Katalog

Yavuz geliyor Yavuz Erol Müterclmler Dz. Ûğ. Kd. Ütğm. ürk Deniz Kuvvetleri yeni bir zırhlıya kavuşuyor önümüzdeki günlerde; Yavuz zırhlısı. Yavuz adının Türk halkı için apayrı bir anlamı var. Tarihimizin bir bakıma yönünü degiştirmiş, bizi Birinci Dünya Harbi'ne sokmuş bir geminin adı, Yavuz. Peki neydi Yavuz'un bizleri bu kadar ılgilendiren öyküsü. Adı; türkülerde söylenen, deniz subaylarının sevgilisı, bir zamanlar resimleri köy kahvelerinin duvarlarını süsleyen Yavuz'u, biz gençler pek tanımıyoruz, ancak hakkındaki anlatılan efsaneleri ve övgüleri biliyoruz. Türk milleti ne çok sevmiş Yavuz'u... Yavuz'da askerlik yapanlar ne çok cfsane anlatmışlar... Biz, denizci ulus olamamışız, arna tarihimizin son döneminde Birinci Dünya Savaşı'nda ve Anadolu'daki ulusal mücadele döneminde gemılerimizin yarattığı destanlar, denizci ulusları kıskandıracak boyuttadır. Hamidiya, Yavuz, Nusrat ve Alemdar; her biri başlı başına bir destandır, ancak Yavuz'un yeri bambaşkadır. Yediden yetmişe Turk halkının sevdiği, unutamadığı bu geminin "Turk gemisi" oluşu bir tesadüfün, bir zorunluluğun sonucudur. Savaşın yeni başladığı günlerde, tngiliz donanmasının önünden kaçan, Alman bayraklı Goeben 10 Ağustos 1914'te, Breslau ile birlikte Çanakkale'den ıçeri girdi. Enver Paşa'nın tek başına verdiği kararla içeri alınan iki gemi, Halil Bey'in önerısı ile de satın alındı. Ardından, Alman personelın şaşkın bakışları altında geıniye Türk bayrağı çekildi. Personele de kırmızı fes giydirildı. Gemilere Enver Paşa'nın bulduğu "Yavuz" ve "Midilli" adları verildi. Türk donanması da Amiral Souchon'a teslim edıldi. Bundan sonra Yavuz ve beraberindeki öbür gemiler, sık sık Karadeniz'e tatbikata çıkmaya başladılar. Osmanlı, henüz savaşa girmemişti. Souchon, 29 Ekim 1914'te Rus limanlarını bombalattı. Böylece, Osmanlıyı savaşa ıtecek bahane de yaratılmış oldu. Osmanlı Devletinın, Birinci Dünya Savaşı'na gırişiyle birlikte Yavuz'un da Karadeniz'dekı görevi başlamış oldu. tlk önceleri silah ve cephane taşıyan nakliye gemilerini korumakla görevlendirildi. Rus savaş gemıleri limanlarımızı rahaısız etmeye başlayınca da Yavuz, yeniden Karadeniz'de boy göstermeye başladı. önce Balıklava'da, Trabzon'u bombardıman ettiği bildırilen Rus donanması ile savaştı. Daha sonra Batum'u bombardıman etti. Savaş sürerken, makineleri yorulan Yavuz'da baş gösteren anzalar onarılamayacak duruma gelmışti. Yine de sürekli çaba harcanıyordu. Bu "yorgun savaşçı", her şeye karşın, ayakta kalma gucünü gösterıyordu. Komutanlığı Souchon'dan devralmış bulıınan Amiral Pasclmilz, kopardığı bir izinle, beş aydır harekâta çıkmayan Yavuz'u, Ege'ye harekâta cıkardı. Çanakkale'den cıkan gemiler 20 Ocak 1918'de lmroz'a baskın düzenlediler. tngiliz gemilerini batırdılar. Orada dehşet saçtılar, ancak mayın hatlarına düştüler. Beş mayın yarası alan Midilli battı. Yavuz aldığı üç mayın yarasıyla, Boğaz' Uzun bir geçmişin anılarıyla yüklü, yeni bir zırhlı Adı türkülerde söylenen, bir zamanlar resimleri köy kahvelerinin duvarlarını süsleyen ve tarihimizin bir dönemini simgeleyen Yavuz zırhlısı, artık sadece resimlerde kaldı. Aynı adı taşıyan yenisi ise Deniz Kuvvetlerimize katılmak üzere yolda. T Şanlı Yavuz Ffrkateym" 1930'lu yılların Anadolu Ajansı objektiflerınde: Istanbul'da Sarayburnu önünde "tezahürat' dan içeriye girmeyi başardı. Komuta hatası yüzünden Nara'da karaya oturdu. Bunu fırsat bilen lngiliz ucakları Ustüne binlerce bomba yağdırdılar, iki isabet aldı, bir lngiliz uçağını düşürdu. Yüzdurülerek Istinye'ye çekildi ve savaşın sonuna kadar burada kaldı. Mondros silah bırakışmasının imzalanmasından sonra, geminin Alman personelı, gemiden ayrıldı. Yavuz 2 Kasım 1918'de Türk bahrıyesine teslim edildi. Mütareke koşulları gereğince Türk donanmasının butün gemileri Haliç'e alındı. Köpruden geçemeyen Yavuz da Tuzla'ya götürülerek burada lngiliz muhriplerinin denetiminde tutuldu. Bağımsızlık savaşımızdan sonra Yavuz, Boğaz içinde Bebek'e daha sonra Buyükada arkasına ve daha sonra da tzmit'e çekildi. Okullardan mezun olan subay ve astsubaylar yıllarca bu gemide kurslar gördüler. Yavuz, bir okul ve Yavuz bir ekol oldu. Atatürk 1925 yılı 21 eylülünde, Bursa'ya yapacağı ziyaret sırasında lzmit'e de uğrayarak Yavuz'u onurlandırmıştır. Bu ziyaretinde donanma komutanına Yavuz için; "Bu gemiyi buyuk Turk ınilktinin ihtiyacı olduftu sağlam ve kuvvetli bir zırhlı şekline sokacağız. Bu kudrcl, silah bakımından si/lere, dış politika bakımından da bizlere buyuk hizmetler görecek ve gurur saglayacaktır" demişlerdir. Donanmanın 1947 yıhnda Karadeniz'de yaptığı atışlı tatbikatta Cumhurbaşkanı İsmet Inönu de Yavuz'da bulunmuştur. Yavuz, Akdeniz'de yapılan 1950 yılı sonbahar manevralarından sonra ihtiyata alınarak, Gölcük yakınlarındaki Kavaklı önünde şâmandıralara bağlanmıştır. 14 Ekim 1954 günü Kavaklı'dan, Gölcük deniz üssünün Poyraz rıhtımına çekilmiştır. Burada alın yazısının sonunu bekleyen Yavuz, nihayet hükümetçe malzemesinden yararlanılmak üzere M.K.E Kurumu'na devredilmiş ve 7 Haziran 1973 tarihinde de donanma komutanlığınca düzenlenen bir törenle Gölcük'ten ayrılarak parçalanmak uzere Seymcn bölgesine götürülmüştür. Burada yazgısının sonunu belirleyecek uzun bir bekleyiş içine girdi. Bir dönemlerin şanlı gemisi, şarkılara isim vermiş, deniz subaylannın rüyalarına girmiş, düşman donanmasının korkulu düşü olmuş heybetli gemı, şimdi martılara yuvalık etmektedir. Gemi sökücülerinin solugunu her an duymakta olan gemiyi 1972 yılında temmuz ayında ziyaret eden tarihçi Peter Liddle, onu; "Karaya vurmuş, soluyan bir balina gibi uziinlu verici olume (erk edilmişliği içinde, yine de ihtişamlı" olarak tanımladı... Şanlı geminin Türk donanmasındaki hizmetleri hiçbir zaman unutulamaz. Dünya deniz tarihinin ölümsuzleştireceği Yavuz adı, hiçbir zamanda unutulmayacaktır... Yeni alınan Genç Yavuz'u Boğaz'dan her geçişinde dedesinin ruhunu taşıdığı inancıyla sevgıyle, saygıyla, gururla selamhyacağız. 12 Yıl 1937 "Yavuz geliyor Yavuz " 1930ların bu gözde şarkısının kahramanı Yavuz zırhlısı Istanbul'da, Dolmabahçe açıklarında.