01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

V E K O N O M İ S İ Meral Tamer Kar nedeniyle sebzemeyve fiyatları pahalandıysa Patates ve kuru soğandan C vitamini sağlayabilirsiniz ( arlı günler boyunca okurlarımızdan gazetemize adeta telefon yağdı: Sebzemeyve bıılamıyoruz, ne yelim? "Öğle ve akşam yemeklerinde orta boy birer patates ve yanmşar soğan, kişinin günlük C vitamini gereksinmesinl karşılamak için yeterli." men hemen tümünü yitirmiş demektir," dedi. Prof. Baysal, patatesin ya iyice yıkandıktan sonra kabuğuyla birlikte soba, kuzine veya fırında bütün olarak pişirilmesini ya da yine iyice yıkandıktan sonra kaynamakta olan suyun içinde haşlanmasını önerdi. Fırınların yoğun enerji tükettiklerini hatırlatan Prof. Baysal, özel olarak patates pişirmek için fırın yakmak yerine; börek, kurabiye ya da et gibi yiyecekleri pişirmek üzere fırın yakıldığında bir kenarında da pekala birkaç patatesin pişirilebileceğini söyledi. Böylece patateslerin hem ekonomik yoldan hem de besin değerini yitirmeden yenmeye hazır hale geleceklerini anlattı. Kaynayan suya atılarak haşlanân patateslerden ise daha sonra, soğan, limon zeytinyağı ve isteğe göre haşlanmış yumurta eklenerek patates salatası yapılabileceğini vc bu patates salatasının hele (yumurtalı olursa) yanında yoğurtla birlikte başka hiçbir gıdaya gerek kalmadan dengeli bir öğün oluşturabileceğini dile getirdi. Prof. Baysal C vitamininin kısa sürede yok olma özelliğinden dolayı, patatesin pişirildikten hemen sonra tüketilmesi gereken bir yiyecek maddesi olduğunun altını çizdi. Prof. Ayşe Baysal, karlı gUnlerde kuru kayısı hoşafının A vitamini açısından zengin olduğunu, üzüm ve erik gibi diğer kuru meyvelerin ise demir yönünden zengin yani kan yapıcı özellikleri bulunduğunu hatırlattı. D Pazarlar kurulamıyor, manavlann infına kaldık, sebze almaya paramız yelmi>r, ne yapalım? Dengeli beslenmemi/.i öğütleyen sizler, mdi bu karlı günlerde bizlere dengeli ve tonomik beslenme reçeteleri verebilir lisiniz? Elverişsiz hava koşulları, bizim çalışma jzenimizi de etkiledi ve yazılarımızı "stokı", "yedekli" hazırlama zorunluluğunu jğurdu. Bu nedenle bu yazı yayımlanın1ya kadar, belki de Türkiye'nin büyük bir ölümü için karlı günler geride kalmış olaik. ma biz yine de okurlarımızın sorularını inıtlamanın yararlı olacağı kanısındayız, inkü karlı günler geride kalmış olsa da, arla birlikte piyasaları saran pahalılık her alde daha bir süre etkisini sürdürecek. Pazarda manavda sebzemeyve bollaşsa le, kar nedeniyle etiketlerde büyüyen raamlar, kolay kolay eski hallerine dönleyecek. Yaş meyve ve sebzenin bulunamadığı ya a fiyatının yüksek oluşu nedeniyle erişileıediği dönemlerde "bu açığı" nasıl kapaılım? Bu sorunun yanıtını almak üzere Haettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyeletik lölümü Başkanı Prof. Ayşe Baysal'a başurduk. Prof. Baysal, "Hepimizin evlerine, stogumuzda patates ve kuru soğan var dır. Hiç sebzenrevye bulamasak da, kuru soğan ve patatesle idare edebiliıiz" dedi. lnsanların soğuğa karşı dirençlerinin artması için her gün belli bir miktarda C vitamini almaları gerektiğini ve C vitamininin de büyük ölçüde yas meyve ve sebzede bulunduğunu hatırlatan Prof. Baysal, öğle ve akşam yemeklerinde orta boy birer patates ve yanmşar kuru soğan yendiği takdirde yetişkin bir kişinin günlük C vitamini gereksiniminin karşılanmış olacağını dile getirdı. Prof. Baysal, özellikle bu dönemde evde bekleyen soğanların filizlenmeye başladıklarını ve yeşil yeşil filizlenmiş kuru soğanların C vitamini açısından normal kuru so ğana oranla daha zengin olduğunu söyledi. Prof. Baysal, filizlenen soğanın besin değerinin artmasına karşılık patatesin filizlenmiş kısımlarında toksik maddelerin oluştuğunu ve bu kısımlar iyice temizlenmeden patates yendiği takdirde zehirlenmelere yol açılabileceğini hatırlattı. Prof. Baysal, çok değerli bir C vitamini deposu olan patatesin bu özelliğinden ne yazık ki Türk mutfaklannda yeterince yararlanılamadığına dikkati çekti ve " C vitamini, suda çöziilen bir vitamin olduğu için patatesin pişirilme biçimi ve pişirildiklen sonra lüketilme süresi çok önemlidir. Örneğin lavada kızartılmış patates, besin degerinin he Konuklarmızı temizlikten önceki akşam çağmn anlaşılan hanımların, Gülriz Sururi'ye üçerbeşer imzalattıkları kitabın içinde hanımlar için cilt bakımından konuk ağırlamaya kadar ilginç öneriler var Bu önerilerden derlediğimiz küçük bir Özetin Ev Ekonomısı okurlarının ilgısini çekeceğinı umuyoruz. • Çoğumuz eve konuk davet ettiğimiz zaman konuklar gelmeden önce evi temizleriz. Ama Gülriz Sururi böyle düşünmüyor ve eve konuk davet edeceğiniz günü seçerken (eğer gündelikçi kadınınız varsa) temizlik gününden bir önceki akşamın, konuk çağırmak için en uygun zaman olduğunu söylüyor: "Gündelikçlnlzin geleceği gündan bir gece evvel çağırın konuklarmızı. Korkmayın, gece Tiyatro sanatçısı Gülriz Sururi'nin çeşitlı ışığında eviniz tertemiz görünecektir. Biraz çiçek, biraz mum, biraz müzik, oldu bittl zamanlarda yayımlanmış yazıları Türkiye Dış Ticaret Bankası (Dışbank) işte... Endişeniz gereksiz, sizden başka tarafından bir kitapta toplandı. "Biz Kadınlar" kimse görmez sizin gördüklerlnlzi. Slz blle adlı kitap, Dışbank'm çeşitli şubeleri tarafından bildiğiniz için görüyorsunuzdur Inanın hanım müşterileri için düzenlenen çaylarda, bana." Gülriz Sururi'nin bu önerisi, sanırız Gülriz Sururi tarafından ımzalanarak parasız pek yabana atılır gibi değil... Davetin ertesi olarak dağıtılıyor. günü de bir taşla iki kuş vurmuş, hem verılen davetten dolayı kirlenen yerler, hem de rutin Dışbank Merkez Şubesı'nin geçen haftalarda temizlik bir çırpıda yapılmış olur. düzenlediği böyle bir toplantıya biz de katıldık. • Gülriz Sururi'nin kaleminden perhiz: Çoğunluğu ev hanımlarından oluşan ve Dışbank'm müşterilerinın eşleri olduğu "Devamlı perhiz aptallık, durmadan tıkınmak saygısızlık diye düşünmüşümdür her zaman. Kişinin hem vicdanı, hem moralı hem de keyfı yerinde olmalı. Benim arada bir, özellikle mevsim değişikliklerinde uyguladığım bir kür var. Benim rejimim, yiyecek türlerinde hiçbir değişiklik yapmadan porsiyonları küçültmektir. Bu rejim, uzun sürede, ama kesin sonuç verir. Ya da öğünlerden birini meyve ve yoğurtla geçiştirmek olabilir. Ama insanları aç bırakan rejimlerın kesinlikle karşısındayım. Karbonhidratları azaltmayı, sofrada pılav, makarna, börek gibi yiyeceklere, ekmeğe daha az yer vermeyı doğru buluyorum, ama vazgeçmeyi asla..." • "Pazar geceleri erken yatmakta yarar var. Hangi nedenle olursa olsun vazgeçmeyin bu güzel aderten ve pazar akşamları hiçbir daveti kabul etmeyin. Haftada bir akşam evinizde konuk kabul etmeye, bir akşam da davetlere gitmeye alıştırın kendınızı. Bu gecelerın hazırlık faslını da hesaba katarsanız, eder 4 gece. İnanın fazlası yorar ınsanı. Ayrıca eşiniz de, haftanın üç gecesini onunla başbaşa geçirmek istedığinizden dolayı mutluluk duyacaktır." • "Gelin hem göz alıcı bir sofrayla konuklarımızı ağırlayalım hem de bütçemiz sarsılmasın, ekonomik olsun. Bir düşünün, lokantaya meyhaneye gittiğinızde tabağınıza kaç parça börek koyuyorlar. ne kadar peynır, meze veriyorlar? Üstelik sofradan aç da kalkmıyorsunuz. Zaten adı üstünde meze tadımlık olmalı. Ama nedense biz Türk hanımları her meze tabağını baş yemekmiş gibi dolu dolu tabaklarda sunmaya bayılmz. Önce 250 gram fasulyeden az havuçlu. patatesli, kerevizli bir pilaki yapın. Lütfen yapmışken yarım kilo yapayım da, yarına da kalsın demeyın. Beyaz peynir çok pahalı, siz 150200 gram çökelek peyniri alın, biraz kırmızı biber ve zeytınyağınla ezin. Ardından ister incecik kesilmiş taze soğanla, ister ufacık doğranmış sivri biber ve domatesle iyice ezerek karıştırın ve güzel bir meze tabağına yerleştirin " D Gülriz Sururi'den pratik öneriler: 23
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle