24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

celeri Bedesten'i kandillerle aydınlatarak nezaret ederler..!' Bcdestenlcri bölükbaşılar korurdu. Bedesten, her sabah, "Duacıbaşı" denilen bölükbaşılardan biri tarafından dua edilerek açılırdı. Çaışı esnafı, duacıbaşımn çevresine toplanırdı. Duacıbaşı, duadan sonra yüksek sesle, "Ey cemaati Müslümin... Tavcılık yapılmayacak. Kefilsİ7 rr.al satılmayacak, mal kapatılmayacak" derdi. Sonra çarşıda aüş veri$ başlardı. Çar>ı akşamları törenle kapanırdı. Ses ve renk cümbüşü kapalıçarşılar Bedesien'dc çok değerlı mallar, perşembe günler ögle namazından önce satılırdı. Açık arttırma ıle yapılan bu satışlarda tellallığı "Bedesten lellalı" yapardı Kapalıçarşı'nın caddc ve ".okaklarına, çoğunlukla oradakı dükkânlarda satılan mallara göre ad verilmiştir. Başlıca anacaddeler Kalpakçılar, Yorgancılar, Fesçıler, Keseciler, Takkeciler, Kuyumcular, Çarşıkapı ve Nuruosmaniye'dir. Ahmet Rasim, "Kalpakçılarbaşı" adı verilen anacaddede esnafın bağıra çağıra mallarını överek satmaya çahşmasını anlatır "Evet, burası piyasa mahalli olmakla beraber cesını; purvelvele bir koridora benzerdi. İki yandan, ortalanndan sonu gelmeyen bir vaveyla kopar, bu vaveyla arasında: Allı venlim, sarılı verelim gibi kaba kaba cinaslar fırlarken, baso bir ses üzerinden Francalas! Ciyak ciyak tabirine masadok: Haniya ({iiler yiiz, tatlı dildent lpince bir ahenk ile bardaklan şakırdatarak: Sucis! Kaba rast perdesinden: Ne filâ basmalarım, canfeslerim, Yılışık bir eda ile: Kiiçük hanım... Bir çeyrck daha vermez misin? Dudaklannı hızlı nefesle titreterek: Bu7dan için! "...ögleden biraz sonra başlayan, ikindlyi müteakip (rnhalasan bu benderi azimde tür' liı turlii alı^verişler olurdu! "Çimdik, surtünnv, diırtme, çatma, başör. tü çekme, çaı>af, fenıce kesme, sıkma, sıkış tırma, kucaklama, abanma, konuşnıa; çevirme; yol kesme, larılma, azarlama, şemsiye, tokat, bohça; paket, papuç vurma, igne sokma, tükurme, piiskiinne ve emsali efal ve harekâl da gorulurdü." Döneme özgü bir anlayışla genç ve evli kadınlann tek başlarına KapaJıçarşı'da dolaşmalan kınanırdı. Bu konuda da Ahmet Rasim, şOyle diyor: "Kaç defa i^itmiştim: İzinsi/. çarşıya gilmiş diye kansını boşamış! Çarşıya mı? BizimkUer ayak bile atmazlar! Kızın ismini çarşı gıizeli çıkarmışlar! Halbuki bu kızcafcudan maada (kızcagınn difinda) çarşı guıeli olarak nlce scyyib ve atttlzev (dul ve evü) kadınlar vardı! Dükkân •lakalan, mahabbetleri, sevdalan dttdne dttzine, arjın arşındı. Şchrin btttun anaara fubuş ve rezaleti eyyamı adtyede (fubus «teleri ve rezaleti tatil gttnleri dışuıda) burada, yaghkçtlar, knymncular arasmda gednirlerdi. Cuma ile pazar, çarfinın en (en> ha gttnlerinden madod idi (sayüırdı)." Eskiden olduğu gibi, gUnümüzde de bırçok Arap kentinde, kapalıçarşıda bir dükkân ışletmek, büyük bir ayrıcahktır. Çünkü, kentin surlarının tam önunde başlayan steplerde ve çöllerde, yaşam koşulları bir çırpıda değtşir. Burada köylüler, ancak karınlaruu do "Çarşılı" olmak bir ayrıcalık yuracak kadar para kazanmak için kan ter içinde çalışırlar. Acımasız güneşin altında kerpiç kulübeleri bile bel verir. Bu yoksulluktan kuıtulmanın yollarından biri, kapalıçarşıda bir dukkân sahibi olmaktır. Halk arasında, bu âdeta bir ayrıcalıktır. Çoğu kez de dtlkkân, babadan oğula geçer miras yoluyla. Birçok Müslüman kentinde kapalıçarşılar, bir tür labırente benzemekle birlikte, gerçekte dış dünyaya açıktırlar. Buralarda satılan mallar, dışardan, "uzak ülkelerden" gelir. Kervan, yüzyıllık bir olgudur. izlediği yollar da yüzyıllık bir geleneğin sonucu. GünÜmüzdeki tek aynm, artık kervanlan daha profesyonel kişilerin düzenlemesıdir. Bir kapalıçarşıdan ötekine giderken, kervanlar çölleri, dağları aşar. Eskiden lslam dünyasının bir ucundan öte ucuna, Fas'tan lunus'tan kalkıp Orta Afnka'ya, Türkıye'den Çin'e uzanıyordu bu yollar. Bu kapalıçarşıların bulunduğu kentler bırer konaklama yeriydi. 13. yüzyılın ünlü gezginı tbni Batuta, Çin'in Hansa kentindeki kapalıçarşıyı anlatır. Hansa'nın 6 ilçeye ayrıldığını, bu 6 ılçeden üçüncüsünde Muslümanlann yaşadığını, burada kurulan, butün Müslüman ülkelerındeki kapalıçarşılarla aynı olan özelliklerini gösteren kapalıçarşıda esnafın sattıklan mallara göre gruplandığını yazar. tbni Batuta şöyle der: "Kapalıçarşının bu plan özelhği, uzun bir gelişmenin sonucu değil. ÇünkU yeni kurulan kentlerde, kasabalarda da aynı plan uygula nıyor. Mum ve koku satıcıları iç avludaki asıl caminin, okulların yakınında yer alıyor Cami ve okul, ilçenın entelektüel merkezi olduğundan kitap satıcıları ile ciltcıler de burada. Sonra dericilerle ayakkabıcılar geliyor. Daha sonra, kumaşçıların dükkânlanna rastlıyoruz. Kumaşçılann yakınında, yan sokaklarda demircüer, bakırcılar, kaplann çevresinde ise, manavlar, bakkallar, kasaplar, boyacılar ve çömlekçiler var." Gravür sanatçıları P. Cosle ile E. Flandin, 1865'te Paris'te yayımladıkları "İran'ın Çagdaş Yapılan" adlı kıtaplannda Istahan Kapalıçarşısı'nı görüntülüyorlar. lsfahan Kapalıçarşısı'nın önemli özelliği, ana caddesinin, dunyadaki bütün kapalıçarşıların anacaddelerinden çok daha uzun olması. Cadde 1,5 kilometre uzunluğunda. Kapalıçarşıda dükkânların yanı sıra, camiler, medreseler, kervansaraylar, saraylar da yer alıyor. lsfahan Kapalıçarşı'nın belkemiğıni adeta el sanatları oluşturuyor gibi. Bakırcılar, demirciler, kumaş boyacıları, kuyumcular, minyatür ressamları ve diğer zanaatçılar, sattıklan ürünieri kendileri üretiyorlar. Yüzyıllardan beri, Müslüman kentlerinin bir özelliği olarak yaşama damgasını vuran kapalıçarşılar, ekonomik, toplumsal yaşamda, çekiciliğini komyarak varlığım sürdürüyor. D D«rfeyen; Hande Nur 18 Bk Iran mtaiyatOrOnde (13. yOzyıl) kapalıçarşı göruntulert: Fınncı, kasap, eczacı ve kuyumcu. (Topkapı Sarayı KOtuphanesi'nden).
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle