24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

)KASIM 1997. SAYI 610 ıral, kurul üyelerinin onayla' Ö$Y(ÎYlCİl(ZY(î ° kları projeden kendilerinin enfaat sağlamalannı, ya da (iivnyum ki' ojesahibineçıkarsağlamalanJ ' önlemekiçinkonmuş. Bune « • *• ] L " / :nle kurul Üyesi kendi projesine J " * " » ' * r * t / t UZ(£l ıkamaz denmiş. Huber Köşi'nde ise bu projeyi kurulda ıaylayarakCumhurbas,kanı'na ıksızkazançdasağlamışfalan tüŞiyatl blY :ğiliz. Evet, mahkeme bu gekçeyi zatcn uygun görmeyerek :ni yeniden kurul üyesi yaptı. ıni, bakanlığın görevden alma lemini iptal etti. Ama, yeni ültür Bakanı da bu işlemi yenimyaparken, diyormuşki Afife ıtur kendi projesini, kızının uıutrnun, ojesini inceliyor. Aslındatam rsi, ben denetliyorum ve yön . 7 .. t t . ^> •• bir anlamda öyle. Halbukibuyapıadasıiçindeönce korunmasıgereklidokuyuvebinaları saptamak, sonra bunlarla birliktegerikalanboşluklaranasılılhirvenieVlentiWtasarlanahibir yeni eklentilertasarlanabiS leceğini araştırmak, hem öğrenciye çok daha fazla sey öğretir, hem de mimarlık alanındaki kültür mirasıyla daha yakın olmasını sağlardı.. Bu snyleşiyi öğrencileriniz herhalde keyifle okuyacaklar, dilcrseniz son sözünüzü onlara söyleyin. On lara hemen her dersyılı başlarken, ilk derste söylediklerimi tekraretmek isterim. öğrencilere diyorum ki; siz Istanbul'da mimarlık okutan bir okula geldiniz. Mimarlık, özel ayrıcalıklartaşıyan birmeslektir. Ama, bunu Istanbul'da okumak daha özel bir ayrıcalıktır. Tıpki Roma'da,yada Venedik'te okumak gibi. Ama, New York'ta mimarlık okumak gibi deği 1. New York'taki bir öğrenci, sizin bu ayrıcalığınıza sahip değil. Lütfen, hangi kentte ve hangi binada mimarlık eğitiminize başladığınızın bilincinde olun... Yani, Taşkışla'da. Sahi, siz birkaç öğretim üyesiyle birlikte, 1980'lerdeTaşkışla'nınotel evet BAŞKENT GUNLERİ Sokağın sesi MtŞKRREF HEKİMOĞLU I I ngiltere'nin sosyalist başbakanına • ülkemizde de hayranlık duyuyor kadınlar. « Ancak Körfez krizinde düş kırıklığına uğradılar. Bartş yolunda bir girişimden uzak kaldı Tony Blair. Savaşa sıcak baktı, diye eleştiriliyor. Soğuk bakması beklenebilir miydi acaba? Sanınm hayırl Tony Blair'in kadın bakanı Joan Ruddock da ülkemizdeydi kriz günlerinde. Avrupa Konseyi 4. Kadın Bakanları Konferansı nedeniyle Istanbul'a gelen yirmi dört kadın bakandan biri. Konferansın ikinci başkanı. Körfez krizinin ülkemizde yarattığı kaygıları, tepkileri de yakından görmüş olacak. Konferansın kimi üyelerı ilk kez geliyor ülkemize. Neler düşündüler kimbilir? Başbakan Mesut Yılmaz'ın konuşmasını nasıl yorumladılar? Kimi zaman biz de belli bir yorum yapamıyoruz değil mi? Konferans başkanı Işılay Saygın politikada uzun yılların birikimini iyi sergiledi bu toplantıda. Çok konuşmayan, iyi dinleyen, öneriye açık bir başkan. Evsahipliği de başarılı. Topkapı Sarayı'ndan sonra Yerebatan'ı gezmekten çok hoşlandı konuklar. Mutlu kadınlardan biri Profesör Nermin Abadan Unat Istanbul konferansında. Avrupa Konseyi Kadınlar Komitesi'nin çok eski ve başarılı bir üyesi olarak tohumların yeşerdiğini hissediyordu. Geride ilginç savaşlar var, Soldan sağa: Agnes Andersen, Joan