22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

işlerlığı olabileceğine inanıyorum. Bu ikisının birbırıyle çeliştiğini sanmıyorum. Camp David surecinde etkili olabilmişsek bunun nedeni, iki tarafın da sorunlarını eşit olarak değerlendirmemizden doğan güvenden ötürüdür. Sanıyorum Ortadoğu'da bir barış olursa ABD'nin katkısıyla olur. Vance '60'h yıllarda Türkiye ile Yunanistan arasmdaki sürtüştnede ilk kez doğrudan bir rol oynamış ABD yetkililerinden biri. 1967'de Başkan Johnson'm Kıbrıs özel arabulucusu olarak Türkiye ve Yunanistan arasında başlaması muhtemel bir savaşın engellenmesinde önemli bir rol oynadı. Ayrıca o sırada adada bulunan ıllegal Yunan askeri birliklerınin adadan çekilmesini sağladı. Vance o günleri şöyle aktarıyor: "New York'taydım Başkan beni aradıgı sırada. Bana verdigi talimatı dun gibi hatırlıyorum; 'Bu gece Ortadoğu'ya giderek Türkiye ile Yunanistan arasında başlayacak olan savaşı durdurmanı istiyorum' demişli. 'Anladığım kadarıyla savaş gemilerini yuklemekteler ve yarına kadar onları bir şey durduramazsa yann çok geç olacak, Türkiye ile Yunanistan arasında bir savaş başlayacak'. New York'lan o gun ayrılmadan once Ankara'nın beni kabul etmek için bekledigini ogrendim. Gelişimden evvel bir girişimde bulunmayacaklannı sezdirmislerdi. Boylece en azından 24 saatim oldugunu biliyordum. Önce Ankara'ya gillim ve AtlnaAnkara arasında mekik dokumaya başladım. Sanıyorum bu bağlantıyı kuran tek insan bendim o gune degin. Beşallı gidiş gelişten sonra bir anlaşma çerçevesi hazırlayabilmiştik. Çerçeve her iki ulkenin de uzerinde anlaşabilecegi dort ya da beş noktayı kapsıyordu. Sonra Kıbrıs'a gidip oradaki dosllarımm iyi geçinmeye ikna elmem gerekiyordu. Daha sonra da bu çalışmaları Birlesmiş Milletler'de sttrdürdUk." O gunlerde Yunan birliklerinin çekilmesinden başka Turklere iki koyun sanırım Geçitkaie ve Bogazkoy'un boşaltılacagı ye I urk yerleşimine bırakılacagı sozu verilmiş ve yerine getirümemişli, hatırlıyor musunuz? Hayır. Hatırladığım, dört geniş maddeden oluşan anlaşma çerçevesi idi. önce her iki tarafa istediklerı şeyleri bir liste halinde bana ıletmelerını bildırmıştim. Uzun ' uzun hstelerden, ancak temel noktaların bu dört tanesi olduğuna ıkna olmuştum. Bunları da uçe indirip iki tarafa eşit ağırlıkta bir çerçeve hazırladığımı hatırlıyorum. Böylelikle insan kaybı olmaksızın iki tarafın da bir arada yaşayabılecekleri bir şey orıaya çıkmıştı. Son gelişmeleri ve genel sekreterin başarısızlıga ugrayan son anlaşma taslagım izlediniz mi? O gunden bugune çozume yaklaşılması konusun daki gozlemleriniz nedir? Son gelişmeleri açıkçası yakından ızleyemedim. Ancak sorun çözümlenmemiş olarak kalmaktadır. Çözümlenmemiş ol makla bırlıkte, en azından barış sürmektedir. Tarihçesini gözlemlediğimizde bugünkü konumlarında ısrar ettikleri sürece bir cözümün mümkün olabileceğini sanmıyorum. Her iki tarafın da bazı fedakârlıklar yapması gerekmektedir. Bugün, geçmışe kıyasla çözüme daha yakın olunduğunu da sanmıyorum. ABD ile Türkiye ilişkisinde Kıbrıs konusunun nasıl bir rol oynadıgını duşunuyorsunın? Tabii olumsuz bir etkisi olmuştur. özellikle Kongre Türkiye'ye kısıtlama uygulama kararı almıştır. Sorunun çözümü olumlu doğrultuda gelişsin diye epey zaman harcadım. En azından benim VVashington'da olduğum dönemde, bir ölçüde de olsa gerilimi azaltmayı ve TürkAmerikan ilişkisinin daha iyi bir düzeye getirilmesinı sağladık. Bunun için son derece bilinçli ve gönulden bir çaba harcadık. Tabii Türk hükümetiyle o zaman çok acil olan ekonomik sorunlarına yardım ederek yakın ilişkıler ıçinde çalışıyorduk. O zaman da şimdi yenilenmektc olan 1980 Savunma ve Ekonomik lşbirligi Anlaşması'nın pazarlıklan donemiydi. ABD'nin Türkiye'deki usleri daha ozgiir kullanma yolunda Turkiye'nin talepleri • . karşısında üsler meselesini pazarlık konusu yapmasını nasıl degerlendiriyorsunuz? özellikle Turkiye'nin malum stratejik durumunu goz onune alırsanız?.. Üs hakları her zaman tüm ülkelerle olan bir sorundur. Ben ABD'nin başka ülkelerdeki üslerıni NATO dışındaki faaliyetleri için kullanmasının gayet meşru bir durum olduğu inancındayım. ABD'nin şimdiye değin NATO dışındaki tüm girişimlerinde NATO anlaşmaları çerçevesine uygun davrandığı bir gerçektir. Sanırım üslerde böyle bir esnekliğe sahip olmamız önemli bir şeydir. Destek alman gereken yerlere ihtiyacın olduğu bir gerçektir. Turkiye'nin bu konudaki duyarlılığını anlıyorum. Bu tür kararlarda ülkelerin yapması gereken hesap o ülkeyle olan ilişkinin önem derecesidir. ABD'nin üs haklarını genişletmevi istemesı son derece normal bir şeydir öte yandan Turkiye'nin her zaman "hayır" deme hakkı vardır. Yalnız bu tavır, ılışkide kuşkusuz olumsuz bir rol oynayacaktır. 2 O i A merika'daki / \ insanların Am Turklere karşı ^. JL her zaman bir saygıları olduğunu sanıyorum. Türkler güçlü ve zor savaşçılar olarak bilindiler. Turkiye'nin ABD'deki goriinlusu konusunda neler duşünıiyorsunuz? Kore Savaşı sırasında örneğın ya da ondan önceleri Türkiye hakkında çok olumlu görüşler söz konusuydu. Kıbrıs'la ve Yakındoğu'daki bazı gelişmelerle ortaya çıkan sorunlar olumlu görüntüyü yıprattı, değiştirdi. Amerika'daki insanların Turklere karşı her zaman bir saygıları olduğunu sanıyorum. Turkler güçlü ve zor savaşçılar olarak bilindiler. öyle ki, her zaman yanında olmalarından rahatlık duyduğun insanlar olarak bılinırler. Fakat zaman zaman inatçı olmaları bu görüntüyü olumsuz olarak etkilemiştir. Türkiye bir NATO üyesi olarak çok önemlidir. Ancak ekonomik bakış açısından ABD için öyle büyük bir önemi yoktur. D TurkU Genel Bajkanı Şevket Yümat ve TÎSK Bafkam Halit Narln (Fotograflar: KUBİLA Y TÜMTÜLJ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle