Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
çocuklardı. gi indirimi önerisinin uygulamaya konmasıyDaha bir lise öğrencisiyken simültane bir la büyük ölçüde giderilmiş ve buna karşın enfsatranç maçında eski dünya şampiyonu Bobby lasyon oranında bir yükselme olmamıştı. VelFischer'i yenmeyi başarmış olan Douglas hasıl gün Keynesçilerin günüydü. Ancak topMyers odamı paylaştığım Hasan Garan'ın ya lumsal çalkantıların şiddetlenmeye başlaması kın arkadaşıydi. Sık sık bizi zıyarete gelirdi. Fo ve Amerikan ekonomisinin gösterdiğı beklenmedik gelişmeler bu kutlamanın kısa kesilmetoğrafik hafıza denen yeteneğin ne olduğunu ilk defa onda gördüm. Biraz fazla tutumlu bir sine yol açacaktı. çocuk olan Doug sevmediği fakat girmeye O dönemde birçok Amerikan üniversitesinmecbur olduğu derslerin kitaplarını satın alde olduğu gibi Harward'da da savaş aleyhtarı maktan pek hoşlanmazdı. Beraber aldığımız eylemler "Students for a Democratic Society" bir antropoloji dersinin sınav günlerinden az (Demokratik Bir Toplum Taraftarı öğrenciler) önce bizim odaya uğrar, benim üzerinde saatveya kısaca SDS adıyla bilinen örgüt tarafınlerce çalıştığım kitaba yarım saat kadar göz atdan gerçekleştiriliyordu. tıktan sonra smavdan A almayı başanrdı. önceleri 'kelleyi kolluğa alan' küçük grupŞuphesiz üç yüz elli yıllık tarihinin çeşitli döların düzenlediği savaş aleyhtarı gösteriler gitnemlerinde Harvard gerek öğretim üyeleri gerck öğrenciler arasında çok üstün zekâ ve/veya çalışma kapasitesine sahip kişileri barındırrnıştır. Ancak ılyesi bulunduğum 1969 sınıfının Harvard'da geçirdiği dört yıl Amerikan toplumunun tarihsel gelişimi açısından da özel bir önem taşımaktaydı. Amerika'dan binlerce mil ötede kızışmaya başlayan Vietnam Savaşı Amerikan gençliğini günün siyasal iktidarına karşı gittikçe artan bir muhalefete zorluyor ve bu muhalefet ırk ayrımı, sivil özgürlükler ve yoksullukla savaş gibi konuları da kapsayarak yoğun bir toplumsal ınuhalefete dönüşme eğilimi gösteriyordu. Gerçi 1965 yılının sonbaharında Harvard'ın bu gelişmelerden tam anlamıyla nasibini aldığı söylenemezdi. özellikle Ekonomi Bölümu'ndeki hocalarımız muzaffer birer komutan edasıyla ders vermekteydiler. Hem kendi ülkemde hem dünyadaki birçok ülkede yoksulluk kol gezcrken Keynesçiliğe duyulan bu sonsuz güvenin nereden kaynaklandığını çok merak Harvardlı öğrenciler, John Harvard'tn heykeli önünde ırk ediyordum. Aslında ikti.sat kültü aynmmı protesto ediyorlar. rünü biraz derinleştiren birisi için tikçe büyüdü ve Vietnam Savaşı sadece unibunu anlamak o kadar da güç dcğildi. versitelerin değil bütun Amerikan toplumunun Keynes'in durgunluk eğilimi gösteren geliş kendisiyle yaptığı bir vicdan muhasebesinin miş bir kapitalist ekonominin nasıl kontrol edi odak noktasını oluşturdu. Hilary Putnam, George Wüd, Franklin Ford lebileceği konusundaki göruşlerini sistemli bir biçimde açıkladığı Genel Teori kitabının ba ve Mertin Peretz gibi Harvard profcsörleri sasimından İ965'e kadar geçen yaklaşık otuz yıl vaşa karşı kesin tavır alırken Oscar Handlin boyunca ABD'deki Keynesçiler gerek üniver ve Samuel Huntington savaşı desteklemeye desitelerde gerek Washington'da 'yerleşik güç1 vam ediyorlardı. Bu arada, özellikle sosyal bilere karşı küçUmsenmeyecek bir mücadele ver limlerde ders veren bazı öğretim üyeleri dersmişlerdi. Görüşleri önceleri akademik çevre lcrinde daha radikal bir tavır almaya zorlanılerde şüphe ile karşılanmış, fikirlerini \Vashing yor, bazı dersler çok gergin bir hava içinde geton'da uygulamaya koymaları daha da uzun çiyordu. Radikal öğrencilerin davetlisi olarak zaman almıştı. Ama Kennedy'nin 1960 seçim Harvard'a gelen Ernest Mandel, Ralph Sholerini kazanmasıyla nihayet o gün de gelip çat enman ve Max Schahtmun gibi isimler bir tür mıştı. Kendisi de bir Harvard mezunu olan alternatif eğitim olanağı sunmaktaydılar. Bu Kennedy ve halefi Johnson Keynesçilerin öne duruma üniversite yönetimi çok ilginç bir çörilerine kulak vermiş, Eisenhower yönetiminin züm buldu. Sosyal ilişkiler 149 kodlu bir ders son yıllarında artmaya başlayan işsizlik 1%3 açılarak öğrenciler dahil Harvard camiasına "«imrta Konnrc tarafından kabul edilen hir •• üye aşağı yukarı herkese istediği konuda istediği dersi verme imkânı sağlandı. Böyle bir ders radikallerin özeleştiri yapmasını mümkün kılmış, güncel sorunların yanında bir dizi teorik sorun da gündeme gelmişti. Vietnam Savaşı'nın Kuzey Vietnam'ın zaferiyle sonuvlanması ve Amerikan ekonomisinin durgunluğa girmesiyle Harvard dahil olmak üzere bütün Amerikan universiteleri kademeli olarak altmışlı yıllaı öncesindeki sessizliğe büründüler. Bu sürecin irdelenmesi ayn bir inceleme konusu olduğundan burada bundan söz açamayacağım. Sadece şunu söylemekle yetineyim ki yetmişli yılların ortalarından itibaren Amerikan universitelerinde okumakta olan gençlerc kendi üniversite yıllarımdan sö^ açtığım vakit ya bir bilimkurgu öyküsü dınlıyormuşcasına hayretle yüzüme bakıyor yahut da "Bu adam da çok atıyor" dermişçesinc hafıfçe bıyık altından gülümsüyorlardı. ltiraf etmeliyim ki 'sert erkek' şöhretinin bir bolutnunü Kaliforniya Valisi iken Berkeley'de savaş aleyhtarı göstericilerin üzerine bir helikoptcrten göz yaşartıcı gaz püskürtülmesi için emir vererek elde eden Ronald Reagan ABD BaşHarvard UıtivenitesTnbı merkezi kütüphanesk kanı seçildiğı vakit neyin gerçek neyin bilimOn bir milyon kitabıyla, dünyanm en önemU kurgu olduğuna artık ben de karar veremez olmuştum. kütüphanelerinden... Orhanis Gencebayidis Mestan Kestane yazıyor: e t Orhan Gencebay, Yunanlı müzikçi Theodorakis'i dinledikten sonra, kendisini yenilemeye karar vermiş! Theodorakis'in bir zamanlar Yunan Meclisinde milletvekilliği yaptığını öğrenen Gencebay, gelecek seçimlerde bir partiden adaylığını koyup Meclise girecekmiş! Böylece, hem halkına yararlı olmaya, hem de yurtdışında vereceği konserlerle Türkiye'nin komşu ülkeleriyle dostluğunu pekiştirmeye çalışacakmış!.. Ne diyorsun Baba?" Temizlik imandan gelir Suyolcuzade Mehmet yazıyor: t e Babacığım... Ankara, susuzluktan kırılıyor Işimız Allah'a kaldı. Yağmur yağmazsa yandık. Okullar zaten bitlenmişti. Şimdi, tifo, kolera salgını da başlayacak... Bu ne iştir?" olayda kimseyi suçlamaya B uhakkımızilimiz olduğu için, su yok. Ankara, çok koyveren bir bugün susuzluk çekmesi doğaldır. Ankara Belediyesi, gösterişe su gibi para harcayacağı yerde, parasını su sorununun çözümlenmesi için harcasaydı, bugün ortalığı b.k götürmezdi... Benim söyleyeceğim budur. • * * Bir fakirin feryadı Gayret Göster yazıyor: t ç Baba... Evin hela taşı çatlamıştı. Yenisini almak için bir iki mağazaya uğradım... rabesk ustasını bu kutlamak isterim. Halkı A dolayı en etkili yolu,tasarısından uyutmanın milletvekili Gözlerime inanamadım... Fiyatlar yüzde 20 zam görmüş! Bir klozet 45 bin lira olmuş!.. Ne edeceğimi şaşırdım kaldım, Baba!.." O aşıracak ne var oğlum? Kaldır at O helayı... Al bir oturak... Olsun bÜsin. Ne yiyorsun ki ne edeceksin evladım?.. Lüksten uzak dur. Ayranın yok içmeye helaya mı gideceksin etmeye?.. olmaktır. Giderek lahmacunlaşan toplumumuz, değerlı bir sanatçısını milletvekili olarak görmenin iç baygınlığını geçirecektir. Böylece, Meclis oturumları, Gencebay sayesinde minibüs yolculuğuna dönüşecek, hoparlörlerden yükselen boğuk sesi, dinleyici localarından huşu içinde dinlenecektir. Örneğin, Mecliste, AET ülkelerinde Türk ışçilerınin serbestçe dolaşması görüşülürken, Gencebay, "Bir teselli ver..." şarkısını söyleyerek, yüreklere su serpecektir. Gericilik, tutuculuk söz konusu olduğunda, duygularını "Kaderin oyunu" şarkısıyla dile getirecek... Zaten uyuklamakta olan muhalefeti ise "Batsın bu dünya" şarkısıyla iyice mest edecektır. Meclis, Gencebay'ın şarkılarıyla inlerken, bir görevlinin, yayılarak oturanları "Arkayı dörtleyelim baylar..." diye uyarması gerekecektir...