01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

LU N A P A R K Bazı llglnç gerçekler • An, yanm kilo bal üretmek için yaklaşık 2 milyon çiçeğe konar. • Afrika'nın iklimi her zatnan sıcak değitdir. Nil ırmağının tarihte iki kez, biri 829'da, öteki 1010'da donduğu belirtilir. • Şarap, sirke ve bira üzerinde yaptığı çalışmalarla pastörizasyonu bulan Louis Pasteur, pislikten ve iltihaptan çok korkardı. Bu nedenle, kimsenin elini sıkmaz, yemeğe oturmadan önce de tabağını ve bardağını dikkatle silerdi. • Kızılderili Siyahkuş kabilesinin başkanı Omaha, öldüğünde atının Üzerinde oturtularak gömüldü. YaprakÇlçek Mef te Yukanda 5 değişik ağacın yapraklarını, çiçeklerini ve meyvelerini görüyorsunuz. Hangi çiçeğin hangi meyveye ait olduğunu ve bunları taşıyan ağacın adını söyleyebilir misiniz? ELİŞİ KAĞITLARI A nnemle balkondayız. Masanın ucunda ben, karşı ucunda annem. Parlak elişi kâğıtlarıyla resim yapıyorum. Kurşun kalemle çizdiğim şekillerin Uzerine renkli kâğıtları yapıştırıyorum. Bir gözüm annemde. Biber ve patlıcanları yığmış önüne, dolma dolduruyor. Yukarıdaki gerçeklerden sonuncusunu okudun mu anne? Bu insanlar bizi çok mu seviyorlar yoksa hiç mi sevmiyorlar, bir türlü anlayamıyorum. Hafif bir rüzgâr esiyor. Ihk ve ıslak. Saçlarımız ve elişi kâğıtları kıpırdaşıyorlar.. Deniz kokuyor rüzgâr. "Anne, deniz kokusu geldi bir yerlerden. Duyabiliyor musun?" "Evet. Rüzgâr denizden esiyor." "Denizden esen rüzgâr, deniz kokusunu bize kadar taşıyabilir mi?" "Elbette. Denizin kokusunu, nemini hatta tuzunu bile taşır." Ne güzel! Belki annemin dolmalarının kokusunu başka kentlere de taşır. Annem pirinç ve kıyma katılmış karışımı, içi temizlenmiş biber ve patlıcanlara dolduruyor. Tepelerine domatesten kırmızı bir kapak oturtuyor. Yeşil ve morun Üzerinde kırmızı ne hoş duruyor! Domatesin suyu annemin ellerinden masaya damlıyor. Pişse de yesem! Annem otomatik bir makine gibi aynı hareketi yineleyerek dolduruyor dolmaları. RUzgârın şiddeti arttı. Resim defterimi havalandıracak kadar herrt de. Elişi kâğıtlarım az kalsın balkondan aşağı uçacaktı. Annem yakalamasaydı tabii. Bir daha kaçırmamak için üst Uste dizdim kâğıtları. Koca bir patlıcan oturttum üzerlerine. "Deniz kokusu getiren riizgâr denizi de taşıyabilir mi, anne?" "Hayır, ama yağmur getirebilir. Bak, yağmur kokusu geldi. Girelim mi içeri?" Annem alelacele dolmaları mutfağa taşıdı. Masayı silerken gözleri ödevime takıldı. Arkasını dönmüşken başını çevirip tekrar baktı. Gülmeye başladı. "Ne biçim ödev o ? " "Ne olmuş? Ne var gülecek?" "Yaptığını görmedin mi?" Resim defterime baktım. Tutamadım kendimi. GüldUm ağız dolusu. Meğerse, ağaçların yeşilini biber parçalarından, simitçinin pantolonunun morunu pathcanın kabuklarından yapmışım. SevlmAK 15
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle