27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

O Hamdi Koç “Çıplak ve Yalnız”da yirmi iki yaşındaki bir gencin hiç görüşmediği amcasının ölüm haberini alıp gittiği memleketinde hem kendi hem de ailesi ile ilgili çarpıcı gerçeklerle yüzleşmesini anlatıyor. esut, kendinden oldukça yaşlı bir tiyatro sanatçısı ile evli, telefon dinlemeleri yapılan bir devlet kurumunda çalışan bir genç. Karısını rahatça aldatabilmek için tuttuğu garsoniyere yeni bağlattığı ve henüz kimseye numarasını vermediği telefon çalıyor ve amcasının öldüğü haberi geliyor. Üstelik ölüm haberi verilen ilk kişi kendisidir. Gece yarısı gelen ikinci telefonda ise cenazeyi onun için beklettiklerini memleketi Ünye’ye doğru yola çıkması isteniyor. Mesut, annesi, babası ve ağabeyini bir trafik kazasında kaybetmiştir. Hiç kimsesinin kalmadığını düşünmekte, kendini yalnız hissetmektedir. Birdenbire ortaya çıkan amcasının cenazesine de gitmek istemez. Ama “malına mülküne sahip” çık denilip, yengesi ile birlikte mirasçı olduğu bildirilince mirasa konmak ümidiyle gitmeye razı olur. Kapısının önünde korna çalan son model Mercedes’in kendisini Ünye’ye götürmek üzere geldiğini öğrenince heyecanı daha da artar. Hamdi Koç, Mesut Akarsu’da bir kötü adam, antikahraman yaratmış. Mesut’ta vicdan namına bir şey yok. Parası ve toplum içindeki konumu için evlenmiştir ama sadakat duygusu olmadığı gibi ilk fırsatta karısını kuduğum Kitaplar METİN CELÂL Çıplak ve Yalnız terk etmeye de hazırdır. Ölüm haberini aldığı amcası için de bir üzüntü duymaz, onu sadece kendisine ne kadar miras kalacağı ilgilendirir. Mirasın tutarının rahatını bozup Ünye’ye gitmeye deyip değmeyeceğini sorgular. Mesut’un en tipik özelliği çok geveze bir roman kahramanı olması. Özellikle ilk 200 sayfada sürekli konuşup gerekli gereksiz sorular soruyor. Bu sorularla hem amcasının korumalarını hem de biz okurları yoruyor. Mesut’un çocukluk yıllarından belli belirsiz hatırladığı amcası, yengesi hakkında sorular sorması garip değil. Aynı şekilde Ankara Elmadağ yakınlarında trafik kazasında ölen anne ve babasını o yöreye geldiklerinde düşünmesi de doğal. Hatta anne babasını sevmediğini, mezarlarının yerini bile merak etmediğini söylemesi gibi romanın gelişiminde anahtar rol oynayacak itirafları da var. Bunlar Ünye’de yaşanacakları anlamak açısından da gerekli. Sorun Mesut’un çok daha kısa anlatılabilecek ve o oranda vurucu olabilecek bu olayları, öyküleri geyik muhabbeti kıvamında uzatması. Mesut’un Ünye’ye gidip, ölünün yıkanması sırasında amcasının aslında eceliyle değil başına sıkılan kurşunla öldürülmüş olduğunu anlamasından sonra ise sorular sorması garip gelmiyor. Geyik muhabeti kıvamının yerini gereksiz ayrıntılara boğulmuş öykülerin içinden gerçek bilgiye ulaşma çabası alıyor. Çünkü amcanın öldürülmüş olduğunun bile bilinmesi istenmiyor. “Çok kurcalama” diyorlar, “Bırak gömülü kalsın, eşeleme, başımıza iş açacaksın, başa çıkamayacağımız acılara yol açacaksın.”  Mesut da toy bir delikanlı olarak gerçekte ne olduğunu anlamaya çalışırken gereksiz sorular da sorabilir diye düşünüyorsunuz. Ama yine lafın uzatıldığı duygusu sürüyor. Amcasının iki ayrı yaşamöyküsü var, biri anlatılan diğeri bilinip de söylenmeyen. Anlatılan öyküde zengin ve hayırsever bir ağa var. Ünye’de sözü geçen, sevilip sayılan biri. Ailesine, gelenek göreneklerine bağlı. Dindar. Melek gibi bir adam. Bilinip de söylenmeyenler ise Mesut’un aklından bile geçiremeyeceği kötülüklerle dolu. Amca fındık ticareti yapıyorum derken aslında tefecilikle uğraşıyor. Servetinin kaynağı da oldukça karanlık. Bütün köylüler ona borçlu ve borçlarından kurtulmaları olanaksız. Yüksek faizle verdiği borçlarla en yakınlarını bile batırıp, mallarını ele geçirmek için planlar uyguluyor. Para kazanmak için her 2013 M fırsatı kullanıyor. Bu uğurda adam öldürmekten de kaçınmıyor. Kasaba siyasetinde söz sahibi. Kimlerin seçileceğini, hangi partiye oy verileceğini belirliyor. Hiç çocuğu olmayan amcası kendine mirasçı olarak Mesut’u seçmiş, başına bir şey gelmemesi, öldürülmemesi için gözlerden uzak tutmuş, hatta sahte bir mezar yaptırarak anne babasının geçirdiği trafik kazasında öldü havası yaratmıştır. Mesut, Ünye’ye gelip amcasının cenazesini kaldırarak yerine de geçmiş olmaktadır. Başta yengesi olmak üzere hemen herkes amcasının kurduğu tefecilik düzenini onun yürütmesini istemektedir. Oysa Mesut’un niyeti olabildiğince hızlı bir şekilde mirastan kendisine kalan payı alıp Ankara’ya, eski yaşantısına dönmektir. Ünye’de yaşadıkları ve öğrendikleri mirasın alınıp gidilebilecek bir şey olmadığını, amcasının zenginliğinden faydalanmak istiyorsa bu düzeni aynı şekilde ve aynı acımasızlıkla sürdürmesi gerektiğidir. “Çıplak ve Yalnız” 27 Mayıs 1960 darbesi ertesinde geçiyor ama romana darbe yansımıyor, arka planda kalıyor. 27 Mayıs’la ilgili gelişmeleri Mesut’un karısı, tiyatro yıldızı Yasemin’le telefon konuşmalarından öğreniyoruz. Yasemin’in babası eski bir hukuk profesörü, yeni anayasa çalışmalarında danışılıyor, darbecilere Menderes ve arkadaşlarını asmak için yasa maddeleri buluyor, hukuki gerekçeler hazırlıyor. Askerlere yakın ve saygı görüyor ama 27 Mayıs aleyhine konuşan kızı tiyatrodaki işinden atılmaktan kurtulamıyor. 1960’da geçmesi romana fazladan bir şey katmıyor ya da yazara anlatacakları açısından bir avantaj sağlamıyor. “Çıplak ve Yalnız” (2013, Doğan Kitap) bugünde de geçse aynı sorunlara değinebilir, örneğin Mesut’un karısı Yasemin iktidar hakkında ileri geri konuştuğu için işinden olabilirdi. Roman ilerledikçe amcasının gerçek kimliğini, ailesinin geçmişindeki ülkenin yakın tarihi ile de çakışan karanlıkları deştikçe Mesut’un bir değişim yaşadığını görüyoruz. Hızla olgunlaşmakla kalmıyor, vicdan sahibi bir insan da olmaya başlıyor. Gerçi yine kadınlarla ilişkilerinde sadakat diye bir şey yok. Kendisi için canını bile vermeye hazır korumasının kız kardeşi Akide ile evlenme vaadi ile sevişirken aynı sırada yengesinin evlatlığı Asiye’yle de ilişki kuruyor. Ama kadın konusundaki bu ahlaki düşüklüğünü öldürülmek pahasına gerçeklerin peşine düşmesi ile affettiriyor. Televizyonlardaki popüler dizilerin kahramanlarına benziyor, örneğin Karadayı’nın Mahir Kara’sı ya da Kurtlar Vadisi’nin Polat Alemdar’ı gibi bir kişilik kazanıyor. Onlar gibi maceralar yaşıyor ama onlardan farkı bu sırada ruhlardan, hayaletler de yardım, en azından işaretler alması. Dededen kalan arazide Ermenilere ait toplu bir mezar bulması da hayaletlerin verdiği işaretlerle oluyor. Romanda birçok ilginç, yeterince işlense önemli katkılarda bulunabilecek kahraman var. Kadınlar ise silik kalıyor genellikle. Romanın en ilginç kadın kahramanı Mesut’un yengesi. Yenge hemen herkese karşı sevgisiz, soğuk ve uzak bir kadın olmasına karşın Mesut’a bir anne sevgisi ile yaklaşıyor. Evin erkeği olarak ona sürekli açık ya da gizli destek veriyor. Hatalarına göz yumuyor, uyarmak gerektiğinde de pek fazla diretmiyor. Mesut da hayatında hiç yaşamadığı anne sevgisini yengesinde bulacak, yengesi ile arasındaki bağ ortaya çıktığında da çok şaşırmayacaktır. Tüm bu yakınlığa rağmen Münevver yenge ketum biridir. Zamanla amcanın yakınları, korumaları gerçekleri itiraf etmek zorunda kalsalar da yenge hemen hiçbir sırrı vermez. Mesut direttiğinde de evin dışındaki hiçbir şeyi bilmediğini söyleyerek lafı geçiştirmeye çalışır. Yenge kocasını herkese anlatıldığı gibi bir iyilik timsali olarak kabul etmiştir. Amca da evde yengenin bu kabulüne göre yaşamış, kötülüklerini evin dışına saklamıştır. Her şey ortaya çıktığında bile “Ben evden çıkmıyorum ki dışarıda ne yaşandığını nereden bileyim” diye kendini savunur. Yengenin bu hali kendi düzenleri bozulmasın diye sessiz kalanlara, unutanlara tipik bir örnektir. Hamdi Koç “Çıplak ve Yalnız”da bir romanın olabildiğince çok okura ulaşabilmesi için gerekli her şeyi yapmış. Aşk, macera, cinayet, gizli tarih, aile sırları hatta hayaletler bile var. Tek sıkıntı, belki de “çoksatan roman kalın olmalı” anlayışı nedeniyle romanı, özellikle diyalogları gereğinden çok uzun tutması. Yazarın ya da redaktörün müdahalesi gerekiyormuş, yapılmamış. İlk iki yüz sayfayı aşabilirseniz romanın havasına girip devam edebilirsiniz. Ama bunu hedeflenen çoksatar okurunun kaçı başarır bilinmez.n K İ T A P S A Y I 1233 S A Y F A 10 n 3 E K İ M C U M H U R İ Y E T
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle