Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
16 yıl İstanbul liği (Belediye Başkanhğı) yapnjış olan Rıdvan Paşa, Nişantaşrndan saraya uzanan bir güzergâh üzerinde yıktırmak istediği bir konak yüzünden öldürülmüştü. TEOMAN OKAYGÜN 10 Haziran 1906 euma günü saat 18.10'da Göztepe tren istasyonuna inen lstanbullular, kendi belediye başkanlan (şehreminı) Rıdvan Paşa'nın öldürüluşünü seyrettiler. Dört kişi tarafından çapraz ateşe alınan başkan, sırtında sırmalı redingot, başında kırmızı fes, göğsünden nışanlar ve buyümuş gözleriyle kurşun yedikçe kendi çevresinde dönüyordu. Gövdesinde açılan yaralardan fışkıran kan, bakımlı güzel giysilerinin üzerinden hızla akarak rugan ayakkabılarırun çevresinde bir gölcük oluşturmuştu. (Tanık ifadeleri). tşlerini bitiren katiller, sirk gösterisi izlercesine kendilerini bir halka içine alan seyirci kalabalığını yarıp, ellerinde mırî (beylik) tabancalarla karakola gıttiler. Şehreminliğine bağlı birimlerden olan karakolda Şehreminı Rıdvan Paşa'yı bilerek, isteyerek ve tasarlayarak öldürdüklerini zapta geçirip, yine suç aract silahlarla faytona atlayıp Selimiye Kışlası'na yollandılar. (Tutanaktan). Padişah Abdülhamit'ın güvenini kazanmış kişilerden olan Rıdvan Paşa 16 yıldan beri İstanbul şehreminüği (belediye başkanlığı) görevinde bulunuyordu. Dürüst ve namuslu kışi olarak tanınmıştı. Şişli'den başlayıp Nişantaşı üzerinden Saıay'a ulaştırmayı tasarladığı yolun üzerinde Selimiye Kışlası Komutanı Ali Şamıl Paşa (Topal Paşa) ile amcası Bedirhanoğlu Abdürrezzak Bey'in birlikte yaptırdıkları bir konak ycr alıyordu. Abdürrezzak Bey ve Ali Şamil Paşa, Şişlı'den Beşiktaş'a uzanacak yolun kendi konaklarının önıinden geçmesını, çevrenin düzenlenmcsini, ancak ycni inşa ettikleri konağa dokunulmamasını ıstiyorlardı. Bedirhanoğlu ailesine kızgın olan Şehreminı Rıdvan Paşa ise, Saray'a uzanacak güzergâh üzerinde bu konağı önemli bir engel olarak göruyordu. Yıkım ekibinin konağa dayandığı gün, ekıp başı Ahmet Ağa konak görevlilerincc içerı alındı. O gün konakta hazır bekletilen Hassa Ordusu (Saray Muhafız Alayı) zabitlerinden Abdurrezzak Beyın küçük kardeşi Bedirhan, ekin başı Ahmet Ağa'ya, yıkım ekibinı konak dolayından derhal uzaklaştırınasını, buııu yapmazsa Selimiye'ye göturulup kazığa oturtulacağını bıldirdı. Şehreminı Rıdvan Paşa'nın yakını ve eskı bir kabadayı olan ekipbaşı bu gözdağına aldırmadı, ağır şekilde dövüldu. Olaydan haberlı kılınan Padişah Abdulha^ mit oralı olmadı. Rıdvan Paşa yanına takviye ekipler alarak olay yerine geldi. Ahmet Ağa'yı içerden çıkardı ve konağı, içındc oturulamayacak şekildc tahrıp ettirdi. Bu arada yıkım ekibiyle silahlı çatışmaya giren Hassa Ordusu zabiti Bedirhan ağır yaralandı. Gelişmeler konusunda bilgi verilen Abdulhamıt yıne olayı görmezden gelmek istedi. Ancak genç bir elemanları yaralanan Hassa Ordusu komutanları, Selimiye Komutanı Ali Şamil Paşa ve Abdurrezzak Bey'in diretmesi üzerine Saray'dan şu f'erman çıktı: " . . . icabına bakılacaktır. Şlmdi çöpçıi ve amele surgun ola." Ferman tarafiarca hoş karşılanmadı. Sultan Hamit olaya şu kadar yüzyıllık geleneği sürdüren bir devlet adamı sorumluluğu ile değil, kan görmeyc nıeraklı bir lıdenn kurnazca yöntemiyleyaklaşıyordu. lkı taraf arasında kanlı bir hesaplaşmanın başlaması kaçımlmazdı. Nitekim, Selimiye Komutanı Ali Şamil Paşa kararını verdi: Şehremini Rıdvan vurulup bir köpek gibi kendi kanında boğulacak! Rıdvan Paşa (sol altta) ve önünde öldurüldüğü Göztepe istasyonu îcabına bakılaJ Öldürülecek kişi: İstanbul Şehremini (Belediye Başkanı) Rıdvan Paşa. Cinayete karar veren: Selimiye Kışlası Komutanı Ali Şamıl Paşa. Cinayete memur kişiler: Bitlisli Mehmet oğlu Abdullah (22), Vanh Sadullah oğlu Mehmet Esat (22), Vanlı Mehmet oğlu Ahmet (33), Hakkârili Tatar oğlu Emin Abdullah (35). dnayet nedeni: Acılması düşünülen yol güzergâhı üzerinde bulunan konağı yıkmak. Cinayet tarihi: 23 Mart 1906. Konak yıkmanın cezası Şehremini Rıdvan Paşa o gün (katledildiği gün) başta Sadrazam Avlonyalı Ferıt Paşa olmak üzere devlet ricaliyle Yıldız Canın'nde cunıa selamlığınu (padışahın cuma namazı) katıldı, sonra istimbotla Haydarpaşa'ya geçerek Göztepe'dekı konağına gıtmek üzere trenin "vükelâ" vagonıına bindı Tren 18.10'da Göztepe istasyonuna vardı. Rıdvan Paşa aynı vagonda kcndısiylc birlikte yolculuk yapan paşalarla vedalaşarak, trcndcn indi. Arabasına binmek ıçın bırkaç adım atmıştı ki, Selimiye komutanının gönderdiği kişiler, kendılenne verilen buyruğu eksiksiz uyguladılar. İstanbul şehremini, kendi kanından oluşan bir gölcüğun içine devrildi. Abdülhamit'in, olay karşısında tepkısız kalması, başta sadrazam olmak Uzere dahıliye ve adliye na/.ırlannı harekcte geçırdı. Şımarık davranışlarından ötürü Bedirhanoğlu ailcsine öteden beri dış bileyen sadrazam, vezirleriyle huzura çıkarak devlet rıcaline silah çeken katil ve kışkırtıcılarının hemen cezalandınlmasını istediler. "Şerirler curet bulursa biıtiin vukelâ tehlikeye maruz kalır" dıyerek vesveseli padişahı hareketegeçirdiler. Olayın kovuşturulmasına izin çıktı. Yapılan yargılama sonunda cinayete alet olan dört genç kişi idam olundu. Başta Selimiye Komutanı Ali Şamil Paşa olmak üzere Bedırhanoğla ailesi, Şam ve Trablusgarp illerine sürüldü. Ancak yine Abdulhamıt döneminde (iki yıl sonra) çıkarılan afla Bedirhanoğlu ailesi yenıden tstanbula döndü. Ali Şamil Paşa sürgünde öldüğünden aftan yararlanamadı. RIDVAN PAŞA KİMDİR? 1856 doğumlu olan Rıdvan Paşa öldurulduğu yıl 51 yaşındaydı Uzun yttlar çeşıtlı taşra kontlonnde savcılık yaptı Devlet rlcalınde kendisine yer açmak içln Babıalı Tercume Daırosi'ne gırıp Fransızcasını ılerletti Bundan sonra sırayla Moclısı Mebusanda başkâtipllk, Saray'da mabeyn muşavlrlığl ve dahlllye nezareti müsteşarlığına getırıldı Yeteneğı va üstlendiği tum görevlerde gösterdıği başanlanyla Abdülhamit'in dlkkatlnı çektı istanbul Şehremmlığl'ne (belediye baskanlığı) atandı Bu görevdeyken kendısıyle ılgılı yolsuzluk suylentıleri çıktı Abdülhamit'in desteğıne guvenorek suylentllere aldırış etmadl Çağdaşlanna oranla yenlllk yanlısı olan Rıdvan Paşa 'nın, saray dolayını aydınlatmak uzere Beşıktaş'a elektnk hpttı çekme önerısı, Saray'ca gen çevrıldı. zetesi çıkarmadı ve Ulkemizden de ayrıldı. Hayal dergısı kapansa da süren dergiler vardır mizah dünyamı/.da: Latıfe (1871), Şafak, Kahkaha (1874), Meddah, Geveze (1875), Çaylak (1876). Bu mizah yayınları padişah ve yönetıcıleri basına karşı tedbir almaya yöneltiyordu. Hatta 1877 yılında meclise mızah yayınlarının yasaklanmasını öneren "Matbuat Nizanınamesı" getirıldı. Iasarı milletvekillerinin karşı koymalarıyla geri çevrılmesine karşın, padişah meclisi kapatataitbu devrenin özgürlük denemelerıne son veriyordu. Birincı Meşrutıyetın ardını Abdülhamit'in otuziki yıllık nıutlak yönctımı alacaktı. Bu dönemde Batı örneği mızah dergılerı 1908 yılına dek susacaklar, çıkmayacaklardır. Abdülhamit'in düşürulup, Ikıncı Meşrutiyet'in ilanı ile birlikte lstanbul'da kırka yakın mizah dergisı birden yayımlanır. Bu dergilerın çoğu yaşamasa da yayımını başarıyla sürdüren dergiler de vardır: Karagöz, Çekirge, Davul, Eşref, Dalkavuk, Züğurt, Cadaloz, Adam Sende, Eşek, Falaka, Boşboğaz, Güllabi, Mir'at, Cart Beyin, Kıbar, El Malum, Resımiı Kitap, Püsküllü Bela, Laklak, Zıpır, El Ufürük, Curcuna, Yuha, Kartal, Kalem, Cem.. >li/alı Tarilıimı/cli'ii nelere kızan biri vardı: Padişah Abdülaziz. Bir müddet bu iğnelemeleri sabrettikten sonra, mizah gazetelerinin de sansüre tabi tutulacağını belirtti. Abdulhamit tahta çıkıp Kanunu Esasî ılan cdince, Hayal gazetesı bunu memnunlukla karşıladı. Hayal'de, "matbuat kanun dairesinde serbesttır" maddesıne ılışılerek bir karikatür çıkar. Karikatür şöyledir: Elleri ve ayakları zincire vurulmuş Karagöz'e, Hacıvat nasılsın diye sorar. Karagöz'ün cevabı ilginçtir: "Ben kanun dairesinde serbestlim". Bu karikatür halk arasında büyük ılgi görür ama gazete kapatılır. Hayal gazetesi hükümet tarafından kapatılmayı okurlanna şöyle yansıtır: "Aldığımız bir ihtarname üzerine şımdı âlemı fenaya veda etmekliğimiz lâzım gelıyor. Allah rahmel eylesın, iyı adam idideyiniz. Sakın ağlamayınız, gtilunüz. Bu dünya kımseye bakı değıldır. Camm boğazıma gelmış olduğu halde bile herkae selâmda kusur etmek istemem. tşte sesim kısılmağa bafladı. Ca...nım cı...kı..yor. çık.... dı!.. Teodor Kasap, gazetesinde yayımlanan bu karikatüründen dolayı basın suçları için oluşturulan meclisi ahkâmı adliyeye sevkedildi. Meclis kendisini uç yıl hapse mahkum etti. Teodor Kasap, bundan sonra artık mizah ga Hayal'de yaytmlanan "Matbuat kanun dairtsindt strbtsttir" lejanth karlkatür H A Y A L Hayal gazetesinde ıızun süre karikatüre raslanmaz. Gazete bir sayısında bunun nedenini okuyucularına samimi bir şekilde açıklar: "Usta bir ressam taharriyesınde bulunduğumuzdan gazetemizin muvakkaten resimsiz çıkmasmdan dolayı beyanı mazeret ede riz." Hayal gazetesinden kendisine yöneltilen iğ 14 HAKAN DfcHMAN