Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
TURGUT ÇEVIKER’DEN AHMET KUTSI TECER’E ARMAĞAN ‘Cumhuriyet Devrimi’nin bir yaratıcısı’ Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan, tek kelimeyle mükemmel bir yapıt. Çeviker, böyle bir yapıtı yayına hazırlarken Ahmet Kutsi’ye yakışır bir çalışma yapmanın içten içe sorumluluğunu duymuş olmalı. Öyle ki “Önsöz”ünün ilk cümlesini de iyi tartarak okura sunmuş: “Ahmet Kutsi Tecer, Cumhuriyet Devrimi’nin bir yaratıcısıdır.”. AHMET ÖZER Turgut Çeviker’in eli nereye dokunursa oradan üzerimize pırıl pırıl bir ışığın sızdığını duyumsarız. Çok kişinin aklına gelmeyen konuları, büyük bir titizlikle ve sonsuz bir sabırla yaşama geçirmek için, yirmi beşinci saati kullanan bir araştırmacıyazar olduğunu yakından biliyorum. Karikatür tarihi konusunda yitip gitmekte olan nice yapıtı, dönemin kültürel rüzgârlarını da beraberinde taşıyarak önümüze koymuş, yaptığı işin, okurunu mutlu etmeden önce kendisine büyük bir coşku, bir çalışma aşkı kazandırmasını esas almıştır. Son yapıtı Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan, tek kelimeyle mükemmel bir yapıt. Çeviker, böyle bir yapıtı yayına hazırlarken Ahmet Kutsi’ye yakışır bir çalışma yapmanın içten içe sorumluluğunu duymuş olmalı. Öyle ki “Önsöz”ünün ilk cümlesini de iyi tartarak okura sunmuş: “Ahmet Kutsi Tecer, Cumhuriyet Devrimi’nin bir yaratıcısıdır.”. 1901’de babasının görevi nedeniyle Kudüs’te doğan Tecer, 23 Temmuz 1967’de İstanbul’da öldü. Sanatçılar ölümden sonra da “yaşama”yı sürdürürler. Tecer’in ölümünden sonra şiirleri, oyunları yeniden yayımlandı, üzerine incelemeler yapıldı. Doğumunun 100. yılında (2001) Kültür Bakanlığı tarafından sempozyum düzenlendi. 110. yılda da benzer etkinliklere tanık olduk. Ahmet Kutsi Tecer deyince “Nerdesin”, “ Besbelli” ve “Orda Bir köy Var Uzakta” şiirleri gelir akla. “Koçyiğit Köroğlu”, “Köşebaşı” oyunları gelir. Ders kitaplarında yer alan, bestelenen “Nerdesin” şiirini ise bilmeyen yoktur: ba”, “Türkçenin Pınarı”, “Gerçek Edebiyat”, “Âşık Veysel’in ‘Deyişler’i’ İçin Önsöz”, “Köylü”, “Güzel Türkçe”, “ Şiir Üzerine”, “Atatürk ve İnsanlık”, “Oyun Dili” başlıklı yazılar yer alır. Görüldüğü gibi Tecer, bir yandan cumhuriyetin kültürel olgusunu, Atatürk’ün dünya için değerini önde tutarken, öbür yandan ülkenin ve dilimizin istenilen düzeye ulaşması konusunda aydın sorumluluğuna yer verir. Folklor da Âşık Veysel de girer devreye. ÖĞRETMEN TECER Ahmet Kutsi Tecer, Paris’te geçen eğitimi sonrasında İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünden mezun olup 30’lu yıllarda Sivas Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği, sonrasında “Maarif müdürlüğü”, Ankara Gazi Lisesi’nde felsefe öğretmenliği, Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nde Türk edebiyatı öğretmenliği, Paris’te Kültür Ataşeliği ve Öğrenci Müfettişliği, Galatasaray Lisesi’nde edebiyat öğretmenliği yapar. Sanatsal kimliğine eklemlenen şiirler, oyunlar, yazılar onun ne denli donanımlı bir kültür insanı olduğunu gösteriyor. Bunların yanı sıra İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademi’sinde estetik öğretmenliği, dergilerde, gazetelerde yer alan yazılar, sahnelenen oyunlar, bu topraklara kök salan bir aydınlanmacıyı tanıtır bize. Kitabın “Ahmet Kutsi Tecer İçin Dünkü Yazılar” bölümünde, Nurullah Ataç, Tanpınar, Zahir Güvemli, Tarancı, Ceyhun Atuf Kansu, Hikmet Dizdaroğlu, Mehmet Kaplan, Haldun Taner, Melih Cevdet Anday, Metin And… vb. yazarlarımızın ürünlerini görürüz. Bu yazıların çoğunda Tecer’in şair kimliği ön planda tutularak cumhuriyet döneminin özgün şairlerinden biri olduğu vurgulanır. Tanpınar, onun Köşebaşı oyununu ele alırken, Kansu da soyadını Tecer Dağı’ndan alan bir şairin Anadolu coğrafyasındaki sevdasına gönderme yapar. Bu yazıların kimileri 40’lı yıllarda, kimileri 60’lı, 70’li, 80’li yıllarda yayımlanır. Tecer’in “Orda Bir Köy Var Uzakta” şiiri kim bilir kaç ortamda kaç bin kişi tarafından okunmuş, cumhuriyet ideolojisini sanat bağlamında simgeleyen şiirler arasında değerlendirilmiştir. Toplumsal yapıda değişiklikler olmasına karşın kimi şiirlerin dönemi yansıtması açısından önemini yitirmediğini biliyoruz. Nitekim Melih Cevdet Anday, 1979’da Cumhuriyet’te söz konusu şiir üzerine yazdığı yazının bir yerinde “Köylerimizi görmek için acele edelim, geçip gidiyor çünkü.” demiş. Ölümünün üzerinden 50 yıl geçtikten sonra bir kültür adamının anısına hazırla nan kitapta yer alacak yazılar, kuşkusuz farklı bir bakış açısı taşıyacaktı. Değişen toplum, sanat ve kültürde dalgalanmalar, teknolojinin egemenliği, halkın geleceğini kurmadaki tavrı, ister istemez çoğu yapıtın değerlendirilmesine nesnellik taşıyacaktı. ELEŞTIRMENLERIN BAKIŞI Doğan Hızlan, Tecer’in şiir serüvenini kaynağına inerek döneminin toplumsal koşullarıyla ve kültürel dokuya dokunup folklorik yapıyı gözeterek sunar okura. Hızlan’ın, “Geleneksel şiirin yenilenerek, modernleşerek, gerçekçi çizgisini ihmal etmeden, taklide yeltenmeden, yeniden yaratmanın yöntemini en iyi onun şiirlerinde görürüz.” yorumu ilgi çekicidir. Yıldız Cıbıroğlu ise Tecer’in Tanpınar’a armağan ettiği “Ağaç” şiirinde “Aydınlanma ve Çevrecilik İlişkisini” irdeler. M. Sabri Koz, Tecer’in Sivas’taki emeğinin boyutu konusunda çok özgün bilgiler verir. Tecer’in Sivas’taki dört yıllık görevi sırasında Halk şairleriyle kurduğu bağlar, dernek çalışmaları, düzenlediği etkinlikler çok önemlidir. Konur Ertop Ahmet Kutsi Tecer’in Türk yazınındaki emeğini ele alır. Ertop, fakülteden hocası olan Tecer’in başta Karacaoğlan olmak üzere eski halk şairlerimiz hakkında önemli incelemeler yayımladığını, özellikle İslam Ansiklopedisi’ne yazdığı makalelerle, halk edebiyatımız üzerindeki araştırmaların başını çektiğini belirtir. Turgut Çeviker’in, büyük bir emek, sonsuz bir sabır, günlere, gecelere yayılan yoğun çalışmayla oluşturduğu yapıtın öznesi olan Tecer’i, bir kültür insanının emeğini, bu topraklara ter akıtanların sırasına yerleştirmedeki çabasını kutluyoruz. Çeviker, ülkemizin değerli insanlarına olan borcumuzu anımsatıyor bize. n Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan / Hazırlayan: Turgut Çeviker / Ve yayınevi / 2017 / 608 s. / Eylül 2017 Geceleyin bir ses böler uykumu, İçim ürpermeyle dolar: Nerdesin? Arıyorum yıllar var ki ben onu, Âşıkıyım beni çağıran bu sesin. Kitapta Ahmet Kutsi Tecer’le yapılan söyleşilere de yer verilmiş. Bu bölümde Mustafa Baydar’ın Gavsi Ozansoy’un, Baki Süha Ediboğlu’nun Tecer’le yaptığı söyleşiler yer alıyor. Turgut Çeviker, Tecer’in onca yazısının arasından bir seçim yapar. Kitapta; “Aca Ahmet Kutsi Tecer, Sabahattin Eyüboğlu ile Kastamonu’da bir gezi sırasında. 20.07.1940 12 28 Mart 2019