Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30KASIM 1997. SAYI 610 13 geçmcsine karşın yeniden çoğaltıhp pıyasayasürülüyor. "Muhabbet"sensımüzikdünyasındabirkaçünlüsanatçınınbirarayagelerck ortak çalışma yapma geleneğini başlattı. Ancak en önemli işlevi, sınırli bir dinley ici tarafındanbilinenMusaEroğlu'nugenişkitlelerc tanıtması oldu. öncelikle Alevılenn keşfetmesıne yaradı. O gündcn sonra da Musa Eroğlu'nun kaderi ycnidcn çizildi. Doğup büyüdüğü yörenin sınif lannı aşıp Tahtacılar'dan F.rzincan'a, Sivas'tan Malatya'ya, Maraş'tan Urfa'nın Kısas Köyü'ne kadar uzanan genış bir coğrafy adan derlediği Alevi deyiş ve semahlannı hammadde halinde alıpkuyumcutitizliğiyleişledikçeünüTürkiyc sınırlannı aşıp Avrupalara kadar gitti. Ama O, "Bcn ilk kez Muhabbet kasetlerinde deyiş okumadım ki.." diyerek şaşkınlığımıza şaşıyor. Meğer ılk okuduğu 45'lik plaktaHatayi'ninbırdeyişnmiş. "îlkçıkışım deyiştir benim. Sene 1964. Pır Sultan'dan,Hatayi'dendeyişlerokudum. Amao zaman pazan yoktu bu tiiriin. Birgün gerçek sahibinibulacağınıbiliyordumvebulduda. Ekmek kavgam nedeniyle bu işlere ara verip solistlcrc eşlik ettiğiın günlerde de bunun hayalinı kuruyordum. Birgün budeyişlen,nefesleri dinleyenler çıkacak diye umutlanıyordum. Umutlanm boşa gitmedi. Bugün deyiş okuyan yüzü aşkın sanatçı var." SononyılınıyoŞun sahne çalışmalanyla geçirdı Musa Froğlu. Daha önce başka sanatçılartarafındanseslendirilengeleneksel ya da bir ozana ait eseri o söyleyınce bir anda dillercdüşüyordu. Hemenherkaseti birMusa Eroğlu klasiği olmaya başladı. Bilinen ama daha önce plakçılann deyimiyle "patlamayan"eserosöyleyincepatlıyordu. Değlşen dlnleylci proflll Alcvi gecelerindenbaşlayarak sosyetenin uğrak yerlcri barlara kadar uzanan sahne yaşamında yine de beste ve derleme çalışmalarına zaman bulabılıyor. Birkaçyılöncesine kadar sahne fiyatı nedeniyle "Piyasayı dü. şürmek"le suçlanan sanatçı, şimdilerde ise "piyasayı yükseltmek "lesuçlanıyor. Ehartıkdevironundcvriydi.Geçmiştekimeşakkat, çilelerçok gerilerde kalmıştı. Şöhretten sonra dinley ici profili de değıştı Eroğlu ustanın. lstanbul 'daki ünlü barlar onu sahneye çıkartmak için sıraya girmiş durumda. Tek geceliğine sahneye çıkmasi için yapılan ısrarlı teklifler sonucunda geçen yıl birkaç barda söyleyen Eroğlu, geçtiğimiz günlerde Patika Bar'da bir geceliğine hayranlarının karşısına çıktı. Patika Bar'da izlemeye gelenlerin ilk dikkatini çeken farklı kesimlerden gelen müşteriprofıliydi. Biryandayaşları30'un altında olan Musa Eroğlu'nu "Halil Ibrahim" ve "Mihriban" türküleriyletanıyantipikbarmüşterileri.öteyandakentinvaroşlarından gclen kadınlı erkekli orta yaşın üzennde "kızılbaş" taifesi. Musa Eroğlu, günün moda türkülerini seslendirdiğinde fötr şapkah, sırma bıyıklı Alevı dedeleri ilc yanlarında başörtülü eşlerinin birdenbire asılan suratlan, Hatay i ya da Pir Sultan'dan dua ve nefesler okuyuncaderhal toparlanıp işaret parmaklannı dudaklarına götürerek niyaz olan Alevilerin yüzlerinde güller açıyordu. Bozlaklar, Alcvi deyişleri ve Musa Eroğlu'nun halk müziği klasiklerini seslcndirmesi sırasında da "Halil tbrahim" dinlemeye gelen masalardan yükselen "amaaan" sesleri yükseliyordu. Ama yıne de farklı sosyal gruplardan ve statülerden gelen bu iki kesimi memnun etmesini bildi. Rezervasyon yaptırmadan gelenler ay akta duracak yer bulmaktabilegüçlükçektiler. Bu yoğun trafik arasında sanatçı dostlannın albiimlerinde yönetmenlik yapma işini de aksarmıyor. Barda sahneye çıktığı gecenin ertesinde hemen stüdyoy a girerek ünlü sanatçı Sabahat Akkiraz'ın kasetinde hem bağlamasını konuşturmuş hem de yönetmenliğini üstlenmişti. Akşama doğru da üç ülkede sekiz konser vermek üzere Avrupa'ya uçuyordu. ifoğfu Bu yoğun çalışma temposuna bir de söyleşi sığdırdı. Çalıştığı Duygu Mü7ik'te buluştuğumuz sanatçı, virüsün ailesinden bulaştığını anlatarak başladı yaşamöyküsüne: "Aılcm 1870'lcrde Malatya'dançeltik tarlalarında çahşmak amacıyla Mersin'in Mut ilçesine gelip yerleşmişler. Alcvi kökenli oldukları için bölgedc sıkışıp kalmışlar. Bizim köy, Tahtacı Alevılerinden oluşuyor. Doğal olarak bağlama çalmakhayli yaygın. Ağaç işleriyle uğraşan Türkmenlere Tahtacı denıyor. Hem ıyi bağlama çalıyor hem deyapabıliyorYavuz Top, Musa Eroğlu, Sivas'ta Madımak katliamında yitirdiğimiz Muhlis Akarsu (sağda) lar. Babam ve amcalarım bağlama ve ••