Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
26MART1995. SAYI470 tutkulardan, baskılardan yatınmlar ve öngörülerden oluşan bir aygıtın egemen olduğu aynntılı mantığa göre". Oryantalizm de, Şark ve Garp aynmına dayanan ikili bir mantık içinde üremiştir. Oryantalist, kcndıni başkasından, Şark 'tan, dışsallaştınp, onu nesneleştirerek betimlemeye çabalar. Bu çabanın başlıca aracı, temsili imgelerdir. "Temsili imgeler üretmenin gerektirdıği dışsallaştırma, hep aynı genel doğruyla savunulur: Eğer Şark kendi kendini temsil edebilseydi, zaten ederdi; edemediğine göre, Batı ve zavalli Şark için bu görevi temsili imgeleryerine getirecektir". Bu yaklaşımın etı doğrudan belgeleri, daha çok Ingres, Delacroix ve G6rome gibi ünlüleriyle tanıdığımız Oryantalist ressamlann tabloları oimalı. Bu tabloların özelliği, büyük bölümü Şark'ı hiç tanımamış ressamlarcavelngres'ninünlü "Odalık"ı gibi Şark dekoru önünde Batılı modellerc poz verdirerek boyanmıs olmalarına rağmen, tarzları bakımından izleyicide inanılmaz bir Gerçek etkisi uyandırmalarıdır. öte yandan, "Konularıyla bir kavram ve görüşbirliği sanısı uyandıracak en ufak bir imadan da şiddetle kaçınırlar". Özcllıkle Gerome'un tablolannda önerildığı gibi, "bu Şark dünyası, o zamanlarda Batı toplumlannı kimine göre sarsan, kimine göreyse geliştiren, ama her koşulda altüst eden tarihsel süreçlerin uğramadığı, zamandışı yerleşmiş gelenek ve göreneklerin değışmeyen, dönüşmeyen dünyasıdır". Bu hayali tablolar, her ne kadar, erotizm, şiddet, duygusallık, dağdağa, ölüm gibi temalararacılığıylaŞark'ınöznelliğınintasarımına yardımcı olmuşlar ve"ilk başta Şark kültürüne ışık tutuyor gibi görünmüşlerse de, daha çok onlan üreten kültürü ele vermişlerdir". dönüşümün en efsanevi örneği, sanatta modernizmle, modernizmöncesi arasında köprü olarak kabul edilen, ılkelciliğin (primitivism) başyapıtlarından Picasso'nun Le Demoisselles d'Avignon'uA\x( 1907). "Bu tabloyla gelenek dışına atılan adımın, gelenek içinde yarattığı sıçramayla örrüştüğü varsayılır." Picasso'nun.bueserindeki fahişelerin yüzlerini, Trocadero Etnografya Müzesi'nde gördüğü Afrika maskeleriyle betımlemesi, Batı sanatının evrensel kavrayışının gereği olarak başka sanatlara karşı duyduğu doğal ilginin yeni bir aşaması olarak değerlendirilmiştir. Oysa Batımerkezli sanat, yine kendini dışsallaştırarak, değişık bir temsılıyet tarzıyla, bu kez başka sanatlara aitbilcşenlcri kendine mal ederek, yüksek sanatı yeniden tanımlamaktaydı. Üstelik bununla da kalmayıp, başka sanatın kurtuluşımu da gerçekleştiriyordu: "Picasso'nun ahlımlan, resmin bütün amacını yeniden tanımlaması, büyük bir siyasal devrim gibi, bu sahipsiz nesneleri etnografya çevresindeki evvelezel esaretlerinden kurtararak yüksek sanat düzeylerine çekip çıkarmıştır... Picasso, kendisinı, ait olduğu temsiliyet geleneklerinden kurtarırken, öte yandan varlığını gizlediği aynı gelenekten Afrika sanatını da kurtarmıştır. Modernizm, başka sanatlan kendine mal ederken, ilkel, oryantal. \cya, geleneksel, artizanal, folklorik, yenel olarak adlandırdığı bu sanatlan önce kendi kodlanndanarındınyor, daha sonra da uygar, çağdaş, evrensel sanat bünyesinde yeniden kodluyor, böylece başka\annı aynı zamanda sanat tanhine kazandınyordu. Oysa bu süreç, aksine, başka sanatlann imlerini, simgelerini, yani sanat dilinı, onlann evrildiğı kültürden ve gerçek tarihlerinden kopanyordu. Böylece durağan, edilgen ve geleneksel olduğu varsay ılan başka kültürlerin kendi tarihsel dinamikleri, etkinlikleri, modernleşmelen ve sanatlannın bunlarla kaynaşması ihmal edilerek, her şey özde gene aynı ikili modele indirgcniyordu. SERGİ 19 Mehmet Güleryüz 1988 Efsanevi örnek 19. yüzyıl sonundan başlayarak, modernist eğilinılerle birlikte, Batı sanatının başka sanatlarla ilişkisi köklü bir dcğişiklığe uğramıştır. Şark'tan, Me/kültürlerden sanatsal örnekler derleme ya da başka kültürleri kendi sanatında canlandırmak yerine, başka sanatların imgeleri modern sanat eserlerine alıntılanmaya başlamıştır. Şüphesiz bu Modern öncesl Yaklaşık bir yırmı yıldır Batı düşüncesinde modernizm eleştirilerinıngelişmesiyle,^Aa sanatlara da ı Alaettin Aksoy 1990