Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Hititler Bir Anadolu İmparatorluğu / Hazırlayan: Meltem Doğan Alparslan, Metin Alparslan / Yapı Kredi Yayınları / 328 s. Hitit devletinin kurucusu ve aynı zamanda devletin başkenti Hattuşa’ya da adını veren I. Hattu ili, Anadolu, Mezopotamya ve Nil Vadisi’nde hüküm süren bu süper güçlerle giriştiği mücadele sonucu, Anadolu’da yeni bir gücün doğmasını sağlamıştı. Hititler Bir Anadolu İmparatorluğu, devlet yapılarını yaklaşık 450 yıl sürdürerek insanlık kültür tarihine pek çok yenilik getiren Hititlerin tarihini, yasalarını, sanatını, mimarisini, ekonomisini, siyasi, dini ve sosyal yaşamını irdeleyen ve her biri alanında uzman araştırmacılar tarafından kaleme alınan yirmi iki makaleden oluşuyor. İletişim Hakkı ve Yeni Medya / Hazırlayanlar: Tezcan Durna, Mutlu Binark, Günseli Bayraktutan / UM:AG Araştırmacı Gazetecilik Vakfı / 240 s. Dünyada ve Türkiye’deki otoriterleşme eğilimleriyle ortaya çıkan sansür olgusu ve bilgi akışının önüne set çekme girişimleri yaygınlaşırken, iletişim teknolojileriyle bu olumsuz girişimler aşılmaya çalışılıyor. Otoriter yönetimler, bilgi akışı önüne geleneksel yollarla engeller koymanın olanaksız olduğunu fark ederek, bilgi akışını bulandırma yollarına başvuruyor. Bu gelişmeler eşliğinde düşündüğümüz zaman, “iletişim hakkı” ya da “hak odaklı iletişim”in ne kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıkıyor. Günümüzde iletişim özgürlüğü, düşündüklerini ifade etme özgürlüğünün yanında, kişinin hayatıyla ilgili önemli bilgilere sağlıklı bir biçimde erişebilme özgürlüğünü de kapsıyor. İletişim Hakkı ve Yeni Medya, iletişim hakkına odaklı farklı bakışlarla yazılmış makale ve raporları içeriyor. Sait ile Sabahattin / Haydar Ergülen / Kırmızı Kedi / 136 s. Haydar Ergülen, çağdaş öykücülüğümüzün kurucusu iki büyük usta Sait Faik ile Sabahattin Ali’ye ilişkin yıllar boyu biriktirdiği yazılarını Sait ile Sabahattin’de topladı. Ergülen, ça lışmasında iki büyük yazarın hayatlarını ve yaratı dünyalarını inceliyor. Bunu yaparken de, ‘Yazmasam deli olacaktım!’ diyen Sait’ ile ‘yazmasam nasıl ölecektim?’ diyen Sabahattin’in yaratıcılık dünyasına eğiliyor. Anadolu Sosları / Gökçen Adar / İş Bankası Kültür Yayınları / 480 s. Türkçede sos sözcüğü yok. Yabancı kökenli bir sözcük. Lezzetlendirmek için yemeklere, çorbalara, salatalara, tatlılara vs. eklenen katkı anlamına geliyor. Bu açıdan bakıldığında Anadolu’da sos var. Hem de fazlasıyla var. Gökçen Adar uzun yıllara dayanan arşiv çalışmasıyla Anadolu’nun dört bir yanından yemekler, mezeler, salatalar, tatlılar derlemiş. Hepsi de soslar dünyasının birer parçası olan bu tariflerin arasına bilgi notlarının yanı sıra kimi zaman kendi yaşamından örnekler, anekdotlar ve hatıralar da eklemiş. Evinize konuk olmuş bir aile büyüğünüz tüm bu bilgileri tatlı diliyle anlatıyormuş gibi... Yaşamak Tuhaf Şey / Carmen Martin Gaite / Çeviren: Ekrem N. Cantürk / Kafka / 208 s. Madrit’de kütüphane arşivinde çalışan bir kadın yakın zamanda annesini kaybedince boşluğa düşer. Dengesini yeniden kurabilmenin bir yolu olarak, on sekizinci yüzyılda yaşamış bir maceraperestin gizemli hikâyesini incelediği doktora tezini tamamlamaya yönelir ancak günbegün kendini bu adamla özdeşlik kurarken bulur ve karşısında bambaşka bir bilmece belirir: Metaforlar. 1997 yılında İspanyol Kraliyet Akademisi Fastenrath Edebiyat Ödülü’ne değer görülen Yaşamak Tuhaf Şey’de Martín Gaite, Virginia Woolf’u anımsatan üslubuyla, tuhaf yaşam macerasının derinlerine dalarak ölümün geride kalanlara bıraktıklarının, yalanların, geçmişi affedebilmenin ve sevgi arayışının hikâyesini anlatıyor. Ermeni Kilisesi / Hratch Tchilingirian / Çeviren: Lora Sarı / Aras Yay. / 104 s. Hratch Tchilingirian’in hazırladığı bu çalışma, Ermeni Kilisesi’nin doğduğu koşullar, gelişimi, halk arasın da yayılması, geçirdiği dönüşümler gibi temaların yanı sıra, Kilise’nin farklı makamları, hiyerarşisi, inancının içeriği, öteki kiliselerden farkları ve benzerlikleri gibi konulara ışık tutuyor. Ermeni Kilisesi’nin modern zamanlardaki macerasına da eğilen ve 21. yüzyılda karşı karşıya kaldığı zorluklar ve imkânlar üzerine tespitlerde bulunan kitap, sadece Kilise’nin değil, Ermeni halkının tarihine dair ufuk açıcı bir analiz sunuyor. Marksizm, Sınıf Bilinci, Siyaset / İlker Belek / Yazılama Yayınevi / 257 s. Marksizm açısından sınıf bilinci, sınıfın toplumsal mücadele içinde ortaya çıkan, gelişen ve en nihayetinde kendi siyasi hedefine, toplumsal kurtuluş yoluna bağlanan bilişsel ve pratik var oluş halidir. Marksizm’de sınıf bilinci konusu sınıfların, kapitalist üretim ilişkileri içinde birbirlerine karşı konumlanışlarında tezahür eden, birbirleriyle ilişkilenme biçimidir. İlker Belek’in hazırladığı Marksizm, Sınıf Bilinci, Siyaset, üç temel kavram çerçevesinde, Marksizm sınıf bilinci olgusunu masaya yatırıyor. Uçurumlardan Geçerek Gelirim Sana / Yusuf Alper / Tekin Yayınevi / 160 s. Yusuf Alper, Uçurumlardan Geçerek Gelirim Sana çalışmasında Ataol Behramoğlu ve şiirini psikodinamik açıdan ele alarak inceliyor. Bilgelik Kılavuzu ve Kurnazlık Sanatı / Baltasar Gracian / Çeviren: Ahmet Aydoğan / Say Yayınları / 248 s. Hayat her geçen gu¨n daha da karmaşık ve istikrarsız hale geliyor. İnsani ilişkilerde hiçbir şeyin derinliğini ölçemiyor, en yakınımızdakiler de içinde olmak u¨zere düşüncelerimizde su¨rekli gelgitler yaşıyor, sürekli hayal kırıklıklarına uğruyoruz. Sonunda yorulmuş olarak içimize döndu¨ğu¨mu¨zde kendimizi hecelerken buluyoruz: Nasıl yaşamalıyım ki her işimde su¨rekli başarısızlık olmasın, attığım her adımda hep pişmanlık duymayayım? Baltasar Gracian, Bilgelik Kılavuzu ve Kurnazlık Sanatı’nda kadim zamanların hayat bilgelikleri arasında dolaşarak, bunları bir bir kayıt altına alıyor. Schopenhauer onu bu kimliğiyle “su¨rekli başvurulacak bir elkitabı, bir hayat yoldaşı” olarak anmakta, Nietzsche onu Avrupa du¨şu¨ncesinde benzerine rastlanmayan bir başarı olarak selamlamakta. Hayvan KuramıEleştirel Bir Giriş / Derek Ryan / Çeviren: Ayten Alkan / İletişim Yayıncılık / 238 s. Derek Ryan Hayvan Kuramı’nda, “hayvan” ve “hayvanlık”ı teorik tartışmalar ışığında inceliyor. Bunu yaparken Friedrich Nietzsche’nin materyalist ontolojisinden Donna Haraway’in feminist felsefesine; Sigmund Freud ve Jacques Lacan’ın psikanalizinden Peter Singer, Tom Regan ve Martha Nussbaum’un ahlak felsefesine; Martin Heidegger ve Maurice MerleauPonty’nin fenomenolojisinden Derrida, Deleuze ve Félix Guattari’nin postyapısalcı felsefesine; Carol Adams’ın vejetaryen kuramından Cary Wolfe ve Rosi Braidotti’nin post hümanizmine uzanan disiplinlerarası bir yöntem izliyor, akademideki hayvan kuramının izini sürüyor. 1921 Maarif Kongresi / Zeki Sarıhan / Tarihçi Kitabevi / 198 s. Ülkemizde ilk eğitim şurası, Maarif Vekâleti tarafından 1521 Temmuz 1921’de Maarif Kongresi adıyla Ankara’da toplandı. 15 gün sürmesi planlanmışken, Yunan saldırılarının Ankara’yı tehdit etmesi üzerine yarıda kaldı. Zeki Sarıhan, yeni Türkiye devleti için kongrenin önemine vurgu yaparken, bu kongre hakkında az sayıdaki çalışmada göze çarpan eksik bilgileri tamamlıyor, yanlışları düzeltiyor. Bu kapsamlı çalışma yalnız eğitim tarihine değil, o günlerin basınında yer alan kongre üzerindeki tartışmalar nedeniyle siyasi tarihe de ışık tutuyor. Balkan İttifakı ve Osmanlı Diplomasisi / Bilgin Çelik / İstanbul Bilgi Üniversitesi Yayınları / 328 s. Balkan İttifakı ve Osmanlı Diplomasisi’nde Doç. Dr. Bilgin Çelik, Osmanlı diplomasisinin ve yönetiminin bu gelişmeler karşısındaki tutumunu ve başarısızlığa yol açan siyasetini irdeliyor. Çelik, Osmanlı diplomatlarının önemli bir kesiminin Balkan İttifakı oluşumunu iyi takip edemediklerini ve güvenilir bilgiler edinme konusunda yetersiz kaldıklarını öne sürerken; imparatorluğu Büyük Felaket’in eşiğine getiren nedenler arasında bu diplomasinin önemli bir rolü olduğunu savunuyor. Bunun yanı sıra Balkan Savaşı’nda özellikle hariciye nezaretinin basiretsiz politikalarının giderek imparatorluğun çöküş sürecinde önemli bir etken olduğunu vurguluyor. n 20 9 Mayıs 2019