Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MERHABA Ortaya Çıkarıcı Akıl Detektifin Türkçesi ne? Ortaya çıkarıcı demek. Hafiye de diyebiliriz ama II. Abdülhamit yüzünden bu kavrama tatsız bir tarihsel yananlam yüklendi. Detektifin tam Türkçesini bulsak ne iyi olur! Biz yabancı sözcükleri severiz. Bu Byabancı sözcük aşkımızıın nedenini biri ortaya çıkarsa en büyük hafiye o olur. iz “polisiye roman” diyoruz, Fransızlar gibi. Oysa İngilizler, Amerikalılar “detektif romanı” diyor. Gerçi İngilizcede 1850’lere kadar “de fettişin akıl yürütmesidir. Karmaşanın içinden çıkmak için tek yol olarak bu yöntemi görür. Polisiye romanda akıl yürütmenin öneminin nedeni bu türün Batı tektif polis” denirmiş ama da, bir çok öğenin yanı sıra ussalcı daha sonra “detektif” sıfatı özel kişile lıktan beslenerek gelişmiş olmasıdır. ri de kapsayan isme dönüşmüş. Öyley Ancak, Doğuda polisiye roman ya da se detektif romanı ya da öyküsü demek öykü olmadığı anlamına gelmez bu. daha doğru, çünkü detektiflik yapan Ne ki, Doğuda bu tür işler başka tür kurmaca kişiler çoğunlukla özel... lü hallledilirmiş. Polisiye ya da detektif... ülkemizde de çok ilgi çeken bir anlatı türü. Sağa sola ŞARKIN İLK DETEKTİF ÖYKÜSÜ biraz baktım. Bu türün başlangıcı olarak Şarkın ilk detektif öyküsü diye bi Edgar Allan Poe’nun Morgue Sokağı Ci linen, Binbir Gece Masalları’ndaki nayetleri öyküsü gösteriliyor ülkemizde. “Kesilerek Öldürülen Kadın” ve “Üç Çok güzel bir öykü, ben inandırıcı bulmayıp sevmesem de... Çünkü Poe’nun orangutanlara haksızlık ettiğini düşünü Georges du Maurier’in Notting Hill Gizemi için çizdiği bir gravür. Elma”dır. Bu öyküde cinayetin nedeni, ilk verinin (üç elmadan birinin eksilmesi) ile son ve rüm. O cinayetleri ancak bir insan işler. Bu ilk örnek niteliğindeki öykünün te mel kavramı “reasoning”dir, yani “akıl yürütme”. Öykünün zehir hafiyesi olayla ilgili olarak bulduğu kanıtların, öğelerin hepsini bir mantık zinciri halinde birbirine bağlar, ardışık evreler ya da öğeler arasında neden sonuç ilişkileri kurar. Sabırla adım adım yürür aklın ipinde, sonunda suçluyu belirler. Bundan sonra, akıl yürütme gücü polisiye roman kahramanlarının ayırıcı özelliklerinden olacaktır. Kimsenin aklına gelmeyeni onlar akıl edecekler, ayrıntılara girip şeytanın izini sürecekler, olup biteni ortaya çıkaracaklardır. Başka bir deyişle, akıl yürütme en etkili ortaya çıkarma yöntemidir. ESRARI NOTİNGHİL Biz, Poe dedik ama birçok yabancı kaynakda ilk detektif öyküsü olarak, ondan yirmi yıl sonra İngiltere’de 1862 63’de Once A Week dergisinde “tefrika” edilmiş Notting Hill Mystery (Notting Hill Gizemi, o yılların Türkçesiyle Esrarı Notinghil) romanını gösteriyorlar. Georges du Maurier’in gravür temelli yedi olağanüstü resminin eşlik etmesine karşın, yayımlandıktan bir iki yıl içinde unutulmuş bu roman, 1972’de türün büyük uzmanı Julian Symons yeniden değerlendirene dek. Roman Charles Felix imzasıyla yayımlanmıştır. Bu imzanın aslının Charles Warren Adams adlı bir avukat olduğunu da 1952 yılında William Buckler ortaya çıkarmış. Başarılı bir yazın hafiyeciliği süreci sonucunda 2011’de roman nihayet basılmış. Roman bir sigorta müfettişinin raporu biçiminde yazılmıştır. Müfettiş, Baron R*** diye bilinen bir adamın üç ölümden sonra yüklü bir hayat sigortasına konmasını inceler. Adam mesmerizm uzmanı ürkünç bir tiptir. Açık kızıl saçlı, iri, kara giysili, gözlükleri mavi camlı, gözleri yeşil... Kimyadan da anlar. Baldızı yüklü bir hayat sigortası yaptırmıştır. Önce o, sonra bacanak, sonunda sevgili eşi sırayla, ağulanarak giderler. Müfettiş her türlü belgeyi, bilgiyi toplar, ilgili herkesin ifadelerini yazılı olarak alır. Bütün bunları bize okutur. Kendi değerlendirmelerini de yapar. Gel gelelim, topladığı kanıtlar, bulguları, bunların arasındaki neden sonuç ilişkileri Baronu suçlu göstermeye yetmez. Üç ölüm, cinayetler, yoksa rastlantılar silsilesi midir? Soru ortada kalır. Okur da müfettişin bildiği her şeyi bilir, beğenmezse sonucu, kendisi akıl yürüterek yanıtı ortaya çıkarmaya çalışabilir elbette. Bu ilk dedikleri hafiye romanı, geleceğe dönerek, “gizemi asla çözemeyeceksiniz” der gibidir. Uzmanlar bu romanda türün bir çok özelliğini görürler: garip tipler, küçük kız kaçıran çingeneler, gizli kimlikler, çözümsüz gizler, kuşkulu ilişkiler, hemen her şey düzgü dışıdır, sisli bir hava oluşmuştur. Benim dikkatimi çeken en önemli öğe mü ri (yalan beyan) arasındaki mantık zincirinin kurulmamasıdır. Adam gördüğünü araştırmaz, yetersiz verilerle yanlış sonuçlara varır, sonunda yanlış iş yapar. Katilin bulunması, olayın aydınlatılması da akıl yürütme sonucu değil, raslantılar ve itiraflar sonucu olur. Öykünün dikkatimi çeken yönü akıl yürütme yönteminin çok yetersiz şekilde kulllanılmış olmasıdır. Halife, akıl yürütmeyi öğrenmemizi istemiş olacak ki, bu öykünün unutulmaması için arşivlere geçirilmesini buyurmuş ama arşivleri okumazsan unutursun. O zaman, yargı sisteminde kararların çoğunluğu kanıt yerine itiraflara dayanır, itiraflar da biraz (!) zorlamaya dayanır. O zaman, polisiye roman türü de yüzyıllar geçer, gelişmez. Batı, Doğu birbirine karıştı, dünya pek karmaşık oldu artık. Onun için polisiye, casusluk ve benzeri türlerde öyküler çok tutuluyor. Bazı yazarların böyyük romanlarını okunsun diye dedektiflik olaylar üzerine kurmaları da moda oldu. İşin tadı biraz kaçtı. İnsan aklıyla alay eden komplo teorilerine inanç bir çok konuda ağır basar oldu. Gene de akıl yürütme geleneğinin içinden gelen düzeyli polisiye romanları okumak gerekir. Çünkü varoluşsal bir gereksinime karşılıktır onlar: Herkes dünyayı bu hale getireni arıyor. Akıllı hiç kimse güvenmiyor dünyayı yöneten Baron R***’lere... Bakalım kim ortaya çıkaracak gerçeği? Kim çözecek Esrarı Notinghil’i? n Polisiye edebiyat denilince akla ilkin bir suç ya da gizem çevresinde oluşan sürükleyici öykü ya da romanlar gelse de, türün ortaya çıkışından bu yana sınırları çok genişledi. Yaşar Kemal, İnce Memed’i yazmaya başladığında aklında bir polisiye yazma düşüncesi olduğunu söylerdi. Umberto Eco’nun Gülün Adı romanı da polisiye sayılıyor ama polisiye unsurların çok ötesinde başka dünyalar da sunuyor okuruna. Günümüz dünyasının gerilim konuları yalnız gizemli ölümler olmaktan çoktan uzaklaştı. Çevreyi ve doğayı katleden kimya, gıda ve daha başka pek çok alanın küresel egemenleri sonunda işi dünyayı yok etmeye vardırdıklarında dünyanın katilini araştıracak müfettişler de kalmayacak ortalıkta. Günümüzün gerilimi, dünyayı yok etmek isteyenlerle, korumak isteyenler arasında. Bu sayımızın ağırlığını oluşturan polisiye kitap tanıtımlarına baktığınızda da bu türde yeni yayınların nasıl dallanıp budaklandığını göreceksiniz. * Bu yılın şiir severler için bir anlamı da 1960’lardaki Amerikan Beat Şiir akımının önde gelen şairlerinden Lawrence Ferlinghetti’nin 100. yaşını doldurması. Şairin kurucusu olduğu San Francisco’daki City Lights kitabevi ve yayınevi de varlığını sürdürüyor. Şiir Atlası köşemizde şiirlerinden örnekler bulacaksınız. İyi okumalar. KITAP l İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına: Alev Coşkun l Genel Yayın Yönetmeni: Aykut Küçükkaya l Yayın Yönetmeni: Turgay Fişekçi l Editör: Gamze Akdemir Gürer Mut l Tasarım: İlknur Filiz l Sorumlu Müdür: Olcay Büyüktaş Akça l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul l Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Genel Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: İleri Basım Mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. Aş., Yenibosna Mah. 29 Ekim Cad. No: 11A/41 Bahçelievler İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. turgay.fisekci@cumhuriyet.com.tr cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap