25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

o Evde oyuncak yapalım Çocuk Gelişim ye Eğitimcisi Ayten öztürk, Oyuncak özellikle 06 yaş arası çocuklar için sağlıklı beslenme kadar önem taşır" diyor. ocuğun dünyasında oyuncağın çok önemli yeri olduğunu çoğıımuz gözlcmleriz. Çocuk hele 06 yaş arasındaysa vc okula gitnıek, ya/mak, okumak gibi başka bir ilgi da yoksa sürekli oynamak ister. Çocuğun dünyasında oyuncağın çok ftnenıli yeri olduğunu bilmemize karşılık, acaba oyuncağın çocuğun zihinsel gelişimı acısından çok onemli rolü olduğunun da aynı olçıide bilincinde miyiz? Çocuk Gelişim ve Kgitimcisi uzman Ayten Ö/tıirk, oyuncağın özellikle 06 yaş grubu çocuklar için sağlıklı beslenme kadar önemli olduğunu işaret ediyor ve anneleri çocuklarının gıdalarına olduğu kadar ovuncaklanna da özen göstermeye çağırıyor. Ayten Oztürk, çocuğa oyuncağı ille parayla satın almanın gerekmediğini, hatta ESKÎMÎŞ MASAL KÎTAPLARINDAN YAPBOZ Çocukların nıasal kitaplannın kapakları çok çabuk eskir, yıpranır. Bu yıpranmış nıasal kitaplannın kapaklarından yine çocuğu uzun süre meşgul edebilecek yap bozlar yapılabilir. Yapbozları evde yapmak için önce birbiriyle eş buyüklüktc iki kalın karton alınır. Bu kartonlardan biri taban olur, diğeri yapboz yerleştirildikten sonra çerçeve oluşturacak biçimde kesilir ve iki karton birbirine yapıştırılır. Sonra kitabın kapağı bu çerçevenin içine yerleştirilir vt keskin bir bıçakla istenen şekillerde kesilir. l3 I çocukların çoğunlukla kendilerine armağan edilen pahalı bir oyuncağı birkaç kez oynadıktan sonra bir kenara atabildiğini, buna karşılık çocuğun evde boşalmış bir kutu ile günlerce bıkmadan oynayabildiğini haESKİ ÇORAPTAN tırlatıyor. "Kger çocuklarımı/ın isyankâr olmamaBİREL larını, sakin ve uyuınlu davranmalarım istiyorsak, unlann oyun saatlerini teşvik KUKLASI elmeli ve zenginleştirmeliyiz" diyerek sözYAPABÎLİRLER lerini sürdüren Ayten Öztürk, evde hemen Eğer evde bir kcnarı delinmiş yeşil bir hemen hiç para harcamadan çok çeşitli soket çorabınız varsa, bundan pekala oyuncaklar yapıtabilcceğine işaret ediyor ve bir el kuklası yapabilir ve çocuğunuzun bu konııda örnekler veriyor. kendi kendine masal anlatmasını, Ayten Öztürk annelerin eğer evde hiçbir hayalci ve zengin iç diinyasını dışa şey bulanıazlarsa çocuklarının eline bira/ vurmasını sağlayabilirsiniz. Çorabın iç ga/ete kâğıdı ve bir makas vermelcrini ve kısmı, yeni timsahın ağzı anlamına gelen odanın dağılmasına göz yumarak çocuğun bölüm kırmızı bir kumaştan, ya da aynı çok hoşuna giden kâğıt kesme işlemine olaçorabın kırmızısından olursa, hele bir de nak sağlamalarını öneriyor. küçük plastik beyaz boncuklardan dişler Biri 9, diğeri 11 yaşında iki çocıığu olan dikilirsc, timsahın şıklığına diyccek Ayten Öztürk, evde kendisinin el becerisiyle olmaz. çocukları için geçmiş yıllarda yaptığı çeşitli oyuncakları da örnek gösteriyor ve anneleri biraz zahmete girerek, ama para harcamadan çocuklarının dünyaları Çocuk Gelişim ve E|ldmdsi Ayten öztiirk'Un evde oyuncak yapımı ile ilgili önerileri nı zenginleştirmeye çağırıyor. bir kerede bu köşeye sığacak gibi değil. Annelerin ilgisini çekebileceğini umduğumuz Ayten öztürk, evdeki malzemeyle ço evde yapılabilecek diğer oyuncaklardan bazılarını da gelecek hafta yayımlayacağız. cuklar için para harcamadany apılabilecek oyuncak larla ilgili olarak şu örnekleri veriyor: Ev kazaları nelere mal oluyor? Gazi Üniversitesi Kazaları Arastırma ve önleme Enstitüsü'nden Faruk Güçlü: Kamuoyunu eğiterek ev kazalarını azaltmak mümkün." nsan yaşamının pek de değerli olmadığı ülkemizde iş kazalarından pek az söz edilir, ev kazalarının ise lafı biie edilmez. Gerçi gazetelerde zaman zaman "Kirlenen camları silcrken, 5. kattan düşüp öldü" ya da "mulfakta patlayan tüpgaz, Ayşe Hanım ye küçük uglunun ölümüne neden oldu" gibisinden haoerlere rastlarız. Ancak bu haberler genellikle "sevgilisine göz diken genci 7 yerinden hıçaklayıp öldürdü" turunden cinayet ve ölüm haberleriyle aynı bakış açısından değerlendirilir ve ülkemizde cv kazalarının bir istatistiğinin yapılması ya da ev kazalarının azaltılması ama cıyla başta eğitim olmak üzere ne gibi önlcnılcrin almması gerektiği konusunda hiç mi hiç kpfa yorulmaz. Ankara Gazi Üniversitesi Kazaları Araştırma ve önleme Enstitüsü'nden görevli Faruk Güçlü adlı okurumuz bize yazdığı mektupta işte bu konuya değiniyor. Kapınızı çalan pazarlamacılara kanmayın • zmit'ten bize yazan Aysel Sözen adlı | okurumuz, gündüzlcri kapılarımızı çaI larak bizlcrc şampuandan battaniyeye, M. ansiklopediden tencereye çeşitli mallar satmak isteyen pazarlamacılara karşı daha dikkatli olmamız gerektiğini hatırlatıyor. Gerçi kapı kapı dolaşarak mal satıp para kazanmaya çalışan pazarlamacıların işleri de kuşkusuz zor. Ancak bu pazarlamacılarla ilgili şikâyetlerin giderek arttığı da bir gerçek. Şimdi biz Aysel Sözen'in istemediği bir çelik tencereyi 4 bin liraya nasıl satın almak zorunda bırakıldığını, kendi mektubundan izleyelim: lzmitli okurumuz Aysel Sözen, isteniediği halde nasıl 4 bin lira ödeyerek çelik tencere "sahibi" yapıldığmı anlatıyor. me tencere sattıgını ögrendim. Bayan anneme aramızda anlaştıgımızı söylemiş, annem de parayı verip tencereyi almış. Pazarlamacı bayana defalarca "Ben bu tencereleri satın almak istemiyorum" dememe ragmen tencereleri hem de bu şekilde almaya zorlanmam dogrusu tuhafıma gitti. Bu nasıl meslek onuru... Aldatma voluyla insanlan mal sahibi yapıyorlar... Bu olayda benim tek kusurum, sabah evden çıkarken anneme "tencere satan hanım gelirse sakın para verip de tencere alayım deme" dememiş olmam... Bunu deseydim herhalde annem tencereyi almazdı ve bizim 4 bin lira da yanmazdı. Ama düşünün bir kez, zalen sorunlarla dolu günlük yaşantımızda bu küçük ayrıntıları hatırlayamadıgımız için başımıza sarılan bu tur bvlalar bizim dünyamızı daha da karartmıyor mu? Sabah evden çıkarken anneme iki kelimeyi eksik söylememin bedcli sizce bu ınu olmalıydı? Tencereyi üretcn firmamn Izmit'teki şubesine gittim. Bana bu satış belgesini belirtilen adrese göndermemi, ancak cehimden çıkan para için bir şey yapamayacaklarını söylediler. Pazarlamacıların daha onurlu, daha insanca davranmaları umuduyla hoşçakalın..." I • Gazi Üniversitesi Kazaları Arastırma ve önleme Lnstitüsü'nün ev kazalarıyla ilgili olarak yaptığı sınırlı araştırmaların bile çok ürkütücü sonuçlar verdiğine işaret eden Faruk Güçlü, bu araştırmalardan yola çıkarak Türkiye'de her yıl 5 bin kişinin ev kazaları nedeniyle yaşamını yitirdiğine, 100 bin kişinin yaralandığı ya da sakat kaldığına ve ev kazaları nedeniyle her yıl ülke ekonomisinde meydana gelen maddi kaybın, genel butçenin önemli bir bölümünü oluşturacak boyutiara varabilecegine dikkati çekiyor. Ev kazaları konusunda istatistiki çahşmaların gereğinin de altını çizen Faruk Güçlü, elektrik çarpması, zehirlenme ve yangın gibi ev kazalarına hemen her gün rastlandığına işaret ederek, "Başta TRT olmak üzere çeşitli iletişim araçlan aracılıgıyla kamuoyunun bu yönde egitilmesi ve bilinçlendirilmesi gerekir" diyor. "lyi günler Meral Hanım, Yaşlı anneniz varsa ve onunla yaşıyorsanız, annenize söyleyin, tanımadıklarına sakın kapıyı açmasın. Benim annem kapıyı açtı ve ben hiç gerek yokken tencere tabak sahibi yapıldım. Olay şu... Rkle gönderdiğim salış belgesinde adı bvlirtilen bayan, bir akşam üstü eve geldi ve tencereler hakkında mıslegi gvregi oncride bulundu. Kendisine alaınayacagımı soyledim. Yarın akşam tekrar gelirim diye ayrıldı. Krtesi akşam eve geldigimde, pazarlama. a bayanın benden önce geldigini ve anne 26
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle