Katalog

hale gelmesi de söz konusu dcgildir. Bcllck bardak dcgildir ki, taşsın. 70 yaşındaki bir insanın, o yaşa kadar öğrendiklerine daha 70 trilyon bilgi ekleyebileceği hesaplanmıştır. 2 lığın arttığını hepimiz hergün gözlenz. Aslında bu iki olay da yaşla değıl kan dolaşımı ile ilgilidir. Gençken daha hızlı dolaşan kan beyne daha çok oksijen, daha çok glikoz, daha çok kinıyasal madde götürur. YaşlıÜnlıl bir ruhbilimci şöyle demıştir: ların akşam yedıkleri yemeği anımsayama"Bellegin sınırları o kadar geniştir ki, bu dıkları halde 7080 yıl önceki olayları bütün gune kadar hiç kimse onu dolduramamış berraklıkları ile anımsamalarının nedeni budur. lır." Çok ileri yaşlarda kafa çahşmalarını Bilginlik yetenek işi degil, merak ve bütün gücü ile sürdürenler çoktur. En ol• sabır işidir. Bilgınliğin, dâhilığm Tan gun eserlerini en ıleri yaşlarda vermiş olanrı tarafından belirli kişilere lütfen verildiği ların sayısı azımsanamaz düzeydedir. düşüncesı yaygındır. Oysa, bilim tarihi dâÇalışan beyin gelişir. Hareketsiz vühı, bılgın denılen kışılerın çok kez normal • cut nasıl hantallaşırsa kullanılmayan bir insan kadar bile zeki olmadığmı bize gösteriyor. Einstein, ilkokulu bitirenıediği zekâ ve bellek de aynı •bıçimde körlenir. ıçın, hocasının önerisi Uzerine, okuldan Hep çalışan beyinde sinırlerin çevresinde alınmış, öğrenımini evinde sürdürmüştü. miyelin (myelin) denen yağlı bir madde oluşur. Pekı, durum böyle ıse neden herkes bilgın, Bu madde, çıplak elektrik telınin etradâhi olanııyor? Bilimsel çalışmanın gerek fındaki plastik yahut kauçuk kabloya tirdiği sonsuz merak ve sabır herkeste yo benzetilebilir. Kablo aşındığında elektrik tetur da ondan. ö r n e ğ i Edison'tian li nasıl kaçak yaparsa miyelini aşınan sinir verebılırım. de aynı biçimde kaçak yapar. Bu yüzden, Bilgin, elektrik akımı verilen ince sınirlerden geçcn uyarılar, doğru beyne gibir telın kızarak ışık vermesınden yarar decek yerde, etrafa dağılır. Beyin de görelanarak ampul yapmaya kalkmış, bunun vini tam yapama/. ıçın 3000 kadar maden alaşımını denemiş, Çağdaş psikolojide gençlik yaşla değil sonuç alamamıştı. Kızışan teller bıraz son başla ölçülüyor. Çevresi ve dunya ile ilişra eriyordu. Arkadaşları, Edison'a, bu işin kilerinı kesmiş, kendisini manevı bir hapisolmayacağını, denemelere artık son verme haneye sokmuş kımse 20 yaşında da olsa sinı söylediler ve şu yanıtı aldılar: "Beyler, yaşlı sayılıyor. Yaşlılann çoğu, yıllarca önce deneınelerimiı bi/e 3000 alasımın işimize Öğrendıkleri sözleri durmadan tekrarlar, yaramayacagını da mı ogretmedi?" Dene okudukları kıtabı durmadan överler, görmeler sürdürüldü, sonunda bütUn insanlık dükleri bir filmden hep hayranlıkla söz anıpulün nuruna kavuştu. "Dehâ % 1 esln ederler. Bunlara göre dünya artık bozullenme, % 99 terlemedir" sözü Edison'un muştur, geriye gidiyordur. Gençlerin yaşdur. lıları sevmemesinin bir nedeni bu "geçmişte yaşama" özlemidir. Çünkü, gencin gözü Yaş ve baş. Yaşın kafa çalışmasını geleceğe dönüktür. • yavaşlattığı, belleği zayıflattığı sanıÇağı ile bağlarını koparmış Osnıanlı Iır. Ba7i belirtiler bunu doğrular gibidir. BaL\ yaşlılar, yan şaka, yarı ciddi, "Anlamam Imparatorluğu'nun başına gelenler hepimiz kartlaştı artık" der. Yaşla birlikte unutkan için sürekli uyarı olmalıdır. [ 'J 4 3 Edtson, 1890 yüiannda, New Jtrsey'dt bir demlr çeUk fabrtkasmm önünde. însan belleğinin sınırları Çağdaş psikolojide gençlik yaşla değil başla ölçülüyor. Çünkü 70 yaşındaki bir insanın, o yaşa kadar öğrendiklerine 70 trilyon bilgi daha ekleyebileceği hesaplanmıştır. Gençler... Üniversiteye giremeyenler. ÜS6 ve Unıverstte oO'encılerınede % 50 ındırım uygulanacaKtıt BİLGİSAYAR ÖĞRENİMİ GELECEĞİNİZJN GARANTİSİDİR NOT Devlel Bakanlıjı nca 20 kışıye Bılgısayac On lis.ıns Pıojramı ıçın bıırs veıılecektıc Başka hiçbir kuruluşta olmayan seçkın oğretim kadromuz ve "komple eğıtim programlarımızla" piyasanın aradığı elemanlan bız yetışttrıyoruz E n yetenekli bilgisayar insan beynidir. O kadar ki, bugün "haıika" diye nitelediğimiz bir bilgisayar, beynimiz yanında hiç kalır. Çünkü, zekânın oluşmasında en az 4 milyar yılın emeği geçmıştır. bilgisayar ise, son 50 yılın ürünüdür. Fakat, buna rağmen hemen herkes bir bilgisayar edınmenin yollarını arıyor. Birçok nedeni var bunun. Bir tanesi de kafamızı kullanmaktan mümkun olduğu kadar kaçma isteği: Ben düşünüp kafa yoracağıma bilgisayar düşünsün! Ben yapacağıma bilgisayar yapsın! Çok yanlış tutumlardır bunlar bana göre. Çünkü, yobazlık nedeni ile bilimsel duşüncenin " b " s i n i n bile giremediğı ülkemizin çağdaş bilim ve teknolojiye kapılarını ardına kadar açması gerekir. Bilgısayarı kullanmak iş değildir. tş, bilgısayan yapmaktır. Bu genellemeden sonra, bazılannı yukarıya aktardığımız korkuların ne dereceye kadar yerinde olduklarını inceleyebiliriz. Zekâ yorulmaz, bellek dolmaz. Oku• maya alışmamış kimse bir sure okuduktan sonra yorulur. Aslında, yorulan, kafa değil göz, boyun, sırt kaslarıdır. Hep oturan bir insan nasıl yorulursa göz, boyun, sırt kasları da öyle yorulur. 45 rakamlı sayıları bütün gün toplayan, çarpan, bölen muhasebecılerde kafa yorgunluğu az görülur. Kafanın yorulduğu duygusunu uyandıran başka bir şey de bıkkınlıktır. Günün büyük kısmını havâiyyat ile geçiren kimse, ne de olsa sıkıcı olan okumayı bir an önce bitirıp tekrar havâiyyata dönmek ister. Betleğin dolması, yeni bilgi alamayacak • totıı ll«f< >O>K • Cobolll«tı Cobol • Sıttrm Annlu • ıng.,n Ingılnce • Gcn<! MuhoMbe • M«ıl«kı Uygulamo • J.rk.ll.r MutıaMb»! • Mally» fAuhoıebtlı • »onlolar Muhowb>ll • lltotllllk • Daklılograli ( l a m g ü n Sğttlmte) IİL0İ5AYAI MOO»AMCtLdl • Imıc llrr< lovt • Cobol Ileri Cobol • Tıcon Uygulamo • Smrnı AnokK (Halta IçlHafta SonuAkşam Saatten) MESLKKUItSUUII # Daklıln Sekr»(«rlık # Genel Muhoıebe # M«il»kı Uygutoma # ftilgıtaynrla Muho«b« 0 Btlgnaror Opt'Otoflugy 9 I"•çjıiıic« • Şırkttle' Murtaı*b*ıı • Mol.y#t Muhot*btn # Ranhalot Murıai^betı I Kimilerı de kafa çalışmasının insanı çabuk yorduğu düşüncesındedır. Bunlara göre, fazla yüklcnılen bellek bir an gelır dolar, fazla çahştınlan beyin körlenir. "Bilgin olmayacağım ki, dıırmadan kafamı yorayım" diyenler de çoktur. Kimileri de, kafasını ça~ lıştırmamak için yaşlılığın arkasına sığınır, "Yaşım yetmiş, işim bitmiş... Bundan sonra benden ne köy olur, ne kasaba" gibi bahanelerk düşUnmekten kaçınır. # IBM PC uyumlu cnıkrobilg iOyotl. «ğıtım lobofofuaflun A Yobancıdll laboratuorlon 6 fiahat ıt^km bif orlomdo «ğı # Mıll< Eg>t>m flokanlığı ndan raıdıklı »rtıfıka • l)c yerleffif » * T.C. Mllll tgttlm G«n(llk »• ÖI*I Slfll lll«lK>ror ~ I » 146 321)1 iırtsSok p n y a n 333 3? ' T.C. Mllll E i M * G*n«llk » Spar lafcanhftı Ö M I Go>.o Mfbayar lgWm Mcıfcaıl GÖZEN 23