23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

T 25 NİSAN ÇARŞAMBA ürkçe Günlükleri FEYZA HEPÇİLİNGİRLER ması gerekiyor. Yalnız broşür düzeltmek için değil, ilgililere Türkçeyi öğretmek için de. 30 NİSAN PAZARTESİ Yıldız Cıbıroğlu, iğneyle kuyu kazar gibi çalışan bir yazar, bir araştırmacı. Kadın Saçı Büyü ve Türban’da (Payel Yayınevi) kadın büyüsü ve büyücü kadınlardan başlayıp mitolojik çağlardaki tanrıça başlıklarına, oradan Hitit’te, sonra eski Atina’da görülen çarşaflı kadın çizimlerine, saçın Divan ve Halk edebiyatlarındaki anlatımına kadar neler neler incelemiş. Carlos Saura’nın bir filmini değerlendirirken şöyle demiş: “Kadın saçı eski çağlardan beri çift nitelikli. Ya tapılırcasına sevilmiş, güç ve şifa verici bulunmuş, tılsımlı kabul edilmiş ya da özellikle ataerkil söylemde erkeği kendine bağlayan, tutsak eden, erkeğin fizik gücünü sıfıra indiren büyülü bağlar olduğuna inanılmış.” Arkeoloji ve Sanat Yayınlarından çıkan son kitabı Anadolu’da Kadının Kültürel Şifreleri’nde ise Türk Dil Kurumu Derleme Sözlüğü’nün M harfiyle başlayan sözcüklerinden Cumhuriyet öncesi kırsal kesimin söz varlığına ulaşmış; bu alandaki incelemesi de “anne dili”ne ilişkin önemli veriler sunmuş yazara. Önsöz’de şöyle diyor Cıbıroğlu: “‘Anne’ dili yeryüzündeki doruk noktasına Sümer’de erişmiştir. (…) Dil üretmeyle ilişkilidir. Kadınlardan erkeklere geçmiştir üretim. Zanaat ve sanat üreten kadınlar anlam da üretmişler, ürettikçe dil büyümüştü.” Kitabın arkasında söyledikleri daha da önemli: “Bu kitapta TDK Derleme Sözlüğü’ndeki sözcük kodlarını inceledim ve Anadolu’da erkeğin, kadını yok saymak amacıyla, dili genel bir strateji aracı olarak kullandığını gördüm. Bugünkü ‘kadın katilleri’ o köhne zihniyetin kurbanlarıdır.” 1 MAYIS SALI Şiirlere ve şarkı sözlerine, günlüklere biraz renk katsın diye yer veriyorum. Bu yazıların öğretici olmaktan biraz da olsa uzaklaşıp daha zevkli okunabilir olmasını sağlamak için... Yoksa şiirde ya da güftede yanlışın çok da söz konusu edilmemesi gerektiğini bilmez değilim. Şarkı, “Seni aradım kadehlerdeki dudak izlerinde” dediğinde, dudak izine bakmanın birini aramak için uygun bir yöntem olmadığından söz ediyor muyum örneğin? “Zeytin gözlüm özlem ektim yollara / Rast gelirsen halimi sor onlara” dediğinde, “Ekilmişse toprağa gömülmüştür onlar, bir şey sormak için büyümelerini beklemek gerekir ki bu da çok zaman alır.” diyor muyum? Amacım günlük okurlarını azıcık gülümsetmek… Çok da ciddiye alınmaya… ? feyzahep@gmail.com feyza@feyzahepcilingirler.com www.feyzahepcilingirler.com ziz Özkan’ın “ulusal devlet ulus devlet” konusundaki sorusunu, “Aynı anlamda sözcükler kullanım içinde zamanla farklılaşıyor. ‘Milliyetçilik’ ile (bence yanlış türetilmiş) ‘ulusalcılık’ın aynı anlama geldiğini söyleyemediğimiz gibi, ‘ulus devlet’ de ‘ulusal devlet’ten farklı bir anlama geliyor bence. Diyorum; ama farkın ne olduğunu da tam açıklayamıyorum. Belki bir açıklayan çıkar diye de yazıyorum” diye yanıtlamış, başka bir deyişle yanıtlamamış, topu okurlarıma atmıştım. İki okurum ses verdi. Osman Bahadır: “Son birkaç yil içerisinde ‘ulusal devlet’ tabiri kalktı ve onun yerine ‘ulus devlet’ tabiri yerleşti. Artık akademisyenler de bu şekilde kullanıyor. Bunun bir de tirelisi var. Ulus ile devlet arasına tire işareti koyunca herhalde özel bir anlam kazandırmış olduklarını düşünüyorlar. Ben bunu dilin yozlaşması olarak görüyorum. Ulusal devlet, imparatorluk olmayan devlettir. Başka bir deyişle de uluslaşmış veya uluslaşmakta olan bir halkın devleti anlamındadır. Ayrıca ‘ulus’ isim, ‘ulusal’ ise sıfat değil midir? Sayın Aziz Özkan’ın ıstırabına katılmamak elde değil. Bu önemli konuyu dile getirdiğiniz için çok teşekkürler” diye yazdı. Öteki yanıt, Ergün Özkan’dan geldi: “… Aziz Özkan’ın sorusuna ‘bir türlü yanıt veremedim’ derken ve “…‘ulus devlet’ de ‘ulusal devlet’ten farklı bir anlama geliyor bence ama farkın ne olduğunu açıklayamıyorum” derken ne denli haklı olduğunuz ortada. ‘Ulus devlet’ ad tamlaması ile ‘ulusal devlet’ tamlaması arasındaki ayrım bence, anlatımda seçilen siyasal bakış açısında yapılan ayrımdan geliyor olmalı. Ayrı ayrı slogan durumuna getirilmişler. Bugün, ‘ulus’ ve ‘ulusal’ sözcüğünü, ulusalcılığı kullananlarla ‘millet’ ve ‘milli’ sözcüğünü, milliyetçiliği kullananlar ayrı gerçeklere işaret ettiklerini düşünüyorlar. ‘Ulus devlet’ ile ‘ulusal devlet’ tamlamalarındaki fark; ilkinin, devlet modellerini kategorik olarak ayırmak amacıyla söylenmiş olabileceğini düşünüyorum. Kentdevlet, özerk devlet, emperyal devlet gibi... İkincisi ise ulusa ait devlet, salt ulusun olan, ulusun oluşturduğu devlet gibi düşünülebilir. Ancak birincisi Türkçe yazım kurallarıyla nasıl bağdaştırılmış; ona aklım ermiyor. ‘Ulus’ ile ‘devlet’ birleştirilmiş. Benim eskiden A beri savunduğum görüşü doğruluyor sanki: Yanlışlar çok kişi tarafından çok sık yinelenirse, doğruları kovup yerlerine geçiyor ve doğru model oluyorlar. Tıpkı günümüzde doğru olan ‘iddia’ yerine, iddaa’yı kullanmak gibi...” 28 NİSAN CUMARTESİ Ali Durmaz, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrasının (CSO) 15 16 Mart 2012 tarihinde verdiği konserin program kitapçığına biraz dikkatle bakınca neler görmüş neler: “Şef Valery Vatchev”in adı ………………..Valerı Vatchev (sayfa 3), “Essen’deki” olması gerekirken………….. Essen’daki (sayfa 4), “…Berlin Radyo Orkestrası ile 2 senelik…” olması gerekirken, “…Berlin Radyo Orkestrası’nda 2 senelik” (sayfa 4), Broşürün her yerinde “yıl” kullanılmışken burada “sene” denmiş. Jung ile sürdürdü ve eğitimini Prof. Klaus Thune“…J mann’ın…” olması gerekirken, “…Jung ile sürdürdü ve eğitimi Prof. Klaus Thunemann’ın…” (sayfa 5), 5. sayfada “gümüş madalya” ibaresindeki “g” sanki özel isimmiş gibi büyük harfle (Gümüş) yazılmış, “uluslararası” “uluslar arası” şeklinde, “bugün” “bu gün” şeklinde, “…Berlin Filarmoni Orkestrası ile…” olması gerekirken, “Berlin Filarmoni ile”, “2009’dan” olması gerekirken, “2009,dan” “Weimar’da” olması gerekirken, “Weimar,da” 6. sayfada “…belli değildir. Değişmeyen…” olması gerekirken, “…belli değildir. ; değişmeyen…” “…biçimi ya da…” olması gerekirken, “biçimi, ya da…” 7. sayfada “…sanatçısı” olması gerekirken, “…sanatcısı” şeklinde yazılmıştır. Bir yorum eklememiş Ali Bey. Yorumu benden beklemiş. Bence saygısızlık bu! “Cumhurbaşkanlığı” adına saygısızlık, konser dinleyicisine saygısızlık, sanatçıya saygısızlık… Sanata ve sanatçıya yönelen düşmanca tavrın bir başka yansıması! Kimse “Gözden kaçmış,” diye açıklayamaz bu durumu. Ayıptır! O kitapçığı hazırlayan ve bastıranlar içinde Türkçe bilen hiç kimse yok mu? Demek ki CSO bünyesinde bir Türkçe öğretmeninin de görev yap BULMACA Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın. (Kara kareler iki sözcük arasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir.) Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru bir şiir kitabının adını ve yayınevinin adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse aynı şiir kitabından dizeler ve şairin adı ortaya çıkacaktır. 10 21 1 B 2 B 3 C 4 H 5 F 6 A 7 C 8 J 9 H Hazırlayan: İLKER MUMCUOĞLU mumcuogluilker@gmail.com I 11 K 12 F 13 B 14 G 15 C 16 J 17 D 18 B 19 C 20 H H. “Bu şehri Stanbul ki bimisl ü behadır / Bir sengine yekpare … mülkü fedadır” (Nedim). J K 22 C 23 B 24 K 25 J 26 D 27 I 28 A 29 A 30 48 9 20 31 G 32 F 33 E 34 B 35 I 36 E 37 I 38 B 39 F 40 B 41 K 42 K 43 D 44 A 45 J 46 A 47 E 48 F 49 D 50 B 51 D 52 D I. “…ki Kemancı” (Joseph Stein’in yazdığı sonradan müzikal haline getirilen ünlü yapıt). 53 D 54 G 55 F 56 E 57 F 58 E 59 60 C 61 K 37 35 27 10 77 J. Saraya yeni alınmış cariyelere verilen ad. 62 C 63 D 64 E 65 C 66 E 67 B 68 G 69 B 70 D 71 E Tanımlar ve sözcükleriniz: A. “En … gecede ölesim tutmuş / Etme gel / Ay karanlık” (Ahmed Arif). 72 B 73 B 74 A 75 F 76 B 77 I 78 B 79 G 80 B 16 45 8 25 K. T. Greenwood’ın, İki Nehir adlı romanındaki bir kadın karakter. 29 28 46 44 6 74 B. Yaşar Kemal’in bir romanı. 62 60 59 3 19 22 15 7 D. Erbain’i, Kan Kalesi’ni de yazan şair. 36 58 66 71 64 56 47 F. “… Halleri” (Orhan Koçak’ın bir deneme kitabı). 21 24 41 42 11 1159. sayının çözümü: A. MİGUEL DE UNAMUNO, B. ECELİ KAZA, C. HİDO, D. MRS, E. ESSAYS, F. TÖREN PROVASI, G. YRD, H. ADDİS ABABA, I. ŞIRIL, J. ISIL, K. NADİR. Şiir: “Sıradan sözler arıyorum şimdi ısrarla/ belki bu sevgi de sıradanlaşır diye sonunda Pathos Cem” 23 50 76 40 72 69 18 38 51 53 52 49 26 12 5 57 55 32 39 70 43 17 63 E. “… Nâzım” (Karabibik ve Zehra’yı da yazan, XIX. yüzyıl romancısı). G. Hale. 73 80 78 2 67 13 1 34 C. Müşterinin öteki adı. 14 54 31 68 10 MAYIS 2012 ? SAYFA 35 CUMHURİYET KİTAP SAYI 1160
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle