19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

P D E N 0 R T RE I Z I L G A Z için avda doğada doğanın şartlarıyla iç içe yaşamak, av vurmaktan önde geliyor," diyor. "önemli olan av peşinde olmak." Bunlann yanı sıra, onu Tiirkiye'ye gelircn önemli bir başka neden de, dcdesi Karl I'den ve dört yıl önce ölen ninesi Zita'dan dinlediği tatlı istanbul anılan. Osmanlı sarayının davctlisi olarak 19l7'nin mayıs ayında İstanbul'a gelen Karl vc Zita, Beylerbeyi Sarayı'nda konuk edilmişler ve o günün İstanbul'unun doyum olmaz gü/.elliklerini torunlarına defalarca anlatmışlar. Avrupa Topluluğu Parlamentosu'nda halen Almanya'yı temsil etmcktc olan amcası Otto'nun da Türkiye'yi Topluluk içinde destekleyenlerden biri olduğunu söylüyor Simeon. Geçmişten bugüne kadar tarih vc politika konularında yoğunlaşmış olan Habsburg ailesinin genel politik çi/.gisini "partiler üstü" olmasına rağmen HıristiyanDemokrat olarak tanımlayabileccğini belirten Simeon'un kendisi dc Türkiye'nin ycrinin Avrupa Topluluğu içinde olması gerektiğine inanıyor. "Dünya devletleri beş ayrı blokta birJeşmekte," diyor. "Bu beş bloktan birini oluşturan Avrupa devletleri bir an önce birleşmeli. Yoksa anlaşma/lıklar başgösterebilir." Simeon'a göre, ta Şarlman'dan bu yana gerçeklcştirilmiş büyük imparatorluk idealleri, farklılıklara rağmen bütünleşmcnin nasıl mümki'm olabileceğine model oluşturmaktadır. "Avrupa Topluluğu'na dinamizm veren temel güç dinscl olmamakla berabcr Hıristiyanlığın en güzel değerleri üzerine inşa edilmesindendir," diyor. Ve Simeon şunu ekliyor: "Laik Türkiye'de de aynı değerlerin varlığını görüyorum." Belirli dinlerin arasındaki farklılıkların üstündc bir değerler sisteminden söz ediyor Simeon. Avrupa devletleri arasında da çok çeşitli konularda büyük aynlıklar olduğunu, bu yüzden birbirine benzemek zorunluğu olmaksızın, federatif bir sistemin kurulması gercktiğini vurguluyor. Türkleri şerefli, iş konulannda cesurca riske girebilen, esnekliğini her zaman koruyan zeki insanlar olarak gördüğünü söylüyor. Bu yüzden Türkiye'nin Avrupa Topluluğu'nun Ortadoğu ve Orta Asya ülkeleri ile sürdürebileceği ortak işler konusunda çok önemli bir yer tutacağını belirtiyor. 600 yıldan fazla bir süre Avrupa'nın büyük bir bölümünde, Karl V döneminde yaklaşık Avrupa'nın tümünde, hükümranlığını sürdürmüş olan Habsburg ailesinin bir ferdi olan Simeon, kendi yaşamında bu adın zaman zaman yararını veya zarannı gördüğünü söylüyor. Çocukluğunda Belçika'da öğrenim görürken okula ailenin Lorraine'den gelen "de Bar" adını kullanarak kaydolduğunu ve cğitiminin büyük bölümünü bu adla sürdürdüğünü anlatıyor. 4 Habsburg'ların genç prensi Avusturya Arşidükü, genç prens Simeon von Hdbsburg, iş için geldiği İstanbul'da İmparator dedesinin 75 yıl önce eşi Zita ile birlikte kaldığı, gezdiği yerleri geçmişle bugünü kıyaslayarak değerlendirmekten büyük haz duyuyor. rşidükler, düşesler, kontlar çoğumuzun gözünde sanki yalnızca masallarda veya'larihi filmlerde yaşarlar. Ama bugünün dünyasında masallarla gerçekler iç içe. Işte tstanburun tozlu gürültülü bir yaz sıcağında bir "Arjidük" var yanı başımda. Uzun boylu, incc yapılı, otuz yaşlannda. Bir "prens" olduğu hemen farkediliyor: Adı, Avusturya Arşidükü, Simeon von Habsburg. HabsburgLorainc hanedanından. Avuslurya Imparatorluğu görevini iki yıl gibi kısa bir sürc içinde (19161918) ve Macaristan Krallığı'nı da altı yıl için (19161922) sürdüren Karl I'in veeşi Bourbon'lu Zita Maria'nın sekiz çocuğundan biri olan 1919 doğumlu Arşidük Rudolfun oğlu. Annesinin kı/lık adı ise Xcnia TschernyschewBesobrasow. İmparatorluk ve krallık tacı Simeon'un dedesine büyük amcası Franz Joseftcn geçmiş. Geçiş nedeni iki acı ölüm olayı. Avusturya lmparatoru, Macaristan ve Bohemya Kralı olan büyük amca Franz Josef in Rudolph adlı oğlu daha otuz yaşında Mayerling'de intihar edince ("Maycrling Faciası" adlı fılmi anımsıyorum) imparatorluk ve krallık sırası Rudolfun kuzeni olan Arşidük Fran/ Ferdinand'a geliyor. Ama Birinci Dünya Savaşf nın başlama nedeni olarak bildiğimiz o acı terörizm olayında Franz Ferdinand 28 Haziran 1914 günü Saraycvo'da bir Sırplı tarafından öldürülür. A tıyor. Ailenin hayatta olan en büyüğü, Karl I'in 1912 doğumlu oğlu Otto. firnpııratorluk ve krallık prensi olarak sırada 81 yaşında olan Otto var, ama Karl •I'in 1919'da bütün ailesiyle birlikte yurtdışına sürülmesiyle Habsburg unvanları artık yalnızca adlarını süsleyen, kendilerinden başkası için bir anlam taşımayan takılar olarak kalmış. Ailenin Avusturya'daki bütün topraklanna ve mülklerine de el konulduğundan, Habsburg prens ve prenseslerinin her biri Batfnın iş dünyası içinde günlük kazançlannı çıkarmak için çalışıyorlar. Avusturya topraklanna girmdlcrine. Ailesinin kökleri on birinci yüzyılın sonlarmda kontluk unvanı almış olan soylu bir İsviçre ailesine kadar u/anan Simeon von Habsburg ile, kaldtğı otclin terasında Boğaz'ın güzelliklcrinin haziran güneşi altında ışıldadığı bir sabah saatinde konuşuyoruz. Kendisini o gün İstanbul ve Ankara'da sürdürcceği bir dizi iş toplantısı için hazırlamış, bir yandan da Türkiye'deki avcı dostları Ali Üstay ve Derin Türkömcr ilc birlikte kasımda Trakya'da çıkacakları yaban domuzu avının planları için zaınan ayırmaya çalışıyor. Ağabeyi Peter von Habsburg da Simeon kadar ava meraklı. İkisi dünyanın sa FranzFerdinand'ın amacı, AvusturyaMacaristan İmparatorluğu'nun yanı sıra, Bohemya, Slovakya ve Hırvatistan'dan oluşan üçüncü bir devlet kurmaktı. Ne var ki, AvusturyaMacaristan tmparatorluğu, başlayan Birinci Dünya Savaşı sonunda ortadan kalktı çünkü askeri yenilgiler ayaklanmaların çoğalmasına neden olmuştu. Ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri'nin başı çekmesiyle, Müttefikler bu savaşı tutsak uluslann özgürlük savaşına dönüştürmüşlerdi. 115 Kasım 1918'de, hem Budapeşte'de hem Viyana'da ayn cumhuriyetler ilan edildi. Böylece Habsburg sülalesinin egemenliğinin de sonu geldi. Simeon yakınlan ilc birlikte bugün Lietchtenstein'da yaşıyor. Büyük aile çevresi içindc kuzenleri ve aile büyükleri ile çok yakın ilişkilcr sürdürdüklerini anla orada yaşamalanna izin veriliyor artık, ama hiçbir şekilde tahta çıkma talebinde bulunmamak şartıyla. Zaten cumhuriyetle yönetilen ülkede böyle bir talepte bulunmanın bir tehlike yaratacağından bile söz edilcmez. Ne var ki Habsburg'lann, cumhuriyet yönetimi altında başkan seçilmeleri de yasaklanmış. Sürüldügü Mareira Adası'nda ölen dedesinin, amcası Otto'nun ve babası Rudolfun türlü sarsıntılarla dolu savaş yıllannda ve sonrasinda verdikleri politik mücadelelerin öyküleriyle dolu Simeon. O bir Avrupalı, ama ülkesini de çok sevdiği anlaşılıyor. Askerliğini on yıl önce kendi isteğiyle Avusturya'da, yapmış ve halcn de Avusturya ordusunun bir subayı olmaktan onur duyuyor. yılı avlaklannda, özellikle Avrupa'da, hem büyük av hem de kuş avlan yapmışlar. Simeon'un Türkiye'de avlanmak düşüncesi de djiinyaya yeni açılmakta olan "bu güzel ülkenin" doğasını tanımak isteğinden kaynaklanıyor. Avcılığı, tarihte birçok soylunun yaptığı gibi "yalnızca öldürmek" olayı olarak almadığını, bunu doğada avın peşinde gerçek bir mücadele vererek yapılan bir spor türü olarak niteliyor. Daha şimdiden, Türkiye'de dört ay sonra yapacağı avın heyecanı içinde. Avrupa'da bugün son derece ticari ve organize bir turizm faaliyeti haiine gclmiş olan avcılığın yerine burada doğal şartlar altında gcçeceğini umduğu bir avın beklentisi onu mutlu ediyor. "Benim CUMHURİYET D l l l t l 8 AĞUSTOS 1993 SAYI I I » 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle