Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30KASIM 1997 SAYI610 "Tasvirlerkalınderidenimalolunur. Beygır, dana vc sığır dcrilerınden dc yapılır ise de, en makbülü merkep ve deve derisidir. Deriyi şeffaf bir halc getırmek için muhtelıf usullervardır. Derişeffafbirhalegeldıkten sonra gerilir ve kurutulur. Deriyi işlemek biraz netnli olursa daha kolay olur. Sonbahar ve kış bunun için müsait mevsimdir." Rmine Kaygun, bclki de ılk kadın Karagöz ustasıolacak. Daracıkodanınpencereyeyakın köşesine çekilmiş, sessiz çalışıyor. önünde Hacivat ve Karagö/ hayalleri. Deriye ince dokunu^larla yaşam hakkı tanıyor. Kullandığı "nevrekân"larda,yani özcl deri kesmebıçaklarıdaHayaliTorunÇelebi'den kalma. Gezindiğimiz atölye, masalarımızda apansız ortaya çıkan çıtı pıtı perilerce büyülenmışolmalı. Hcrüjekarıştıgındanolacak, uzun, upuzun burunlu polıtıkacı, Davulcu Davut, sevdası bulutlu, şapkası tüylü Romeo, sincap, koyun ve fıl ile zürafa, kaplan, Edi ile Büdü'ye özenen Dandtni ile Dasdana. Hepsi hepsı günlük yaijamımızdan, içinde binktırdığımizçocukluğumuzdankaçmışlar. Bır ustanın, sanatçının yaratıcılığında özgürleşiyor, gerçek kimliklerıni buluyor, konuşuyor, vıdı vıdı edıyor, ağlıyor, alay ediyor, kahkayaboğuluyorlar. Elınızdctuttuğunuzgazetekâğıdınıngün gelıp hünerlı ellennde kâğıt hamuruna dönüşmesinin, tutkalla karıştınhp "insanlaşması"nın coşkusuna tanık olmak var ya. Yanardönerüçkağıtçı mıscçeneğin?Hamura biçım verırkcn tek kasjinı hafif yukarı kaldırıp dudaklanna yaltaklanan gülümsemeyi astın mı al sana Avanak görünen, amacınlığini sözlerinde gizleyen ibış'ı mi canın çekıyor?Yanaklarmakonduralıklığınpembesinı, gözleri ise yaman baksın mutlaka. Al sana, uyanık geçinen Memiş'in, alttan alan, o denlıdeağzınınpayını veren Ibış'i. Haluk Yüce ve arkadaşlarının kuklalar arasındaki yaşamı, bızı alıp geçmişe götürüyor. Karanlık, yıkık dökük kömürlük ya da örümcekağlarıilekaplı,tozlugarajda,titrek mumışığındagcrçekleijcn Karagöz vekukla göstcnlenuzakanılarolmaktançıkıvenyor. Boş arsadan aşınlan portakal sandığına eğreti dikilen perde asılınca, kukla sahnesi hazırdı. Bankaların verdiği büyük boy takvım yapraklarından kcsilcn tbrahim Çallı'nın, Şeker Ahmcd Paşa'nın resimleri oyunlaraençekicısindendekoroluverırdı. Çorap y a da gömlek paketlerinden çıkan kartonlara çizi len tasvirler, kuru boyayla acemice boyanır; ellenne, omuzlannabağlanan iplıkle yaşam öpücüğüne kavuşan kuklalara dönüşürlerdi. lncecik çocuk sesleri, kaşını gözünü yararak Laz'ı, Yahudi'yi, Rum'u, Ermeni'yi. kekemeyi takliteder,kalın perdeden konuijtnalarla tizleri birbirine kanştırır, mahallenın bebelerini kıkırdatırdı. Haluk Yüce ve yetıştirdıği öğrencılerı Emine Kaygun, Ayşe Başeğmezler, Aylin özyatan, Savaş Bayram, Erkan Bektaş, BülcntÇiflçiatölyelerindesisliötelergemisine bınmışler, kaptanları Püskülcü Hüsnii Efendi, Hayal Küpü Emin Ağa, Hım Hım Hüsnii Efendi, Katip Mahmut Bey, Hayalci Başı Yusuf Efendi, Haydar Pehlivan, Hammacı Süleyman Efendi'ninçizdiği rotadaseyrediyorlar. Asık suratlı, sığ, tek tip insanlar yumağı arasından sıynlıp, üretkenlığı, yarahcılığı, emeği, sanatı ve güleryüzü örüyorlar. Çıkrıkçılar Yoku^u'nun oradaki düşler evındcnaynlıyoruz. Ardımızda perde kapanıyor: Hacivat Aman K.aragözüm nedir bu işler? Karagöz Kafanı kırsıngeyiklerlekeşişler. Hacivat Yıktın perdeyi eyledin virân, varayım sahibinc haber vereyimheman. KaragözHernekadarsürci lisâncttikse aftbla. Bir dahaki oyunda yakan elime geçersehalinevayola...^ Jamaica 'lı Jennifer 1990. Peru 1995, yerel giysileriyle iki Irtka kadını. Uzaklardaki kadınlar Guadelupe 1992. Limanda meyve satan kadın. "Blue Lagoon " (Mavı üöl) filmınin çekıldiğı mekânda bır kadın Adı Jennifer (Sag en üstte) Uzaklardan gelen sesleri dinledigımiz bir deniz kabuklusunun başında. Onun amacı kahuğun müziğini dinlemek değil, içindeki hayvanı Jamaica usulü bir öğlen yemeği için hazır etmek! Boynundaki kolyesi ise ipe dizilmiş kahve çekirdeklerinden. Fotoğrafının çekilmesine itirazı yok. Gülümsüyor deklanşöre. Gazetecilik günlerinde fotoğrafçılığa merak salan Ömer Macarlıoğlu 'nun Beyoğlu 'nda, Afa Sanat Kafe deki sergisinde yer alan fotoğrajlarda hep insanlar var Serginin adı da "İnsanlar ve Ülkeler". Biz de bu fotoğrafların içinden kadınları seçtık. Sergi 21 Aralık'a kadar gezilebilir 1994 Vıstnum. Mavili kadın.