23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

RENKLER n SESLER n HARFLER AYTÜL AKAL n NİLAY YILMAZ n ÇİĞDEM GÜNDEŞ n MAVİSEL YENER n MUSTAFA DELİOĞLU Kitap Gölgesi Oyuncak Ülkesi’ne bir bilet Düşlerin gerçekleştiği ‘anlar’ r Mavisel YENER ilim adamları insan beyni ve onun düşünsel yetileri konusunda araştırmalar yapıp matematiksel tablolar ortaya koyabiliyorlar. Çocukların düş kurma kapasitesi ile ilgili, her biri diğerini tamamlayan yüzlerce çalışma yapılsa da bu konudaki sınırsızlığı anlatan bir veri deposu tanımlanamadı henüz. Böyle bir veri deposu olsa, Oyuncak Ülkesi’nde yaşayan çocukların düşleri de orada yerini alırdı kuşkusuz. Nadide Utku’nun kaleme aldığı bu kitap, düşlerinin gerçekleştiği o en özel anlara davet ediyor okurları. Kurmaca Oyuncak Ülkesi, bu “an”ların tanığı oluyor, nesnel ile soyut arasında gerçekleşen o çok özel alışverişi keşfediyor okur. Yataklarının yanına koydukları oyuncaklarla birlikte düş yolculuğuna çıkan çocukları bekleyen heyecanlı bir yolculuk var Oyuncak Ülkesi adlı yapıtta. Akın, Ayşen, Erdem bu yolculuğa çıkarken yanlarına Tuna ağabeylerini de almış B lar. Onlar kim diye sormayın, kim oldukları önemsiz aslında, bu yolculuğa çıkan siz de olabilirsiniz, en yakın arkadaşınız da… Oyuncak Ülkesi’ne uzanan yolun duraklarından biri Işıklı Ada. Adanın üstünde kocaman bir gökkuşağı duruyor. Onun altında ateşböcekleri uçuşuyor. O kadar çok ateşböceği var ki her yan ışıl ışıl. Ateşböcekleri, gökkuşağındaki hangi renge uçarlarsa o renk daha parlak görünüyor. Düş yolcuları burada fazla oyalanmadan yola devam ediyorlar. Oyuncak Ülkesi’ne giderken geçmeleri gereken köprüden başarıyla geçince, çok sevdikleri meyveleri ceplerinde buluyorlar. Onların çekirdeklerini Sırlar Bahçesi’ne dikmeleri, düşlerinin devamının tohumunu da atmaları anlamına geliyor… Oyuncak Ülkesi’ndeki bahçelerden biri de sepet bahçesi. Herkes yanına aldığı oyuncağı sepetlerden birine koyuyor, böylece ülkede yüzlerce oyuncak oluyor. Masal kahramanlarımızı en çok şaşırtan da bu ülkede başka çocuklarla karşılaşmak. Oraya dünyanın dört bir yanından gelen pek çok çocuk var. Bu yolculuk özel bir zamanda yapılıyor çünkü ekinoks dönümüne denk gelmiş; yani, gece ve gündüzün eşit olduğu bir gündeyiz. Ekinokstan sonraki gece Sırlar Bahçesi’nde bir kara delik oluşuyor, oyuncak yiyiciler bu karadelikten Oyuncak Ülkesi’ne giriyorlar. Oyuncak yiyiciler, güçlerini oyuncak yiyerek çoğaltıyorlar ama sevgi ve arkadaşlık gibi duygular onları zayıflatıyor. Bakalım masal kahramanlarımız oyuncakları kurtarabilecek mi? Nadide Utku, çocuklar “oyuncak yiyici”lerden kurtulurken onlara mızıka çaldırıyor. Bunun hiç de rastlantısal olmadığını sanıyorum. Müziğin gizemli yanını, duyguların coşkunluğa ulaşmasındaki rolünü vurgulaması açısından, mızıka çok başarılı bir sembol olarak masalda yerini sihirlidegnekcumhuriyet@gmail. com almış. Daha önceki yazılarımda da zaman zaman değindim, çocuklar için kitap yayımlamak, onları düşünsel, duygusal anlamda da derinleştirme amacına hizmet anlamına gelir. Bir çocuk kitabına baktığınızda düşleri çoğaltacak resimler ve tasarım görmeliyiz. Bunun yanı sıra, kusursuz bir editoryal çalışma yapılmış olduğundan kuşku duymamalıyız. Oyuncak Ülkesi’nin, bir çocuk kitapları editörü tarafından yeniden gözden geçirilerek, yazım yanlışlarının (“Satrün” değil “Satürn”…), özel isim ve birleşik sözcüklerin yazılışlarının (Kimi tümcede “ateş böceği” diye ayrı yazılırken kimisinde “ateşböceği” olarak kullanılması gibi…) yeniden değerlendirilerek ikinci baskısında düzeltilmesini öneririm. Yetişkinler için kitap yayımlıyorsanız bu yanlışlar çok da sarsıcı değildir, okur bunu kendi bilgileri doğrultusunda düzeltebilir. Fakat çocuk için yayıncılık yapılıyorsa tutarlı, bağdaşık bir yazım kuralı modeli kullanmamız gerekir. Masallar sonsuz kaynaklardır, onlar aracılığı ile insani duyguların büyütece alınması, çocukluğun sonsuz sularında dolaşılması olasıdır. İyi yolculuklar… n *Oyuncak Ülkesi/ Nadide Utku/ Resimleyen: Arzu Aktoptan Erol/ Aydili Sanat/ 95 s./ 2013/ 8+ RENKLİ KALEMLER Hazırlayan: Aytül Akal Yazarlara merak ettiğimiz soruları sorduk. Aslında bu yanıtları okurları da çok merak ediyordu; biz de hem sorduk, hem okurlarıyla paylaştık… Konuğumuz Melek Güngör n Hangi türlerde kaç kitabınız var? Yayına hazırlanmakta olan kitaplarımı saymazsak yirmi dokuz basılı kitabım var. Bunlardan birisi gençlere yönelik bir roman (Elsa’nın Gözleri), diğeri de yetişkinler için fantastik korku öyküsü türünde (Melina’nın Büstü). Diğer kitaplarımın bir kısmı küçük yaşlardaki çocuklar için masal ve öyküler ve diğer bir kısmı da biraz daha büyükler için yazdığım romanlardan oluşuyor. Bu romanlar, ağırlıklı olarak macera içerikli ve bir tanesi de bilim kurgu türünde (Eyvah Ağabeyim Kopyalandı). Sizce çocuklar okudukları bir kitabı neden sever? Çocukların oyunlarına baktığımızda onların hep bir film veya gördükleri bir oyundaki ya da okudukları bir kitaptaki kahramanları örnek aldıklarını görürüz. Düş güçleri o kadar fazladır ki kendilerini bir çizgi film kahramanının yerine koyup bazen tehlikeli olabilecek şeyler bile yapabilirler. S A Y F A 2 2 n 6 Ş U B A T 2 0 1 4 Bir okurunuzla aranızda geçen sizin için hoş bir anı… Çocuklarla yazın yaşamım dışında da pek çok güzel Çünkü çocuklar biz yetişkinve insanı içten etkileyen o kadar çok anım var ki. Sanılere göre yaşam deneyimlerinin rım bu konuda biraz şanslı bir yazarım. Galiba bunun hep ilklerini yaşamakta olan nedeni onları çok sevmem ve onların da bunu hemen küçük bireylerdir. Neşe, sevgi, hissetmesi. nefret, doğum, ölüm, vs. onlar için Bu anılarımdan bir tanesi beni biraz utandırhep bir ilktir. Ayrıca yetişkinler gibi mış, bunun yanı sıra da çokça mutlu etmişti. nesnel düşünemezler. Bu nedenle Bir devlet okulunda bir grupla yaptığım söyde düş güçleri son derece güçlüdür. leşinin sonunda bir başka grubun gelmesini İyi bildiğimi sandığım şey, çocukların beklerken büyük sınıflardan birkaç kız öğrenci rahat anlatımlı, basit kurgulu ve fazla masama yaklaştı. Birinin elinde bir kâğıt vardı. ayrıntıya girmeyen, bununla birlikte Yanımda bulunan kitap satışıyla ilgili hanım içerik olarak zengin ve düş gücüne onların boş kâğıtlara imza atmamı istediklerini dayalı öyküleri ya da romanları içesanarak biraz sertçe boş kâğıtları imzalamaren kitapları okumayı sevdikleridir. yacağımı söyledi. Çocuklar çok bozulmuşlarBu bakımdan çocuk yazınında özen dı. Bu şaşkınlık anından sonra kâğıdı taşıyan gösterilmesi gereken bir konuya deöğrenci niyetlerinin bu olmadığını ve bana bir ğinmekte yarar var; bu da onların birer mektup vermek istediklerini belirterek elindeküçük bireylerden, yani küçük erkekler kini uzattı. ve küçük kadınlardan oluştuklarını Kızların bana verdikleri o mektup tüm yaunutmamak ve onlara hafife alındıkları şamımda aldıklarımın en güzeliydi diyebilirim. hissini vermemek. Yani didaktik bir çoMelek Güngör Bana yazdığım kitaplar için o kadar içten ve cuk öyküsünün çocuğu okuduğundan güzel teşekkür ediyorlardı ki... soğutacağını ve okumayı onun için bir Son okuduğunuz çocuk kitabı... angarya haline getireceğini düşünüyorum. Çünkü bu Müjdat Gezen’in “Ben Çocukken” adlı kitabı ve Antür bir çocuk kitabı onların zihinsel gelişimlerini sağlagie Sage’ın Septimus Heap serisi. n yacak olan o zengin düşsel dünyalarını zedeler. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1251
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle