Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
FAS'IN AYAĞINDAKİ DİKEN POLİSARİO Nazım Güvenç Cumhurbaşkanı Kenan Evren, 30 mart günu Fas'ta. Fas Kralı II. Hasan, 1962'den bu yana ülkeyı yönetıyor. Cumhurbaşkanı Kenan Evren Fas'ı ziyaret ediyor Yakınlaşmada yeni bir adım Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Fas Kralı Ikinci Hasan'ın gözlem ve değeriendirmelerini karşılıklı olarak birblherine aktarmalan bekleniyor. Sedat Ergln ANKARA bir anlanı katıyor. Bu çerçevede Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Fas Kralı Ikinci Hasan arasında yapılacak görüşmelerde Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki gelişmelerin ayrıntılı bir şekilde gözden geçirilmesi, tarafların gozlem ve değeriendirmelerini karşılıklı olarak birbirlerine aktarmaları bekleniyor. Görüşmelerin bölge sorunlarına ayrılacak bölümünde Ortadoğu sorunununa çözüm bulmak amacıyla bir uluslararası konferans duzenlenmesi yolundaki çalışmalar gündeme gelecek. Fas, uluslararası konferans duşuncesini dekteklemekle birlikte, konferansın olumlu bir sonuca ulaşacağı konusunda ciddi şüpheler taşıyor. Türkiye ise Kıbrıs sorunu için Sovyetler Birliği'nin getirdiği uluslararası konferans önerisine karşı çıktığı için Ortadoğu sorununa dönük konferans düşüncesine de sıcak bakmıyor. Türk diplomasisi Ortadoğu'daki barışçı çabaları desteklemekle birlikte, uluslararası konferans konusunda görüş belirtmekten dikkatle kaçıtııyor. Fas Kralı Hasan'ın görüşmeler sırasında yıllardır Fas'ın başını ağrıtan Batı Sahra sorununu gündeme getirmesi bekleniyor. Fas, kendi topraklarından bir kopma sonucunu getirecek olan Batı Sahra'mn bağımsızlığı yolundaki talepleri büyük bir "hassasiyetle" karşılıyor. Fas, Batı Sahra sorununu Atlantik Okyanusu'na çıkış kapısı sağlamak amacıyla Cezayir tarafından yaratılan yapay bir sorun olarak nitelendiriyor ve bağımsızlık isteklerine karşı çıkıyor. Ancak Fas, Cezayir'in Üçüncü Dünya'da toptadığı destek sonucu Batı Sahra konusunda tedirgin bir yalnızlık içinde. Türkiye ise Batı Sahra sorunu nedeniyle ne Cezayir, ne de Fas'ı gücendirmek istemiyor. Ancak izlenen denge politikasında ibre çoğunluk Fas'ın yanına kayıyor. Fas tarafı, Batı Sahra sorununu gündeme getirirken, Türk tarafı da Bulgaristan'daki Müslüman Tük azınlığa yapılan baskılar ve Kıbrıs sorunu üzerinde duracak. Fas'ın Bulgaristan konusunda Türkiye'ye verdiği destek Ankara'da "memnuniyetle" karşılanıyor. Fas, Kıbrıs sorununda ise Türk görüşlerine yakınlık duymakla birlikte, özellikle Batı Sahra'ya döniik bir emsal oluşturnıasından çekindiği için çok açık bir destek vermekten ve KKTC ile ilişki kurmaktan çekiniyor. Türkiye ile Fas arasında siyasi düzeyde hiçbir sorun bulunmuyor. Bununla birlikte, bilinçli bir politikanın eseri olmamakla birlikte, ilişkiler kopuk biı şekilde seyretmiş. TürkFas ilişkilerinde özellikle Özal hükumetinin kuruluşundan sonra belirgin bir hareketlenmeye girilmiş. Nitekim, son üç yıl içinde iki ülke arasında yoğun bir ziyaret trafiği gözleniyoı Cumhurbaşkanı Evren'in Fas ziyareti de