Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 c* Biraysonda2Tcmmuz'daSıvas'ta37ki!>i yandı. Bcn dc davctliydim oraya." CUMHURIYETDERGİ ladı, öptü. Ne bilebilirdim, son görüşmemizmiş... Birkaç gün sonra mektubu geldi. Hiç onun yazısına ben/cmiyordu ya/.ı. Birarkadaşınayazdırmış.'Kllerinportakalçi1 çeği kokuyordu annem demiş. Nasıl da ağladım sabaha kadar. Kardeşi zor okudu mektubu, boğazında düğümlendi sözciikler.. tlkgörüşgünlerindenbirindeportakal götiirmüştüm.Nöbetçileralniadılariçeri. Almadılar. Eüerimle ezdim portakalları... Parmaklarımıöptü,yüzünesürdü, kokladı. O gündcn sonra her görüşte portakal koktu cllerim.. Çok sevcrdi Mersin'in haharını. Her gelişinde sahile u/anan bahçemizi gezer, portakal çiçeği kokularının denizle buluştuğu yerde durur, denizi taşlardı çocukça... Sıkıntılıydı, suskundu hep. Az konuşurdu. Az kalırdı bende. Arkadaşlarıma sö/ verdim, dönmeliyim dcrdi. Hiç doymadık birbirimize. Hiç ana oğul olmadık ki doyasıya.. Çarşamba günü giysilerini götürdüm. Ölüm haberi.. İzmir'debirevkiralamıştı.Girit'liyaşlı bir kadının eviymiş. Bir bunu biliyordum... Ne olur sen de susma öylc. Senden çok bahscderdi. Belki ikini/ de kalıyordunuz oevde. Gidelim ne olur! Sen oraların kızısın, bilirsin evini.. lzini bulsam her şeyini derleyip taşıyacağım Mersin'e. Bahçemdeki küçük eve yerleştireceğim. Kokususinmiştireşyalarınayavrumun.. Beni sık sık ara. Ondan son yadigarsın.." Bana da anncn kaldı. Bir dc o tzmir'deki Binbir Gece Masalları I lollanda'da olay olan "Binbir Gece Masallarf'mnsahnclcnmesininöyküsüiseşöylc: Bir tür orta oyunu olan "spcclgocd" diyc anılan oyuncak tiyatrosu diycbilcccğimiz türden tiyatro oyunları yapan rejisör Rick Zvvarte, Solingenolaylarındançoketkileniyor. Bu konudaki öfkesini anlatmak istiyor. "Beş kişiyi nasıl yakabiliyorlar. Bu Hollanda'daolabılırdi"diyetiiyleri ürperiyor. lrkçılığa karşı birtepki olarak bıroyun yapmak istiyor BinbirGeccMasallarıdaböyleortayaçıkıyor Ali Çifteci'nin bir de film scrüveni var: "Marina'nın Gözyaşlan" filmi için heın oyuncu, hem şarkı söyleyebilen hem de Türk kökenli biraktöraranıyormuVHerkese sormuş yönetmen, kim ojabilir diye. Hep aynı yanıtı almi!>: "Ali Çifteci". Yönetmenle görüşmüşler: "Adamımsın" dcmiş Çifteci'ye... "Saçını kcseceğiz, sıfıra vuracağız, nc diyorsun?" "Senaryoya bakayım" dedim. Ama senaryo falan yokmuş. Yönetmen Ali Çifteci'den yolaçıkarak yapmışbu filmi. Filmin öyküsü şöyle, Hollandalı bir kız, sevgilisi Türk. Büyük bir aşk var ve Türk genci ülkesinc gidiyor. Aşk bitiyor. Genç ülkesindcn tckrar Hollanda'yageridönüyor. Ancaküzerinderesmiüniformavar. Askerüniforması.Telefon geliyorvegöreveçağırıyorlar. K.ız, anncmi vc babamı kaybcttim, sevgilimi kaybetmek istcmiyorum diyor ve kendi elleriy le genci öldürüyor. Film bir deödülalmış. "Dilenciler Operası, Brecht'in "Üç Kuruşluk Opera"diye uyarladığı John Gay'in "Dilenciler OpentM"dır. Burada en büyük haydutMiki'yioynadim. Dilenciler üperası'nı sahneyekoyan RieksSwarte,oyunculukrejisörüdeğildir. Her ^eyi kendin bulup yaşacaksın. Belki onun tarzı böy le ama bu tarz da bcni çok yordu. Oyuncular kcndi aralarında oyunu yapıyor. Sonuç fevkaladeydi. Kendimden oldukçamcmnunkaldım. Bcndcn önce büyük isimlerdüşünmüşlcr. Hattapopdünyasınınünlüisimlcrisözkonusuedılmış. Amabendenmernnunkaldılar." tbrahim Karaoğhı'ndan biröykü... Düş Bozumu Ç içeksiz, mühürlü bir güz sonu. Kent sisleriçindc...Gardayım...Seninlc istasyon kahvesindc çay içtiğimiz saatler. Son trenler anons ediliyor. Son yolcular koşuyorlar. Tren az sonra kalkacak. Bukenti terkcdcceğim. Yorgunbirtrendeyim.Çantammektuplarınla dolu. Senden kalan hcr şey orada. Umarsızım... Yaralı kuş kanadı bir yürek... Düşlerimdeerişebildiğimherşeyeulaşamamanın sancısı beynimde... "Felç olmuştu zaten yavrum. Son duruşmasıydı. Koltuk değnekleriyle getirmişlerdi. Gözlerime bakamadı. Görtiş günlerinde de öyleydi hep, bakamazdı gözlerime. Dayanamazdı aglamalarıma daondan...Tcmi/giysilcrinigörmüştüm bir keresinde, konuşamıyordu. Senin bana geldiğini anlattım. Cö/.leri doldu. Parmaklarımı tuttu tellerini arasından, kok Ve müzlkal... • ' " Belçika'danbirmüzikalteklifi var Çifteci'ye. "Onlarınünlüçocukkitapları vardır. "SuskieveVViskie". Buradakihayduf'Krimon"ubanaoynatmak istiyorlar. Aynı zamanda Scapino Ballet'teyim. Burada Şekspir yapıyoruz. "Romeo Jülyet" te Romcorolündeyim. Müzikleryeni vcorijinal. Türk müziği bile var. Kompozitöre iki tekst verdim. Biri Sabahattin Ali'nin, "Nedenbendenuzaktasın" diye bir şiiri. Diğeri Neşet Ertaş"ın "Mühür GözlürrTü. Kendı yorumunu verecek tabii." Ali Çifteci, ikinci kuşak için iki kültür arasındabocalıyorlardeyimikullanılmasından rahatsız. Çünkü o bocalamak istcmiyor: "BenvebenimgibilerHollanda'yaentegre olmuşuz artık. Bunu kabul etmek gerekiyor," diyor vesözlerini sürdürüyor: "Türkiye'yegittiğim zamanda benimülkemdiyorum. Ama ikisi de benim ülkem artık." Ali Çifteci Türkiye'yeilişkinduygulannı şöyle ifadeediyor: "Kalbimin köşesinde hep Türkiye var. AmakızgınımTürkiye'ye. Genco Erkal'la konuşmuştum. Deney sahibi olmak ve bir oyundaoynamak istemiştim. llginçbirşey, iyi yaklaşıyorlar ama hemen unutuyorlar. Özelliklc müzikli bir !»ey istiyorum Türkiye'de".^