Ruddock, Prof. Dr. Nermin ama bir Cumhuriyet kızı olarak kadın erkek Abadan Unat (üstte). Sazan Eroğlu, Prof. Dr. Necla Arat, Işılay eşitliğiyle ılgili savaşın Saygın, Prof. Dr. Nermin Abadan Unat (alttu). kurumlaşmasını yaşıyor. Konferansa sunulan raporlar da eşitlik savaşı doğrultusunda. Biri Profesör Feride Acar'ın raporu, "Kadın Erkek Eşitliği ve Demokrasi". öteki de Isveç'in raporu, "Kadın Erkek Eşitliği ve Erkekler". Raporun kimi bölümleri belli politikacıların portresini çizer gibi. O portrelerin çizgileri daha da derinleşti son günlerde. Başkent partilerinde de ilginç yorumlar. Cumhurbaşkanı Demirel'in sözleri birden, biraz konuştuk, özgüvenini güzel de belli tartışmalara yol açıyor. Sokak koruyor doğrusu. Önca olaya karşın geleceğe güvenle bakıyor, tek başına geliyor gündeme. Değişik çağnşımlaria ben iktidara gelmekten söz edlyor. Anadolu de Ismet Paşa'yı anımsıyorum, yıllarca illerindeki gezilerini de seçim kampanyasına önce Metin Toker damat geliyor Pembe hazırlık, diye niteliyor. Politika ilginç bir olay, Köşk'e, Akis Dergisi'nin başyazan. Inönü kısa sürede nasıl değişiyor insanlar, Tansu "benim sokağa açılan pencerem", diyor Çiller'in yakın çevresinde olmaya çaba ondan sözederken. Sokağı görmek, gösteren kimi kişilerin arka salonlara dinlemek de önemli, sokağa karşın politika kaçması çok hoştu. Her neyse. Korkut üretmek de... Bana hayli ters geliyor özal, kardeşi Yusırf özal ile işbirliğinden Demirel'in sözleri. Nitekim o da yanlış mutlu görünüyor, büyük umutla bakıyor anlaşıldığını söyledi sonunda. geleceğe. Bırleşen partinin yeni atılımlar TODAlE'nin düzenlediği "Kadınlar ve yapacağını söylüyor. Gelecek" konferansı da güzel yankılar yaptı Çankaya tepesindeki elçievinin değişmeyen başkentimizde. Konuşmacılar açısından da, protokolü hayli eleştirildi vaktiyle, yeni konular açısından da. Ne güzel kadınlarımız büyukelçı çevreyi genişletmek eğiliminde var, güzel bir birikimi, değişik dallarda güzel görünüyor. Bence olumlu bir gelişme, bir tırmanışı sergiliyor. O konferans büyükelçi ve eşinin Türkçe öğrenmesi de bir günlerinde parlamento kürsüsünde de CHP gösterge buna. Değişik kesimlerin ABD'ye Içel Milletvekili Oya Araslı'yı dinledim bir bakışını, ülkemiz ve dünyamız açısından aralık. Ayseli Göksoy'a sataşanlara tepkisi içerdiği önemi, kuşku ve kaygıları bir ders gibi. Gürültüden, gösteriden uzak, öğrenmek, kısaca nabız atışını sağlıklı sade sözlerle yürekli ve düzeyli. değerlendirmek için geniş açılı bir diyalog Kim ne derse desin ufukta seçim var. Nüfus gerekiyor. sayımı sonuçlanınca sandık yolu açılacak Çünkü yaşayarak biliyoruz, sağlıksız ülkemizde, sokağın sesi böyle! Hükümet ılişkilerin faturası hayli acı oluyor.^ üçgenınde ayaklar sallanıyor, gül bahçesinden söz eden ortaklar darboğazların sorumluluğunu birbirine atıyor. ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi de çok ilginç bir dönemde başlıyor görevine. Sayın Mark Parlsse ve eşini NTV ekranında Murat Yetkin'in Pasaport programında gördüm önce, sonra da elçievindeki tanışma partisinde. Kankoca Türkçe konuşarak selamlıyor konukları. Başkan Cllnton'un seçkin bir danışmanı Mr. Parisse, Ankara Büyükelçiliği'ne yeni görevler üstlenerek başlıyor. Güven mektubunu vermeden önemli toplantılara katıldı. Konuklara seslenirken ekonomik ışbırlığınden, ortak çıkarlardan söz etmesi de ilgiyle izlendi. Oteki partilerin başkanlarını göremedim ama DP Başkanı Korkut özal ve DYP Başkanı Tansu Çiller de konuklar arasında. Yakasında güzel iğneler parlayan siyah tayyörü, siyah çorap ve iskarpinleriyle çok şık bir başkan. ABD Büyükelçisi ve eşini selamladıktan sonra kalabalığa karıştı. Nahit Menteşe, Ali Şevki Erek ve öteki partililer de arkasında. Beni görünce gülümsedi Evet. Bunu Bakaıfdan ben ; duydum ve kastettiği projen Cumhurbaşkanlığı'nın uber Köşkü olduğunu kendi Rottlü dü ne söyleyince de doğrusu bu /rıntıyı pek bilnıcdiği kanısı VdYlüdİk 't€ mdeuyandı. İtalyanlariscsi ndıriyorum... dühü OZel blY herhalde baştacı etmişler okumak gibi. Ben, Prof. Nur Alkış ve Ayşe kyıl, projelcri yüklendik ve ılktık ltalya'yagittik. Tabi Italınlar çok farklı. Torino ve Flonsa üniversitelerinde sergilc •• ^ . . . OgYeitCl SlZltl k,anlattık...nekadarmeraklı ayYlCttllglYllZa rvenekadarilgililerbirgörsezlVenedik'tenikihoca, sadece Sühİp değİl. iprojeyiincelemekvebizidinmek için günübirlik gelmiş ve akşam geri inmüşlerdi.Çokduygulandık.Uenayrıea tanbul 'dak i oryantal izm üzerine de ik i kon:ransverdim. Afife Hanım. Bu söyleşiyi sizin eğitimci ınını/la tamanılamakistiyorıım.Bi/.de ıımarlık eğitiminin, koruma konusuna îterince önem vcrmediği yönünde bir eştiriyi korumacılar yöncltiyorlar. Çokhaklısınız.Öğretimkadrolarındabile arumacıeğilimçokfazladeğil.Örneğinbir iplomaprojesininjürisindeydim.Öğrenci; verilen konu, Beyoğlu gibi tarihi bir bölsde, biryapı adasının tümüyle ortadan kalırılması veyerine yeni birmodern uygulalayapılmasıydı. Benbunakarsjiçıkınca.caım bu bir senaryo dediler. livet senaryoydu ma insanlann belleklerine bu tür tarihi bir ent parçasının tümüyle ortadan kaldınlabi:ceğini varsayma, bunu kabul etme gibi bir ikri sokuyordu. Yani, bir tür ahlaksız teklif gibi bir şey. yapılması girişimlerine karşı çıkmışvehattabunuönlemiştiniz... Evet 5 kişiydik. Bütün ünivcrsite aslında otcl girişiminekarşıydı ama mücadelede 5 kişi kaldık, çünkü inanmıyorlardı bu işi başaracağımıza. Düşünün ki döneminCumhurbaşkanıÖzalbile gelmiş, binanın üzerine otel inşaatı tabelasını kendisi çakmıştı. Döncmin Belediye Başkanı Dalan da hertürlü izni vermİ!}, projeleri onaylamıştı. Sonuçta davayı biz kazandık. Taşkışlayı'daotel yapmaya niyetlenen ve tahsisi alan Selim Edes ise iflas etti, yurtdışına gitti. Demek ki mücadele etmeseydik, şimdi tarihi binakimbilirnehaldeolacaktı?.. Habitat da orada yapılamayacaktı. Evet. Galiba daha o yıllarda da Habitat'a hizmet etmiş olduk. Ama, daha önemlisi Taşkışla'nın tarihi birbilimvekültüryuvası olarak iTÜ'dekalmasıdır... Bence öğrenciler, sadece tstanbul'da ve laşkışla'da mimarlık okuduklarının değil, bu binanın rant kültiirünün elinden nasılkurtarıldığınında bilincinde olmalılar. Sizi kutluyor ve teşekkür ediyoruz.^ YAronco'nun Beşiktaş'takiŞeyh Zafir Tiirbesi Prof. Batur'un ilk KÖz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle