23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

M. Akkaya’dan “Filozofça Hayat ve Sanat” ‘Sanat, aktif bir unsur’ Mehmet Akkaya, “Filozofça Hayat ve Sanat”ta, kentselliğin tarihi ile sanatsal etkinliğin paralelliğini irdeliyor. Kitap tarihsel süreçte yapılan bir sanat felsefesi gibi de düşünülebilir. Akkaya’nın söylediğine göre kitabın temel motivasyonu ise 2013 Haziran Halk Ayaklanması. Akkaya’yla kitabını konuştuk. r Hikmet Yaşar YENİGÜN latma yeteneğine sahip. Nietzsche, sanatçıyı da bir filozof olarak görüyor… Sanatçıyla filozof arasındaki ilişki, politikayla bilimdeki ilişkiden farklı duruyor. Filozof dünyayı kavram olarak görüyor, onun içine ve özüne projeksiyon tutmaya özen gösteriyor. Sanatçı ise dünyayı sanat eseri olarak algılarken onu nasıllığı içinde göstermeye çalışıyor. Dolayısıyla temelde filozofun ne dediğine bakılırken sanatçının nasıl dediğine bakılır. Düşünce disiplinlerinin akraba olduğunu söylediğiniz gibi tiyatro, resim ve edebiyat gibi sanatların da kardeş olduğunu söylüyorsunuz. İlkinin akraba olduğunu Hegel, Marx ve diyalektik düşünceden çıkarabiliyoruz. Sanatların kardeş olduğunu ise Voltaire söylüyor. İsmail Tunalı, bilimin, felsefenin ve politikanın olduğu gibi sanatın da aslında aynı gerçekliğe başka açılardan baktığını söyler. H. Koch da şöyle der: “Hem sanat, hem bilim, hem de felsefe ve öbür toplumsal bilinç biçimleri aynı gerçeklik nesnelerini ve görünüşlerini yansıtır ama farklı görüş açılarından.” Bu yaklaşım sanat içinde geçerli. Sanat dalları aynı insan, toplum ve yaşam sorunlarını kendi konu ve yöntemleri bağlamında ele alır ve gösterir. Resimde renk, ışık ve tuval dikkati çekerken tiyatroda replik, oyuncu ve sahne, müzikte melodi, nota ve enstrüman benzeri elamanlar belirleyici olur. Son bir soru: Filozofça Hayat ve Sanat, hangi motivasyonlarla yazıldı? Yakın tarihimiz açısından 2013 Haziran Halk Ayaklanması, temel motivasyonu oluşturur. Olay sanıldığı gibi lokal bir olay olmadığı gibi birkaç ağaç meselesi de değil. Dolayısıyla bu ayaklanma, bundan sonraki her türden düşün ve sanat ürünlerine etki edecek. Elinizdeki çalışmada da bunun belirleyici etkisini görmek zor değil. Çevre sorunu olarak görünen olaylar dizisinin gerçekte arkaplanında kapitalistemperyalist sistemin yapısal düzeyde ekonomik, siyasal ve estetik bir sorun olduğu unutulmamalı. Konunun politik yönü Filozofça Politika’nın Evrimi adlı kitabımda yansıtılmıştı. Filozofça Hayat ve Sanat’ta ise soruna estetik bilinç çerçevesinden bakılıyor. n Filozofça Hayat ve Sanat/ Mehmet Akkaya/ Belge Yayınları/ 336 s. 1314 2 3 N İ S A N 2 0 1 5 Kuram / Felsefe Bertell Ollman kapitalist toplumdaki insan anlay ı yabanc laıma marx n Ñ ngilizceden çeviren: Ay ı egül Kars H bilir? Hayat, epistemolojik düzeyde iki ana yapı olarak ele alınabilir. Birisi ekonomik ya da maddi olanaklardan ibaret. Diğeri ise entelektüel veya daha genel bir terimle kültürel olanaklardan oluşur. Bu ayrım yine de hayatın sanata ve entelektüel ürünlere önceliğini ortadan kaldırmaz. İkili yapının çeşitli görünümleri söz konusu. Bunlardan birisi de hayat ile sanat arasındaki birlik ve aynı zamanda gerilim ve zıtlık. Sanat ve felsefe gibi etkinlikler insan bilincinin en üst ürünleri olarak ele alınabilir. Sanat, yaşama ilişkin olay ve olguları soyutlama ve simgeleştirme yaparken diğer bilim ve düşün faaliyetlerinden ayrılır. Hayatla sanat ilişkisini maddi olanla düşünsel olan arasındaki ilişkiye benzetebiliriz. Sanat deyince yansıtma terimi akla geliyor. Kitabınızda tarihsel süreçte kent yaşamı yansıyor… Yansıtma elbette temel terim. Platon ve Aristoteles’ten beri güncelliğini koruyor. “Filozofça Hayat ve Sanat”, yansıtmayı pasif bir olay olarak görmüyor. Kentselliğin evrimi verilirken aktif yansımaya vurgu yapılıyor. Çünkü sanat hem yaşamın yansıması olarak ortaya çıkıyor hem de yaşama yön veren aktif unsur olarak görülüyor. Bu çalışma işte hayat ile sanat arasındaki karmaşık süreçleri tarihin eski dönemlerinden itibaren ele alarak günümüze getirir. Dolayısıyla kitap, dağınık olarak görünen gerçekte bir bütünün parçaları olan toplumsal yaşam alanları/ kentler, tarih, sanat ve sınıf ilişkilerini derli toplu bir sunumla verirken felsefi bir karakter kazanır. Sanat eserlerine bakarak insanların yaşama biçimleri üzerine bilgi verdiklerini söyleyebilir miyiz? Hegel, “her filozof çağının çocuğudur” demişti. Buna benzeterek söyleyebiliriz ki her sanatçının çağının çocuğu olduğunu söyleyebiliriz. Demek oluyor ki bir çağda olup bitenler, sanat ve düşün ürünlerine yansır. Kaldı ki Hegel ve diyalektik düşünce için çağ ile çağın düşüncesini birbirinden ayırmak kolay değil. Sorunuzda olduğu gibi sanat eserleri ve her türden düşünce ürünü, yansıttığı çağın gerçeklerini birebir olmasa da büyük oranda aydınC U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I ayat ile sanatı nasıl tanımlamak gerekir, aralarındaki bağa dair neler söylene n S A Y F A 2 7
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle