Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 CUMHURİYET DERGİ G eldığimızilinadı Macahel'di. Her ne kadar bu sefer araştırma yapmak, kafamızda kurduğumuz proje için yola düşmüşsek de, aslında biz gezgindik ve gczginler için ne yerlenn ne de adların önemi vardı. Çoklukla, bir ömür boyudurmadan, diyardiyardolaşan gezginler, kendi lerini ait hissettikleri bir yer bulamadan yitip giderler bu dünyadan. Her nc kadar bilimsel bir araştırma için gelmişsck de, bir parçamız gezgindi bizim de ve yadsıyamazdıkkendimizi,özümüzü. Buyüzden de Macahel'le ılgilı izlenimlerimizi birer araştırmacı gözüyle değil de birer gezgin gözüy le aktarmak istedik sizlere. Çamlıhemşin'denayrılıpBorçka'yadoğru yola çıktığımızdaalgılarımi7sonuna kadar açıktı. Büyük bir merakla dağlan, ormanları, köyleri ve insanları inceliyorduk. Dolmuşta rastladığımız insanlardan anladık ki Artvin, Karadcnız'le Doğu arasında bir geçit şehrıydi. Etrafımızda Karadenizliler varken Doğuluları da kıyafctlerındcn, konuşmavctavırlarındanscçcbiliyorduk. Yolculuk bıtip de Borçka'ya gelınce bu ınsan mozay iğine bir dc Gürcülcr ya da Gürcü kökcnli Türklcrkatıldi. Öyicbellıydi ki Artvin vecivarınınyıllarboyubirgeçışnoktasıolduğu. Durmak bilmeyen insanlar kâh bu topraklara taşınmışlar, kâh buraya ayak basıp gitmişler, kâh ta buralılar başka ycrlcre taşınmışlar. Borçka, dağlann arasına sıkışmış kendi halindebirilçe. Kasvetll, bıkkın Borçka... Çoruh'un beyaz köpüklerle taçlanmış zümrül yeşili yok artık. Çoruh şimdı gri. Sanki cski günlerini arayan hüzünlü bir renge bürünmüş. Elbet biz verdik bu hüznü ona, bizboyadıkycşilinıgriye.kumunubizçektik.allıbalığınıbizöldürüpçamurabizbeledik onu. Artık Borçka halkı, Çoruh'aumarsız Çoruh onlardan uzakta. Her ikisi de yaşamını öyle sessizce kendi halinde sürdürmekte. Gözümüze çarpan diğer bir şey de Borçka'nın fakirliği. Bu fakirlikten rnidiryoksa bizim geldiğimiz zamamn kötülüğünden mıdirbilinmez öylesine kasvetli, bıkkın, halsizbirdurumdaydıki Borçka, neredeysebizi de umutsuzluğaboğacaktı. "Camili Doğal Çevreyi Koruma ve Geliştirme Derneğı"ne sığındıktan sonra içimizdekiyabanlıkduygusu, yerini yavaş yavaş meraka, heyecana bırakmayabaşladı. O gecey i Borçka'da geçirdik. Ertesi sabah dağları aşıp vadilerden geçtik ve ikibuçuk saatlik biryolculuktan sonra Macahel'e geldik. Arabadan inerkenyineoyabanıl duygu içimizı kapladı. Haniormanlarda,dağlarda olsak böylc bir duygu kaplamazdı içimizi. Ama etrafta insanlar olunca, bizlerdcn birileri olunca durum farklıydı, onlarla ilişki kurmak, konuşup tanışmak gerekti, ancak biz onlara yabancıydik, onlar da bizc. Daha kafamızdan gcçen bu düşüncelen bir şekle sokuptoparlayamadan Macahel'insıcaklığı bizı tckrar sardı. Bu scfer bizc kucak açan insanlarıydı. Yörenin askeri yasak bölgeolmasıncdcniylchalletmcmizgerekcnbürokratik iijlcrlc uğraştık ve gecey i Macahel 'dc yakaladık. MuhtarRıza birazmahçuphabersizyakalandığını, o yüzden bizi ağırlamak için hazır1 ık yapamadığını söy lediyse de, o akşam bize sunduğu evsahipliği üzerine ijikayet edebilcccğimiz cn ufak bir şcy yoktu. O gün haylı hızlı geçtıği için kendimizi yorgun hissediyorduk. Ancak asıl hızlı günler daha ilerde bizibekliyormuş. Kısaamadeliksizbiruykudan sonra sabahın crkcnınde yola çıkmayahazırdık. 1995 yılında Bilimce'den M. Erdoğan ve U. Zeydanlı, Karadeniz yaylalannda yöre insanı ve doğa ile dost bir turizm planlaması projesi için Macahel'e gitti. Gezi izlenimlerini Uğur Zeydanlı dergimiz için yazdı. tşte Macahel dağlan... Bulutları delen zirveler... Günün ilk ışıklarını yakalayamamıştık ama sabahın scrinliği hcnüzortadaydı. Çantalanmızı bırkaç gün bize yetecek öteberiy le doldurduktan sonra Muhtar Rıza'nın bize vcrdiği azığı da yanımıza alıp hızla yola koyulduk. Yolun iki saatlik kısmı oldukçayorucu geçtı. Önümüzdc gidcn atlan yakalamak için büyük bir hızla tırmandık.Sırtımızdakı yüklerdenkurtulupbirazhafıfledıkten sonra buscferhızımızıctrafımızdakigüzellıkler Dağların buyruğu