Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S çoğunluk da laten 30'un üslündc. Onların Audi Quat(roları, kasclleri, şunları bunları var." Jagger'ın otomobillere karşı ö/.cl bir ilgisi vaı. "Emekliye ayrıltnak ını?" Yüzü daha da kırıştı. "Bu işte emeklilik diyo bir şcy söz konusu dcgil. Her zaınan yapahileceğiniz bir şeyler var. Belki de biraz asak'fii ihliyarlamanız gerekiyor. Zalen anladıgım kadarıyla genç yıldı/lar bana saygı duyuyorlar. Aslında ben bazen alııyı adeta davı>| cdiyorııııı ve son birkaç yıldır da bıınıı gözlerinden okuyabiliyoruın. Kıı azından, beni alaşağı elmek isleyen yok. I'abii bana Bay Jagger da demiyorlar. /aten sizden başka kimse de bana böylc hitap ctmedi." Emekli maaşı alıp alınadığını sorduğumda hafifce irkildi. "Her halde şaka ediyorsunuı" dedi bastırarak. "Sanırım yaşlılık hakkında yeterince konuşluk." Sokakta insanlar onu gördüğünde önce şaşırıyorlar, sonra da gülümsüyolar ve kızlar ofis pencerelerine doluşuyorlar. Evet, pop yıldızı olmayı çok seviyor. Ona göre, devlet için çalışmaktan çok daha iyi. Eğer okulunu bitirmiş olsaydı bugün büyük bir ihtimalle o işi yapıyor olacaktı. Sekreter ya da aynı düzeyde bir mevkiiden emekli olan kişinin maaşının 20.000 pound olduğunu söyleyen Jagger bu paranın ancak restaurantlarda yediği öğle yemeklerine karşılayabileceğini belirtti. "Para mcraklısı dığilim. Hcr /aınaıı >eteri kadar olınasını arzu etmişimdir." Çok hareama yaptığı halde parasını jıasıl harcadığını bilcmiyor. Yaıırımcı dcğil. Nc teknesi, ne ucağı, Seyirci her yerde seyircidir. Kiiçük bir konser salonunda ya da Hyde Park'la. Açık havada onları duyamazsınız; ama Amerika'daki o büyük salonlarda gürüllüyü fa/lasıyla hissediyorsunuz." Çok uyanık adam şu Jagger. Ona Bayan Thatcher'ı sorun, konu anında değişiyor. O kadar eok«röportaj yapılmış ki kendisiyle, basında neyin nasıl verilebileceğini çok iyi biliyor. Kendisi hakkında yazılan hiçbir şey onu üzmemiş. Jagger bir kişinin ıncitilebilmesi için, kişi hakkında çok bilgili ve eksiksiz olunması gerektiğini savunuyor. 6O'lı yılların "Jumping Jack Flash"inin hiçbir zaman yaşamadığını belirtiyor Jagger. "Eğer yaşadıysa bile yalnı/ca yazanların zihinlerinde yaşadı" diyor. "/aten çogu da uyuşturucu müplelalarıydı." "Biliyorum bazı kimseler bizi her şeyi lehdit eden kişiler olarak görüyorlardı. Ancak berıim lüm isledigim gunalı işleıııek ve aynı zamanda da bol para kazanmaktı. Eger hatırlarsanız, bizden ve Sex l'islols'dan başka tehdiller ortaya ç'kmadı." Evet, Jagger kendinı sorumluluk sahibi bir kimse olarak nilelendiriyor. 18 ay sonrası için planlar yapmış^iurumda. Şinıdi, Stones'un yeni albumu Dirı VVork'ürı çalışmalarıyla ilgileniyor. "Bazı yıllar canınız hiçbir şey yapmak istemiyor; ama seviyorum" diyor. Hindistan gezisi dışında hiçbir şeyi piansız, programsız yapnıamış, kaldı ki onun organizasyonu bile birkaç gününü almış. İyi bir babaymış ya da iyi bir baba olınaya ealışıyormus. Kendi annesi ve babasını ve diğcr kişileri örnek alıyormuş. Gerisi de zaıen çocuklara aiımiş. Zamanının birçoğunun kızları için iyi bir okul bulabilmeyi düşünmekle geçirmiy Vaftiz töreninde, Hıristiyan olup olmadığı sorulduğunda ise biraz duruksayıp "Küllür olarak" yanıtını venniş. Jngger kıvrak zekalı birisi. Sıcak bir insan değıl, ama arkadaş canlısı olmadığı da söylenemez. Hiçbir numarayı gözünden kaçırmayan bir kinıse. Emekli maaşı sorıısu dışında hiçbir soruda duraksamadı. Kızlarının biı pop yıldı/ıyla berabcr olmasına izin verip vernıeyeceğini soıtluğunıda "olumsuz bir lepki göstermezdim" diye yanııladı. Halkla ilişkılcı elemanıysa "berabrr oldukları lopluluga göre degişirdi" diye ekledi. Jagger, pek çok arkadaşımn işletmeyle uğraştığını belirtti. Eğer isteseyıniş bütün kapılar ona da açılabilirmiş ama onun tum isteği ofisinin giris duvarlarını resirnleriylc süsleyen Blues şarkıcılarıyla tanışmakmış. Acaba Stones'un diğer elemanlarıyla da görüştıyor muydu? "Eğer aynı ülkedeysek evel" diye cevap verdi Jagger. Çoban köpeklerini ve arabalarını bırakmış olan Charlie VVatts'ı gorıneye gideçekmiş; o gece Charlie bir caz topluluğııyla çalacakmışda. Öyleyseonlar artık dağılmış bir firmaydılar. "Aynen söyledigini/ gibi" dedi Jagger. D Çeviren: AHU BlLGtN • BunuePin 'Düşesi' kim olurdu? îspanyol yönetmen Luis Bunuel'in Saragosa'daki bir akrabasının evinde bulunan "Goya" filminin senaryosu, Bunuel'in ilk gençlik yapıtı. emek hâlâ Saragosa'da bir evdc, Bunuel'in gizleri bulunabiliyormus... Bu giz, 85 sayfalık bir dosya. Kapağında şöyle yazıyor: "Luis Bunuel: Goya". Bu ünlü Îspanyol yönetmenin, çevirme fırsatı bulamadığı bir filmin senaryosu var söz konusu dosyada. Yönetmenin oğlu tarafından bir akraba evinde ele geçirilen senaryo, bugünlerde Fransız yayınevi Jacques Dama.se tarafından yayımlanmak üzere. Bunuel'in bu senaryosunun Ingilizce bir özeti, yazıldıktan 10 yıl sonra Paramount şirketine teklif verebilmek üzere, yönetmen tarafından hazırlanmıştı. Bu biliniyordu. Hatta bu filmin adının "Alba Düşesi ve Goya" olması kararlaştırılmıştı. Ama ele geçen özgün senaryonun, özeti gibi yalnızca duygu yUklü değil, daha çok politik ve tarihi özelliklere sahip olduğu görüldü. Bu Alba Düşesi ve Goya fılmi çekilseydi D Eğer kendinize güveniniz yoksa. seyirci bunu hemen aytrt edlyor. Seylrci her yerde seyircidir ne de köpeği var. Ama birçok arabası var. Kaç tane olduğunu bilmiyor. Hepsi Kuzey Londra'da bulunuyor, ancak geçenlerde sinemaya gitmek istediğinde hiçbiri çalışmamış. Oda bir Renault'yu ödünç aimak zorunda kalnuş. Buyük yatırımlara da hiç girişmiyormuş. Jagger, yatırım yaptığınızda yalnızca 10 sentinizi kurtarabildiyseniz bile kârdasınız diyor ve onun için de her zaman endişe içersinde bulunrnak zorundasmız diye ekliyor. Şehir hayatını seviyor. New York'ta haftada üç kere gece eğlencelerine katılıyormuş. insanlar kendisiyle her zaman ilgileniyorlarmış. Ancak Jagger insanların kendisine bir annenin hasta çocuğuyla ilgilenmesi gibi yaklaşmalanndan hiç hoşlanmıyor. "Birkaç hafta önce kardeşimle birlikte Hindislan'a gittim. Beni tanıyanlar yalnızca MTV'leri cılan urla sınıftaıı Hinllilerdi" MTV mi? diye sordum. Jagger halkla îli>kiler yetkilisinc dönup "MTV'nin ne olduğunu bilmiyor" dedi. Jagger hemcn hemen her türlü konuda bilgi sahibi. Ancak MTV konusunda oldukça büyük bir bilgiye sahip. MTV 24 saat muzik yayını yapan bir telcvizyon istasyonu. Her halde Jaggerın bütçesinde onemli bir yeri bulunuyor. "Neyse, Pakistan yakınlarındaki bir çöldeyim ve Bombayl kızlar lıpkı 6O'lı yıllarda oldugıı gihi bagırışmaya başladılar." "Peru'nun köylerinden birinde buluııdııgıım bir sıradaysa 9 yaşlarındaki bir çocuk bana dogru yaklaştı. Para isteyecegini düşünmiistüm. Ama bir dc baktım ki elinde beniın bir resmim var. Düşiinün Peru'nun neresinde lıeııı de." "Aslında yaptıklanmız çok saçma. Bir gün reklamınızı yapmaları için adam çalıştırıyorsunuz. Başka bir gün ise insanlardan kaçınak için Wales'de bir çifllik satın alıyorsunu/. Bu işin içine giren pek çok kimscnin ileride olabilcceklerden haberi olmuyor. Rusya mı? Hakkında pek bilgim yok; ama cglenceli olduğunu sanmıyorum." "Yüzbinlerce kişinin önünde şarkı söylemek nasıl oluyor? diye sordum: "Ürkünç" diye yanıtladı Jagger. "Dizlerini/ lilriyor." Ciddi miydi acaba? "Zamanımız kalmadı. Neyse eğer kendinize güveniniz yoksa seyirci bunu hemen ayırC ediyor. Luis Bunuel ve Salvador Daü. 1928 ytlirtdan bir am. nuel, ölümünden bir yıl önce, 1982'de yazdığı ve bu yıl ülkemizde de "Son Nefesim" adıyla yayımlanan özyaşam öyküsünde, bu senaryodan söz etmektedir. 1927 yılında Saragosa'daki bir "Goya Komitesi"nin kendini, Goya'nın 100. 0lüm yıldönümü için bir film yapmakla görevlendirdiklerini anlatmış bu anılarında... Gerçi Goya 1828'de ölmüştü; ama komite hazırlıklara 1927 yılı başlarında, crken erken girişmişti. Bunuel o tarihlerde edebiyat çevrelerinde tanınmayan genç bir entelektüeldi. Yönetmen Jean Epstein'in setinde asistan olarak çalışmıştı. Bunuel, Goya senaryosu üzerinde bir süre çalıştıktan sonra, duydu ki, kendisinin de hayran olduğu dönemin ünlü yazarı Valletnclan da aynı konu üzerinde yazıyordu. Yaşlı yazar, Bunuel'in de konuyla ilgilendiğini öğrenince, "Bu işi senin kotarman daha iyi", deyip genç asistan Bunuel'i büyük bir şaşkınlık bırakarak çalışmasına son verdi. Goya üzerine eğilmek de Luis Bunuel'e kaldı. Senaryo Luis Bunuel'in o gunlerdeki ustası yönetmen Jean