcçti. Televizyondaki sinema ve sigara konulu bir tartışma programmda sunucu "My Friend's Wedding" filmini savunmaya çalışırken "Julia Roberts'infilmkahramanıerkeğielinegeçiremediğini, sonunda sağhklı ve ahlaklı kızın kazandığını" belirtiyor, "Bu oldum olası bilincn biröykü. Kötü kıza hep kanimız ısınır; kötü kızlar ise sigara içerler," diyordu. Ne yazık ki, bizleri yönetenler gençlerimi zinherokuduklarınasafçainandıklarınıve kendilerinden istenildiği biçimde davranacaklarını sanıyorlar. Bu tür varsayımlar sonuçta,nedenliiyiniyetliolsalardainsanlan uzaktutulmasıamaçlananşeye daha da çok çeken, günümüz sansür ve yasaklarını doğuruyor. Şurası kesin ki, gençlerimizin öğüttcn çok, kendilcrini sigaranın zararları konusunda aydınlatacak bilgiyc gereksinimleri var. Bilgi yerine sansürle karşılaşan gençler giderek kendilerinden saklı tutulan şeye daha fazla ilgi duymayabaşlıyorlar.^ The Guardian 'dan çeviren: RİTA VRGAN 15 Olay yaratacak bir filmin senaryosu nasıl kaleme alınır? "Trainspotting" filminin yaratıcısı John Hodge anlatıyor. "En iyi senaryo yönlendirici olmayandır. Elden geldiğince kısa ve öz olmalıdır. Senaryocuya bırkaç ogııt... 1 • ı •• w •• A S enaryo yazmakgaripbiriştir. Senaryo yazarına bu işin roman yazmak gibi bir şey olup olmadığı sık sik sorulur. Senaryo yaznıak, roman yazmaktan çok farklı bir şey. "Shallovv Gravc"den "Trainspotting" ve son f ilmimiz "A Li fe Less Ordinary"ye uzanan sürcç boyunca, yapımcı Andrevv Mcdonald, yönctmenDannyBoylevebenbirekipolarakhep birlikte çalıştık. Birkaç ay önce Andrevv ortaya bir fikir atarak benden "A Lifc..." senaryosundan yola çıkarak bir roman yazmamı istedi.Buromanlaköşeyidönebileceğimizi düşünmüşolmalıydı. Kabulertim. Senaryo yazmanınnedenli farklı olduğunu, roman yazmaya koyulduğumda kavramaya başladım. Senaryo yazmak yıllardır uğraştığım bir iş olduğundan, yaptığım tek şey boşluklan doldurmak ve ikinci derecede önem taşıyan karakterlerin yaşamlannı araştırmaktı.Butürbiraraştırma,filmdebirkez görünüp yok olan kişilikleri bile ayrıntılı bir biçimde inceleme olanağı tanıdığından, benim için harika bir şeydi. tlle de bir benzetme yapmak gerekiyorsa, roman yazmak bence daha çok yönetmenlikle bağdaştınlabilir. Sahnede ne zaman boy göstereceğinize, bakışlannızı kimin gözlerine dikeceğinize, ne zaman farklı birbakışaçısınageçeceğinize karar vermek zorundasınız. Oysa ki, senaryo yazarken bu tür aynntılar üzerinde durulmaz. En iyi senaryo, yönlendirici olmayandır. Yönetmen, oyuncu vc kameramana ne yapması gerektiğini belirtmez. Senaryo olan biteni ve söylenenleri çıplakbir biçimde yansıtır. Bunedenle, elden geldiğince kısa ve öz olmalıdır. Senaryo kavramının tam birtanımını yapmak son derecc güç olduğundan, insanlar bu konu ile ilgili çeşitli benzetmeler yapmakla yetinmişlerdir. Bunlardan en hoşuma gideni, senaryo yazmayı eşyaların bir odada odaya taşınmasınabenzetebilir. Birşeylerin yerini, yazboz tahtası gibi, sürekli değiştirirsiniz. Sonra birileri girip, "Hayır, cskisi daha iyiydı," deyince, yeni baştan değiştirmeye koyulursunuz. Eşyanın yerini değiştirmeeğretilemesi, Irvine NVelsh'in "Trainspotting'Mnden yaptığım uyarlamaya çok uygun düşen bir benzetme ama özgün bir senaryodan söz edildiğinde, bu eğretilemegeçerliliğini yitiri yor. O zaman eşyanın ycrini değiştirmeye başlamadan, önce eşyayı oluşturmanız gerekiyor. Peki,bu eşyanın malzemesininereden bulacaksınız? Bence, gündelik yaşam bunun için ender bulunur bir kaynak. örneğin, bir gün bir berber dükkânının önünde dururken, işledikleri önenısiz suçlardan ötürü mahkemeye çıkan üç adamın çıkageldiğini anımsıyorum. tçlerindcnbirininolaydanbaşıbelada olduğu konuşulanlardan apaçık ortadaydı. " 0 a..cığın birilerinin a..nakoyacağı bel1 iy di," dediklerini duydum. Bu dizey i mutlakabirfilmdekullanmalıyımdiyeakhmdan gcçirdim. Sonunda "Trainspotting"in biryerindebusözcüklercukoturdu. Senaryo yazarı olarak, elinizdc olmadan başkalarının yaşamlannı malzeme olarak kullanırsınız. Filındeki konuşmalann şiirscl birderinlik taşıması düşünülemez. Dili anlamlı, ancak farkl ı bir bağlamda anlamsız olabi lecek bir biçimde kullanmayı amaçlıyorum. lki yıllık bir aradan sonra yeniden hekimliğe dönmem, gerçek yaşamla iç içe olma gereğinden kaynaklanıyordu. Bu bir bakıma Trainspotting sirkinden bir süre uzaklaşmak için alınmış bir karardı. Senaryo yazarının zaman zaman farklı şeylerle uğraşması iyi bir şeydir. Bir odada oturup bir şeyler yazmak hoşolabilir,ama bupek sağhklı birşey değildir. Dünyayüzüneçıkıpinsanlarlakonuşmak son derece önemlidir. Bir de, yapmayı düşündüklerinizle para kazanmak ve insanlarınbeklentilerineyanıt vermek ara smdabirdengekurmanızgerekir. iyi birfilm buikisininbirkanşımıdır. "TheGrifters"vc "Chinatovvn" bunu başarmıştı. Senaryo yazarı olma konusunda asla büyüktasanlarımolmadı.Ünivcrsiteyıllarımda okul gazetesine yazılar yazdım. Bir kcz de birmüzikal için senaryo yazdım. Ancak bu müzikaldeki parçalarla hiçbir ilgim yoktu. Daha sonra film scnaryoları bulmak amacıyla kitapçıları dolaştım. Böylece senaryoyazarlığınailkadımımıatmış oldum. lşe koyulmak şimdi bile belli bir ustalığı gerektiriyor. Bir sürc hiçbir şey yapmadan, yalnızca düşünüyorum. Ardından günde bir ikisaatnotlaralıyorum. Sonunda filminçatısını oluşturmaya ve senaryoyu kaleme almayabaşlıyorum. Filmin çatısınıoluşturur oluşturmaz, farklı sahnelerdeki boşluklan doldurmaya koyuluyorum. Bu iş, tıpkı normal bir iş günügibi, sabah dokuzdan akşam beşedeksürebiliyor. Olaylarzincirinitasarladıktan sonra, işin cn kolay bölümü olan, konuşmalann yazılmasına geçiliyor. Ancak bu aşamaya gcçmcden önce, cldeki verilerden güzel bir öykü yaratmak için günlerce düs. ünmek gerekiyor. Ardından sürekli düzeltmeler, kırpmalar ve eklemeler döncmi başlıyor. "Shallow Grave"in senaryosuna baktığımda, özgün senaryodan arda kalan yalnızca bir sahne olduğunu görüyorum. Senaryo yazarken insanın kendi çıkarlan doğrultusundadüşünmemesieldedeğil. Şiddetnedenliyoğunkullanılırsa, insanlar üzcrindekietkisiodenliazolur. Filmlerde silah, insanları belli sahnelerde geçcn olaylann içine ya da dışına çekmeye yarayan bir araçtır. Sinemanın ilk örneklerinde bile silahayervcrilmişti.Dramınbaslangıcından buyanaşiddet,belli birkişilikyadayazgıya karşı yaptırımaracı olarak kullanılagelmiştir. Drama yalnızca gündelik olayları konu almaklakalmayıp, yaşamımıza son veren ya da doruğuna ulaştıran uç noktalardaki olayları da ele alır. "Trainspotting"in dehşet vericiamaizlenilebilirolmasınıistedim. Senaryo yazımı öğretilmesi olanaksızbir iştir. RaymondChandler,"Birsonraki adımdane yapacağınızı bilmiyorsanız, o boşluğu kapıdabelirenelisilahlıbiradamlakapatın," derken, belki de haklı bir noktaya parmak basıyordu. öyküyü nasıl geliştireceğiniz konusunda hiçbir fıkriniz yoksa, o zaman porno bir fotoğrafın ortadan yok olmasını sağlamakyeterli. Silahlı adamla yok olan fotoğrafı birleştirdiniz mi, işte size bir film.^ "Trainspotting"filminden... John Hodge, "Günlük yaşam senaryo için mükemmel bir kaynak" diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle