Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Pasolini denince akla gelenler Soyadv PasolinL Adu Pier Paola Milliyett ttalyan. Mesleğv Yönetmen, yazar, şair; dilbilimci. Inançlan KomUnist (en azından bir döneminde), ama aynı zamanda Hıristiyan (en azından, ikisini bağdaştırmamn mümkün olduğunu düşünen ve bunu yapmaya çalısmıs bir sanatçı). Evet, Pasolini denince ilk akla gelenler bunlar... Bu kendine özgü sanatçı, 1922'de doğdu, 1975 kasım ayında genç bir delikanlı tarafından bıçaklanarak öldürüldü. 53 yaştnda şiddetli bir ölumle hayata nokta koyan sanatçı, açık yasayan bilinçli bir eşcinseldi. Ve katilinin, son sevgılısi olduğu söylenmişti. Ancak, dahasonra, bunun doğru olmadığı, Pasolini'nin hem komünist, hem eşcinsel olması nedeniyle çift yanlı olarak tedirgin ettiği Italya'daki "egemen gttçler" tarafından bir komplo sonucu dldürtüldüğu ileri sürüldü. Bu konuda iddialar ortaya atıldı, kitaplar yazıldı, davalar açıldu Ama kesin bir şey çıkmadı ortaya. ... Ve geriye, kuskusuz ki aslotan kaldı. Yani sanatçımn yapıtu.. Birçok şiir, sinema semıolojı üstüne birçok makale, düzyazı denemelerL. Ve en Onemlisi, filmler... Bir düzinefllmiyle, Pasolini, eski çağlardan günümüze, insanı, aşkı, ahlakt, estetiği sorgulayan, insan bedenlerini yüzlerini, giysilerini, tıpkı insan kişiliğini olduğu gibi, zaman ve mekân kavramlannı aşarak beyazperdede önce yakalamaya, sonra ebedileştirmeye çabalayan bir sanatçı olarak sinemaya demgasını bastı. "Dilenci", "MammaRoma", "AzizMatya'ya Göre Indl", "lyi Kuslar, Kötti Kuslar'L Sonra asıl bafyapttlarv "KıralOidipus", "Teorema", "Medea"çağlar boyu aşk hlkâyelerinin uyarlamasmdan oluşan OçlUsiL "Dekameron Hikâkri", "1001 Gece Masallan", "Canterbury Hikâyeleri'L Ve insanoğluna hem gilvenini, hem nefretini, hem hayranlığını, hem de öfkesini kusan, kolay kolay tahammul edilemez görtintülerle doht \asiyet fllmi', benzersiz bir Marki de Sade uyarlamasv "Salo"... Ve iste yüzyıhmıvn en tarttşmalı, en kişilikli sanatçılanndan biri, buyapıtı ardtnda bırakarak, çesitlisoru isaretleriyle birlikle öbjir dünyaya göçtU gitti... ATÎLLA DORSAY D Yaşam ve anlatım arasında mucizevi denge Hayır. Mektupların tümünü yenıden okuyunca, yenı ve değışik bir Pasolini keşfetmedım. Mektuplarda daoaçık seçıklık sczılıyor. Dostluklarında, ahlak anlayışında ve düşüncesindeki açık seçıklık." "Dekameron'un Geceleri" ve "Medea" gibi filmlerıyle Türkıyc'de de sınemaseverlerin yakından tanıdığı ltalyan yönetmen Pier Paolo Pasolini'nın yeğeni Nico Naldini, 19401954 yılları arasında, Pasolini ıle birlikte yaşıyordu... Yönetmenin bu yıllar arasında yazdığı mektupları derleyıp bir kitap halinde yayına hazırlayan, Nico Naldini kıtabın adını, "Dişi Ayı" koymuş. " O dönemde onunla biılikte yaşamam, mektup arkadaşlarından pek çoğunu tanıınama ve mektuplarda hiçbır eksiğın, yitiğin buluıımadığına etnın o|mama yaradı. Mektupları yeniden okurken, hiç şaşırmadım. Tabü, bütün büyük mektup deslelerınde olduğu gıbı, bunlardaıı biri de tek başına okununca, bir anlanı taşımayabılir; ama tuınu birlikte ele alın dığında bir krıstal parçası misalı, mılkcmmel bir yapıya sa hıp olduklarını goınıek mumkün. 40 yaşında sınemaya bd>lanıadan önce, jiırler kaleıne alan ve roman ya/an Pasolini'nın mcktuplaıı, dığeı ltalyan yazarların mektuplarına IUL beıı7emıvor. Mutldka biı kar^ılaş.tırma yapılması geıekirse, Unltı romantik • a Leopardi'yı andırdığı sjyleııebılır. Çünkü >n bu mektuplarda, Pasolini, düşlerini, projelerini, düş kırıklıklarını \e pışmanlıklarını anlatmaktadır " Mektuplar, gtıçek bir yazın.sal gucü jösteriyoılar. Okuru cn çok etkıleyen dc kararhlığının ve olgunluğun yanı sıra, Pasolini'nın duşüncelerini aktarmadaki doğallığı. Hemen hıcbir mektupta, "tansiyon" düşmüyor, ifade kararsızlıklanna rastlanmıyor. Pasolini'nın mektupları ya«am ve anlatım arasında, mucizevi bir dengeyi yansıtan 'biyografık' bir orkest rayı andırıyor. Mektuplarının bıt kopyasını alıkoymayan Pasolini, bıın lara tarıh de attnıyordu; nıektuplarını sonradan bir kitaba donüşebıleceğını de asla duşunmemıştı Pasolini'nin mektuplarırıı yayına ha/ırlayan yeğeni Nıco Naldini, mektuplan ka lemc alırken, Pasolini'nin özcl bir zamanlamasının olduğunu anlatıyor: "öğle uzeri, valıştıktan sonra yazıyordu onları. Sonra birlikte Taglıamento'ya yüzmeye gitmeden önce, postalıyorduk." Mektuplarda, geç kalan yanıtlar ıçın özürler diliyordu Pasolini. Genel olarak bir bilinç yapıtı söz konusu idi. "Sen belki gulebilirsin; ama bir 'mektup stili' olması gerekir, bu içlen olınayı saglar" dıyordu, arkadaşı en sık olarak mektuplaştığı Silvana Mauri'yc. Sılvana, Pier Paolo ıle Bologna'da büyük bir şans eseri, kardeşınin sayesınde tanışmıstı. Mektupların pek çoğu arkadaşlara yazılnuştı. Pasolını'nın yeğeni Naldini'ye ve annesine yazdıkları da kitapta yer alıyor Mektuplarında arkadaşlarına yalnızlığından söz eden Pasolini, "Yalm* başıma yuriıdüm, boş ve sonsuz Friuli tupraklannda" dıyor. Bazen, düşuncelerıni dizelere döker Pasolini ve bunlar, ilk şıır karalamalarından daha güçlüdürler.. Silvana Mauri, "Pasolini'de bir 'komıklık' duygusu vardı; ama bu 'humor' değildi, çıınku o, humoru kentsoylulugun bir kusuru olarak gorurdu" dıyor. Yönetmen Pier Paolo Pasolini'nin mekîuplarv olur. Bu defterlerden haberi olan, yalnızca yakm arkadaşı Silvana Maun'dır: "Kırmızı defterimin, cebimden çıkan koşesini hatırlıyor musun?" der bir mektubunda Maurı'ye Pasolini... Eşcinselliğinden söz eden mektup da gene Maurı'ye yazılmıştır. Silvana Mauri, olayı şöyle aktarır daha sonraları: "Ailevi sorunlarımızın olduğu zor gıınler geçiriyorduk. Bana koşlu. Ona sıkıca sarıldım. Bende, yanıtlayamayacağı gereksinmelerin dogdııgunu hisselmişli. Ve bana yazacak gücii buldu: İlk karşılaşmanuzdan beri anlamışsındır. Benim arkadaslığımda fazladan bir şeyler vardı; ama değişik bir şey yoktu. Duyarh bir yakınlık duyuyordum sana. Ancak asılamaz, canavarca bir $ey bu duyarülıgım ile senin arana giriyorduî' Pasolini icin, bir "smflık modell" haline gelen Silvana, artıy, "her seyln anlatdabilecegi bir anne" idi. Ama o bu içtenlığın yarasını taşımak zorundaydı: "Beni nnla Silvana" dıye yazacaktı, yıllar sonra Roma'dan, "Şimdi en çok isledigim şey, kendim ve başkaları için anlaşılır olabilmeklir. Vahşi bir uçık seçiklik ar/uluyorıım..." "Gerçek su ki", dıyor Silvana, "Pier Paolo kendi dogasına karsı çok mucadele etti, bir evlal isliyordu, degişik biçimde de sevmeyi denedi." Bir mektubunda, şöyle diyordu Pasolini, "Çekcbileceğim kadar acı çektim. Asla gunahımı kabullenmedim. Bcn dengcli, huzurlu, sukin bir insan olınıık için dogmuslıım. Eşcinselligiın, benden yııkarda, benim dışımda, beni ilgilendirnıeyen bir şeydi." "Kırmızı Defterler'dekı anılar da, artık bırer 'günlük' olma havasından çıkıp romanvarı fantezılere dökülürler Pasolini, "aşksız sevişmeyi de" öğrenmiştir ve defterlerinde şöyle satırlar vardır. "Umulsuzca sevmeyi ve çalışmayı ogrenmeye niyetliyim. Gelecegim karanlık olmaklan çok, yok! Normal bir insan, yitik şanslara leslim olabilir. Ama bende, aşkın güçlüğii sevme gerekslnmesini inatçı kıldı." D Pasolini'nin en sık olarak mektuplastığı çocukluk arkadaşı ve sırdası Silvana Mauri Mektuplan gözden geçiren ltalyan Panorama dergısı yazarlarından Marco Vallora, mektuplaıda, "pedagojık bir ruh halı"ne doğru bir gelışmenin gö?e battığını belırtiyor Pasolini, hcr mektubunda, arkadaşlarına ileteceği bir yargıya vanr Sıncmayı kesfettığinde, hele "Roma, Açık Şehir"i gördüğılnde, muthış bir sarsıntı geçını Arkadaşlarına yazdığı mektuplarda, aşklanndan sözeder "Kı/lar olabilir; ama hen her /amanki gibi, çok tembelim ve sanat, sosyal yaşam, spor gibi aklımı çelen pek çok ilgi alanım var" der. Yeğeni Naldini, kcndınden baska hıc kımseyle konuşmadığını; ama gene de büyük sırlarını yalnı/ca kendine sakladığını aktarmakta... Pier Paolo Pasolini'nın bir de yuzmeye gıderken bile yanından ayırmadığı gizli "lurmızı defterler"i var. Pasolini, en büvük sırlarını bu defterlere döker "Kendi istegime ragmen ymnyorum" diyen Pasolini, "kırnuzı defterier"deki anılarıııı, zihnen XIX yuzyıl Avrupa edebıyatının en önemli yazarlarından Fransız romancı Stendhal'e adar. Gttnün birinde, "azametli, egoist, egosantrik ve diktaCör ruhlu babası" mektupları okumaya yeltenir. Bu da tabü ailede büyük bir şok