Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OKASIM 1997 SAYI 610 Bu insanları kahramanlaştırmanın ardına ise uzmanlaragöre insan ve insanın kendi eğerinı tartma zorluğu yatıyor. Yine uzıanlara göre kahramanlar enflasyonunun cdeni, insanın yaralanmıjjdcğerduygusuu sarmak adına reddetme ve ıdealize ctme ıbiuçkavramlararasındanafilemekikdouması... Sanayı toplumunda da bu olgu narıst kahramanlar şeklindeortayaçıkıyor. ci olasılık. Çünkü yeni gelişmeler birey için daha şimdiden zorluklarını gösteriyor. Kişi kendini sistemleşememiş değerlerkargaşasındagüvencesiz,zayıfveyalnızhissediyor. Seçtiği kahramanlar incelendığındegörülen olumsuzluklar bir bakıma onun kendini yansıtması... I liyerarşinin sona ermesi en azından eşitlikli gruplaşmanın da henüz inşa edilemediğibu geçiş sürecindegelenekselstatü ve kariyer edinmenin (özel ya da ış alanında) yollannı tıkamaklakalmayıp bireye tüm bu alanlarda daha fazla şahsi sorumluluk yüklüyor. Artık bölüşümve paylaşımilkesine güvencmeyen birey, asl ında çok arzu cttiğı özgürlüğünün bir stres yumağı gibi kendini sarmaladığını düşünüyor. Geleceğin kendine yükleyeceği görevi tek başına almaktan korkuyor ve cesareti yok. Bu nedenle tutuk ve adım atmaktan korkuyor. Vc bu nedenle ileriyegitmektensehattabelirlıbirçabagöstererek yerinde saymayı denemektense zaman zaman geçmişc tutunmak ona daha kolaygeliyor. Kısacası şimdilik herkes kendi kendinin kahramanı olmak zorunda. Bunu başardığımızda ve sahte resimlerle avunmaktan vazgeçtiğimizde, eşıt birey lerden oluşmuş, hiyerarşiye gerek duymayan gruplar için umut beslemeyebaşlayabiliriz...^ Spiegel Special'den çeviren: AŞKM ELÇt DERGIDEN Merhaba, Istanbul sizin için nasıl bir anlam taşıyor? Anadolu 'da yaşıyorsanız, belki tstanbul 'u zaman zaman gelip görmek istediğiniz bir hayalkent olarak düşünebilirsiniz? Ancak tstanbul artık içinde yaşayanlar için de bir hayalkent, Daha doğrusu hayallerde kalmış bir kent. Uçurtma uçuracak çayırları, nefes alacak ormanı kalmayan. mtydanları parklan işgal edilmiş bir kent artık htanbul. Birbirinden güzel mimari örnekleri tek tek "devrilmiş ", tepelerine kadar işgal edilmiş, suyu, havası taciz edilmiş bir kent. lstanbul 'un neden alt üst olduğunu o kadar çok tartıştık ki... Şimdi geldiğimiz nokta çok mütevazı. Bari bugünkü haliyle koruyalım demekten öteye gidemiyoruz. Güzelleşmesini sağlamak değil, daha da çirkinleşmesini önlemek noktasındayız artık. Göç, rant, açgözlülük geldi. tstanbul gi(ti. Çocukluğumuz, anılarımız, tarihimiz de tstanbul 'la birlikte hızla siliniyor. Birfotoğrafı bile çekilmeden yıkılan binalar, haritadan silinen sokaklar, dereler var. tstanbul 'u sevenler çeşit çeşit. Kimi tstanbul 'u tstanbul olduğu için seviyor kimi de zengin olmak için. Toprağı servete dönüştürüp göbeklerini şişirenler karış karış yiyorlar tstanbul'«. Büyük işadamları helikopterlerle kentin tepesinde boş arazi kalmış mı diye turlara çıkıyorlar. Bir karış toprak bir çuval para anlamına geliyor hâlâ. Ama her tarafı betonla kuşatılmış bir kentte kim yaşamaya devam etmek isteyecek ki? lçt parçala, böl... Elbette tüm kahraman fıgürleri geçici ya a kalıcı son derecc büy üleyici. Ancak güümüzdekı ortak ö/elliklere bakıldığında erçekolmadıklan vegerçekkişiliklerleözeşleştirilmedıklerinı görüyoruz. Günümüz ısanı kahramanda, alılakı değerlcr, ınsanlıın gelışimi adına kendinı kurban etme, 7or ınavlardan geçmc, yai>amsavuşını erdemle azanmagibiÖ7elliklengörmcyiistemiyor. •unlaryüzyıhmızın ılk yarısının kahramank vasıflan. Daha popüler, aslında varolmaığı net bir $ekı lde algılanabilir kahramanla\ talep var. Uçmak, bir orduyla başetmek, arçalarabölünebılmek, ölümsüzlük gibi inmdı^ı vasıflarladonatılmışyanigerçekolladığıküçükbirçocuktarafındandaalgılaabı lcn, değersiz, anlanısız ve olumsuz kahımanları seçıyorçağımı/. insanı. Buneden; ölü ya da Madonna ve M ichael Jackson gii mcdyanın ve imaj yapıcıların yarattığı ahramanlarson dcrece gündemde. Onların a varolmadığı biliniyor. Kimse, kendisı gıi ancak kendinden iistün, benzeşemeyeceği ckarşısındaaşağılıkduygularınakapılacaı insanlann peşine düşmeyı istemıyor artık. lu da esjit gruplu, hiyerarşisi bulunmayan ıplumageçişinbelkideilksinyalleri... Dolayısıy la da ortaya kahramanlaştınınkişiliklerle ilgili çifte standartlı avranışlar çıkıyor. örneğin doktorın elcalalım. Onların televizyon diilerivcfilmlerdcyantannlar olarak biîr kahraman fıgür haline gctirildiğini örüyoruz. Oysa entelektüel literatürde e magazinde yaylım ateşe tutulmusj duumdalar. Sürekli toplumun denetim ve özetimi altında attıklan tüm adımlar sorulanıyor. Pop dünyası için de aynı şey söy;nebilir. Mega starları bıryandan ilahlaştıırken öte yandan ipliklenni pazara çıkanyouz. Ikidavranışda toplumun bireyleri taraından 'mantıkla' gerekçelendirilebiliyor. Kahraman yaratma olgusunu, otoriteden oksun toplumların bireyinin tcmel baba rama içgüdüsüyle kendine sanal ve ortak ıtoriteler yaratması şeklinde açıklayan biim çevrelen de var. Ancak toplumsal de;işimsüreçlerigözönüncalındığındave ahramanlarınyeni kimlıkleri irdelcnliğinde farklı açıklamalara gerek du•ulduğu da bi r gerçek. Hiyerarşik toplumdan günümüz topumuna geçiş gibi köklü sarsıntıların yaandığı süreçlerdeyeni kımliklerin vetutunnanoktalarınınbulunmasıhem zaman alı'or hem de sanıldığı kadar pürüzsüz olmu1 r or. Dün ve yarının arasindabirdenbire öz;ürleşen, bakılmak ve beslenmek istemeen, kendi kimliği peşinde koşan ve aile ıtoritesini vc süregelmekte olan sistemın ontrolmekanizmalarınıradikalbirşeilde reddeden 68 ve sonrası kuşagı var. iu mücadele her alanda yeni kuşağın aferi ile sonuvlanıyor. Getirilerı ve götürüleri tartışılabilir > olgu da, aile tarafından aktarılan u ıhlak, gelenek, din ve toplumsal yaam gibi standart değerlerin de değışıiyorolması. Bu dcğişimin sonunda la ya yeni klasik değerler zinciri oluacak ya da eski değerlere dönüle;ek. Uzman çevrelerin şimdilik >ekledıği dc gidişata göre ikin Michael Jackson (iistte) ve Madonna. Bu hafta tstanbul 'u kanatmadan seven bir bilim kadını ile konuştuk. Arkadaşımız Oktay Ekinci, Profesör Afife Batur 'la tstanbul 'u bilimsel olarak sevmek üzerine mimarca söyleşti. Kapak konumuz sanatçı Musa Eroğlu. Türküyü sevmeyenlere de sevdiren Musa Eroğlu 'nun sanat serüveninin otuz yılını Miyase flknur yazdı. önümüzdeki hafta yeni bir Cumhuriyet Dergi'debuluşmak uzere... İpek Çahşlar CUMHURİYET DERGİ İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRU: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MUDURLERİ DİNÇ TAYANÇ, İBRAHİM YILDIZ • SORUMLU MUDÜR: FİKRET İLKİZ • YAYIN YÖNETMENİ İPEK ÇALIŞLAR • GÖRSEL YÖNETMEN: AYNUR ÇOLAK | REKLAM MEDYA C KAPAK FOTOĞRAFI: UĞUR DEMİR