19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A K E L D E M 11 ölgedc kırk dereceye yaklaşan temmuz sıcağında Girne Limanı, benzersiz güzelliğiyle insanda "serap" izlenimi uyandıran ve belli belirsiz esintisiyle bir an olsun soluk aldıran keyifli vaha gibi. Kordonboyu'nun bittiği yerden hafifçe sağa dönüyor ve karşınıza çıkan görüntü karşısında çarpılıyorsunuz: Akdcniz'in Kıbnslılar'a armağanı gibi kentin serin kuytusuna yavaşça sokulup, yakaladığı her rengi içinde eritiveren ve uslu havuz görüntüsüyle yapay serinlikler sunan, dünya şirini bir liman. Az ileride, ünlü Girne Kalesi; yüzünü Akdeniz'e çevirmiş, Liman'a ve kente "Siz korkmayın, ben sizi herkese ve her şeye karşı korurum" der gibi, tüm görkemiyle arzı endam ediyor. Ve liman içinde dirsek dirseğe sıralanmış irili ufaklı kafeler, barlar, restoranlar. Yola taşmış masalarıyla sıcaktan burralanlan küçük bir serinleme molasına çağırır gibi. Böyle bir daveti, hele bir saat kadar öğle vakti Girne sokaklannı arşınladıktan sonra reddetmek olası mı? Limanın gözümüze kestirdiğimiz bir köşesinde (ama ille de suyun ta kenarında) kendimizi o yapay serinliğe teslim ediyoruz. Buz gibi bira bardaklannı gülümseyerek masamıza bırakan genç garsonunun sorusu, tam o sırada geliyor: "Türkiyeli misiniz?" KKTC'de bu soru, her zaman "Turist misiniz?" sorusuyla eş anlamlı olmuyor. Bugün hemen her kentte Türkiye'den gelip Kıbns'a yerleşen ve KKTC vatandaşı olan "Türkiyeli'lerle karşılaşıyorsunuz. Ülkenin sosyokültürel yapısı ve buna bağlı olarak "günlük yaşam pratiği"de sürekli değişiyor. Hani Türkiye "Küçük Amerika"dır ya, Kuzey Kıbns da yavaş yavaş "Küçük Türkiye" olma yolnnda. Kebapçılarla, arabcsk müzikle, gazetelere artık sık sık yansımaya başlayan hırsızlık, cinayet ve tecavüz olaylannın failleriyle Kıbnslı'nın yaşam biçimine Anavatan'dan "çeşni" kalılıyor. Ada'nın LefkeLefkoşaMagosa hattının kuzeyinde yer alan ve bugün KKTC adıyla anılan kesiminde nüfus, 170.000 dolayında. Bunun 60 ila 80 binini, Türkiye'den gelip Ada'ya yerleşenler (ya da 'yerleştirilenler') oluşturuyor. Rakamın 20 binlik bir yanılma payı taşıması sizi şaşırtabilir; ama bundan daha hassas bir veriye sahip değiliz, çünkü G TÜRKİYELİ MİSİNİZ? Ü Ada'da 1990 yılında yapılan nüfus sayımının sonuçlan açıklanmadığı için her şey tahmini verile/e dayanıyor. Nasıl olur da bir nüfus sayımı yapılıp, sonuçlan halka resmi ağızlardan açıklanmaz mı diyorsunuz? Yanıtını, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, Yenidüzen gazetesine 23 temmuz tarihinde veriyor. "Çünkü herkes, 'Efendim, kim nereden geldi'yi araştıracaktı. Bütün diinyada '6080 bin Türkiyeli geldi, onlar gitse geriye ka|acak olan Kıbrıslı Türk adedi 80 bindir' mesajı verilmek istenmiştir." Denktaş'ın söyledikleri doğru. Ama, sayımın sonucunda oluşan "Türkiyeli göcmenlerin KKTC nüfusunun yarısına yakınım oluşrurduğu" hesabı da doğru. Acaba "Rum'a ve dünya aleme karşı" demografik verilerin gözardı edilmesi, sonuçların gizlenmeye çalışılması, bir "Bağımsız Devlet"in tavnna ne derece yakışıyor? Bunun hiçbir önemi yok, çünkü "kimin nereden geldiği" sorusu, Kıbns'a Türk Silahlı Kuvvetleri'nin müdahale cttiği 20 Temmuz 1974'ten bugüne kaç kişinin Kuzey Kıbns'a "Anavatan"dan gelip bugün KKTC vatandaşı olduğu yolunda yeni bir soruyu da gündeme getirecek. Ve tabii, vatandaşlığın hangi koşullara göre dağıtılıp insanların mülk sahibi cdildiği de merak konusu olacak. Rumlardan boşalan villalara harckât sonrasında Türk general ve subaylannın yerleştirilip yerleştirilmediğine ilişkin sorular ve tartışmalar, geçtiğimiz ay Türk basınının gündemine de bir biçimde gelmişti. Kıbrıs'taki muhalif basının soruna bakışı ise daha farkiı. Yenidüzen gazetesinden Kutlu Adalı, şöyle yazıyor 20 temmuz tarihli köşe yazısında: "Türkiyeli subaylara verilcnler çok görülmemclidir. Onlara hizmetlerinc karşılık verilcnler dcvedc kulaktır. Yönetimin başındakiler, n zaman Ankara ve askcrler çok meşgulken, dcveyi hamudu ile yutmuşlar ve çevrelerindcki hıh deyicilerle her şeyin iyisini kardeş kardcş, babalarının malı gibi paylaşmışlardır. Onların hasıraltı edilerek askerin ön plana çıkarılması talihsizliktir." Bu "ganimet ekonomisi" öykülcri o dcnli uzuyor ve dallanıp budaklanıyor ki KKTC'de, artık kinıse çıkıp "Ne münasebct efendim, yoktur böyle şey" diyemiyor. Harekât sonrası ev ve işyerlerini boşaltıp Güney'e göçen Rumların sayısı 183 bin dolayında. Onlardan geriye ff Hani Türkiye Küçük Amerika'dır ya, Kuzey Kıbns da Küçük Türkiye olma yolunda. 20 Twnmuı Barif v» özgürlük Bayramı Kuzay Kıbns'ta kutlanırk*n halkın katılımı azdı(saAda). Maraş, top marmllarindan hasar görmüf otallarle adata bir hayalat ••hrl andınyor (Uatta). Olrn* limanı bunaltıoı sıcakta Kıbnslılara aoluk alma fırsatı varan "sarln" maktnlardan blri. kalan yere Güney'den gelen 30 bin Türk göçmen sığdınlamamış bir türlü! Üstüne üstlük, Türkiye'den gelen yardıma, on binlerce Kıbnslı'dan alınan vergiler de eklenip "sosyal konut"lar yaptınlmış ve bunJar da belirsi/ ölvülerle "vatandaşa" dağıtılmış. Bugünlerde, yine Türki ye'den gelecek 82,5 milyar tutarında bir konut kredisi bekleniyor. Nüfus dengesi öylesine allak bullak ki, yakında gerçek Kıbrıslılar iyice azınlığa düşerken, vatandaşlık hakkı alan Türkiyeli göçmcnler çoğunluğu oluşturacaklar. Peki seçimlerdc bu göçmenlerin oy haklannı DERGİ 8 A Ğ U S T O S 1993 SAYI 385 12 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle