Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
VİTRİNDEKİLER Değersizler / Can Sinanoğlu / Cenova / 160 s. “Canı fena halde sıkılan bir değersizin aklına gelecek ilk şeydir bir başkasına ölümcül zararlar vermek. Hep ezilmiştir ve her an intikam peşindedir. Bir değersiz ölümüne sever ve sonunda mutlaka bir şeyleri öldürür. Ana rahmine düşmeden başlar onun vahşi öyküsü. Kadın olsun, erkek olsun, bebekliğinde her iki değersiz türü de zorla koparılmıştır memeden. Kimi de o kadar farkındadır ki uğradığı lanetin, hiç emmez annesini.” Can Sinanoğlu yeni kitabında değersizliği anlatıyor. Hep Seninle: Sennur’la Konuşmalar / Adnan Özyalçıner / Manos / 144 s. 50 Kuşağı öykücülerinden Adnan Özyalçıner hayat arkadaşı Sennur Sezer’le birlikte geçirdiği yılların izini sürüyor “konuşmalar”ında. Kırk dokuz yılı birlikte geçiren çiftin yaşadıkları, özlemleri, gençlik yılları, flört zamanları, çocukları ve edebiyat hayatı sayfalar arasında dolaştıkça karşınıza çıkıyor. Birlikte geçirdikleri yıllar boyunca Adnan Özyalçıner’in Sennur Sezer’den sakladığı tek şey belki de bu kitabı oluşturan deftere yazdıkları. Anılara şiirler de eşlik etmiş haliyle. Nice ayrıntı ve bitimsiz bir aşk içtenliğiyle usta öykücümüzün kaleminden yaşadığımız çağa bir tanıklık aynı zamanda Sennur’la Konuşmalar. Bilimin Öncü Kadını Remziye Hisar / Hazırlayan: M. Ali Alpar / İş Bankası Kültür Yayınları / 76 s. Osman Hamdi’den sonra bu toprakların ilk doktoralı ismi... Üstelik bu çalışmasını Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde iki çocuklu yalnız bir anne olarak tamamlamış Türkiye’nin ilk kimyageri bir kadın…1933 Üniversite Reformu’ndan sonra İstanbul Üniversitesi’nde göreve başlayan ülkenin ilk dört kadın doçentinden biri olan Remziye Hisar aynı zamanda yaptığı çalışmalarla Türkiye’nin fen ala nında Fransız Légion d’honneur nişanı verilen ilk akademisyeni… M. Ali Alpar, zorluklar, imkânsızlıklar ve engellere rağmen yaptığı bilimsel çalışmalarla birçok başarıya imza atan Remziye Hisar’ın hayatını tüm yönleriyle anlatıyor. Yahudilerin Tarihi MÖ 1000 MS 1492 Kelimeleri Bulmak / Simon Schama / Çeviren: Leyla T. Basmacı / Alfa Yayıncılık / 627 s. Simon Schama, Yahudilerin Tarihi MÖ 1000MS 1492’da okuru Amsterdam’ın kalabalık pazarlarında, Topkapı Sarayının mutfaklarında, Londra’nın Doğu Yakasının soğuk kenar mahallelerinde ve Berlin ile Budapeşte’nin büyük metropol sinagoglarının gösterişli haşmetinde dolaştırıyor. Bunu yaparken de dini figürlerinin ötesine geçip ortaya çıkaran büyüleyici kişisel hikâyelere uzanıyor. Schama, olayları ve anekdotları öyle coşkuyla içi içe geçiriyor ki, kitabı, bazı roman veya oyun yazarlarının ayrıntılar için yağmalayacakları bir mikro tarihler geçidi sunuyor. Resneli Niyazi / Fevziye Özberk / Kırmızı Kedi / 200 s. Fevziye Özbek, 1908 Hürriyet Devrimi’nin ilk ateşini yakan, halkın “Hürriyet Kahramanı” olarak adlandırdığı İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin en fedakar ve disiplinli önderlerinden biri olan Resneli Niyazi ya da Ahmet Niyazi Bey’in fırtınalı hayatına projeksiyon tutuyor. 1897 TürkYunan Savaşı’ndaki dillere destan kahramanlıkları, 1908 Hürriyet Devrimi’ne gelinen süreçte halk kahramanı olarak tanınması ve sevilmesi Niyazi Bey’in öne çıkan özelliklerinden. Vatanseverliğini yaşamını ortaya koyarak kanıtlamış olan Resneli Niyazi’nin makam mevki hesabı yapmadan hürriyet için giriştiği kavgayı hatırlamak ise oldukça önemli. Devlerin Omuzlarında Milano Dersleri / Umberto Eco / Çeviren: Eren Y. Cendey / Doğan Kitap / 392 s. Devlerin Omuzlarında Umberto Eco’nun, Milano’da yapılan sanat ve kültür festivali Milanesiana için hazırladığı dersleri bir araya getiren son kitabı. Medeniyetin kökenleri, güzellik, çirkinlik, paradokslar, aforizmalar, yalancılar, sahtekârlar, kusurlu sanat yapıtları, edebi metinler, roman kahramanları, sırlar, komplolar, mitler ve kutsallık temsilleri gibi, Eco okurlarının tutkunu olduğu pek çok konu ve kavram, yazarın eşsiz heyecanıyla kitapta bir kez daha gözler önüne seriliyor. Bir devin omzunda yükselerek ufku daha iyi görebilmek isteyenler için, Umberto Eco’nun anlam evreninden on iki ders. yar, tablet ve akıllı telefon gibi cihazlar sürekli daldan dala atlama eğilimimizi nasıl besliyor? Güvenliğimizi, sağlığımızı ve ilişkilerimizi tehdit ettiği durumlarda bile yüksek teknolojili cihazlarımızın cazibesine neden direnemiyoruz? Adam Gazzaley ve Larry Rosen bu basit sorulardan yola çıkarak, günümüzde hemen hepimizin muzdarip olduğu zihin dağınıklığı sorununu bir sinirbilimcinin ve bir psikoloğun bakış açısından ele alıyor. Dağınık Zihin, topluca parlak ekranların esiri olduğumuz şu zamanlarda, teknolojiyi daha bilinçli kullanmamızın önemini gözler önüne seriyor. Tanrı’nın Yaşam Kılavuzu / Ünal Ersözlü / Karakarga / 384 s. “İnsanın, kendisine kavuşmak için sürdürdüğü yolculuk, tıpkı bu yolculukta soracağı sorular gibi, hiç bitmeyecek. Karşılaştığı her durum da, içsel yolculuğunun birer durağı gibi, ona soluklanma, yaşadıklarını sindirme ve yola devam etme gücü verecek.” Ünal Ersözlü, tevafuk ve kuantumun ortaklığını işaret edip, bizi gölgemiz gibi takip eden kaderimizle ilişkimizi güzelleştirmeye çağırıyor. İlk Yedi Bilge’den eczacılara, şairlerden doktorlara kadar, insanlık için hayatı daha iyi, daha doğru ve anlamlı hale getirmeye gönül vermiş ariflerin yorumlarını da arkasına alarak, yolculuğumuzu tatlandırmamızın yollarını gösteriyor. Bilge / Hazırlayan: Kolektif / Optimist / 232 s. Türkiye sol hareketinin aktivistlerinden, gazetecidış politika yazarı, Türkiye Barış Derneği yöneticilerinden, çevirmen Ayşe Bilge Dicleli Türkiye kadın hareketinin 1990’lı yıllardaki önde gelen isimleri arasındaydı. Kitap, onun yaşamını, çalışma ve katkılarını yeni kuşaklara yansıtabilmeyi amaçlıyor. Bilge Türkiye’nin 70, 80 ve 90’lı yıllarında ortaya çıkan toplumsal muhalefetin içindeki ve özellikle kadın hareketinin bir dönemine tanıklık ediyor. Dağınık Zihin: Yüksek Teknoloji Dünyasında Kadim Beyinler / Adam Gazzaley, Larry D. Rosen / Çeviren: Aysun Babacan / Metis Yayıncılık / 336 s. Bir hedefe odaklanmışken dikkatimiz neden kolayca dağılır? Bir işi bitirmeden ötekine geçmeye yatkın olmamızın evrimsel temeli nedir? Bilgisa Sarıyaz / Mahir Ünsal Eriş / Can Yayınları / 136 s. Mahir Ünsal Eriş altı yıl aradan sonra yeniden okurların karşısına çıkıyor. Aynı olayın etrafında dönen ve birbirine bağlanan sekiz öyküden oluşan Sarıyaz’da, yine küçük bir kıyı şehrindeki sözümona sıradan insanların dünyalarına ışık tutuyor. Onların aşklarına, hüsranlarına, isyanlarına, hezeyanlarına, kalp yaralarına ve her şeye rağmen hayata tutunma çabalarını dile getiriyor… Her zamanki sakınmasız, dürüst ama merhamet dolu, hayat dolu tavrıyla. Her zamanki gibi sokağı dillendirerek… Sakın Geç Kalma Mualla / Atakan Kelleci / Librum Kitap / 144 s. İnsan başka hikâyeleri merak edince, öznelikten çıkınca gençleşmiyor. Daha fazla gülmüyor, yaşam güzelleşmiyor. Merak ettiği o başka hikayede kalma telaşı kendi hikayesini öldürüyor. İnsan hızla katilleşiyor. Atakan Kelleci’nin kaleminden çıkan Sakın Geç Kalma Mualla, bir hasretklik mektubu. Rüyet / Derviş Zaim / Yapı Kredi Yayınları / 264 s. Derviş Zaim’in ikinci romanı olan Rüyet geçmiş ve gelecek, özgürlük ve zorunluluk, arzu ile gerçeklik arasında sıkışmış insanın kendisine bir anlam, bir kimlik, bir hikâye, tutarlı ve bütünlüklü bir “metin” yaratma çabasını anlatıyor. Günümüz İstanbul’unda geçen hikâyede yazar geçmiş, gelecek, özgürlük ve zorunluluk kavramları arasında süzülen, arzu ile gerçeklik arasında sıkışmış insanın kendisine bir anlam, bir kimlik, bir bütünlük yaratma çabasını ele alıyor. n 20 18 Nisan 2019