29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

>> hemen her satır kitap saplantısına dönüşüyor. SAPLANTINI YENMEK İÇİN YAZ! VilaMatas’ın, anlatıcı aracılığıyla tasvir ettiği ve haritasını çıkarmaya koyulduğu Montano hastalığı, aynı zamanda metinlere ve metinlerdeki coğrafyalara bir yolculuk. Anlatıcı, sıkıntısına çözüm bulmak isterken bu yolculuğa kendini kaptırıp edebiyata daha çok gömülerek âdeta bir bellek haritası çiziyor: Hatırlıyor, okuduklarının üstünden geçiyor ve alıntılarla yaşamı arasında kayboluyor; ilişkilerinin tamamını metinler sayesinde kurduğunun ayırdına varıp kitaplardaki anları yaşıyor. Anlatıcının günlüğü de okurun “edebiyata boğulduğu” bir metne evriliyor böylelikle. Cümleler kabarıp köpürürken okur da yazarların zihnine süzülen ve kendisiyle edebiyatı tartışan, üstüne kalem oynattıklarının hafızası oluveren bir anlatıcıyla yüzleşiyor. VilaMatas’ın başkarakteri, Montano hastalığının haritasını çizerken kendisine bir hakikat kuruyor; işin “kötü” yanı, rahatsızlığının “dünyayı yabancı bir bellekle görmekten” kaynaklığının farkında olması ve bu, bir tür sanrı ya da gerçeklik kaybı şeklinde karşımızda. Mevzu, onca şey anlattıktan sonra Beckett’in okuru yüzüstü bırakmasına benziyor: Her şey, kurgudan ibaret bir taslak, harita veya yazarının arkasına gizlenmeyi kolaylaştıracak bir metin izlenimi bırakıyor. Söz konusu ikircikli durum, VilaMatas’ın romanda kırılmalar, zaman kaymaları ve okuru içine attığı labirentteki yolları tek tek tıkadığı bir malzeme gibi. Başka bir deyişle Montano Hastalığı’nı okuyup anlamak isteyenler için bunlar, yazarın “tuhaflığına” uygun biçimde, arkasından güldüğü bir duvar ve okura acı çektirdiği birer enstrüman. Okur da VilaMatas’ın, kurmacayı nerede başlatıp nerede sonlandırdığını anlamayı bir takıntı hâline getirebiliyor. Kitapta, buna uygun düşen bölümlerden biri şöyle: “Bir saplantıdan kurtulmanın en iyi yolunun, o saplantı hakkında yazmak olduğu gayet iyi bilinen bir şeydir. Ben bunu şahsi tecrübelerimden biliyorum, mesele saplantı hâline getirdiğiniz konu hakkında artık size bıkkınlık gelinceye kadar konuşmaktan ibaret; kimi kitaplarımda bunu yaptım ve genel olarak amacıma eriştiğimi, sonunda pençesine düştüğüm saplantımdan neredeyse tamamen kurtulduğumu söyleyebilirim.” VilaMatas kitapta, kişinin yazar olabilmek için başka yazarların asalağına dönüşümünü resmederken kurmacanın ve kurmaca otobiyografinin kapılarını sonuna dek açıp kendini tanımayan, tanımayı tercih etmeyen ya da tanımaktan korkan bir anlatıcıyazar profilini okurun önüne atıyor. CÜMLELERİN CEFASI VilaMatas, beynin kıvrımları misali, dolaştıdığı edebiyat koridorlarında günlük trajedilerden ufak deliriumlara dek uzanan yazarlık sıkıntılarının içine yolluyor okuru. Mantano hastalığı ile yaz ma ishali arasına belli belirsiz bir sınır çizerken yazar ve yapıt resmîgeçidine dahil ettiği okuru, gerçek ve sözcüklerle kurulan hayatın duvarlarına çarptırmaktan da geri durmuyor. Günlükromanın esprisi biraz da bu; hem anlatıcı hem de VilaMatas, yazılan ve henüz yazılmamış cümlelerin sınırını zorlamanın keyfine varıp cefasını çekerken anlatıcı, başka birine dönüşerek kendisine yaklaştıkça benliğinden de uzaklaşıyor. Buradan baktığımızda, kitapta bildiğimiz türden sözcük oyunlarının olmadığını ama sözcüklerle kotarılan, hatta hastalığa varan bir oyunun bulunduğunu görüyoruz. VilaMatas bu oyunda, yazarlar ile arasında belli belirsiz ortaklıklar kuguladığı anlatıcının tüm hayatını metinler yardımıyla aktarmasını sağlıyor: Yazar veya konuşurken konuya mutlaka onların cümleleriyle giren anlatıcı, içini kemiren durumla bir kez daha yüzleşiyor: “Hastalıktan kurtulmak istiyor ve tam da bu yüzden saplantılı şekilde hastalık üzerine yazıp duruyorum.” Bu eylem, bildiği ama zaman zaman göz ardı ettiği bir hakikatle buluşturuyor anlatıcıyı (ve elbette VilaMatas’ı): “Ansızın başka seslere, mekânlara geçmek, edebiyatın hayat karşısında sahip olduğu avantajlardan biri, zira gerçek hayatta bu geçiş hiçbir zaman böyle basit ve kolay değildir, oysa kitaplarda her şey mümkün ve şaşırtıcı derecede kolaydır.” BAŞKA BİR “BEN” VilaMatas’ın, “gerçek gibi” ile “gerçek” arasında kurduğu bu ironi, bir huzursuzluğa da denk geliyor yolu edebiyattan geçenlerin ara sıra kapılıp gittiği bir ruh hâline de... Günlükler kaleme alan yazarları, romanın bir parçasına dönüştüren VilaMatas’ın ne demek istediğini işte o zaman daha iyi anlıyoruz. Üstelik anlatıcının günlüğü, hem yeni bir edebiyat yaratma girişiminin hem de “edebiyat illetinin” bir belgesi niteliğinde. Anlatıcı, hastalığının bilincinde olarak kendisini tanımak için değil, kime ve neye dönüştüğünü; “değişiminin basit ve klinik tanımını yapma amacıyla” yazıyor: Gerçeklerden gerçekdışına ve oradan da hikâyeye doğru bir yolculuk bu. VilaMatas’ın sık sık atıf yaptığı “kendini bir başkası olarak görme” ya da kurmacada hayat bulma hâli... VilaMatas, kitap kokusunu alan hemen herkesin, bir şekilde içine daldığı; olup biteni edebiyatla açıklama ya da sorunlara kurmacadan yola çıkarak çözüm bulma “hastalığına” gönderme yapıyor romanında. Yani Llosa’nın, Genç Bir Romancıya Mektuplar’da ortaya koyduğu edebiyathayat tasavvurunun tersine kürek çeken bir anlatıcıyla; metinlerle dövdüğü okuru, kitaplarla yaşama “hastalığıyla” buluşturan VilaMatas, kurmacayı ve onun dolambaçlı yollarını konu hâline getirdiği bir hayatı resmediyor Montano Hastalığı’nda. n Montano Hastalığı / Enrique VilaMatas / Çeviren: Seda Ersavcı / Jaguar Kitap / 250 s. KItap 158 Haziran 2017 3 11 Haziran tarihleri arasında 9. KADIKÖY KİTAP GÜNLERİ'ndeyiz. Tüm okurlarımızı bekleriz. AHMET OKTAY SOKAK (C PERONU) – STANT 4 Haydarpaşa Garı / Kadıköy / İstanbul GEÇMİŞTE VAR OLMUŞ YA DA BUGÜN VAR OLAN HER KÜLTÜRÜN KENDİ RÜYALARI VARDIR. Say Yayınları Mitoloji Kitaplığı dünyanın belli başlı tüm halklarının ortaya çıkışları, var oluşları, yaşayışları, doğayı ve kendilerini algılayışları hakkında anlatılan öyküleri sizin için özetliyor. A'DAN Z'YE DÜNYA MİTOLOJİSİ Dünya Halklarının Tüm Yaratılış, Tanrı ve Kahraman Mitleri David A. Leeming • Çeviren: Nurdan Soysal • 456 sayfa YUNAN VE ROMA MİTOLOJİSİ William Hansen • Çeviren: Ümit Hüsrev Yolsal • 560 sayfa Toplu Eserleri 17 AKIL ZAYIFLIĞI Arthur Schopenhauer Çeviren: Ahmet Aydoğan 136 sayfa FELSEFE, DİN VE KÜLTÜRDE ZAMAN Arslan Topakkaya 472 sayfa YENİ KİTAPLARIMIZ ASTROLOJİ 101 Kathleen Sears • GEZGİN FOTOĞRAFÇILAR İÇİN EL KİTABI Özer Kanburoğlu BİLİM FELSEFESİ Philipp Frank • KATEGORİLER ÖNERMELER Aristoteles • TAO TE CHING LaoTzu www.sayyayincilik.com / www.saykitap.com Tel.: (0212) 512 21 58 • eposta: [email protected] www.facebook.com/sayyayinlari www.twitter.com/sayyayinlari www.instagram.com/sayyayincilik
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle