18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SAMUEL ALEXANDER’DAN “YETERİ KADARSA ÇOKTUR” OKURLARA Thoreau’nun ‘alternatif iktisadı’ Türkiye’nin son yüz yılı... Samuel Alexander “Yeteri Kadarsa Çoktur”da tüketim kültürüne karşı Henry David Thoreau’nun görüşlerini, sade yaşam ilkesini ve bunu nasıl hayata geçirdiğini anlatıyor. ALİ BULUNMAZ [email protected] Bugün, doğaya ve yaban hayata edebî yolla saygı sunma geleneğinden söz açılacaksa çocukluğundan itibaren benliğini yaşama gücüyle dolduran, yaban ile uyumun öğreticiliğine dikkat çeken Henry David Thoreau’dan bahsetmeden geçemeyiz. Walden Gölü kıyısındaki kulübesine gelen bir memurun, tebliğ ettiği vergi borcu hayatında önemli bir kırılma yaratan Thoreau, AmerikaMeksika Savaşı’na ve köleliğe karşı olduğunu belirtip ödeme yapmayı reddederek ilk sivil itaatsizlik eylemini gerçekleştirdi. Doğa kendisini nasıl çekip çevirebiliyorsa insan da pekâlâ onunla uyumlu yaşayarak hayatını idame ettirebilir diyen ve yeni bir iktisat modeli geliştirmeye çalışan Thoreau, aynı zamanda insanın aklını kullanması ve kendisine yetmesi (Kant’ın deyişiyle “erginleşmesi”) gerektiğini düşünüyordu. Samuel Alexander; Yeteri Kadarsa Çoktur’da, bir iktisat felsefesi ortaya koyan, insanı hem kendisine hem de doğaya yabancılaştıran kurumların ve sistemlerin dayattığı tüketim kültürüne karşı sade yaşamı savunarak vicdan ve akıllara seslenen Thoreau’nun görüşlerini inceleyip yorumluyor. “BİTMEYEN İŞLER” DÜNYASI Walden Gölü kıyısına kulübe inşa eden Thoreau, Alexander’ın deyişiyle “gönüllü sadelik” düsturu geliştirmişti. Buna bir öngörü de diyebiliriz çünkü genç Amerika’da serpilen kapitalist yaşam, insanı benliğinden ve doğadan hızla uzaklaştırıyordu. Günümüzde “sürdürülebilir yaşam” denen şeyi “alternatif iktisadıyla” 1800’lerin ilk yarısında ortaya atan Thoreau, Harvard’dan mezun olduktan hemen sonra çevresindeki pek çok ne yeten bir yaşamı ötelediği gibi kişinin özgürlükle ve toprakla bağını koparıyor. İnsanları uyandırma ya yönelik basit yaşam ilkelerinden oluşan Thoreau’nun “alter natif iktisadı”, bireyin kendisini ve doğayı keşfetmesini içerirken ihtiyaçtan fazlasına yönelmeme ve keyfi amaçlardan uzaklaş ma esasına dayanıyor. Alexander bu noktadaki yorumunda re fahın, “istenen şey”den ne kadar çok satın alınabildiği değil, edinilenin ne kadar çok istendiği olduğunu belirtiyor. Benzer bir durum, Thoreau’nun teknoloji algısı için de geçerli: Hangi şekilde kullanacağımızı bilmediğimiz teknolojinin, yaşamımızı kolaylaştırmaktan çok tüketebileceğini söyleyen Thoreau, bunun her an her yerde hazır bulunmasının doğal yaşam için so Henry David Thoreau run yaratabileceğini de ekliyor. Medeniyetin bir buçuk kilometre uzağın daki Walden’da mahremiyet içinde yazı ya genç gibi nasıl para kazanacağını düşünme zarak bir deneye girişen Thoreau, iktisadi ye başladı ve Alexander’ın ifadesiyle “mes görüşünü oluşturduktan iki yıl sonra kente lek krizine” girdiği günlerde materyalizme geri dönüp kapitalist bir düzenin baskın yönelik eleştiriler getirirken “bitmeyen iş olduğu toplum değerleriyle yaratılan hapis ler” dünyasında özgürlüğü tanımlayamayan hanenin dışında yaşamayı öğreniyor. klasik iktisatçılara da çatmıştı. Alexander, Thoreau’nun basit yaşamla Modern yaşamdaki para kazanma yolla ilgili talimat vermek yerine, kendi idealle rını, insanın ruhunu sakatlayan ve kişileri rinden hareketle insanların ruhuna hitap kısıtlayıp aşağı çeken eylemler olarak edip “yeteri kadarsa çoktur” diyerek “gö gören Thoreau, “aşırı varlıkla yalnızca lü nüllü sadelik” ilkesiyle daha özgür bir ha zumsuz şeyler satın alanların”, hayatının yat için herkese ilham vermeye çalıştığını en değerli anlarını tükettiğini söyleyerek anımsatıyor. n sanayileşme hamleleri yüzünden ruhu ve vicdanı ezilenlere sesleniyordu. Yeteri Kadarsa Çoktur / Samuel “GÖNÜLLÜ SADELİK” Alexander / Çeviren: Işıl Şeremet / Heretik Yayıncılık / 112 s. “İçine ticaret giren her iş lanetlenir” diyen Thoreau meseleye, belirlediği en temel ge reksinimleri (yemeyi, giyinmeyi, barınma ve yakıt bulmayı) en basit şekilde karşılamaya çalı şarak girerken az olanın yeterliliği üzerine kurdu ğu iktisadında zarafeti; modayla değil, uygunluk ve doğallıkla eşleştirip edinilen eşyanın, feda düşüncesine ket vurdu ğunu ve mütevazılığı körelttiğini hatırlatıyor. Bu hâl, basit ve kendi Walden Gölü kıyısına kulübe inşa eden Thoreau, Alexander’ın deyişiyle bir “gönüllü sadelik” düsturu geliştirmişti. Y ayın yaşamımızda yoğun bir faaliyet var. Önemli yapıtlar neredeyse aynı anda yayımlanıyor. Bu hıza yetişmekte bir hayli zorlanıyoruz. Bu nedenle bu sayımızın kapağını iki önemli yazarımıza ayırdık. Oya Baydar, yeni romanı “Yolun Sonundaki Ev” ile 1913’te bir suikastla başlayıp 1960’larda aynı apartmanda kesişen çizgilerle ülkenin son yüz yılının haritasını çıkarıyor. Bu evde kesişen hayatlarla ülkenin toplumsal kırılma noktalarına uzanan yazar, İstanbul’un da bir diğer kahraman olarak var olduğu bir dünyaya davet ediyor okuru. “Yolun Sonundaki Ev”, okuyan herkesin kendinden bir şeyler bulacağı bir Türkiye panoraması. Baydar’la yeni romanını ve üzerinde gezindiği fay hatlarını konuştuk. Ahmet Ümit ise yeni polisiye romanı “Kırlangıç Çığlığı”nda, zamandan ve mekândan azade, yaygınlaşan hastalıklı bir bozulma hâline odaklanıyor. Başkomiser Nevzat ve ekibiyle birlikte iz süren okuru bu kez çocuk tacizi, seri katil ve Suriyeli mültecilerle buluşturan Ümit’le de bir söyleşi gerçekleştirdik. Nihat Ziyalan’ın yeni şiir kitabı “Eve Götür Beni Nehir”, uzun ayrılıkları, birikmiş anıları, dindirilemeyen özlemleri, unutulmayan dostlukları ve mekânları yansıtan içli, yalın dizeleriyle buluşturuyor okuru. Gültekin Emre değerlendirdi. Seçkin Erdi’nin “Kampana”sı bir ilk roman. Tasvirleri ya da akıp giden iç sesleriyle insanları kendi hikâyesine baktırıyor. Adalet Çavdar tanıtıyor Erdi’nin kitabını. Bol kitaplı günler... KITAP İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç l Genel Yayın Yönetmeni: Murat Sabuncu lYayın Yönetmeni: Turhan Günay l Editörler: Ali Bulunmaz, Eray Ak l Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı l Sorumlu Yazı İşleri Müdürü: Faruk Eren l Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. l İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 l Cumhuriyet Reklam: Reklam Direktörü: Deniz Tufan l Reklam Müdürü: Ayla Atamer l Tel: 0 (212) 343 72 74 l Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. l Yerel süreli yayın l Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. l 322 Mart 2018 [email protected] [email protected] twitter: www.twitter.com/CumKitap
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle