Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Tıran'da Iskender Bey Meydanı ve Anayurt Şehıtlerı Bulvan Bakanlık bınalarının da bulunduflu meydanda, araç sayısı yok denecek kadar az Kuçük çocuklarınızı hangı başkentın ana meydanında oynamaya bırakabllırsınız? Meydanda top oynayan gençler, çocuk arabası süren anneler, ortaya çıkıveren bır körüklü otobüsü veya hantal bır Çın kamyonunu, "Meydanda ne ışı var" tavrıyla baştan savıyorlar Doğanın son kalesi: Arnavutluk Şimdilik Arnavutluk'ta en az bulunan nesne, yani plastik torba ve pet şişeler dağlara taşlara yığılacaksa, sokaklardan çöp diye meyve kabuğu, kâğıt veat gübresi yerine kimyasal artıklar süpürülecekse, herkesin ayakkabısınıntabanma ciklet yapışacaksa, ülkeye yazık olur. İlber Ortayh rnavutluk dışa açılacak deniyor; bu dışa açılma şayet yılda birkaç milyon turist, kıyılarda yüzlerce beton blok, Ulkenin yüzeyini kaplayacak otoyollar, egzoz dumanı, plastik uygarlığının getireceği yüzbin ton çöplük demekse, yalnız Arnavutlar değil herkes iki kere düşunmeli. Şehirlerde ve kırlarda kuş seslerini motor gürültüsü bastıracak ve şimdilik Arnavutluk'ta en az bulunan nesne, yani plastik torba ve pet şişeler dağlara taşlara yığılacaksa, sokaklardan çöp diye meyve kabuğu, kâğıt ve at gübresi yerine kimyasal artıklar süpürülecekse, herkesin ayakkabısının tabanına çiklet yapışacaksa ülkeye yazık olur. Arnavutluk ülkesi sosyalizmin son mevzii mi bilemem ama, çevre kirlenmesine karşı güzel doğanın ve doğası bozulmamış sıcakkanlı bir halkın son kalesi olduğu görülüyor. El değmeyen dağlar ve göl kıyıları ve arsız arsız turist kovalamayan, "efendi" diye betimleyeceğimiz bir halk. Arnavutluk halkı aslında dunyaya kapalı kalmış da değil... Apollonia harabelerinde Avlonya köylerinden gelen genç bir ziyaretçi grup nefis bir ezgiyi koro halde terennüm ediyorlar, bu ne diye sorduğumda bıri düzgün bir Fransızca ile açıklama yapıyor, beriki İtalyanca konuşuyor. Tiran'da tanıştığım memur ve akademisyenlerin içinde beş altı dili kusursuz şakıyan polyglottların sayısı bir hayli. Gitmediklerı ülkeleri dili ve dişiyle tanımak Arnavutlara has marifetlerden olsa gerek. Arnavutluk deyince Podgradets'teki tertemiz göl, kıyılarına bloklar dikilmemiş Adriyatik kıyıları, çöplüksüz, pet şişesiz karayolu kenarı ve 1950'lerin Türkiyesi'nde varolup da şimdi bulamadığımız manzaralar. Arnavutluk yeşilin son ülkesi aslında. Elbasan'daki bodur bacalı eski teknolojili kocaman demir çelikiesisleri, kentlerin etrafında rastladığımız kirli duvarlı fabrikaları da belirtmeliyiz. Ama lşkodra gölü üzerinde mavi sabah sisi salınırken, yeşilin tonu ve dumansız şehirlerde asude yürüyenler bu ülkenin çok tipik görünümleri. Tiran'ın meydanında top oynayan gençler, çocuk arabası süren anneler ortaya çıkan bir körüklu otobusü veyahut bir beygirin çektiği bir askerin sürdüğu orduya ait arabayı veyahut ağır hantal bir Çin kamyonunu ' 'meydanda ne işi var'' tavrıyla baştan savıyorlar. Küçük çocuklarınızı hangi başkentin ana meydanında oynamaya bırakabilirsiniz Tiran'da evet. Arnavutluk'ta ekilebilir arazinin heınen hepsi ekilmiş, ekili olmayan noktalar da Arnavutluk'un sathını kaplayan unlu beton koruganlar; Çin Seddi'ni andıran bir başka savunma çeşitlemesi. Savunma harcaması işte... Tüketimçokmutevazıduzeyde.dükkânlardaçok çeşit yok. Ama insanlar ikramcı vecömert. Birının elindekı bir sepet kirazagözünüz kaymayagörsün, mutlaka ikram ediyor, canayakın bir halk. Her akşam tıklım tıklım dolan Tıran operasından çıkarken, pırpırlı elbıseh uç dört yaşlarındakı bır kızçocuğun sizegülumseyerek balegösterısı yapması, meydandaki havuzun kenarına kümelenen gençlerin geçen yabancılara dostça ve zekice laf atmaları, yol sorduğunuz insandan kırk yıllık ahbapmış gibi ayrılmanız, size Balkanlar'da, ama Balkanlar'ın en kibar halkı arasında olduğunuzu hatırlatıyor. Sağdasoldarastladığımzbirmilletvekili.bıreski elçi mütevazı koşullar içinde... Diğer sosya A 12