Epstein'in kardeşi Marie Epstein'in yardımları ile sonuçlandı. Bunuel bir yönetmcnlc aniaştı, "Jıılio Cesar Cemiyetl" de ona 4.200 pesetas vaat etti ve kendisine "teknik yönetmenlik" ünvanını verdi. Ama sonra, yine Bunuel'in anılarından öğreniyoruz ki, para kıtlığı yüzünden film çekilemedi. Bunuel, sonralan, buna hiç üzülmediğini söyleyecek ve "İyi ki öyle olmuş! tspanya'nın en ünlü Ikl sanatçısı olarak, sürekli Goya ile birlikte anılmaktan bıkmıştım", diyecektir. Oysa 1920'lerin genç Bunuel'i, çok büyük bir özenle hazırlanır "Goya" senaryosu için... Arkadaşlarından, Goya dönemine ait illüstrasyonlar, resimler, yazılar toplar... Senaryo Uç bölümden oluşuyordu. Giriş, gelişme, sonuç bölümlerinin yanı sıra, üç dönem, üç aşk ekseni çevresinde işlcniyordu. Birinci bölümde genç Goya, henüz bir atölyede çırak olarak çahşırken, Alba Düşesi'nin siyah bukleli saçlarına vurulur. tkinci dönemde, ressam artık unlenmiştir ve vurulduğu genç bir kadınla birlikte olmaya başlar. Ama bu sevda da siyasi entrikalar, çekememezlikler yüzünden mutlu bir sona ulaşamaz. Bu çekememezliklerde parmağı olanlardan biri dc kcndi portrclcrinin ressamına âşık olan "Maya Primarosa"dır. Sonuçta, artık Goya yaşlanmıştır; ama öğrencisi Rosaria VVeis'iıı altın buklelerini okşamaktadır. Bunuel, bu genç kızın yüzünde, yitik Düşes'i yansıtır. Bu gençlik yapıtında bile, Bunuel'in güçlü, kararlı, heyecanlı karakteri ızlenir. Şinıdi, senaryoyu bir solukta okuyanların aklına bir soru takılıyoı: "Acaba Bunuel, Uüşes rolünde kinıi oynatmayı düşünmüştü?" U Alba düşesi ve Goyo senaryosundan bîr sahne G oya ve Alba Oüşesi'nin aşkları temiz bir ilişkinin arayışından doğmuştur. Işte detaylı olarak sahneler: Goya odaya girer. Saygı reveransı. Düşes'in birkaç adım ötesindeki tual, fırça ve boyalar onun resmi İçin hazırlanmıştır. (Tual enleme8ine durmaktadır. Düşes dlvana uzanmıştır. Bu, Alba Düşesi ve Goya'nın "Maya"ları arasındaki gizli illşklyi hatırlatmak İçin, özellikle yapılmıştır. Sonuç: Bir şeyi açıkça belirtmeden, yönetmen bir destanı anımsatabillr.] Goya resim yapar. Düşes, endlşell Goya'ya bakar. Gözleri ışıl ışıldır. Ressamdan ayıramaz gözlerlnl. Düşes ona durmasını söyler. Poz vormek istemez. Neden gellp yanına oturmaz? Biraz konuşmayı yeğlemez ml? Rosario dikkat kesilir. Onlar, kızın varlığını unutmuşlardır. DOşas parmağı ile bahçeyi gösterir. Bahçe. Her ikisl de oraya bakarlar. Bakışları karşılaşır. Yakın plan Iklilnln üzerine yönelir. Belli belirsiz başları birbirine yaklasır. Goya sevglyle konuşmaktadır. Ne söyledigi pek anlaşılmaz. Düşes (yakın plan) mutluluk içlndedir. Rosario arkadan onları görür. Birblrlerine çok yaklaşmışlardır. Once tedlrgln olur, sonra gülümser ve odadan çıkar. Ikisi yalnız kalır. Gün batar. Aşklarının çiçegi açmaktadır. Heyecan. G 19