Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Carolyn Cooke’tan ‘Devrimin Kızları’ Bu kızlar hiç masum değil Kısa hikâye ve roman yazarı olan Amerikalı Carolyn Cooke’un 2011’de yayımlanan ilk romanı Devrimin Kızları (Daughters of the Revolution) raflardaki yerini aldı. Ë Cansu KARAGÜL izem Şakar’ın çevirmenliğini üstlendiği Carolyn Cooke imzalı Devrimin Kızları, feminist söylemleri ağır basan en başarılı kitaplardan olmaya aday. 1963’ten 2005’e uzanan roman, Lil, EV, Madeline, Bayan Rebozos, Carol ve daha nice kadın ve etrafındaki insanlarca “God” olarak bilinen Goddard Byrd’in iktidar çevresinde şekillenen hikâyelerine odaklanıyor. Dünyada 68 Devrimi’nin yaşandığı dönemde, New England kasabası olan Cape Wilde’da da bir gün devrim niteliğinde bir şey gerçekleşir: Prestijli bir erkek okulu olan Goode School’a, bütünleşme ve karma eğitim tartışmaları cereyan etmesine rağmen henüz resmen kabul edilmediği sene, kayıt esnasında yapılan bir yanlışlık sonucu ilk kez bir kız öğrenci kabul edilir. Okul müdürü Godard Byrd’in, okula kız öğrencilerin alınmasıyla ilgili tüm öneriler ve tartışmalar boyunca “cesedimi çiğnemelisiniz” demesine ve çağının hegemonik erkeklik anlayışını muhafaza etmek için dimdik durmasına rağmen hem kendi iktidarının, hem de toplumdaki cinsiyet ilişkilerinin dengesinde meydana gelen sarsıntının önüne geçemez. Müdür God’a göre “belli bir oğlan tipini” temsil eden okul, aslında toplumun bir mikrokozmosudur. On beş yaşındaki Carol Faust ise Goode School için şöyle diyordu: “Herkesin üzerini örten, benim üzerimi örten, kocaman beyaz bir deri gibiydi. Her gün, her saniye tüm bilincim siyah, yoksul ve kadındı.” Okuldaki tüm eylemlerinde Beyaz ve Amerikan erkeklerden oluşan ataerkil dünyanın tüm yerleşik normlarını delip geçmeyi amaçlayan Carol, erkek dünyasının kurallarını kabullenip o dünyanın bir parçası olmaktansa “kendi olarak” kalmayı seçer. Carol, “God”a karşı ve God’a rağmen sürdürdüğü bu savaşta hiç de yalnız değildir. Carol Faust, Lil, EV, Madeline, Bayan Rebozos ve diğerleridir. Aslında kimliği olmayan bütün kadınların her biri ve hepsidir. God ise, bu kadınların her birinin hayatından farklı biçimlerde ve rollerde geçen veya hayatlarına etki eden ve on beş bölümden oluşan romanın parçalarını birbirine bağlayan ortak figürdür. Carol’un hayatını romandaki diğer kadınların hayatlarıyla kesiştiren, başta God olmak üzere, tüm kimlik politikalarını ve elbette kültürü reddettikten sonra hepimize geriye kalan, tüm kadınları ortak bir paydada buluşturandır. EV karakteri gibi kendisi de Smith College’dan mezun olan Carolyn Cooke, verdiği bir röportajda babasını otuz yaşındayken bir bot kazasında kaybettiğinden ve bu olaydan sonra annesinin sürekli aynı kelimeler ve dramatik duraksamalardan oluşan hikâyeler anlattığından bahseder (*). Farklı hayatlarda kendi devrimlerini gerçekleştirmek için mücadele eden kadınların her birinin sesi de Devrimin Kızları’nda birbirine eklenir. Satır aralarına serpiştirilen feminist söylemlerle çevrili olan roman her birimizin toplamı olan karakterler üzerinden kadının süregiden özgürleşmesinin ve cinsel devriminin, aynı zamanda farklı kadınlıklarımızın ve farklı erkekliklerimizin hikâyesidir. Toplumdaki iktidar ve toplumsal cinsiyet ilişkilerini sorgulayan ve kendi kurduğu dünyada ilişkileri dönüştürerek altüst eden Devrimin Kızları, ismiyle olduğu kadar olay örgüsü, dil ve anlatımı ile de isyankâr ve devrimci bir karakter taşıyor. Bu nedenle pek çok yerinde roman değil de, bir manifesto okuyormuşuz hissi yaratıyor. Feminist bir kuramsal kitap olmasına engel olan tek şey, sanki teorik cümleler ve bireylerin hikâyelerinin kurgusal bir dille harmanlanmış olması. Devrimin Kızları, dipsiz bucaksız bir erkek dünyasına “fırlatılan” kadınların tüm tarihe ve hâkim düzene başkaldırmalarından ve kadınlık hikâyelerinden yola koyulmasıyla başlı başına toplumun en “ötekisi” olan kadını yeraltından alıp yerüstüne çıkararak okuyucuyla buluşturuyor. Bu niteliğiyle yazarının da hayatıyla pek çok paralellik taşıyan roman, başta Cooke’un annesi olmak üzere dünyadaki tüm devrimci kadınlara adanmayı hak ediyor. ? * http://www.readersread.com/features/cooke.htm G Devrimin Kızları/ Carolyn Cooke/ Çeviren: Gizem Şakar/ Ayrıntı Yayınları/ 192 s. Yapı Kredi Yayınları 17 OCAK 2013 ? SAYFA 9 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1196