ilişkilerdeki hareketlenmenin yeni bir aşamasını oluşturuyor. Türk tarafı görüşmelerin ikili ilişkilere ayrılacak bölümünde sürekli bir şekilde Türkiye aleyhine açık veren ticaretin dengelenmesi gereğini vurgulayacak. Ticaret açığı büyük ölçüde Türkiye'nin yaptığı fosfat ve fosfat türevleri ithalatından kaynaklanıyor. Türkiye, açığın kapatılması amacıyla Fas'ın ithalatını arttırmasını istiyor. Nitekim, Türkiye bu amaçla Fas'a stok fazlası petrol ve çay satmayı önerdi. Fas, bu öneriye ilke olarak olurunu bildirmiş bulunuyor. Türkiye'nin üzerinde durduğu bir diğer seçenek de uluslararası ihaleler yoluyla Fas pazarına girmek. Türk hükümeti bu nedenle Türk firmalarının tereyağı, tütün, buğday, şeker, kükürt ve bitkisel yağlar gibi malları için açılacak ihalelere girmelerini teşvik ediyor. Türkiye aynca Fas'taki büyük projelerle de yakından ilgileniyor. Fas, Ortadoğu'daki iş hacimleri giderek daralan Türk müteahhitlik firmaları açısından cazip bir ülke olarak görülüyor. llk aşamada Fas'ta 10 kadar büyük barajın ihaleye çıkarılması bekleniyor. Fas Dışişleri Bakanı ile geçen ay yapılan görüşmelerde, Türk tarafı bu ihalelere duyduğu ilgiyi belli etmişti. Hilali ise Türkiye'nin bu ihalelerden pay alması konusunda Fas'ta siyasi iradenin bulunduğunu belirtmiş, bu tür ihalelerde ticari konuların belirleyici olduğunu, ancak hükümetin de belli bir etkisinin bulunduğunu belirterek, Türk tarafına göz kırpmıştı. Uluslararası Devleiler Topluluğu'nun, 'genç ama dengelı, olgun, barışçı üyesı ras, 1976'dan berı ayağına batan dikenı çıkartmaya çalışıyor.. Bir başka deyişle, "Batı Sahra" olarak anılan toprakların Fas'tan ayrılıp bağımsız bir devlet olması için savaşan Pollsarlo gerıllalarını bastırma çabasında Söz konusu "dlken", aslında, sömürgecılığin tasfıyesi sürecinden geride kalan saatlı bombalardan birinin sonucu Olay, oldukça eskilere dayanıyor. 19. yüzyılda Fas topraklarının önemli bir bölümü ispanya'nın egemenliğı altına düşüyor; kalan parçası da 20. yüzyılın başında Fransa tarafından sömurgeleştırılıyor. II. Dünya Savaşı ertesınde başlayan sömürgectliğin tasfiyesi sürecınde, bu Fransız sömurgesı 1956 yılında Fas adıyla yenıden bağımsızhğını kazanırken Batı Sahra'mn Ispanyol sömurgelığı 1976'ya dek sürüyor. O yıl Ispanya, Batı Sahra'dan ayrılır ayrılmaz Fas zaten sömürgeleşmeden önce kendısinin bir parçası olan bu sınırdaş toprakları yeniden kucaklıyor. Ne var ki Batı Sahra'mn öteki komşuları Cezayir ve Moritanya, Ispanya gibi düşünrpüyorlar. onların "maruzatları" var. Bir de "Pollsarlo C*ph«sl" adıyla anılan bir örgüt, Batı Sahra'yı bağımsız devlet ilan ediyor ve Cezayir'den aldığı destekle gerilla savaşı başlatıyor Ispanya'ya isyan etmeyen Polisario neden Fas'a başkaldırıyor? Cezayir neden Pollsarlo'yu kullanarak Fas'ın tekerine çomak sokuyor? Bu soruların yanıtı, Batı Sahra'mn zengin fosfat yataklarında ve özellikle de coğrafi konumunda yatıyor Fosfat yatakları bu insansız çöllere değer katıyor kuşkusuz; ama Batı Sahra'mn Cezayir'in gözündeki C umhurbaşkanı Kenan Evren'in Fas'a yapacağı ziyareti hazırlamak Uzere geçen ay Ankara'ya gelen Fas Dışişleri Bakanı Abdellatif HilaU, Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu ile görüşmesinin bir yerinde Ulkesinin AET'ye tam üyelik hedefini açtı. Fas, bundan bir süre önce tam üyelik amacıyla AET'nin kapısını çalmış, ancak gönderdiği "niyet mektubu"na yanıt alamamıştı. Hilali, Fas'ın Kuzey Afrika coğrafyasında yer alan bir Arap ülkesi olmasının AET'ye tam üyeliğine bir engel oluşturmayacağı görüşündeydi. Fas Dışişleri Bakanı, "Güniimüzde coğrafi kavramlar öneminl kaybetmiştir. Fas'ın Cebelitank iizerinden Avnıpa'ya uzaklığı sadece 12 kilometredir. Tam üyeligiraize bir engel olmaması gereklr" dedi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in yarın ayak basacağı Fas, AET'ye tam üyelik hedefinden de anlaşılacağı gibi, Arap dünyasının en renkli ülkelerinden biri. Hem Atlantik Okyanusu hem Akdeniz'e kıyısı bulunan Fas, coğrafyasıyla Türkiye gibi bir "köprii ülke" konumunda ve Avrupa ile Afrika ve Arap dünyası arasında bir geçiş kapısı işlevi görüyor. Fas, Arap dünyası içinde Batıya en yakın çizgide duran, AET ve ABD ile yoğun ilişkileri bulunan, "sıcak bölge"ye uzakbğına karşılık Ortadoğu politikasında aktif bir diplomasi yürüten, aynı zamanda dış politikasında Afrika boyutunun da önemli bir yer tuttuğu çok yönlü bir ülke olarak dikkat çekiyor. özellikle lsrail'le eskiden beri gizlice yürüttüğü temasların son dönemde açık bir görüntü kazanması nedeniyle Arap dünyasındaki radikal kanadın boy hedefi haline gelmiş bulunuyor. llişkilerinin çeşitliliği, Fas'ı, değerlendirmeleri ve gözlemlerinin alınması bakımından Türkiye açısından değerli bir ülke durumuna sokuyor. Ayrıca her iki ülkenin de dış siyasetlerinde ılımlı çizgiler taşımaları son dönemde ortaya çıkan TürkiyeFas yakınlaşmasına ayn degeri iktisadi olmaktan! çok, coğrafi kökenll. Cezayir ile Batı Sahra arasında küçük bir ortak sınır var. Oysa bu topraklar Fas'ın elinde değil de Cezayir'ln olaa ya da hiç degilse Cezayir'in güdümünde bir devletin egemenliği altına girse, Cezayir sınırları Akdeniz'den Atlas Okyanusu'na dek uzamış, bu devletin Akdeniz'den sonra Atlas Okyanusu'na da kocaman bir penceresi açılmış olacak Böyle bir olanağın Cezayir'e sağlayacağı ekonomik, ticari ve lojistik yararları meydanda... Tabii Cezayir, Poltsarlo'ya desteğini "kralcı bir rejıme karşı devrimci dayanışma" gibi sunuyor, ama kurusikı ıddialarla yetınmeyenler için bu açıklama inandırıcı değıl ispanya'nın Batı Sahra'dan çekileceğinin belli olmasından sonra Polisario Cephesi'rim ve bağımsızlık taleplerinin boy göstermesinde Cezayir'in bencil hesaplarının belirleyıciliği çok açık. Cezayir'in Fas'ı dişine göre bulduğu meydanda. öte yandan, Fas ın krallıkla yonetilmesi ve Batı yanlısı bir dış politlka izlemesi de kuşkusuz Fas halkımn haklarının elinden alınmasının bir gerekçesi olamaz. Halen Fas hükümeti çöller dışında denetimi elinde tutuyor Diplomatık plandaki bazı güçlüklerimn de Cezayir'in oyunu açığa çıktığı ölçüde kalkması beklenmelidir Zaman Fas halkından yana çalışıyor. Q