22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

OKURLA R A hmet Ümit’in, Komiser Nevzat maceralarının yeni halkası “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi” okurla buluştu. Yazar, romanında, Tarlabaşı’ndan hareketle Türkiye’nin yakın geçmişi ve bugününde bir yolculuğa çıkarıyor okurları. Başkomiser Nevzat’ı vicdanıyla daha bir hemhal ederek 67 Eylül Olayları’ndan Gezi Parkı Direnişi’ne, bir semtin, bir zihniyetin, bir ülkenin kaderine verdiği yönü ve insanlığı irdeliyor, insanlığa afili bir polisiye selam çakıyor. Yılbaşı gecesi, Tarlabaşı’nın arka sokaklarında işlenen bir cinayet ve zanlıları çevresinde patlak veren olaylardan hareketle sürülmüşlere ve ötekileştirilmişlere geçmişten günümüze büyüteç tutuyor. Ümit’le “Beyoğlu’nun En Güzel Abisi”ni konuştuk. Ümit’in kitabıyla ilgili bir değerlendirmeyi de önümüzdeki sayıda yayımlayacağız. Albert Camus 100 yaşında. Doğduğu 7 Kasım 1913’ten ölümüne (4 Ocak 1960’a) dek yarattığı eserleri, düşünceleri ve söylemiyle dünyada önemli bir iz bıraktı. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nın ve ertesindeki gelişmelerin insanı alçaltan yapısını eleştiren Camus, buradan hareketle “absurde” ve başkaldırı felsefesine ulaştı. Özellikle başkaldırı felsefesiyle düşmüş insana evrensel değerlerin yeniden kazandırılması gerektiğini savundu. Doğumunun yüzüncü yılında bu çağrıyla beraber anılması, Camus’nün fikirlerinin canlılığını koruduğunu gösteriyor. Camus’ye, Ali Bulunmaz’ın kaleminden bir kez daha bakıyoruz. Suat Derviş’in yapıtları yeniden yayımlanmaya başladı. İlk sırada da “Fosforlu Cevriye” ve “Ankara Mahpusu” yer alıyor. Suat Derviş, ilk kez 1968’de yayımlanan “Fosforlu Cevriye”de, toplumun dışına itilmiş, öteki olarak konumlandırılan bir fahişenin hayatını anlatıyor. “Ankara Mahpusu” ise aşkın getirdiği hezeyan haliyle cinayet işleyen kahramanı Vasfi’nin öncesini ve sonrasını anlatıyor. İlk kitabı “Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler” ile 2011 Notre Dame de Sion Edebiyat Ödülü’nü, ikinci kitabı “Peruk Gibi Hüzünlü” ile 2011 Sait Faik Hikâye Armağanı’nı alan Yalçın Tosun’dan yeni bir kitap: “Dokunma Dersleri.” Tosun’la Sibel Oral konuştu, kitabı Eray Ak değerlendirdi. Bol kitaplı günler... A P L ervasız pertavsız ENİS BATUR Yazar eşleri e Monde “yazar eşleri”yle görüşmüş, derlitoplu bir dosya hazırlamış; yarım yüzyılı aşmış olmalı, bizde de Sermet Sami Uysal “Eşleri Edebiyatçılarımızı Anlatıyor” başlığı altında bir diziröportaj gerçekleştirmişti. Bugünün “yazar eşi”, düne oranla çok daha profesyonel bir düzlemi paylaşıyor yaşadığı kişiyle, ister istemez böyle: Dünya, elli yıl öncesinin dünyası değil. Temelde bir değişim söz konusu bir kere: Kadınerkek dengesi, yazarlık uğraşında, neredeyse sağlanmış durumda. Le Monde da, bu sonuncu veriyi yansıtacak biçimde seçmiş örnekleri, eş durumundaki eşitliği gözardı etmemişler. İki “uzun” ilişki özellikle dikkatimi çekti: Tabucchi’nin dul eşi, öğretim üyesi Maria José de Lancastre ve Le Clézio’nun Asılı Kalmış Tutku, Duras’yla gerçekleştirilmiş bir söyleşi kitabı. Erkeklere ve hayatına giren erkeklere yönelik ağır, genelleme tonlu öfke eşi. İkisi de, olası bir yazarlık püskürtmeleri göze batıyor söyleşilerde. kariyerini terk etmişler, işin başında. Kocalarının yapıtlarına, çevresinde oluşan etkinliklere bütünüyle hâkimler. Bir bakıma gölge konumunu benimsemişler. Bildiğim kadarıyla, sık karşılaşılan bir seçim bu: Ekonomik karşılığı önemli bir üretimin yaratıcı boyutunu koruyabilmesi için, eşin “toplumsal temsilcisi” görevini üstlenmek. Sonuçta, bir “yazarın eşi” konumunu kabullenmek anlamına da geliyor, benimsedikleri rol. İçeride yakınıyorlar mıdır bilmiyoruz, gazeteye renk vermemişler. Aynı meslekten, benzeri bir Marthe Bonnard. uğraş alanından değilse eş, so Amélie Matisse. runlu bir yan ya da istenmedik bir üst kimlik düğümü doğmayabilir. samın onun ölümünden sonra rahatladığını (Kural koyulamaz: Doğabilir de.).Tersi duyazar; kaldı ki, Matisse’in gözünde, güçlü rumlarda dengeyi kotarmak gücün gücü: bir yapıtın emrine hayatını sunan sanatçıİki yazar, bir yazarla bir sanatçı, bir yazarnın, tıpkı keşişler gibi, yalnız yaşamasının la bir bilimeri, bir oyuncu, sözün özü iki doğru olduğu tartışılmazdır. benzeş toplumsal rol ve kimlik, ciddi açYapıt’a eşlik etmiş eş hikâyelerine rastmazların devreye girmesiyle sonuçlanıyor lıyoruz. Yazarın hayatını zehir eden örnekçoğu kez. Biri ötekinden daha ünlü, verimli lere de. Bir dolu yalnız yaşamakta karar (zengin), ilgi merkezi olduğunda rekabetin, kılan olmuştur, Pessoa gibi. Bir dolu da, kıskançlığın, çarpışma ortamının işin içine ikidebir eş değiştiren, sonuna dek yalnız girdiği görülüyor. kalamamış yazar ve sanatçı figürü öteki Ama bu gerilim hattı, öteki eş formatlakefededir. rında da belirebiliyor: Matisse, Bonnard’ın Kural tanımaz alan. eşinin üçüncü kişileri bertaraf ettiğini, resGelgelelim, çetin alan. Tabucchi’nin eşi, her yeni evleri için bir yazı masası alırmış yazara; oysa o, hiçbirini kullanmaz, dışarıda yazarmış. Bu ayrıntıyı içten bir sıcaklıkla öne çıkarmasını sevdim. PERDE ARKASI Yazarların eşleriyle ilgili dosyanın perde arkasına hiç bakılmamış. “Mizojini Sözlüğü”, azı bekâr ya da müzmin bekâr (Schopenhauer’giller), çoğu evli ya da uzun evliliklerden geçmiş erkeklerin (Strindberg’giller) kadın düşmanlığını serimleyen açık, dolaysız ifadeleriyle hazırlanmıştı. Öteki cepheden bu tarz bir “literatür” derlenmiş değil; belki çağdaşlardan benzeri inciler derlenebilir. Aklıma gelen ilk sıkı örnek: Marguerite Duras. Asılı Kalmış Tutku, Duras’yla gerçekleştirilmiş bir söyleşi kitabı; unutulmuş, yeniden devreye sokuldu ve çevrildi İtalyancadan, sıcağı sıcağına okudum. Erkeklere ve hayatına giren erkeklere yönelik ağır, genelleme tonlu öfke püskürtmeleri göze batıyor söyleşilerde. Canını yakmışlar, acısını çıkarıyor. Canını yaktıklarından şüphem yok; ama öteki konularda insanlara, yazarlara çıkış(ma)larından anlaşılıyor: Berbat bir karakteri olduğu ortada, Duras’nın. Bunu, hayatı ona dar eden erkekleri haklı çıkarmak için söylemiyorum, hem bana ne, o tür bir erkek de çekilmezdi demek istiyorum. Benzeri karakterde erkeklerden de hiç hoşlanmam ben. Durmadan herkese yüklenirler, sanırsınız ki kendileri evliyadır. Bazılarının yazdıklarını da etkilediği görülüyor; ekşi, sülfürlü karakterin. Etkilemiyorsa, zararları yakın çevrelerine. Kaldı ki, öyleleri yalnız da kalmıyor çoğu kez, bütün belalarını göğüslemeye hazır hayranları oluyor. “Eş”leri olmuyor, kalmıyor ama. * 1985’te, Mimar Sinan Üniversitesi’nde, Cevat Çapan yönetiminde gerçekleştirilmiş bir “yüksek lisans tezi”yle, bütün bütüne rastlantı, karşılaştım: Zişan Uğurlu, Queneau’nun Üslup Alıştırmaları’nı sahneye taşıma tasarısı üstüne inşa etmiş tezini, etkilendim açıkçası. Zişan Uğurlu, tiyatro ve sinema serüveninde, bu tasarıya dönmüş müdür bilmiyorum; dönmemişse hayıflanırım. Queneau’nun kitabı daha sonra Armağan Ekici tarafından İngilizceden çevrildi Türkçeye; daha önceyse, Ferit Edgü’nün nefis “çeşitleme”si Yazmak Eylemi okur önüne çıkmıştı. Bu üçgen kapanmamış durumda ola ki bir dördüncü, gelir kareyi gerçekleştirecek yeni bir köşe koyar ortaya: Umalım, bekleyelim. n TURHAN GÜNAY turhangunay@cumhuriyet.com.tr eposta: cumkitap@cumhuriyet.com.tr twitter: www.twitter.com/CumKitap İmtiyaz Sahibi: Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç t Genel Yayın Yönetmeni: İbrahim Yıldız t Yayın Yönetmeni: Turhan Günay t Sorumlu Müdür: Aykut Küçükkaya t Görsel Yönetmen: Dilek Akıskalı t Yayımlayan: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. t İdare Merkezi: Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sok. No: 2, 34381 Şişli İstanbul, Tel: 0 (212) 343 72 74 (20 hat) Faks: 0 (212) 343 72 64 t Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri, Hoşdere Yolu, 34850 Esenyurt İSTANBUL. t Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden t Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü t Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya t Reklam Müdürü: Ayla Atamer t Tel: 0 (212) 251 98 74750 (212) 343 72 74 t Yerel süreli yayın t Cumhuriyet gazetesinin ücretsiz ekidir. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1238 7 K A S I M 2013 n S A Y F A 3
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle