Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
HAFTANIN KONUĞU 'Anıtlar Kurulu bir işe yaramıyor' "Istanbullular henüz kendi mallarına sahip çıkamıyorlar" diyen Sedad Hakkı Eldem, binası yıkılacak bir mimarın da eseri üzerinde hiçbir hakka sahip olamadığını belirtiyor. 1908 yılında İstanbul'da doğan Mimar Sedad Hakkı Eldem, Cumhuriyet dönemi mimarlığının her aşamasında varlığını duyurmuş ve pek çok ürün vermiş.Prof.Dr. Metin Sözen'in, "Gelenekselin yeniden değerlendirilmesi açısından en önemli kişilerden biri, belki de birincisi, Sedad Hakkı Eldem'dir" şeklinde vurguladığı gibi, Sedad Hakkı Eldem, hep "Türkiye've özgüyü" aramış. Mimarlık çalışmalarını ilerlemiş yaşina karşın sürdüren Sedad Hakkı Eldem ile yakın zamanlarda yıkılan ve önem verdiği yapılarından birisi olan Yalova Termal Oteli ve yıkılmak üzere olan Taşlık Şark Kahyesi'nden yola çıkarak, İstanbul'daki yıkımlara uzandık. o binanın değerini bir kultür bakanı öiarak bilmesi lazımdı. Aslında Termal Oteli'nin yıkılması boş bir sebepten: "Harap olmuş" da, "Bina çürümüş" de... Hakikati öyle değil tabiı. Zaten öyle olsa bile, tamir edilemez mi? Bu mazeret o kadar sıradan ki. Yıkıldıktan sonra Taşçıoğlu, benim gönlumü almaya çalıştı, "Aynısını, istediginiz şekilde yapacağız" dedi. Sonra kaldı tabii. Orada Ataturk'un odası vardı. Ataturk, odasının pek çok yerıni kendi ellerıyle çizmişti. Ataturk'un kullandığı yerler ne oldu acaba? Hiç bilmiyorum. Vahşet, hakikaten vahşet. • Maçka'daki Taşlık Şark Kahvesi de aynt tehlike ile yüz yüze. Neler söyleyeceksiniz? • Taşlık, bir bütünün parçasıdır. O, Hısar'daki "Dıreklı Yalı" olarak tanınan Amcazade Hüseyin Paşa Yalısı'nın modern bir şeklidır. Ben, Şark Kahvesi'ni o zaman gençliğe hitaben düşünmuştüm. Eski mirnariden ilham aldım; ama kubbe yapmak suretiyle degıl. Benim düşündüğüm, daima modern Turk mimarisiydi. Şark Kahvesi'ni yaparken de amacım, modern mimaride bir eser vermek, bir sentez yapmaktı. Bunun yapılabileceğinı millete anlatmaktı. Burası Türk mimaılığının simgesi olarak pek çok kitabın başına girdi. • İstanbul'da son yıllarda oldukça yoğun bir yıkım çalışması var. Son örneği ise Tarlabaşı. Bu uygulamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? • İstanbul'daki uygulamalar son derece tehlikeli. Rastgele ınsanların clınde ve bugün Anıtlar Kurulu gıbi muesseseler olduğu hal de, birışc yaramıyor. Tarlabaşı falan derken tstanbul'un kendisi gidiyor. Eskiden lstanbul'da eski mahalleler, konaklar vardı. Öncc onlar yıkılmaya başladı ve kalmadı. Istanbul' da en son Beyoğlu kalmıştı. Biz eskiden Beyoğlu'nu hakir görürdük, alafranga derdik. Hakiki Türk mimarisi değil derdik. Halbuki yeni yapılaıın ardından anlaşıldı ki, orası çok özel, bize mahsus bir yermiş. Beyoğlu'nu adeta bizler o binalar sayesinde daha fazla sevj mişiz. • Istanbul Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, Tarlabaşı 'nda, 'Ben kuçtik bir yüzdeyi yıkıyorum' şeklinde özetlenebilecek bir goruşu savunuyor. Buna ne dersiniz? • Çok acayip bir şey. Bir adam kalkıp Paris için dese ki, "Ben bir caddenin kuyrugunu kesiyorum" bakalım ne oluyor? Çiğ ç i | yerler bunu yapmaya kalkışanı. Akla bile gelmez böyle bir şey. Bir belediye reisinin böyk bir işe girişmesi oralarda mümkün değil.. • O zaman tstanbullular yaşadıkları kenti koruyamıyorlar... Mimar Sedad Hakkı Eldem ile yıkımlar üzerine: Cem Hamuloğlu # Daha yaşarken yapıtlartmzın yıkılması size nasıl bir duygu veriyor? • Ir.sarun, mimarı olduğu bir binanın yıkılmasın: görmesi son derece tatsız bir şey. S07 konusu bınalar benim ıçın oldukça eski, 3040 senelık. Sankı bu yaşta evlatlanmı kaybetmış gibiyim. Halbuki bir bina eğer bir sanat eseri ise, rastgele yıkılmamalı. Onun sahibı mıllet olabilmeli. • Yalova'daki Termal Oteli'nin oyküsünü anlatır mısımz? yıkılış • Termal Otelı, işin acayip yanı şu ki, bir kultur bakanı tarafından yıkıldı. Üstelik Mukerreıtı Taşçıoğlu'nun o zamanlar benimle çeşıth temasları oluyordu. Böyle habersizce bu işe gırişmesı son derece tatsız bir şey. Üstelik