04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

KİTAPÇI M. YENER, A. AKAL, N. YILMAZ, Ç. GÜNDEŞ Kaptan Kanca/ P.D. Baccalario/ Çeviren: Sema Savaş/ Resimleyen: Matteo Piana/ Doğan Egmont/ 313 s. / 13+ Pierdomenico Baccalario, çocuk romanları alanında tanınmış bir yazar. Büyük Britanya Krallığı tahtının vârisi 28 Nisan 1829’da doğar. Ancak kralın kardeşi tarafından sarayda bir komplo kurulur ve bebekle birlikte annesi oradan uzaklaştırılır. Bebeğin doğumda öldüğü haberi yayılır. Doğu Hint Adaları giden bir gemide bir kadın ve onun yeni doğmuş bebeği vardır. Bu bebek büyüdüğünde gözü pek bir delikanlı olacak, denize sevdalı bir “Deniz Prensi” olacaktır. O geçmişini ve geleceğini ararken okurlar da serüven dolu bir korsan öyküsüne tanıklık ederler. Şuşu, Can ve Dörtteker / Yıldıray Karakiya / Resimleyen: Başak Günaçan / Redhouse / 2014 / 32 s. / 4+ İlk kitapta, Şuşu’nun, doğum gününde üç tekerlekli bisikletine kavuştuğunu okumuştuk. İkinci kitapta üçtekerine atlayan Şuşu, dayısıyla birlikte parka gider. Orada neler mi olur? Yapraklar, boyalar, çöp kutuları, yarış, dörtteker, Can ve yaramazlıklar… Dörtteker, Can’ın kullandığı tekerlekli sandalyedir. Şuşu ilk kez tekerlekli sandalye görmüştür. Kitap, Şuşu gibi daha önce engelli bir çocukla tanışmamış olan okurlarına, onların da yaramazlık yapan, oyun oynamayı seven, sıradan bireyler olduğunu tanıtmayı amaçlıyor. Bedensel Engellilerle Dayanışma Derneği’nin de desteğiyle hazırlanan kitap, küçük yaştaki çocukların bu konudaki algılarını geliştirecek. Şuşu’nun üçtekeriyle başından geçen maceralar, her sayfada okura sürprizler sunan eğlenceli resimleriyle, devam edecek. Buz Bebekler / Miyase Sertbarut / Tudem Yayınları / 2014 / 168 s. / 12+ Miyase Sertbarut, okurların kalbinde fırtınalar kopartacak yepyeni romanı Buz Bebekler’de, gerçekte yaşanmasına rağmen hiç olmamış gibi davrandığımız, hep hasıraltı edildiği için kanayan bir yaramızı acı dolu ama umut vaateden bir öyküyle gündeme taşıyor. Daha kundaktayken yalnızlığa mahkum edilerek anne babasının günahlarını sırtlanmak zorunda kalan on üç yaşındaki Ece için hayat, suyun altında yaşama tutunmaya çalışan bir nilüfer kadar zorlu. O bir toz bebek, buz bebek... Ece aslında içimizden biri. Aynı kaderi paylaştığı onlarca, yüzlerce arkadaşı gibi, ihtiyacı olduğu aile sevgisini devlet eliyle gelen zoraki kucaklarda aramak zorunda kalmış kalbi cesur, ruhu ürkek bir kız çocuğu. İçlerinde büyük korkular, küçük sevinçler taşıyan her kimsesiz gibi onun da hayallerine sığınmaktan başka çaresi yok. Kalbinin tüm sırlarını ise Lülüfer adını verdiği günlüğüne açıyor… Ece’nin gözü kamaşsa da Lülüfer hep görüyor. Kadın cinayetlerinden geriye kalan çocukları, tacize uğrayanları, hasta ruhlu yetişkinleri, hantal müdür babaları bir bir kayda geçiyor. Ece adalet istiyor. Yer yarılıp utanması gerekenler yerin dibini görmedikleri için uçurumlara yuvarlansınlar istiyor. Ece haykırıyor ve bu haykırışı Nartepe Çocuk Yetiştirme Yurdu’nun yüksek duvarlarını aşıp tüm ezilmişlerin, sindirilmişlerin haykırışına dönüşüyor. Sıradan Bir Hikâye/ Marjan Keshavarziazad/ Resimleyen: Afra Nobahar/ Çeviren: Fulya Alikoç/ Evrensel Çocuk Kitaplığı/ 2014/ 22 s./ 6+ Sıradan insanların yaşadığı sıradan bir köyde geçiyor öykü. Halk tarlalarını ekip biçip mutlulukla ürününü toplarken yine her şey sıradan. Bir gün, olağanüstü bir şey olur, köye gelen bir kurt her yana saldırmaya başlar. Köy halkı her şeyin sıradan kalmasını diler, günlük işlerine sessizce devam ederler. Fakat kurt zarar vermeye devam etmektedir. Artık koyunları kurt tarafından yenilen insanların acılarını paylaşmak da sıradanlaşmıştır. Bakalım bu sıradanlık ne kadar sürecek, köy halkı bu duruma ne çare bulacak. Uçan Fare ile Hayalet Hayri / Beyza Akyüz / Resimleyen: Fırat Yaşa / Yapı Kredi Yayınları / 2014 / 140 s. / 911 Okula gidiş yolunda Dost Şekercisi’ne uğramadan olmaz. Hatta dönüşte bile uğramalı. Öyle güzel şekerler var ki orada… Dükkânın sakinlerinden kanatlı fare ailesi, yerlere dökülen şekerleri yiyerek yaşar. Henüz onları kimse görmedi. Ama arkadaşlarının dikkatini çekmeyen kendi halinde bir çocuk olan Hayalet Hayri, sınıf arkadaşları Tıpır ile Kıpır’ın şeker almasını beklerken, gözü birden inanılmaz bir şeye takılır. Kıpır’ın yere düşürdüğü kavanozdan yerlere saçılan şekerlerden birini ağzına atıp bir diğerini de kucağına alıp kaçan bir şey… Uçan Fare ile birkaç saniyelik bir bakışma... Ah, artık Hayalet Hayri, Uçan Fare’nin varlığını biliyor. Şimdi ne olacak? Hele hele onunla arkadaş olup çantasında gizlice okula götürse? Uçan Fare okulda öğrendikleriyle büyüyünce beyin cerrahı olabilir mi? Ya uçmayı nasıl öğrenecek? Hayalet Hayri’ye gelince… Hayalet sıfatından kurtulup, arkadaşlarına görünür olacak mı? “Yırtıcı kuşlar, garip ödevler, ilginç arkadaşlar ve renkli bir mahalle!” Hoş resimleri ve ilginç tasarımıyla, eğlenceli bir kitap. n Mavisel Yener n Ata Cad. Defne Sok. No:1 D:1 Balçovaİzmir n www.maviselyener. com n [email protected] C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1294 4 A R A L I K 2 0 1 4 n S A Y F A 2 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle