14 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Vitrindekiler Sosyalist / Orhan Girgiç / Boyut Yayıncılık / 366 s. “Sosyalist”, Türk siyasi hayatının sancılı üç dönemini mercek altına alıyor. Yakın tarihimize ışık tutan kitap, bir yandan 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980’deki askeri darbelerin toplumu nasıl savurduğunu incelerken diğer yandan da Türkiye ve Anadolu koşullarında siyasi ortama müdahil olmaya çalışan inançlı insanların trajedilerini gözler önüne seriyor. Aynı zamanda toplumsal tarihimizin bir izdüşümü de olan bu kitap, 30 yıllık sürecin değişen perspektifine de tanıklık ediyor. “Sosyalist”, bu üç döneme direnmiş ve var olmaya çabalamış inançlı insanların öyküsünü anlatıyor. Çizgilerle Felsefe / Rius / Çeviren: Çiçek Öztek / Yordam Kitap / 256 s. Ünlü Meksikalı çizer Rius, “Çizgilerle Felsefe”de felsefenin, Antikçağ’dan günümüze uzanan öyküsünü eğlenceli, yalın bir dille ve çizgilerle aktarıyor. Kitabın giriş bölümünde “Bu kitap uzmanlar için değil, felsefeye yeni başlayanlar için hazırlandı,” uyarısını yapıyor ve felsefe tarihini bir çırpıda okunabilecek bir kurguyla sunuyor. M.Ö. 5. yüzyılda Miletoslu Thales’le başlayan felsefi düşüncenin, 21. yüzyılın postyapısalcı filozoflarına gelene kadar hangi tarihsel dönemeçlerden geçtiğini ortaya koyuyor. Bu tarih aralığındaki tüm felsefi sistemler, temel öğretiler ve temsilcileri Rius’un çizgileriyle ve üslubunda adeta eğlenceli bir felsefe dersine dönüşüyor. Hitler’in Kemanı / Igal Shamir / Çeviren: Işık Ergüden / Kırmızı Kedi Yayınevi / 304 s. İkinci Dünya Savaşı’nın başında, Fransa’daki bir şatoda Hitler, onuruna verilen bir resitalde bir anda çılgınca bir öfkeye kapılır ve Wehrmacht subayı bir kemancının öldürülmesini ister. Talihsiz kemancının tek hatası, ünlü İtalyan besteci Monteverdi ve Rossi arasındaki ilişkiyi araştırmak için izin istemesidir. Tarihin kritik bir noktasında, Hitler’i delirten bir sır, kemancının infazıyla toprağa gömülünce ölü bir kemancının onurunu kurtarmak üzere yola çıkan keman virtüözü Knobel, Venedik’ten Paris’e, Vatikan’dan Cenevre’ye tehlikeli bir yolculuğa çıkarak bu büyük sırrın üzerindeki perdeyi kaldırmaya çalışır. Gençliğinde İsrail ordusunda pilotluk yapmış ünlü kemancı Igal Shamir’den bir casusluk romanı. S A Y F A 2 4 n 2 matiğin sınırlarını aşan bir soru soruyor: Müslümanlar ile Hıristiyanlar birbirine baktığında, kendi dünya görüşlerinin dönüştürülmüş bir versiyonunu fark ederse ne olur? Kendini Fransa Kralı Sanan Adam / Tommaso Di Carpegna Falconieri / Çeviren: Emre Güler / İthaki Yayınları / 256 s. Yıl 1354. Sienalı zengin tüccar Giannino, o sıralar Roma’yı yöneten Cola di Rienzo tarafından Roma’ya çağırtılır. Cola di Rienzo kendisini görür görmez ayaklarına kapanıp “Fransa’nın gerçek kralı sensin, doğduktan sonra beşikte başka bir bebekle değiştirildin’ der ve ardından bunun nasıl gerçekleştiğini anlatır. Kısa bir şaşkınlıktan sonra Giannino, Yüz Yıl Savaşları’nın ortasında tahttaki hakkını talep etmeye ve Avrupa’nın her yerinde yardım aramaya başlar. Fransa’nın düşmanı olan güçlerden biri tarafından desteklenince planlarına kardinalleri ve güçlü lordları da dahil eder; sahte evrak, bir taç, bir kılıç, zırh edinip, bir paralı asker ordusunun eşliğinde “kendi” krallığının fethine başlar. Soykırım MeselesiOsmanlı İmparatorluğu’nun Son Döneminde Ermeniler ve Türkler / Hazırlayanlar: Ronald Grigor Suny, Fatma Müge Göçek, Norman M. Naimark / Tarih Vakfı Yurt Yayınları / 448 s. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemine odaklanan Soykırım Meselesi, konuyu “Soykırım var mı, yok mu” sorusunun, inkâr ve kabul tartışmasının ötesine taşıyor. Kitaptaki makaleler, Osmanlı İmparatorluğu’nun nüfus politikalarının ve toplumun farklı kesimlerini teşhis etme becerisinin, olayların gelişimindeki bağlamın, ihtimallerin ve zamanlamanın önemine vurgu yaparken, farklı milletlerden muhacirlerin oluşturduğu motivasyona dair de farklı fikirler sunuyor. İyi Tanrının Çocukları / Neslihan Acu / Doğan Kitap / 320 s. Neslihan Acun’un yazdığı “İyi Tanrının Çocukları”, hayatın anlamı ve anlamsızlığı, aşklar, yalnızlıklar ve dostluklar üzerine, okuru insan ruhunun derinliklerine götüren bir roman. İki yıl önceki Sevgililer Günü’nde hayatları değişen Poyraz ve Göksel’in yaşadıklarına odaklanıyor. Poyraz geçirdiği kaza nedeniyle sakatlanır, Göksel ise bir aşk uğruna hayatını mahveder. Poyraz’ın verdiği gizemli iş ilanı, ikisinin tanışmasına vesile olur ve birlikte geçmişe doğru tedirgin edici bir yolculuğa çıkar. Poyraz’ın yaşamak ve ölmek arasında bir seçim yapmaya çalıştığı, Göksel’in ise yaşadığı travmayla boğuştuğu bir yolculuk bu. Son Ayin / Jasper Kent / Çeviren: Samim Sakacı / Can Yayınları / 544 s. Rusya, 1917. Bütün vampirlerin kralı Zimeyeviç ölmüştür. Tarih Avrupa’da Drakula adıyla tanınan büyük vampirin, 1893’te Eflak dağlarındaki kendi kalesinin surları altında öldüğünü kaydeder. Romanov Hanedanı’nın çarları iki yüzyıldır kanlarını zehirleyen lanetten kurtulur. Ne var ki yirmi yıl sonra Çar II. Nikolay yeni bir tehditle karşı karşıya kalır. Savaş, Rusya’yı dize getirmiştir ve halk değişime açtır. Kendisi de Romanov kanı taşıyan Mihail Konstantinoviç Danilov da, diktatürlüğe karşı yeni bir rejimin gelmesine olumlu bakar. Onun bu mücadelesine Dimitriy Alekseyeviç de katılır. Alekseyeviç varoluşunun yarıdan fazlasını bir vampir olarak geçirir, yine de hâlâ çok insancıl bir isteği, ülkesinin özgür olması özlemi vardır. Ancak Danilov çok geçmeden lanetin yeniden canlanmasına kendisinin aracı olabileceğini keşfeder. Deniz Benim Kardeşim / Jack Kerouac / Çeviren: Garo Kargıcı / Siren Yayınları / 168 s. Amerikan edebiyatına damgasını vurmuş dev bir yazardan yıllarca okurunu beklemiş bir ilk roman: “Deniz Benim Kardeşim.” Jack Kerouac, henüz yirmi yaşındayken kaleme aldığı bu ilk romanında gençlik coşkusunu olanca naifliğiyle sayfalara döküyor; savaşan bir dünyada yaşam sarhoşu olmanın kitabını yazıyor. Şişeler kırılıyor, hayaller kuruluyor ve yollar, hep daha fazlasını vaat ediyor; Kerouac’ın kahramanları, koskoca bir dünyanın üzerinde özgürlük şarkıları söylüyor. Yıllar boyunca karanlıkta kalmış, yazıldığı tarihten altmış T E M M U Z 2 0 1 5 yılı aşkın bir süre geçtikten sonra yayımlanmış bu roman, Kerouac’ın gençlik yıllarına dair bir belge niteliği taşımakla birlikte yazarın kısa süren denizcilik deneyimlerinden de izler barındırıyor. Kadın Olsaydınız Anlar mıydınız? / Semrin Şahin / Alakarga Yayınları / 70 s. Semrin Şahin’in ikinci öykü kitabı “Kadın Olsaydınız Anlar mıydınız?”. Yaşanan toplumsal olaylara duyarlı bir yazar. Kitapta Somalı bir işçinin sesi de duyuluyor Gezi eylemcilerininki de. Haksızlıklar, eşitsizlikler, kadına şiddet; sonuç olarak edebiyat, insanın acı çektiği yerde yeşeriyor. Şahin, incelikli dili, hoşgörüye, barışa, insanlığa yaslanan bakışıyla bütün bu yaşananları öykü dağarımıza ekliyor. İnsan Vücudunun Öyküsü / Daniel E. Lieberman / Çeviren: Raşit Bilgin / Say Yayınları / 616 s. Harvard Üniversitesi’nde profesör olan Daniel E. Lieberman, insanın evrimini inceliyor. Yedi milyon yıl önce Doğu Afrika’da başlayan bu öyküyü aktaran Profesör Lieberman, günümüze kadar olan süreçte insan vücudundaki değişimin izlerini sürüyor. Doğu Afrika’da avcıtoplayıcı olmak üzere uyarlanmış ve modern yaşam tarzlarına uyum sağlamakta zorlanan vücutlarımızın maruz kaldığı kalp hastalığı, kanser ve diyabet gibi uyumsuz hastalıkları görüyoruz. Daniel E. Lieberman, evrimsel bir bakış açısının bu hastalıkların niçin ortaya çıktıklarını anlamamıza ve daha da önemlisi önlememize nasıl yardımcı olacağını, son derece açık ve kolay anlaşılır bir dille anlatıyor. Floransa ve Bağdat / Hans Belting / Çeviren: Zehra Aksu Yılmazer / Koç Üniversitesi Yayınları / 320 s. Perspektifin kullanımı, Rönesans resminde bir devrim yarattı ve sanatçıya izleyicinin görüş açısını resmetme fırsatı verdi. Oysa perspektifin teorisi başka bir yerde, Bağdat’ta, matematikçi İbnü’lHeysem tarafından 11. yüzyılda oluşturulmuştu. Ünlü tarihçi ve sanat kuramcısı Hans Belting, “Floransa ve Bağdat”ta bakış metaforunu kullanarak Arabistan Bağdat’ı ile Rönesans Floransası arasındaki tarihi karşılaşmayı anlatıyor. Ortaçağ’da Arap matematiğinin perspektif teorisini doğurduğunu, daha sonra bu teorinin Batı’da sanata dönüştürüldüğünü anlatan Belting, estetiğin ve mate Özel GörevlerSovyet İstihbarat Şefinin Anıları / Pavel Sudoplatov / Çeviren: Emrah Arıcılar / Ayrıntı Yayınları / 560 s. Pavel Sudoplatov Sovyet gizli servisindeki kariyeri boyunca 20. yüzyılın dünya siyasetine damgasını vuran birçok olayın sadece gizli tanığı olmakla kalmayıp Troçki suikastı, Nazilerle savaş, batıdaki casus şebekeleri ve ilk Sovyet atom bombasının yapımı dahil birçok alanda etkin görevler yürüten bir istihbarat subayıydı. Kitap, gizli servisin işleyişine içeriden bir bakışın yanında Sovyet liderliği ve parti mekanizması içindeki sık sık tasfiyelerle sonuçlanan güç ilişkilerini ve Stalin’in bu tasfiyeleri nasıl bir devlet politikasına dönüştürdüğünü tarihsel ve otobiyografik bir çerçevede ortaya koyuyor. n K İ T A P S A Y I 1 3 2 4 C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle