01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

nema oyunculan üzerine kurulmuştur. Yani fiskosu, fısıltıyı kendi gözlemleriyle yoğurarak basit bir dedikodudan çok bir "sanat haberi" biçiminde verir. örneğin Mclahat içli'dcn mi söz ediyor? "Bi/.im sahncnin Mae VVest'i muhakkak ki Mclahat Içli'dir. Endamı kadınlurı kıskandırır, erkekleri çileden çıkarır. Bir gözünii hafif kısarak konuşur" dcrkcn, sahne dünyasındaki kariyerini de unutmaz. "Bu sene dram kıs1 mında gördüğiimüz 'Hcp vc Hiç piyesinin en muvaffak olımış artisti idi" diyc cakler. Sinema ağırlıklı dergilerin başlattığı dedikodu yazarlığı yine bu tür dergilerle sürüp gider. 1956'da Yeni Yıldız dergisinin "TamTam'ları" başlığı altında verdiği sosyete dedikodulanyla karışık fiskosları Memo takma adıyla biri yazar. O yıllarda sosyetik olmak bir modadır. Ve sosyetenin sık sık sözü edilen ünlülerinden ba/ılan da Benli Belkis, Zozo Dalmas, şckerci Hacı Bekir, Ayfer Tatari gibi isimlerdir. Bu arada "cemiyet hayatı" adıyla sosyete dedikoduları yavaş yavaş ağırlık kazanırkcn sinema dünyasındaki "öAykut Ifiklar zel ilişkiler" de yazılı basında gündeme gelcccktir. Işte, Mcmo'nun Yeni Yıldız dergisinde (4 Mayıs 1956) yazdığı bir sinema dedikodusu "çok özel ilişkiler"e kadar uzanan bir yolun başlangıç noktalarından biri sayılır: "Genç rejisörlerimizdcn Metin Krksan, nişanlısı Çolpan'ı Miinir özkul'la fiört ederken yakaladığı için nişanı atmıştır. Bu durum hcniiz yeni isim yapmakta olan Çolpan'ın aleyhine olmuştur. (Not: Çolpan, Attilla ilhan'ın kardeşidir.) "özel hayatlar"a "yalak <>daları"na, "perde arkalarfna kadar uzanan "sansasyon gazeteciliği" 27 Mayıs darbesi sonucu İ960'lı yılların liaslannda Akis gibi haftalık siyası haber dergilerine sıçrayarak, "Menderes'in bebck davasf'yla politik bir boyut ku/anır. Ancak, her ne kadar yatak odalarına yönelik olsa da tarihsel belgelere, gerçeklere dayalı bu tür haberciliği sıradan ve klasik "dedikodu yazarlığf'ndan ayırmak gerckir. nema ve yalnızca sosyeteyi içeren cemiyet haberleri olmak üzere ikiye ayırarak verir. Sinema dedikodulan ise "Kim, Kiminlc, Niçin, Nasıl, Nerede" başlıklı ve Suna Zeren im/alıdır. 197O'lı yılların başında ise Pazar dergisinin sosyete yazarı Nesteren Tamcr'dir (Rauf Tamer'in kardeşi). Ayrıca çok özel yatak odası ilişkilerini kahramanlannın baş harlleriyle veren ve "Sus Sus Kimscler Duymasın" ba^lıklı bir köşe ayrılır. Gerçekte belalı bir köşedir bu. Çünkü yazılanlar son derece sert, alaycı bir üslup taşır. Zaman zaman da giderek saldırgan ve ağır hakaretlere dönüşen bu imzasız köşe yazılan nedeniyle, olaylann canı yanan kahramanlan her çarşamba kapıya dayanır. Dergi yazarlarıyla aralarında bayağı büyük tartışmalar meydana gelir. Aynı yıllarda ABC (1966), ardından Sosyete 13 adlı ve yalnızca sosyete habcrlerine, dedikodulanna aynlan iki bağımsız dergi çıkar. Her ikisi de sinema dışında yazılı basının tümüyle "ilk dedikodu dergileri" sayılırlar. O/.clliklc de işadamları çevresine yakınlığıyla tanınan Güngör Denizaşan, sahibi olduğu Sosyete 13'te kimsenin canını yakmadan çok özel bir politika izlcr. Yani herkesin sırtını okşayan, methiyeler düzen, yağcı bir üslupla yolunu çizer. Dönemin öteki ünlü sosyete yazarları ise IMcral Divitçioğlu (Perde, Son Saat) ile Müşeıref Hekimoğlu'dur (Akşam). Her ikisi dc kendi alanlannda birer uzmandırlar. Ne var ki sosyete ve dedikodu yazarlığı bir süre sonra çizgi değiştirecek sinemagazin dergilerinin ve bazı sız ve sansasyonel olaylardan kaynaklanır. Ortaya serilenler her kesimdeki ünlülerin kirli çaınaşırlarıdır. Hafta Sonu'nun ardından Sey, "Gıcık"; Haftanın Sesi, "Aranızdayım" ve Olay, "Hayalet Aramızda Dolaşıyor" başlıklı köşeleriyle aynı ızi sürdürürler. Bugün bulvar gazeteleri içindc on yıl öncesinde olduğu gibi sansasyona yönelik dedikodu konusunda aynı etkinliğe sahip olup ayakta kalabilmesini başaran "tek yayın organı" yalnızca Hafta Sonu'dur... Şimdilerde ise dedikodu ve dedikodu ya/arlığı konusunda değışen nedir? Yaşanan bir "sefalet" midir? Yoksa, I99()'lann magazınleşen yaşamında dedikodu dünyası çağ mı atlıyor? Gerçek şu ki günümüzde dedikodu en yaygın dönemini yaşıyor. Çünkü " O " her yerde, her dergide vc "çarşıpazar"da... Eğer günümüzde dedikodu olgusu cağ atlayıp yeni bir dönem Radyonun Sesi döneminin onde golen dergll«rind«ndl. yaşıyorsa, bu ycnileşmenın yagünlük gazetelerin ardından haftahk ratıcısı kuşkusuz Aykut Işıklar'dır. Işıklar, dedikoduyu kulağından çekip bulvar tipi gazetelerin tekeline geçecekTV ekranlarına buyur ediyor. Seslenditir. 1970'li yıllarda dedikodu dünyasını rerek, görüntüleyerek ve de sorgulayaetkin biçimde eline geçiren bu tür "ilk rak... haftalık gazete" Hafta Sonu'dur. "Görünmeyen Adamın Gözüyle" başlıklı köBir yandan soluğu tükenmeden yazşe her okunduğunda, Pazar Dergimak, diğer yandan dedikoduyu yazılı si'nde olduğu gibi sanat dünyasında ve basından ekranlara taşımak ve hele iş çevrelerinde korkulu günler yaşatır. "bir numaralı dedikodu yazarı" olabilBu köşede yazılanlar son derece acımamck elbette kolay değıl... < UTAMC . FOTOdRAFLARI.. BukadarıüaojmazL 30 milvonluk utanc fotografları BO'lı yıllardan Aykut Işıklar'a 1966 yılında sinema dergilerindcn Perde, dedikodu sayfalarını bu ke/ siC U M H U R İ Y E T D E R O İ 6 H A Z İ R A N Tlrajları yüksek dadlkodu gaz*t*l*rlnd«n Ş«y, Hafta Sonu, Marhaba. Hafta Sonu bakan dUşUran skandalı ortaya çıkartarak olay yarattı. 1 9 9 3 S A Y I 3 7 6 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle