Katalog

T E R Ö I N IRKCILIK İCERİ, TÜRKLER DISARI rulmaya başlandı. Almanlar bu döneme "Kül ve yıkıntı" günleri diyor. Ardından ünlü Marshall Planı ülkeye kaynak akıtmaya başladı. Derme çatıv\ da olsa onarılun kentlerın ardından, daha sonra "Alman Mucizesi" diye anılan ckonommın ycnidcn canlandırılması dönemi geldı. 50'li yıllar boyunca milyonlarca Alman, üstelik çalışabilir yaştaki erkeklcrin çok büyük çoğunluğu savaşta ya öldüğü ya da csir düştüğü için çoğunluğunu kadınlann oluş.turduğu milyonlarca Alman, AdenauerErhard ikilisınin ekonomik kalkınma modelinı yaşama geçirmck ıçin kollan sıvadı. "Alman mucizesi" başlamıştı. Ama mucize sözcüğünde dile getırilen pırıltılı anlamın altında savaşın acılarını henüz taşıyan bır halkın amansızca çalıştırılması yatıyordu. Düşük, çok düşük ücrctlerle, u/un, çok uzun iş günlen yıllarca sürdü. Savaş öncesinde Hıtler'i iktidara getiren, destekleyen ve Almanya'nın sınırlanna sığmaz olunca savaşı patlatan endüstri baronlan, yeniden eski günlere döndüler. Thyssen, Krupp, DaimlerBenz, Bayrischer Motoren Werk (BMW), Volksvvagen, Preussen, Siemens, Opel, Hartmann ve Braun, Philip F ederal Almanya 1948'de kuruldu. Savaşın yok ettiği kentler bir "toplumsal seferberlik"le yeniden ku Holzmann yeniden yeryüzünün dev şirketleri arasına katıldılar. Dcutsche Bank, Dresdner Bank, Commerz Bank gene yeryü/ünün en büyük finans devleriyle yanşa başladılar. 1960'larda "mucize" gerçekleşmiş, dev bir sanayı artık yerli işgücü ile yetinemez halc gelmişti. Yabancı işçiler çağnldı. Güney ttalya'nın verimsiz topraklanndan, Batı ve Kuzey Yunanistan'ın çorak yaylalanndan, Anadolu'nun dört bir köşesinden binlerce ve binlerce "yabancı işçi", Federal Almanya'nın bir "refah toplumu"na sıçraması için kollan sivadılar. 1970'lerde Federal Almanya yeryüzünün en gelişmiş refah toplumları arasında ilk sıralara yerleşmişti. Ideolojik rakibi DDR'e (Demokratik Almanya) kalkınma ve gclişmişliktc ve hele hele "refah toplumıfna dönüşmc yanşında Federal Almanya neredeyse tur bindirmişti. yimi artık utançla fısıldanmıyor, tersine övünçle söylenıyordu. Yabancı işçiler de mutluydular. tyi para kazanıyor ve daha önemlisi refah toplumunun nimetlerinden, kendı ülkclerinde rüyasını bile göremeyecekleri nimetlerinden alabildiğine yararlanabiliyorlardı. Alman olmaktan gurur duyuyonım" de Almanlar mutlu ve gururluydular. Hitlcr döncminden miras kalmış "Bir Pstrol krlzl ilk işaret 1974'te petrol krizi patladı. Bu ilk işaretti. Ulaşılan refah toplumunun neredeyse yüzde sıfıra ulaşmış işsızlik oranının pek de öyle "ebedi" olmadığı belli olmaya başlamıştı. Bu "ilk işaret" yeterince ciddiye alınmadı. Ama 1980'e gelindiğinde yeni petrol bunalımlan, Kuzey Almanya'daki endüstrinin candamarı gemi yapımı ve tersanecilik de sert bir •bunalıma girdi. Ardından Federal Al manya'nın en fazla işçi banndıran Ruhr bölgesindeki geleneksel sanayi, yani kömür ve çelik üretimi çöküşe geçti. Bunun da ardından elektronik eşya ve otomotiv dallannda, o güne kadar önemsenmeyen Japon rekabeti bir "ekonomik istila"ya dönüşünce Federal Almanya'da işsizlik patladı. Pazar payını yitirmemek için maliyetleri düşürmeye çabalayan temel sanayi dallannda insan işgücü yerıne yoğun robot kullanırnına gidilmesi her şcyin üstüne tüy dikti. tşsizlik önce kritik oranı aştı: Yüzde 5,5. Ardından tırmanışını sürdürdü ve bir sonraki kritik noktaya ulaştı: Bir milyon işsiz! Bu bir şoktu. Sarsılmaz sanılan refah toplumu sendeliyor, meslek eğitim düzeni hızla günlük yaşama giren teknolojik sıçramayla bağdaşmıyor ve işsiz, umutsuz ve geleceksiz genç yığınlan bakımlı Alman kentlerinin, kasabalannın sokaklannda kol gezmeye başlıyordu. Bugün Federal Almanya'daNazi hareketinin siyasal temsilcisi olan Cumhuriyetçiler Partisi'nin (REP) lideri Schönhuber daha I986'da şunlan yaz İfslzllk şoku dı: "Şimdi serpilip gclişmcmiı için verimli ve bitek topraklara kavuştuk." Schönhuber uğursuz ama doğru bir "teşhis" koymuştu. Teşhis koymakla yetinmedi ve örgütlenmc atılımına geçti. Rakip nazi örgütler birkaç ay içinde REP'lerin aldığı yolu görünce yarıştan kopmamak için aynı yolu izlediler. 16 C U M H U R İ Y E T D E R 6 İ 6 H A Z İ R A N 199 3 SAYI 3 7 1