28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HAFTANIN KONUĞU 'Eğitim düzeyi endişe verici YÖK'ün üniversitede yapmış olduğu tahribatı gidermenin zorluğunu belirten Münci Kapani, "Bu işe hemen başlansa, sanırım en azından 1520 yıl alır" diyor. Prof. Dr. Münci Kapani Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. poktorasını Cenevre Üniversitesi'nde yaptı. 1956'da DP'nin üniversite özerkliğine müdahale etmesine karşı çıkarak A.Ü.H.F'deki görevinden istifa etti. 1961'de Kurucu Meclis Anayasa Komisyonu üyesi oldu. 1964'te profesörlüğe yükseldikten sonra, 20 yıl AÜHF Kamu Hukuku Kürsüsü Başkanlığı yaptı. 1983'te üniversiteden ayrıldı. Dört yılönce üniversiteden ayrıldığına pişman olmadığını söyleyen Münci Kapani Şahln Alpay madığı görülür. Reformun başlıca hedefi, Universiteyi bugün olduğu gibi sadece yarım yamalak bilgi aktaran bir okul olmaktan çıkarıp, özgür düşünce ortamı içinde bilimsel araştırma yapan, çağdaş düzeyde bilgi üreten bir kurum haline getirmek olmalıdır. Bunun için de, bugünkü • YÖK'e karşı farkh gerekçelerle merkeziyetçi bürokratik sisteme son vermek muhalefet arttı Prof. Doğramacı'mn • Sayın Kapani, YÖK'ü protesto gerekir. Yeni kurulacak yüksek öğretim düartık bir "yalmz adam" olduğundan için üniversiteden isitfa ettiniz. Aradan zeninde, bugünkü yapısı ve fonksiyonu ile söz edenler var. Sizce Yüksek öğretim dört yılı aşkın bir süre geçti. Pişman YÖK'ün yeri olamaz. YÖK, hiçbir yönetim Kanunu öncesi ve sonrası tecrübeler mısmız? yetkisi olmayan, sadece eğitim planlaması yaışığında, yüksek öğretim alanmda nasıl pan, güdülecek bilim politikasının esaslarını Hiç pişman değilim. Ben ayrıldığımda bir reforma ihtiyaç var? saptayan bir organ haline dönüşmelidır. Orüniversite, üniversite olmaktan çıkmıştı. Akata ve uzun vadede, hangi dalda ne kadar yedemik özgürlük diye bir şey kalmamıştı. Ara önce şunu söyleyeyim ki, YÖK'ün Uni tişmiş elemana ihtiyaç vardır, bunu dan geçen zaman içinde, durumda bir belirleyecek bir kurumun bulunması gerekli. değişiklik olmadı ki. Aksine, daha da kötüye versitede yapmış olduğu büyük tahribatı kolay Bu, eskiden de yoktu. YÖK, değişik bir kugitti. Bugün Universiteler birer kışlaya dönüş kolay gıdermek mümkün değil. Bu işe hemen ruluş halinde ve belki de yeni bir isim altında mustUr. Benim, formasyonum bakımından bu bugün başlansa bile, sanırım en azından on bunu yapabilir. kışla hayatına uyum sağlamam, ona ayak uy onbeş yıl alır. Reforma her şeyden önce üniversiteyi tekrar özerk hale getırmekle başladurmam mümkün değil. mak gerekir. Yüksek öğretımın, adına yaraşır • Bugün üniversitelerimizde düzeye çıkarılabilmesi için bilimsel özerkliğin eğitimin kalitesinin endişe verici ölçiide • Üniversiteden aynldıktan sonra ve yönetim özerkliğinin sağlanması başta ge düşmüş olduğu yaygın bir şikâyet. öte hmir'e, Karşıyaka'ya yerleştiniz. Bu len şarttır. Üniversiteye özerklik tanınması hatercihinizden hoşnut musunuz? linde tekrar eski kargaşa ortamına dönüleceği yandan, örneğin Mehmet Ali Birand, "Emret Komutamm" adlı kitabmda, Doğduğum yer olan Karşıyaka'ya dön fobisınden, Universiteyi geçmişteki kargaşanın mekten menunum. Gerçi Karşıyaka, benim tek sorumlusu sayan dar görüşlü saplantıdan askerı okutlarda durumun bunun tam çocukluğumun ve gençliğimin Karşıyakası de artık uzaklaşmanın zamanı gelmiştir. Geçmiş aksi olduğunu, bizzat Cumhurbaşkanı ğil artık. lzmir'in kUçük ve sakin bir semti ol teki olaylar akılcı ve gerçekçi bir yaklaşımla Evren 'in bu dengesiz durumdan maktan çıkmış, kalabalık, gürültülü, koskoca değerlendirildiğinde, bu varsayımın geçerli ol kaygılandığını yaztyor. Birand'm bir kent olmuş. Ama gene de Ankara'nın ve üniversitenin ağır havasından uzaklaşmış olmanın huzurunu duyuyorum burada. Bu huzurlu ortamda daha iyi çalışma imkânına kavuşmuş bulunuyorum. ÖK'ünttniversitelerimizdenayrılmalanna neden olduğu öğretim üyelerinden biri de değerli bilim adamı hukukçunun yetjşmesine katkıda bulunan Prof. Kapani ile YÖK, Ihsan Doğramacı, üniversitclerimizin hali, Af örgütü ve Karşıyaka Uzerine konuştuk. Y aktardığtna göre, Evren, "Askeri ve sivil okullar arasındaki fark kapatılmazsa, askeri müdahaleler zor önlenir" diyor. Bu kaygılar konusund siz ne düşünüyorsunuz? Üniversitelerdeki eğitim düzeyinin endi şe verici bir ölçüde düşmüş olduğu ne yazı1 ki bir gerçek. Askeri okullardaki eğitimin ka litesi hakkında ıse, fazla bilgım olmadığını iti raf edeyım. Birand'ın kıtabını henuz okumı fırsatım bulamadım. Aslında, askeri okullar da eğitim kalitesinin yükselmiş olması şüphd siz ki iyi bir şey. İyi olmayan, sivil kesimdek düşüş. Eğer, Birand'a atfen söylediğiniz gibi Sayın Evren bu ikisi arasındaki fark konusun da gerçekten bir kaygı duyuyorsa, bugünkl YÖK düzenini daha fazla vakit kaybetmedeı değiştirmek için bizzat kendisinin önayak ol ması gerekir. Genel olarak dünyada askerle rin ülke yönetimine el koymalarına yol aça değişik nedenler vardır. Bunlardan biri de "Biz bu işi sivillerden daha iyi yapanz" düşün cesidir. Türkiye'de 2000'li yıllarda, eğitim dü zeyindeki kalite farkı dolayısıyla askeri eliti kendisini sivil yönetici kadrolara göre daha Us tün görme eğilimi ortaya çıkabilir. Bu sağlık siz gelişmeyi önleme bakımından, sivil eğitin düzeyinin yükseltilmesi, öncelik ve ivedilik ta şıyan bir sorun olarak kendini gösterir. 6
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle