17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> Yine aynı kitaptaki Balık Fatoş öyküsünde, çok iyi yüzen, hayat kurtaran, cesur bir deniz “insanını” tariflerken, anlatımından cinsiyet ayrımcılığına vurgu yaptığı sezilir. Kadın karakterini “deniz bilgisiyle” taçlandırır ve öykünün en sonunda da yöre halkı için: “İnsanoğluna inancı Fatoş’la gönüllerine yerleştirmişlerdi” diyerek cinsiyet ayrımcılığı vurgusunu bir nevi kinayeyle pekiştirir (sayfa 66). DÜNYA CANLI VARLIKTIR Bu üç kitap içerisinde Gülen Ada, Balıkçı’nın dil evreninin özgünlüğünü, çeşitliliğini, sadece terim sözcük hazinesini değil, sıfat zenginliğini de yansıtması bakımından öne çıkar. “(…) burada bir kuş ötse, bir dalga fısıldasa sessizliği bozmuyor, tamamlıyordu.” “Arkadaşım balıkçıydı. Yani, kedi kadar sabırlı ve bir midye kadar geçen zamandan habersizdi.” (Balıkla Kabak, sayfa 92). Doğayı tanımlama biçimi açıkça ortaya çıkar; Dünya’nın ve onu var eden denizin, adanın, taşın ve kayanın bile canlı varlık olduğuna olan inancı belirginleşir. “Deniz o gün en mavi, en sevindirici yaşayışındaydı.” (Yedi Canlı Elif Kız, sayfa 7). Doğa merkezci bakış hâkim olsa da insanı dışlamaz, insan doğanın bir parçasıdır; doğada hayvanla, bitkiyle eşit değerdedir. “Çiçek, balık, kuş, insan, hepsinin aradığı ışık işte ağarmaktaydı.” (Turgut Reis, sayfa 66). “Demincek dedim a, yalnızlıktan insanın yanına densizin biri gelince; ağaçlar, dağlar, taşlar örtünüp herkesin bildiği ağaç, dağ ve taş olurlar. Bu adam geldi diye dağ taş gizlenmiyordu. Adamın varlığı, kendi kendimle karşı karşıya kalmama engel olmuyordu.” (sayfa 30). Kendisini, genelgeçer toplumsal doğa bilincinden ayrı tutar ve tarafını belirler. “Adanın asıl tuhaflığı; adamın adayı değil, fakat adanın adamı seçmesiydi.” (sayfa 39). Gülen Ada öyküsünde, Balıkçı’nın yeryüzünü canlı kılan tüm doğa fikri (yaşadığı dönem için erken) iyice berraklaşır. Kara canlanır; gülebilen, oyun oynayan, hatta reddedendir. “Dünya kendi yolunda, onlar da düşlerinde, döne döne gidiyorlardı…” (sayfa 43). BALIKÇI’NIN AVCI TARIFI Balıkçı, söylenenin aksine deniz ve kara insanlarını iyi ve kötü olarak çok belirgin ayırmaz. Kötü denizciler, iyi kara kahramanları vardır. Avcılığa bakışında da denizi ve karayı kayırmaz, avcılığı kıyasıya eleştirir. Bazen bir balık, “acıdım” diyen balıkçının oltasından salıverilir. Gündüzü Kaybeden Kuş’ta, avcı kurşunuyla kör olan bir mihonun (büyük martı) hikâyesi anlatılır. Buradaki avcı tarifi çok etkileyicidir: “Elinden gelseydi, çifteyi güneşe tutup öldürücülük hırsını doyurmak için ateş edecek ve güneşi kör edecekti.” (Gülen Ada, sayfa 67) Halikarnas Balıkçısı’nın denizkara, kentdoğa, yeryüzüinsan, zenginyoksul, savaşbarış, fırtınakahkaha, çocukyaşlı, kadınerkek, toplumbirey, gelenekfelsefe çatışmaları içindeki yerdeğeri bağlamında, bizzat kendi tarihsel tanıklığından hayal dünyasına uzanan edebi mirasının, derlemelerle veya doğrudan genç okurlarla buluşması ve “yeni eleştiri”yle yeniden okunması gerekir çünkü o, her satırında bize, Türkçe ne muazzam bir dilmiş, dedirtmeye devam ediyor. n Yol Ver Deniz, Halikarnas Balıkçısı / Resimleyen: Cavit Yaren / Bilgi Yayınevi / 122 s. / 2011/ 10 + yaş Gülen Ada, Halikarnas Balıkçısı / Resimleyen: Cavit Yaren / Bilgi Yayınevi / 112 s. / 2011 / 10 + yaş Denizin Çağırışı, Halikarnas Balıkçısı / Resimleyen: Cavit Yaren / Bilgi Yayınevi / 88 s. / 2018 / 10 + yaş 1 “Cevat Şakir Kabaağaçlı HayatıEserleriSanatı Üzerine Bir Araştırma”, Âdem Özbek, (Doktora tezi), Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yeni Türk Dili Edebiyatı Ana Bilim Dalı, Yeni Türk Dili Bilim Dalı, 2018, Ankara, sayfa 277278. KİTAPÇI Lütfen Bay Panda / Steve Antony / Çeviren: Sima Özkan / Beta Kids / 2018 / 32 sayfa / 2+ yaş Sayfamızın başına “bebek” sözcüğünü ekledik. Çünkü biliyoruz ki bebekler de kitap sever! Maria Montessori’nin “emici zihin” olarak ifade ettiği 0 3 yaş döneminde bebek neye maruz kalırsa onu alır. Beyin ve beden, bireyin yaşamında başka hiçbir dönemde olmadığı kadar hızlı gelişir. Beyin gelişiminin %90’ı ilk üç yılda tamamlanır. İşte bu yüzden bu özel dönemde bebeği hem kalın karton, muşamba, kumaş gibi materyallerden yapılmış, ses çıkaran, ışığı yanan, hışırdayan, diş kaşıyan kitaplarla buluşturmak hem de onu edebiyatla tanıştırmak oldukça önemlidir. Bu dönemdeki kitapları belki ikiye ayırmakta fayda var: Bebeğin eline verdiğimiz farklı uyaranlı geçiş kitapları ve bebeğe okuduğumuz kısa kurgulu edebi kitaplar. Bu sayfaların konusu edebiyat olduğuna göre gelin biz yukarıda künyesi yer alan kitabımıza dönelim. Lütfen Bay Panda siyah – beyaz renkleri, kısa tümceleri, tek ve net figürleri, kahramanlarının duygu ifadelerini aktarışı, kullandığı tek renk fon ve ayrıntılardan uzak, yalın, sade, basit ama estetik haliyle tam bir bebek kitabı niteliğinde. Kitabın tanıtım bülteninde 3 yaş ve üzeri dense de 6 aylık bir bebeğe de pekâlâ okunabilir. Kitapta Bay Panda rastladığı her hayvana, sabırla ve kibarca, “Donut ister misin?” diye soruyor. Hayvanların her biri, “Evet!” diyor ama hiçbirinin aklına “lütfen” ve “teşekkür ederim” demek gelmiyor. Kitap, teşekkür etmenin, rica etmenin inceliklerini didaktik olmadan anlatıyor, paylaşmanın güzelliğini okura duyumsatıyor. Sadece “donut” sözcüğüne kafamız takılıyor. Elbette kültürel çeşitlilik konusunda farkındalık kazanmak önemli ama acaba şu ‘donat’a çörek mi demeli? Uyu Kuzum / Kerry Lyn Sparrow / Resimleyen: Guillaume Perreault / Çeviren: Ebrar Güldemler / Meav Yayıncılık / 2019 / 34 sayfa / 3+ yaş Can, uyku saatinde yaptığı şeyleri, hatta macun ciklet tadındaysa dişlerini fırçalamayı bile sever. Sevmediği tek şeyse uyumaktır. Bir gece hiçbir bahanesi kalmayınca, annesi ona koyunları saymasını önerir ve bakın neler olur… Çocuğunuz tıpkı Can gibi uyumayı sevmiyorsa siz de ona koyunları saymasını önerin. 68 numaralı koyun onu öylesine uğraştıracak ki mışıl mışıl uyuyacak. Eğlenceli hikâyesi ve çizimleriyle Uyu Kuzum, koyunları saymayı seven herkesin ilgisini çekecek. Süper Hügo Serisi / Salah Naoura / Resimleyen: SaBine Büchner / Çeviren: Olcay Mağden Ünal / Tudem /2019 / 5 kitap; her kitap 55 sayfa / 7+ yaş Küçük Yıldızlar İlk Okuma Kitaplığı adı altında çıkan Süper Hügo serisi; “Süper Hügo İş Başında!”, “Süper Hügo İyilik Peşinde!”, “Süper Hügo Hırsız Avında!”, “Süper Hügo Sular Altında!”, “Sü per Hügo Uzay Yolunda!” olmak üzere beş kitap olarak yayımlanmış.  Eski dansçı Büyükanne Frida ile çok uzun zamandır yaşayan Hügo sakar ve biraz da hımbıl bir köpektir. Büyükanne Frida ona sık sık yoga, dans ya da jimnastik egzersizleri yaptırmak istese de Hügo televizyon seyredip leziz mi lezziz patates cipslerini yemeyi tercih eder. Komşunun devasa kasları olan zalim köpeği Happo ile başı genelde dertte olan Hügo eşya toplamayı da çok sever. Zarif ve fit Büyükanne Frida, Hügo’ya sık sık Süperköpek kitabını okur. Bir gün Hügo, Süperköpek’in gizli sığınağını bulur. Üstelik bu sığınak hiç de uzakta değildir; Büyükanne Frida’nın evinin altındaki kilerdedir. Bir sabah, Hügo’nun ayağı salondaki parkede kayar ve Hügo şöminenin içini boylar. Derken… Hoooop! Yok oluverir. İşte böylece sığınağa giden gizli geçidi keşfeder. Bu keşfedişin ardından da arkadaşı Kurbağa ile birlikte Süper Hügo’nun maceraları başlar. Gerek eğlenceli öyküsü, özenli ve sevimli çizimleriyle gerekse tasarım ve diliyle Süper Hügo çocuklar için yeni bir süper kahraman adayı olarak karşımıza çıkıyor. Çocuklar Süper Hügo serisiyle okumayı sevecek, kitapların arka sayfalarındaki oyunlarla da öğrendiklerini eğlenceli şekilde pekiştirebilecekler. Oyun Oynayalım mı? / Hervé Tullet / Çeviren: Gizem Şakar / Timaş Çocuk / 2019 / 60 sayfa / 6 ay+ yaş Canı sıkılan ve bizimle oynamak isteyen sarı nokta, size çizgileri takip ettirecek, daireler çizdirecek, saklambaç oynatacak hatta sizi pek sevmediği yerlere bile götürecek. Sayfalarda ilerlerken saklanacak, kıvrılacak, sallanacak, kafanızın üzerini bile kontrol edeceksiniz. Çocuğunuzun göz ve el koordinasyonu gelişimine yardımcı olmasının yanı sıra ona farklı duyguları da deneyimletecek bu güzel kitabı atlamamanızı öneririz. Acemiler İçin Sihirbazlık / Elys Dolan / Çeviren: İpek Şoran / Doğan Egmont / 2019 / 212 sayfa / 8+ yaş İşte karşınızda über matrak bir kitap! Kaleköy’ün konuşan hayvanlarını kaçıran Korkunç Sihirbaz Terrence’ı alt etmek için kılık değiştirerek Sihirbazlar Cemiyeti’ne giren şövalye ejderha Dave ve onun sadık atı olma görevini üstlenen keçi Albrecht’in macerasını okurken sihirbaz gibi görünmeniz için yapmanız gerekenlerden Sihirbazlar Cemiyeti’nin kurallarına, Sihirli Top’un nasıl oynandığından otobiyografinin ne olduğuna pek çok şey öğreneceksiniz. Sizi kıkır kıkır güldürecek  pek çok kahraman da cabası! Acemiler İçin Sihirbazlık’ın çevirisinin wunderbar olduğunu ayrıca belirtmek gerek. Çizimleri de metin kadar eğlenceli olan kitap renkli basılamaz mıydı acaba? Okula Gitme! / Máire Zepf / Resimleyen: Tarsila Krüse / Çeviren: Duru Musaoğlu / Kök Yayıncılık / 2018 / 32 s./ 5+ yaş Annenizi okuldan nasıl uzak tutarsınız? Küçük ayı Benno okulun ilk günü için çok heyecanlıdır. Onu evde kalmaya ikna etmeye çalışan annesiyle okula gider. Okula gidene dek pek gönülsüz olan annesi öteki anne babaları tanıyıp çocukların oyunlarına ortak olunca bir türlü okuldan ayrılmak istemez. Küçük ayıyla kaygılı annesinin öyküsünü ironik bir dille anlatan kitabın çevirmeninin on bir yaşında bir çocuk olduğunu belirtmeden geçmeyelim. n 1918 Nisan 2019
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle