Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
PAZAR EÖLENCESİ Nevzat Erkmen Ziyafet Prefesör Faktör ile karısı Bayan Faktör o gece akşam yemeğine on kişiyi davet etmişlerdir. Hepsi de dikdÖrtgen şeklinde uzun bir masaya oturacaklardır. Bayan Faktör, Profesör Faktör'e, "Şu işe bakl" der, "Konuklarımızın yarısı Japon. Herkesi öyle bir şekilde oturtmalısın ki, hiçbir Japon, Japon olmayan birinin yanına düşmesin (dil sorunları iştel). Senle ben tam karşı karşıya oturalım. Sonra, hiçbir kadının yanına bir başka Kâuin otıjrrr,5sın. Haa, bir de şu var: Benim bir yanımda bir Japon olursun, ama her iki yanımda değil..." Profesör Faktör, "Peki sevgilim," diye yanıtlar karısını. "Bundan daha kolay ne var ki? Seni Albay'ın yanına oturturum, Profesör Sektör'ü de kendi sağıma oturturum." Bir şema çizerek, oturuş düzenini gösteriniz. Ortak başı bulmaca Dört ayrı harf kümelerinin başlarına aynı üç harfi koyun, başları ortak sözcükler oluşturun. (Dört kümenin her birinde ayrı üç harf bulunacaktır.) Sflzcuk köprusü Hem birinci harf kümesinin sonuna, hem de ikinci harf kümesinln başına konulabilecek ortak harf, hece ya da sözcüğü ayraçların içine yazın. ÖRNEK: KABA ( ) TAT ÇÖZÜM: (HAT)KABAHATHATTAT 1. L A N ( )LAK 2.M ( )AN 3. E S ( )IŞ 4. O N K O ( )STİK 5. T u ( )Y 6. T O ( )MOZ 7. Y A ( )KA 8. G E ( )P 9. G A ( )CA 10.A N A ( )A R 1. EL İK O DA AMA 2. ( ) VİR BİR HİŞ Slmgesel arltmetlk Her şekli bir rakamı gösteriyor. Soldan sağa ve yukarıdan aşağıya doğru eşitlikleri inceleyerek her şeklin değerini b'Jİünuz. 3. ( 4. ( Meraklının Köşesi Ramazanda, "Unutma Bizi Dolması" Âdettendir, ramazanlarda Bektaşi fıkraları anlatıhr. Biz de, ramazanın bu ilk haftasında, size bir Bektaşi fıkrası anlatmak yerine, eski ramazanlardan bir anekdot aktaralım: Eskiden ramazanlarda meyhaneler kapatılırdı. Bayram arifesinde ise, meyhaneciler gedikli müşterilerinin evine midye ve uskumru dolmaları gonderirlerdi. Buna, "Unutma Bizi Dolması" denirdi... Şimdi nerde böyle düşünceli meyhaneciler! D köşklerine giderlerdi. Bahara o dönemde çok önem verilirdi... "Kanı temizlemek lazımdır" diğer hacamat yaptırılır, bol bol koyun sütü içilir, yoğurt ve yeşillik, özellikle marul yenirdi. Böylece, "vücudun dahilen temizlendiği" söylenirdi. O zamanlar, bostandan geçilmeyen Caddebostan ve Bostancı civarlarındaki köşklerde, konaklarda baharı bol yeşillik yiyerek karşılamak modası da işte böyle ortaya çıkmış. D UffOLA Türkiye'de İlk sansör uygulaması Bundan 111 yıl önce, Türkiye'de ilk sansür uygulamasına 10 Mayıs 1876 günü başvurulmuş. O gün bir karamame yayımlatarak tüm gazete yazılarının, basılmadan önce bir kurul tarafından sansürden geçirileceğini kurallaştıran Mahmut Nedlm Paşa, tarihin garip cilvesi, söz konusu kararnamesinin gazetelerde ilan edildiği gün sadrazamlıktan azledilmişti. Aynı gün çıkan "Basiret" gazetesi, kararnameyi yayımlarken altına, "Matbaamızın makinesi bozulduğundan, birkaç gün gazetemizin neşrine muktedir olamayacağımızı müşterilerimize ilan ederiz" diye bir açıklama koyuyordu. "Sabah" gazetesi ise, sansürün çıkarttığı yazılara ait sütunları boş bırakarak, daha sonraki yıllarda da uygulanacak bir geleneği başlatıyordu. D Abdülaziz devrinde baharın önemi fcV Nisan sonu, mayıs başı geldi mi, daha henüz Boğaziçi mevsimi açılmadan, şöyle biraz bahar keyfi sürelim diyen Istanbul'un zengin aileleri, vezir vükelâ, bir aylığına Caddebostan taraflarındaki 28