06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

[email protected] Lawrence Ferlinghetti/Şiirler Çeviren: Cevat Çapan 21Mart 2019 günü 100. yaş günü San Francisco’da kendi kurduğu City Lights Kitabevi ve Yayınevi’nde çeşitli etkinliklerle kutlanan ünlü Amerikan şairi Lawrence Ferlinghetti’yle New York’ta yayımlanan Paris Review da ilkbahar sayısında şairle yapılmış geniş bir konuşma yayımladı. Gerek bu konuşmayı, gerekse şairin 2012’de yazdığı ve Neruda’ya adadığı “Denizde” şiirinin Türkçe çevirilerini Sözcükler dergisinin TemmuzAğus tos 80. sayısında okuyabilirsiniz. Biz de “Şiir Atlası”nda bu hafta Ferlinghetti’nin 100. yaş gününü onun gene Sözcükler Yayınları arasında çıkan Şiirin O İnce Küllerini Toplayanlar kitabından seçtiğimiz şiirlerle kutluyoruz. YENI BIR BAŞLANGICIN ÇILGIN DÜŞLERI Soluksuz bir sessizlik var bu gece anayolun üstünde Beton çıkıntılarının gerisinde restoranlar mum aydınlığındaki çiftlerle düşlere dalıyorlar Yitik Alexandria hâlâ pırıl pırıl milyarlarca ampulle Hayatlar hayatlarla karşılaşıyor bekleşerek trafik ışıklarında Yonca biçimli kavşakların ötesinde “Ruhlar ruhları yiyor o genel boşlukta” Bir piyano konçertosu geliyor bir mutfak penceresinden Bir yogi konuşuyor Ojai’de “Bunların hepsi bir zihinde oluyor” Ağaçlar arasındaki çimenlerde âşıklar üstadın onlara evrenle bir olduklarını söylemesi için bekliyorlar Gözler çiçekleri koklayıp çiçek oluyorlar Ölümsüz bir sessizlik var bu gece anayolda Pasifik’ten bir mil yükseldiğinde bir gelgit dalgası kabarıp gelirken Los Angeles son soluğunu çekiyor içine ve bütün ışıkları yanan Titanik gibi gömülüyor sulara Dokuz dakika sonra Willa Cather’in Nebraska’sı da batıyor onunla Denizler Utah‘ı kaplıyor Mormonların çadır tapınakları da midyeler gibi sürüklenip gidiyor Çakallar şaşkına dönüp hiçbir yere yüzemiyorlar Omaha’da bir orkestra sahnede durmadan Handel’in Su Müziği’ni çalıyor kornolar suyla doluyor bassolar çalgılarını sevgilileriymiş gibi kavramış sularda yatay sürükleniyorlar Chicago’nun Loop çarşısı bir lunapark trenine dönüşmüş Gökdelenler bardaklar gibi dolmuş Büyük Göller Budist salamurasıyla karışmış Temel Eserler Evanston’da sulara batmış Milwaukee birası deniz köpüğü altında kalmış Buffalo’nun Beau Fleuve’ü tuz kesiyor birden Manhattan adası on altı saniyede silinip süprülüyor New Amsterdam’ın gömülü direkleri yükseliyor o koca dalga yaklaşırken Doğu’ya sular altında bırakmak için kocamış Camambert Avrupa’yı Manhattan soluk soluğa denizin sığlarında sular altında kalan toprak yeniden uyanıyor bir çöle tek ses uçsuz bucaksız ovada ağustosböcekleri göklerdeki martıların çığlığı boş sonsuzlukta Hudson yeniden ele geçirirken fundalıklarını Kızılderililer de sahip çıkarlarken kanolarına. 24 18 Temmuz 2019 YAŞLI DENIZCILER Nehir kıyısında yeşil otların üzerinde Altmışa merdiven dayamışken Virgin Adalarındaki büyük dayım Desir’i hatırlatmaya çalışıyorum kendime Saint Thomas’daki arka kumsalların birinde palmiyeler altında küçük bir kulübede oturuyordu onu son gördüğümde Seksen yaşında bir Viking gibi dimdik (bir zamanlar Danların uğradığı bir yerde) durmuş çarşaf gibi denize bakıyordu gözleri mavi ya da gri içlerindeki denizle tuz vardı kirpiklerinde Her zaman deniz gezginleriydik biz Burada koca ırmak boyunda şimdi tuz muz hak getire Yaşlı denizciler de karaya vurmuş alabalıklar gibi sıçrayıp ölüyorlar uzayıp giden çöllerde IŞIK Toscana adalar denizinde Giglio Adası’na giden vapurda sarmaş dolaş çiftler Adam ne görüyor acaba o kadında ya da kadın o adamda Kadının bacağını okşuyor adam Kadın da adama âşık Nasıl da bakıyor kadın adama Seni seviyorum Bir muamma bu Sürüp gidiyor böyle Yaşlı bir pescatore gözlerini dikmiş onları seyrediyor keşke adamın yerinde olsaydım diyor içinden Belli ki gün görmüş biri yüzü Sicilya elleri yengeç gibi olan bu balıkçı Kadını da ağına çekmek isterdi ama şimdiden fazla balık var ağında Şimdiye kadar kaç kez doldurmuş o ağı büyük balıklarla küçük balıklarla kendi famiglia’sı da takılmış ağına Gene de gözü oltasına takılan Venüs’te sanki kendisi yakalamış da ne yapacağını bilemiyor onu Çözümü olmayan bir bilmece Tombul bacakları var kadının ama yüzü sanki eski bir Yunan sikkesinden ışık o dünyanın ışığı Ah evet o ışık gözlerinde her şeye karşın bacaklar tombul, kafa da çalışmıyordur herhalde Ama ışıktır önemli olan geceleri balıkları avlayan SANDINISTA AVIONCITOS Kalbin o küçücük uçakları kahraman pervaneleriyle Ne yapabilirler karanlığın rüzgârlarına karşı kelebekler bile kasırgalarla püskürtüldüklerinde gene de ölmezlerse Pusuya yatıp bekleyebilirler incecik kanatlarını katlayıp o katil rüzgâr dindiğinde de yeniden kanat çırpıp atılırlar yeniden parlayan ışığa yapraklar gibi dipdiri
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle